ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve Silikon Vadisi ile karmaşık ilişkilere sahip SpaceX kurucusu ve Twitter (şu anda X) sahibi Elon Musk’ın ‘devlet içinde devlet’ olduğuna ilişkin şikayetler artıyor.
New Yorker’dan Ronan Farrow’un ‘Elon Musk’ın Gölge Saltanatı’ başlıklı makalesinde, ABD yönetiminin Musk’ın ‘kaprisleri’ olarak nitelendirilebilecek tavırlarından hayli rahatsız olduğu fakat Pentagon ve NASA’nın Musk’a bağımlılığı nedeniyle bu rahatsızlığın üzerine gidemediği anlatılıyor.
Özellikle Ukrayna savaşı ve Starlink uydularının Kiev’in hizmetine verilmesi söz konusu olduğunda bu bağımlılık daha ciddi bir hal alıyor. Farrow, geçen Ekim ayında Ukrayna hakkındaki bir hikayeyi aktarıyor. O zamanlar Pentagon’da Politikadan Sorumlu Savunma Bakanlığı Müsteşarı olan Colin Kahl, Paris’teki bir otel odasında Elon Musk ile telefonda görüşmüştü. Kahl, Musk’ın ‘teknik olarak bir diplomat ya da devlet adamı’ olmadığını kabul ediyordu, ama ‘bu konudaki etkisi göz önüne alındığında’ ona bir diplomat ya da devlet adamı gibi davranmanın önemli olduğunu hissettiğini belirtiyor.
Ukrayna ordusunun bağlantısını kesti
Musk’ın uzay şirketi SpaceX, aylardır Ukrayna genelinde internet erişimi sağlayarak Kiev güçlerinin saldırı planlamasına ve kendilerini savunmasına olanak tanıyor. Fakat o dönemde Ukrayna ordusu, Rusya’nın elindeki ‘tartışmalı bölgelere’ girdiklerinde bağlantılarının kesildiğini gördüler. Dahası, SpaceX kısa süre önce Pentagon’a bir ültimatom vermişti. Şirket, Ukrayna’da yıllık 400 milyon dolar civarında olduğunu hesapladığı maliyet üstlenilmezse, erişimi kesecekti.
Farrow’a konuşan üst düzey savunma yetkilisi, “Biraz paniklemeye başladık. [Musk] her an erişimi kapatabilirdi. Ve bunun Ukraynalılar için gerçek bir operasyonel etkisi olur,” dedi.
Silikon Vadisi’ndeki Ukraynalı göçmenlerin bağışları, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve Avrupa hükümetleriyle yapılan sözleşmeler ve SpaceX’in pro bono [bedelsiz] katkıları binlerce Starlink ünitesinin Ukrayna’ya transferini sağladı. Ukrayna’nın sinyal birliklerinde görev yapan ve cephede Starlink erişiminin sağlanmasından sorumlu olan ve isminin sadece Mykola olarak açıklanmasını isteyen bir asker, New Yorker’a, “Bu, savaş alanındaki iletişimin temel omurgasıdır,” dedi.
İddiaya göre başlangıçta Musk, Ukrayna’nın dijital dönüşümden sorumlu bakanı Mıhaylo Fedorov’un sahadaki ekipmanların fotoğraflarını tweetlemesine cesaret verici bir yanıt vererek Ukrayna’ya kayıtsız şartsız destek verdi. Fakat savaş ilerledikçe SpaceX maliyet konusunda tereddüt etmeye başladı. SpaceX’in hükümet satış direktörü geçtiğimiz Eylül ayında Pentagon’a gönderdiği bir mektupta, “Ukrayna’ya daha fazla terminal bağışlayacak ya da mevcut terminalleri belirsiz bir süre için finanse edecek durumda değiliz,” diyordu.
Benzer dönemde Musk da Ukrayna savaşına ilişkin kuşkularını dile getirmeye başladı. Aspen’de iş ve siyaset dünyasından isimlerin katıldığı bir konferansta Musk, “Putin barış istiyor, Putin ile barış görüşmeleri yapmalıyız,” diyordu. Bir hafta sonra Musk, Ukrayna’nın sınırlarının yeniden çizilmesi için yeni referandumlar yapılmasını ve Kırım’ın kontrolünün Rusya’ya verilmesini öngören kendi barış planını tweetledi. Musk daha sonraki tweetlerinde Rusya lehine bir sonucu kaçınılmaz olarak nitelendirdi ve bazılarının ‘Rusya’yı tercih ettiğini’ savunduğu doğu Ukrayna bölgelerini vurgulayan haritalar ekledi.
Musk ayrıca Twitter takipçilerine plan hakkında anket yaptı. Milyonlarca kişi yanıt verdi ve yaklaşık yüzde altmışı öneriyi reddetti.
Makalede görüşlerine yer verilen Ukrayna ordusundan bir sinyal uzmanı, askerlerin Rusya’ya bağlanan Donetsk, Lugansk, Herson, Zaporijya gibi bölgelere girdikleri anda Starlink bağlantılarının kesildiğini ileri sürüyor. Amerikalı ve Ukraynalı yetkililer, SpaceX’in erişim alanlarını ‘kordon altına alarak’ coğrafi sınırlama yoluyla bağlantıyı kestiğine inandıklarını söylüyorlar.
Üst düzey bir savunma yetkilisi, bu konuda ne yapabileceklerini anlamak için bakanlık içinde bir dizi toplantı yaptıklarını itiraf ediyor. Ona göre Musk’ın rolü, hükümetin aracı rolü gibi ‘alışılmadık zorluklar’ ortaya çıkarıyordu. Yetkili, “Onu sözleşmeyi ihlal etmekle falan suçlayamayız. Pentagon’un SpaceX ile sözleşmeye dayalı bir anlaşmaya varması gerekecekti ki en azından Musk bir sabah uyanıp artık bunu yapmak istemediğine karar veremesin,” ifadelerini kullanıyor.
Normalde bu tip bir müzakere Pentagon’un satın alma departmanı tarafından yürütülüyor. Fakat New Yorker’a göre Musk, Boeing, Lockheed ya da diğer savunma sanayi devleri türü bir satıcıdan daha fazlası haline gelmiş durumda. Farrow’un aktardığına göre, Musk’la Paris’ten telefonda görüşen Kahl ‘saygılıydı.’ Görüşmenin gizli olmayan konuşma notlarına göre, Musk’a Ukrayna’daki çabaları için teşekkür etti, katlandığı yüksek maliyetleri kabul etti ve bir sözleşme tasarlamak için birkaç hafta rica etti.
Kahl’a göre Musk hemen ikna olmamıştı: “Benim çıkarımım, Starlink’in katılımının Rusya’da giderek Ukrayna’nın savaş çabalarını desteklediği şeklinde algılanmasından tedirgin olduğu ve Rusya’nın endişelerini yatıştırmanın bir yolunu aradığı yönündeydi.”
Bakanlık ile SpaceX anlaştı
Pentagon yetkililerini ‘dehşete düşüren’ Musk, Putin ile şahsen konuştuğunu açıkladı. Farrow’a konuşan bir başka kişi de Musk’ın Rusya yanlısı barış planını tweetlemeden önceki haftalarda da aynı iddiada bulunduğunu ve Kremlin ile istişarelerinin ‘düzenli olduğunu’ söylediğini aktardı. Musk daha sonra Putin ile Ukrayna hakkında konuştuğunu inkar etti.
On beş dakikalık görüşmenin ardından Musk Pentagon’a daha fazla zaman vermeyi kabul etti. Ayrıca, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine ve bariz bir kızgınlıkla, hizmeti kesme tehditlerini geri çekti. “Canı cehenneme,” diye tweet atıyordu, “Starlink hala para kaybediyor ve diğer şirketler vergi mükelleflerinin milyarlarca dolarını alıyor olsa da, biz Ukrayna hükümetini ücretsiz olarak finanse etmeye devam edeceğiz.” Nihayetinde Haziran ayında Savunma Bakanlığı, SpaceX ile bir anlaşmaya vardığını duyuruyordu.
ABD hükümetinin birçok alanda Elon Musk’ın şirketlerine bağımlı olduğu bir sır değil.
SpaceX şu anda NASA’nın ABD topraklarından uzaya mürettebat taşımasının tek aracı ve bu durum en az bir yıl daha devam edecek. Birçok yetkili NASA’nın temel hizmetler için SpaceX’e bel bağlamasından endişe duyduklarını söylüyor. Eski NASA Başkanı Jim Bridenstine, “Devlet tekelinden daha kötü tek bir şey vardır. O da hükümetin bağımlı olduğu özel bir tekeldir. Tüm yumurtalarımızı tek bir sepete koyduğumuzdan endişe ediyorum ve bu sepet de SpaceX sepeti,” diyor.
Öte yandan, bazı yetkililer, şirketle ilgili gerginliklere rağmen, bunun hükümet bürokrasilerini ‘daha kıvrak hale getirdiğini’ öne sürüyor. NASA’nın uzay operasyonlarından sorumlu yönetici yardımcısı Kenneth Bowersox, “SpaceX ve NASA birlikte çalıştığında, optimum hıza daha yakın çalışıyoruz,” iddiasında bulunuyor.
Bunun yanı sıra, hükümetin otomobil endüstrisini elektrikli otomobillere yönlendirme planı, ABD otoyolları boyunca şarj istasyonlarına erişimin artırılmasını gerektiriyor. Tesla, ülkenin büyük bir bölümünü kendi özel şarj istasyonlarıyla doldurdu ve Biden yönetimi, Musk’ın hoşlanmadığı evrensel şarj standardı düzenlemesini gevşetti. Tesla, istasyonlarını diğer şarj standardıyla uyumlu hale getirdiği sürece milyarlarca dolar sübvansiyon almaya hak kazandı.
Son yirmi yılda Musk, onlarca yıllık özelleştirmelerin ve altyapı yatırımlarının geri çekilmesinin ardından devletin geri çekildiği kritik alanlarda iş fırsatları yaratmayı başardı. New Yorker’a konuşlan NASA, Savunma Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Federal Havacılık İdaresi ve Mesleki Güvenlik ve Sağlık İdaresinden mevcut ve eski yetkililer, Musk’ın etkisinin işlerinde ‘kaçınılmaz hale geldiğini’ söylüyor ve birçoğu artık ona bir tür ‘seçilmemiş yetkili’ gibi davrandıklarını vurguluyor.
New Yorker muhabiri daha da ileri giderek şunları yazdı: “Bir Pentagon sözcüsü, Musk’ı Ukrayna’daki rolüyle ilgili sorularımdan haberdar ettiğini ve ancak Musk’ın izniyle konuyla ilgili bir yetkiliyle röportaj yapabileceğini söyledi. Bana, ‘Elon isterse sizinle konuşuruz,’ dedi.”
Geçen yıl bir podcast röportajında Musk’a Amerikan hükümetinden daha fazla etkiye sahip olup olmadığı sorulduğunda, cevabı “Bazı açılardan [evet],” olmuştu. Musk ile birlikte PayPal’ı kuran Reid Hoffman, Musk’ın tutumunun, ‘14. Louis gibi: ‘L’état, c’est moi [Devlet benim]’ olduğunu ileri sürüyor.
Çin ile ilişkiler
Elon Musk ve Tesla’nın Çin’deki yatırımları da ABD yönetiminin başını ağrıtıyor. Musk, Ukrayna’ya verdiği Starlink desteğinin Pekin tarafından hoş karşılanmadığını itiraf etmişti.
Musk kısa süre önce Financial Times’a (FT) Pekin’in Kiev’e internet hizmeti sağlama kararını onaylamadığını söylemiş ve benzer teknolojiyi Çin’de kullanmayacağına dair güvence istediğini aktarmıştı. Aynı röportajda, Çin’in Tayvan üzerinde kontrol sağlama çabalarına ilişkin sorulara da başka bir barış planı ortaya atarak yanıt vermişti. Musk, Tayvan’ın, ‘ortaklaşa kontrol edilen’ bir idari bölge haline gelebileceğini öne sürmüştü.
Bu bahar Pekin’e yaptığı bir gezi sırasında Musk, Reuters’ın ‘dalkavukluk ve ziyafetler’ olarak özetlediği bir şekilde karşılanmıştı. Musk aralarında Çin Dışişleri Bakanının da bulunduğu üst düzey yetkililerle bir araya gelmişti.
Bununla birlikte, ünlü milyarderin Amerikan müesses nizamı içinde, özellikle de Pentagon’da iyi ilişkilere sahip olmaya devam ettiği görülüyor.
Örneğin Musk aralarında Genelkurmay Başkanı General Mark Milley’in de bulunduğu bazı yetkililerle hayli yakın. Milley New Yorker’a, birkaç yıl önce Milley’in Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde tanıştıklarından beri savaşta teknoloji uygulamaları-yapay zeka, elektrikli araçlar ve otonom makineler üzerine konuştuklarını söyledi. Ona göre Musk, “Savaşın karakterindeki temel değişim ve ABD ordusunun modernizasyonu konusundaki düşüncelerimi şekillendirmeme yardımcı olan bir içgörüye sahip.” Dahası, Milley’e göre, Starlink tartışmaları sırasında Musk tavsiye almak için onu aradı.
Fakat Musk’ın Pentagon üzerindeki etkisinden şikayet edenler de yok değil. Bir Pentagon yetkilisi, “Elon’un bu şirketi yönettiği ve kendi kontrolü altında özel bir işletme olduğu bir dünyada yaşarken, onun lütfuyla geçiniyoruz. Bu berbat bir şey,” diyor.