Alman sanayisi, AB’nin yeni ‘durum tespiti’ (due diligence) yasasına ilişkin anlaşmayı eleştirerek, yeni kuralların Avrupa’nın rekabet gücünü baltalayacağı ve ekonomisini boğacağı iddiasında bulundu.
Perşembe günü, AB ülkeleri ve Avrupa Parlamentosu, büyük şirketleri değer zincirlerindeki insan hakları ihlalleri ve çevre standartlarından sorumlu tutacak yeni bir ‘durum tespit direktifi’ üzerinde anlaşmaya vardı.
STK’lar yeni yasayı bir ‘dönüm noktası’ olarak överken, özellikle Alman sanayiciler öfkeli. Almanya Makine Mühendisliği Endüstrisi Birliğinin (VDMA) genel müdürü Thilo Brodtmann, yaptığı açıklamada, “Bugünkü anlaşmayla […] AB, Avrupa endüstrisinin uluslararası rekabet edebilirliği için tabuta bir sonraki çiviyi çakıyor,” dedi.
Benzer şekilde Alman Sanayi Federasyonu (BDI), kuralların ‘rekabet gücünü, arz güvenliğini ve Avrupa ekonomisinin çeşitlenmesini tehdit edeceği’ konusunda uyardı.
Alman sanayisi aynı zamanda yeni yasanın işletmeler üzerindeki bürokratik yükü artırmasından korkuyor. Bir ankete göre, Alman şirketlerinin %65’i artan raporlama gerekliliklerinden şikayetçi ve sanayi bunun için temel olarak AB mevzuatını suçluyor.
Kimya Endüstrileri Birliğinin (VCI) genel müdürü Wolfgang Große Entrup da yaptığı açıklamada, “Şirketlerimiz zaten bürokrasi içinde boğuluyor. Artık daha da fazla düzenleme var. Bu da başka bir darbe,” dedi.
Yeşiller ve SPD memnun; FDP karşı
Üç Alman derneği ayrıca hükümete frene basması ve hâlâ AB ülkelerinin resmi onayına ihtiyaç duyan yasayı engellemek için elinden gelen her şeyi yapması çağrısında bulundu.
Yeşiller ve SPD yeni kuralları büyük ölçüde destekliyor. Yeşil milletvekilleri Wolfgang Strengmann-Kuhn ve Maik Außendorf anlaşmayı ‘uluslararası tedarik zincirleri için yeni bir küresel standart’ olarak överken, SPD milletvekili Tiemo Wölken bunu ‘dünya çapında insan haklarını, çevreyi ve iklimi korumaya yönelik büyük bir adım’ olarak nitelendirdi.
Fakat liberal FDP bu uzlaşmaya şiddetle karşı çıkıyor. FDP başkan yardımcısı Lukas Köhler yaptığı açıklamada, “AB durum tespiti yasası Konsey tarafından önerilen haliyle kabul edilemez,” dedi. FDP ayrıca yakın zamanda işletmelerin üzerindeki yükün orantısız olduğunu ve bürokrasinin %57’sinin Brüksel’den geldiğini öne sürerek AB mevzuatı üzerinde düzenlemelerin durdurulması yönünde çağrıda bulundu.