Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Almanya-Japonya görüşmelerinde hedef ‘Çin’e bağımlılığı’ azaltmak

Yayınlanma

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Yeşiller’in Ekonomi Bakanı Robert Habeck ve FDP’li Maliye Bakanı Christian Lindner’in Tokyo temaslarında hedef Çin ve Rusya idi.

Ziyarete ayrıca Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Savunma Bakanı Boris Pistorius ve Ulaştırma Bakanı Volker Wissing de eşlik etti.

Hafta sonu yapılan görüşmelerde esas gündemin her iki ülkenin de özellikle Çin’e olan bağımlılığını azaltmak olduğu bildiriliyor.

Nitekim iki hükümetin ortak açıklamasında, ‘her iki taraf da aşırı bağımlılık riskini ele almak ve azaltmak için’ işbirliğini güçlendirme taahhüdünde bulunduğu duyuruldu.

Almanya ve Japonya’nın özellikle kritik hammaddeler, yarı iletkenler, temiz enerji, hidrojen ve bataryalar gibi stratejik öneme sahip sektörlerde tedarik zinciri risklerinin azaltılması konusunda uzmanlık ve uygulama paylaşımına gideceği de belirtildi.

Federal Yerbilimleri ve Doğal Kaynaklar Enstitüsü gibi her iki taraftaki benzer enstitülerin işbirliklerini genişleteceği karar altına alındı. 

Hükümetler hammaddelerin çıkarılması, rafine edilmesi, işlenmesi ve geri dönüştürülmesi konularında daha fazla destek vereceklerini açıkladılar.

Scholz görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Rusya-Ukrayna savaşının kritik alanlarda tek bir tedarikçiye aşırı bağımlılığın ne gibi sonuçlar doğurabileceğini ‘acı bir şekilde açık’ hale getirdiğini söyledi.

“Bağımlılıkları azaltmak ve ekonomilerimizin direncini arttırmak istiyoruz,” diyen Scholz, Japonya’nın iktisadi güvenlik stratejisinin bunun nasıl yapılması gerektiğine dair iyi bir örnek teşkil ettiğini de sözlerine ekledi.

Scholz, Federal Hükümetin şu anda hammadde stratejisini geliştirmekte olduğunu söyledi. Şansölyeye göre amaç, “hammaddelerin çıkarılmasının özel sektör işi olarak kalmasını sağlamak, ancak aynı zamanda şirketlerin ulusal ekonomimizin yeterince dirençli olmasını sağlayacak kadar akıllıca hareket etmesini sağlamak.”

Handelsblatt gazetesi, Scholz’ün bu sözlerine yaptığı yorumunda, “Örneğin Japonya’da enerji tedariki devlet ve özel şirketler arasında yakın bir işbirliği ile sağlanıyor,” diyerek Berlin’in daha yakın devlet-özel sektör ilişkilerine yöneleceğinin sinyallerini verdi.

Scholz’ün Tokyo ziyaretine aralarında Siemens Energy, Boehringer Ingelheim, Heraeus ve Beiersdorf CEO’larının da bulunduğu üst düzey şirket yöneticilerinin de katıldığı bildiriliyor.

Scholz, Japonya ile ilişkiler söz konusu olduğunda ‘demokratik ilkelerin iki ülkeyi birleştirdiğini’ savundu.

Kishida ise, “Japon-Alman ilişkileri her zamankinden daha güçlü ve yakın,” dedi.

Kishida, özellikle madenler ve kritik teknolojiler için ‘benzer düşünen ülkeler arasında’ tedarik zincirlerinin sürdürülmesinin önemli olduğunu söyledi.

Her iki taraf da ‘merkezinde Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) yer aldığı çok taraflı ticaret sisteminin güçlendirilmesi de dâhil olmak üzere küresel düzeyde ekonomik dayanıklılığın arttırılması için’ hem ikili işbirliğinin hem de dünyanın dört bir yanındaki ortaklarla birlikte çalışmanın öneminin altını çizdi.

Scholz ile Japon Başbakan Fumio Kishida’nın görüşmelerinde ayrıca ekonomi, savunma ve kritik altyapının korunması konuları ele alındı.

Görüşmelerde Hint-Pasifik bölgesindeki güvenlik konusu da ele alındı. Scholz, Alman ordusu Bundeswehr’in önümüzdeki yıl yine bölgede bir misyon üstleneceğini söyledi.

Bundeswehr, Pasifik’teki ‘dost kuvvetlerle’ işbirliğini güçlendirmek üzere bölgeye bir savaş gemisi ve savaş uçakları göndermişti.

DİPLOMASİ

Putin ve Lula da Silva, Brezilya’nın barış girişimini görüştü

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Brezilyalı mevkidaşı Luiz Inacio Lula da Silva telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede ikili iş birliği, ekim ayında yapılacak BRICS zirvesi ve Rusya-Ukrayna ihtilafının barışçıl yollardan çözümüne yönelik öneriler ele alındı.

Kremlin’in açıklamasına göre, Brezilya’nın çatışmaya barışçıl bir çözüm bulunmasına yönelik ilgisi nedeniyle Putin, Lula da Silva’ya “Rusya’nın bu konudaki temel yaklaşımını” özetledi. Lula da Silva’nın ofisinden yapılan açıklamada ise devlet başkanlarının Brezilya ve Çin’in konuya ilişkin önerilerini değerlendirdikleri belirtildi.

Görüşmede Putin, Brezilya’daki orman yangınlarıyla mücadelede Rusya’nın yardım teklifinde bulundu. Liderler ayrıca stratejik ortaklık, ticaret, tarım, enerji ve sanayi alanlarındaki iş birliğini de masaya yatırdı:

“Her iki taraf da finans sektörü dahil olmak üzere BRICS’teki temel iş birliği alanlarında ortak çalışmaya devam etme kararlılığını vurguladı. Ayrıca hem Brezilya’nın bu yıl dönem başkanlığını yürüttüğü G20’de hem de diğer çok taraflı platformlarda koordinasyonu güçlendirmeye hazır olduklarını ifade ettiler.”

Mayıs ayında Çin ve Brezilya, Rusya-Ukrayna çatışmasını çözmenin tek yolunun müzakereler olduğunu belirten bir mutabakat zaptı yayımlamıştı.

Ülkeler, Rusya ve Ukrayna tarafından kabul edilecek şartlarda uluslararası bir konferans düzenlenmesi çağrısında bulunmuş, Lula da Silva, Brezilya’nın bu çatışmada tarafsız kalacağını vurgulamıştı.

BRICS tam gaz

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD ve Hindistan, Hint Okyanusu konusunda ilk diyaloğu gerçekleştirecek

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Kurt Campbell çarşamba günü Kongre’de yaptığı açıklamada, ABD ve Hindistan’ın Hint Okyanusu konusunda ilk kez bir diyalog düzenleyeceğini söyledi.

Campbell, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde Hint-Pasifik’teki güç rekabetine ilişkin bir oturumda yaptığı açıklamada, katılımcıların “karşılıklı endişelerimizin neler olduğunu ve nasıl birlikte çalışabileceğimizi konuşacaklarını” söyledi.

Campbell Beyaz Saray, Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın da diyaloğa dahil olacağını sözlerine ekledi. “Bu, Hint Okyanusu’nda Hindistan gibi bir ortakla daha yakın çalışmanın yeni sınırıdır” dedi.

Nikkei Asia’ya konuşan bir kaynak diyaloğun bu sonbaharda, büyük olasılıkla Hindistan’da yapılmasının planlandığını söyledi.

Campbell ayrıca Asya, Afrika ve Avustralya’yı birbirine bağlayan bu büyük okyanus bölgesinin idaresi konusunda ABD hükümeti ve ordusu arasında kopuk bir koordinasyon olduğunu da ima etti.

Campbell, Hint Okyanusu’nun muharip komutanlıkların “çatlakları arasında kaldığını” ancak Savunma Bakanı Lloyd Austin’in Hint-Pasifik Komutanlığı Komutanı Amiral Samuel Paparo’dan askeri ve güvenlik yaklaşımını “bir araya getirmeye” yardımcı olmasını istediğini söyledi.

Diyalog, Çin’le rekabetin arttığı Hint Okyanusu bölgesindeki politikaları koordine etmeye çalışacak. Hint Okyanusu uzmanı Darshana Baruah, Nisan 2023’te Temsilciler Meclisi Hint-Pasifik Alt Komitesi’nde verdiği ifadede Çin’in Hint Okyanusu’ndaki altı adanın (Sri Lanka, Maldivler, Mauritius, Seyşeller, Madagaskar ve Komor Adaları) her birinde büyükelçiliği olan tek ülke olduğunu söyledi.

Baruah ayrıca Dışişleri Bakanlığı’nın Hint Okyanusu’na dört farklı departman aracılığıyla baktığını vurguladı: Afrika işleri; Doğu Asya ve Pasifik işleri; Yakın Doğu işleri; ve Güney ve Orta Asya işleri büroları.

ABD ordusunda Hint Okyanusu, Hint-Pasifik Komutanlığı, Merkez Komutanlığı ve Afrika Komutanlığı olmak üzere üç muharip komutanlığa bölünmüş durumda. Baruah, merkezi Hawaii’de bulunan Hint-Pasifik Komutanlığı’nın Hint Okyanusu’ndaki denizcilik gelişmelerini anlamak ve bunlara yanıt vermek için en büyük donanma kaynaklarına ve kapasitesine sahip olduğunu söyledi.

Baruah geçen yıl verdiği ifadede “Ancak INDOPACOM’un sorumluluk alanı Hindistan’la sona eriyor ve Hint Okyanusu’nun büyük bir bölümünü Washington’un Hint-Pasifik stratejik alanının dışında bırakıyor” demişti.

“Eğer gerçekten Çin ile bir rekabet söz konusuysa, ABD Çin’in Hint Okyanusu’ndaki çıkarlarına, zayıflıklarına ve fırsatlarına özel bir dikkat göstermiyor demektir” diye ekledi.

Hint Okyanusu diyaloğu fikri, ABD Başkanı Joe Biden ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin Haziran 2023’te ABD’ye yaptığı resmi devlet ziyareti sırasında yayınladıkları ortak bildiride gündeme getirilmişti.

Hayati bir ticaret rotası olan Hint Okyanusu, petrol zengini Basra Körfezi’nin ağzında yer alan Hürmüz Boğazı, Süveyş Kanalı’nda seyreden tüm gemilerin geçtiği Bab-el-Mendeb ve Güney Çin Denizi ile Hint Okyanusu’nu birbirine bağlayan Malakka Boğazı da dahil olmak üzere dünyanın stratejik açıdan en önemli boğaz noktalarından bazılarını içermektedir.

Campbell çarşamba günü yaptığı açıklamada Hindistan ile ilişkilerini “son derece önemli” ve “21. yüzyıla girerken belki de en önemli ilişkimiz” olarak nitelendirdi.

ABD ve Hindistan, Japonya ve Avustralya ile birlikte Dörtlü Grubun bir parçası ve dört ülkenin liderleri cumartesi günü Delaware’de bir araya gelecek.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Rusya, Norveç’in sınır yakınında radyoaktif sezyum bulunduğu iddiasına yanıt verdi

Yayınlanma

Rusya’nın devlete ait nükleer enerji şirketi Rosatom, Norveç’in Rusya sınırına yakın iki bölgede sezyum-137 izlerine rastlandığı iddiasıyla ilgili raporuna cevaben, radyasyon seviyesinin doğal sınırlar içinde olduğunu açıkladı.

Devlet şirketi, RBK gazetesine yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Murmansk oblastındaki Kola nükleer santralindeki ve Atomflot buzkıran gemilerindeki ekipmanlar normal şekilde çalışmaya devam ediyor.”

Norveç Radyasyon ve Nükleer Güvenlik Kurumu (DSA), Rusya sınırına yakın Vikshefjell ve Svanhovdd’aki iki istasyonun hava filtrelerinde radyoaktif sezyum-137 izlerine rastlandığını bildirdi.

DSA’nın Svanhovd’daki acil durum hazırlık biriminden Bredo Møller, Norveç’in Barents Observer gazetesine verdiği demeçte, kirlilik seviyelerinin belirgin şekilde yükseldiğini, ancak insanlar veya çevre için herhangi bir tehdit oluşturmadığını ifade etti.

Møller ayrıca, DSA’nın önümüzdeki günlerde ek analizler yapacağını da sözlerine ekledi. Kirlilik izlerinin 9 ile 12 Eylül tarihleri arasında tespit edildiğini belirtti.

DSA, incelenen filtrelerde başka hiçbir radyoaktif izotopa rastlanmadığını da açıkladı.

7 Avrupa ülkesi Norveç enerji sektörünü “Rus tehdidine” karşı uyardı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English