Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Yunanistan’ın ‘radar kilidi’ kışkırtması F-16 satışını engelleme girişimi

Yayınlanma

Ankara ve Atina arasındaki gerilimi yumuşatmak için Almanya’nın da dahil olduğu üçlü toplantıdan üç gün sonra Yunanistan’dan kışkırtıcı bir adım geldi. Yunan jetleri NATO görevi yapan Türk F-16’larına radar kilidi attı. ABD’nin Türkiye’ye F-16 satışındaki kısıtlamaları kaldırmasıyla hayal kırıklığına uğrayan Atina’nın radar kışkırtması, satışı engelleme girişimi olarak yorumlanıyor.

Ege ve Doğu Akdeniz’de sorun yaşayan Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilim, Almanya’nın devreye girmesine rağmen tırmanıyor. İki ülke arasında 2020’nin yaz aylarında zirve yapan Doğu Akdeniz’deki sondaj gerilimi Almanya’nın devreye girmesiyle yumuşamış ve iki ülke arasında istikşafi görüşmeler başlamıştı. Ancak Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçatokis’in Mayıs ayında ABD Kongresi’nde yaptığı konuşma, görüşmelerin tamamen kesilmesine yol açmıştı. ABD Kongresi’ne seslenen Miçatokis, Kıbrıs’taki bölünme için Türkiye’yi suçlamış, Türkiye’ye F-16 satışının durmasını talep etmişti. F-35 programından resmen çıkarılan Türkiye’nin ABD’den F-16 almak için başvuru yaptığı sırada gelen bu açıklama üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Artık benim için Miçotakis diye birisi yok” demişti. Erdoğan çıkışından sonra ikili ilişkiler iyice gerildi. Yunanistan’ın Türkiye sınırındaki adaları ve üsleri ABD’ye açması ve Türkiye’nin Yunanistan’ın anlaşmalara aykırı olarak silahlandırdığı adaların egemenliğini tartışmaya açacağını ilan etmesi ipleri koparma noktasına getirdi.

Üçlü görüşmede Almanya devrede

Bu süreçte geçen hafta, daha önce olduğu gibi devreye yine Almanya girdi. Türkiye, Almanya ve Yunanistan heyetleri, Belçika’da üçlü görüşme gerçekleştirdi. Almanya ve Yunanistan heyetleri, 16 Aralık’ta Belçika’da üçlü görüşmede bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Büyükelçi İbrahim Kalın, Almanya Federal Şansölyelik Dış ve Güvenlik Politikası Danışmanı Jens Plötner ve Yunanistan Başbakanı Diplomatik Ofis Direktörü Anna-Maria Boura’nın katıldığı görüşmede Türkiye ile Yunanistan arasındaki iletişim kanallarının yeniden canlandırılması ele alındı. Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit, görüşmeyle ilgili, ülkesinin Türkiye ile Yunanistan arasında diyaloğu kolaylaştırmak istediğini söyledi. Hebestreit, “Almanya, bu konudaki talebinde böyle bir toplantı için yardımcı olup olamayacağını sormuştu. Hem Yunan Başbakanı hem de Türkiye Cumhurbaşkanı buna çok olumlu yanıt verdi” dedi. Görüşmenin içeriğine dair bilgi vermekten kaçınan Hebestreit, üç ülke arasındaki temasın süreceğini vurguladı. Ekimde Atina’yı ziyaret eden Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ikili sorunların çözülmesi ve Akdeniz’deki gerilimin azaltılması için NATO müttefikleri Türkiye ile Yunanistan arasında daha yakın diyalog kurulması çağrısında bulunmuştu. Scholz, Ankara ve Atina arasındaki iyi komşuluk ilişkilerinin sadece iki ülke için değil, aynı zamanda Avrupa ve NATO için de hayati önem taşıdığını söylemişti.

Önce engelleme sonra radar kilidi

Görüşmeden bir gün sonra 17 Aralık’ta, NATO tarafından görevlendirilen Türk Hava Kuvvetleri’ne ait AWACS uçağı, Ege Denizi’nin uluslararası hava sahasında eğitim görevi için uçtu. Uçuş sırasında Yunanistan’a ait uçakların engellemesi ile karşılaştı ancak Hava Kuvvetlerine ait uçakların karşılık vermesi üzerine eğitim uçağı görevini tamamladı.

Yunanistan iki gün sonra yine NATO görevi için havalanan Türk jetlerine bu kez radar kilidi atarak kışkırtıcı bir hamlede bulundu. Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, 19 Aralık’ta planlı “NATO NEXUS ACE Ege” görevi için oluşturulan paket kolda, Türk Hava Kuvvetlerine ait 14 adet F-16, bir HİK, bir KC-135 tanker ve bir CASA arama-kurtarma uçağının, NATO’ya ait bir E3-A AWACS uçağı ile uçuş görevi gerçekleştirdiği belirtildi. Bu görev için 24 saat önceden Hava Görev Emri (ATO) çekilerek NATO’daki müttefiklere gerekli bilgilendirmenin yapıldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Yunanistan uçakları, bir kez daha NATO uçuşunu önlemeye çalıştı, Hava Kuvvetlerimiz gerekli karşılığı verdi. Paket kol, Ege’nin uluslararası hava sahasında uçuşuna devam ederken, Yunanistan’a ait 5 ayrı hava üssünden kaldırılan F-16’lar uçaklarımıza radar kilidi atmak suretiyle taciz etti. Yunanistan’a ait uçakların NATO görevini önleme çabalarına rağmen paket koldaki uçaklarımız görevin başarıyla tamamlanması için uçuşa devam etti. Dalaman’dan ve Akhisar’dan kalkan F-16 uçaklarımız da önleme görevi yaparak, Yunan uçaklarına gerekli karşılığı verdi. Paket kol uçuşundaki uçaklarımız da NATO NEXUS ACE görevini başarıyla tamamlayarak emniyetle üslerine döndü.”

F-16 satışındaki kısıtlamalar kaldırıldı

Gerilimin, ABD’nin Türkiye’ye F-16 satışını şarta bağlayan hükümlerin ABD’nin 2023 mali yılı savunma bütçe tasarısından çıkarılması üzerine gelmesi dikkat çekti. Donanmasıyla tartışmasız üstünlüğü bulunan Ankara’ya karşı Atina ‘hava’da öne geçmek istiyor. Fransa’dan ve ABD’den peş peşe uçak alımları yapan ve yenileri için başvuran Yunanistan, ABD F-16’larının Türkiye’ye verilmesine karşı çıkıyor.

Milli Uçak projesi bulunan Türkiye, bu uçaklar hazır olana kadar hem elindeki mevcut F-16’ların modernizasyonunu yapmak hem de filosuna yenilerini eklemek istiyor. Bu kapsamda ABD’den 40 adet yeni F-16 jeti ve 80 adet modernizasyon kiti satın almak için başvuruda bulunmuştu. Türkiye’ye F-16 satışının da içinde yer aldığı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) tasarısı önce Temsilciler Meclisi’nde ardından Senato’da kabul edildi. New Jersey Senatörü Bob Menendez ve Maryland Senatörü Chris van Hollen’ın sunduğu ve Türkiye’ye F-16 satışını sınırlandılan maddeler arasında; F-16’ların Yunanistan hava sahasına girmemesi, uçakların terör örgütü PKK/YPG’ye karşı kullanılmaması ve Türkiye’nin İsveç ile Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylaması koşulu yer alıyordu. Ankara şartlı F-16 satışına sıcak bakmadığını ve “kabul edilemez” olduğunu açıklamıştı.

Atina’nın umudu: Menendez

Yasa şuan onaylaması için ABD Başkanı Joe Biden’ın önünde. Ancak Biden’ın yasayı imzalaması Türkiye’ye F-16 satışı için yeterli değil. Yasa yürürlüğe girdikten sonra ABD Dışişleri, Kongre’ye F-16’ların satışıyla ilgili bildirimde bulunacak. Satış sürecinin sekteye uğraması Kongre’de bir senatörün itirazına bağlı. İşte bu noktada Atina’nın tek güvencesi Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez. Menendez, Türkiye’ye F-16 satışına onay vermeyeceğini bir kez daha yineledi. Yunan basınında yer alan habere göre Menendez, ABD’yi ve uluslararası toplumu, “Erdoğan’ın Vladimir Putin’le artan bağları, baskıcı ve anti-demokratik normları takip etmesi, insan hakları ihlalleri ve devam eden uluslararası hukuk ihlalleri nedeniyle hesap vermesi için somut adımlar atmaya” çağırdı.

‘Düşman olmak benim için onurdur’

Erdoğan’ın Atina’yı “vurma” tehdidine atıfta bulunan Menendez, “Bir NATO üyesi üç milyon sivilin yaşadığı Atina’yı doğrudan hedef almakla tehdit ediyor. Birleşmiş Milletler’e göre sivillere yönelik kasıtlı saldırı bir savaş suçudur. Tüm bu son davranışlar göz önüne alındığında, ABD F-16 savaş uçaklarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ellerine bırakmamalı. Bu nedenle Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı olarak, bölgedeki saldırgan kampanyasını durdurana kadar Türkiye’ye herhangi bir F-16’yı onaylamayacağım” ifadelerini kullandı.

Erdoğan tarafından Türkiye düşmanı olmakla suçlanan Senatör, tutumunun Ankara’da kendisine pek dost kazandırmayacağını söyledi ve ekledi: “Ancak insan hakları ihlallerine karşı çıkmak, Türkiye’nin Azerbaycan’ı silahlandırarak masum Ermeni sivillerin katledilmesine olanak sağlamasına karşı çıkmak, Türkiye’nin Yunanistan’ın ve Kıbrıs’ın egemenliğini tanımasını talep etmek beni düşman yapıyorsa o zaman bu benim onurla takacağım bir nişandır.”

DİPLOMASİ

Hindistan ve Birleşik Krallık serbest ticaret anlaşması imzalamak için çalışıyor

Yayınlanma

Hindistan ve Birleşik Krallık yakında bir serbest ticaret anlaşması (STA) imzalamak için çalışıyor. Yeni İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy devam eden müzakereleri ikili potansiyellerini ortaya çıkarmak ve büyüme sağlamak için ortak hedeflerin “tavanı değil tabanı” olarak tanımladı.

Lammy, Başbakan Narendra Modi’yi ziyaret ettiği ve Dışişleri Bakanı S. Jaishankar ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval ile görüşmelerde bulunduğu iki günlük ilk Yeni Delhi ziyaretini perşembe günü tamamladı.

Çarşamba günü geç saatlerde iki taraf bir teknoloji güvenlik girişimi imzaladı. Lammy’nin ofisinden yapılan açıklamaya göre anlaşmanın amacı “her iki ülkede de ekonomik büyümeyi artırmaya odaklanarak kapsamlı stratejik ortaklığı yenilemek ve derinleştirmek”.

Anlaşmanın, telekom, kritik mineraller, yapay zeka ve yarı iletkenler gibi “bu on yılın belirleyici teknolojilerinde” işbirliğini mümkün kılacağı; ticaret, teknoloji, eğitim ve iklim gibi kilit konularda işbirliğini derinleştireceği kaydedildi.

Yeni Delhi ziyareti öncesinde yeni hükümet Lammy’nin, ülkenin her iki ekonomiye de fayda sağlayacak bir STA’yı güvence altına alma taahhüdünü güçlendirmek de dahil olmak üzere İngiltere-Hindistan ortaklığının “yeniden başlatılması” için bastıracağını söyledi.

Keir Starmer başkanlığındaki İşçi Partisi bu ayın başlarında yapılan genel seçimlerde ezici bir zafer kazandı. Analistler Lammy’nin ziyaretinin yeni hükümetin kurulmasından bir ay sonra gerçekleşmesinin Starmer yönetiminin Hindistan ile ilişkilere verdiği önemi yansıttığını belirtiyor.

Lammy, Hindistan’ın başkentindeki temasları öncesinde yaptığı açıklamada “Hindistan 21. yüzyılın yükselen süper gücü, 1,4 milyar nüfusuyla dünyanın en büyük ülkesi ve dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri” dedi.

“Serbest ticaret anlaşması müzakerelerimiz, Bengaluru’dan Birmingham’a kadar ortak potansiyelimizi ortaya çıkarma ve büyüme sağlama hedeflerimizin tavanı değil tabanıdır” dedi ve “Yeşil dönüşüm, yeni teknolojiler, ekonomik güvenlik ve küresel güvenlik konularında ortak çıkarlarımız var” diye ekledi.

Lammy’nin ziyareti üzerine Hindistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, her iki tarafın da “Hindistan-İngiltere STA müzakerelerinde kaydedilen önemli ilerlemeyi takdir ettiği ve erken sonuçlanmasını dört gözle beklediği” belirtildi.

Başbakan Rishi Sunak yönetimindeki önceki İngiliz hükümeti Hindistan ile bir STA imzalamaya hevesliydi ancak Londra’da Delhi yönetiminin Birleşik Krallık seçimlerinden önce bu konuda isteksiz olduğu yönünde spekülasyonlar vardı.

Lammy’nin ziyareti sırasında ayrıca Hint-Pasifik bölgesinde ve ötesinde savunma ve güvenlik işbirliğini derinleştirme ve “devlet dışı aktörlerden kaynaklanan artan tehditleri ele alma kapasitelerini geliştirme” konusunda anlaştılar.

Jaishankar ve Lammy, Rusya-Ukrayna çatışması ve Orta Doğu ve Kızıldeniz’deki durumlar da dahil olmak üzere, ortak ilgi alanlarına giren bölgesel ve küresel meseleler hakkında da görüş alışverişinde bulundular.

Yeni Birleşik Krallık hükümeti Yeni Delhi ile ilişkilerini daha da güçlendirmeye kararlı olduğunu ifade ettiği. Uzmanlara göre, her iki taraf da STA’yı erken sonuçlandırmak istiyor ve yeni Birleşik Krallık hükümetinin parlamentoda “daha güçlü” çoğunluğa sahip olması nedeniyle bu olası görünüyor.

Daha önce Boris Johnson’dan Liz Truss’a ve Rishi Sunak’a kadar başbakanların değişmesi nedeniyle anlaşmanın geciktiği ancak şimdi bunun daha kolay olacağı düşünülüyor.

Bu arada Modi, Hindistan’daki son genel seçimlerde beklenenden çok daha az bir çoğunlukla da olsa nadir görülen bir üçüncü dönem elde etti.

Her iki ülkede de seçimlerden önce, Ocak 2022’den bu yana 14 tur STA müzakeresi yürütülmüş ve görüşmelerin aynı yılın ekim ayına kadar sonuçlandırılabileceği umulmuştu.

Lammy ile görüştükten sonra Modi, X’te Starmer’in Hindistan-İngiltere kapsamlı stratejik ortaklığını genişletme ve derinleştirmeye verdiği önceliği takdir ettiğini paylaştı.

İlişkileri geliştirme konusundaki kararlılığını ifade eden Lammy de ikili teknoloji güvenliği girişimini ve karşılıklı fayda sağlayacak bir STA imzalama arzusunu memnuniyetle karşıladı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ukrayna’daki Baykar fabrikası çatışmaların sona ermesinin ardından faaliyete geçecek

Yayınlanma

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasil Bodnar, Baykar’ın insansız hava aracı üretim tesisinin Rusya ile çatışmaların sona ermesinin ardından faaliyete geçeceği bilgisini verdi.

Euronews‘e mülakat veren Bodnar, Ukrayna tarafının aynı zamanda TUSAŞ ile de işbirliği yaptığına işaret etti.

Büyükelçi, güvenlik gerekçesiyle Türkiye’nin Baykar ile yaptığı anlaşma hakkında daha fazla yorum yapmaktan kaçındı ve Türkiye’nin Moskova ile tahıl anlaşması ve esir takası konusundaki müzakerelerde arabuluculuk yapmasının ‘Türk diplomasisinin başarısı’ anlamına geldiğini belirtti.

Bu yılın şubat ayında Baykar, Kiev yakınlarında bir insansız hava aracı fabrikası kurmaya bildirilmişti.

O dönemde şirketin CEO’su Haluk Bayraktar, fabrikanın inşasının bir yıl süreceğini ve ancak o zaman şirketin kendi içinde üretim tesisleriyle donatılmaya başlanacağını belirtmişti.

2022’nin ağustos ayında Bayraktar, şirketin silahlı insansız hava araçlarını Rusya’ya tedarik etmeyeceğini açıklamıştı.

Baykar, Ukrayna’daki İHA fabrikasının inşaatına başladı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Reuters: Çin’in İran’dan ithal ettiği ham petrol kuzeydoğuda yeni pazar buluyor

Yayınlanma

Tanker takip firmaları ve ticaret kaynakları, İran’dan ham petrol ithalatının geçen yılın sonlarından bu yana Çin’in Dalian limanına ve rafineri şehrine aktığını ve ülkenin petrol alımlarının neredeyse rekor seviyelerde kalmasına yardımcı olduğunu söyledi.

Reuters’a konuşan tüccarlar, Shandong eyaletinin bağımsız rafinaj merkezindeki küçük alıcıların İran ham petrolüne olan talebinin, yüksek ham petrol fiyatları ve beklenenden daha zayıf yakıt talebi nedeniyle kötüleşen rafinaj marjları karşısında azaldığını belirtti. Bu ülkeler 2019’dan bu yana İran’ın Çin’deki ana alıcıları konumunda.

İran, petrolü de dahil olmak üzere 2018’de yeniden yürürlüğe konan ABD yaptırımlarına tabi. Ancak Reuters’ın haberine göre, Çin İran petrolü alımını durdurmadı ve yaptırımlardan çekinen devlet şirketlerinin bıraktığı boşluğu marj odaklı bağımsız tesisler doldurdu.

Tanker akışlarını takip eden bir danışmanlık şirketi olan Vortexa, Ekim 2023 ile Haziran 2024 arasında Dalian’da 23 kargo veya toplam 45 milyon varil İran petrolünün boşaltıldığını söyledi.

Buna Dalian’ın merkezinin yaklaşık 85 km (53 mil) kuzeybatısındaki Changxing adasında boşaltılan 28 milyon varilin de dahil olduğunu söyledi.

Bir başka danışmanlık şirketi Kpler ise aynı dönemde Çin’in Dalian’a 34 milyon varil ithal ettiğini tahmin ediyor.

Bu rakamlar günde 124.000-164.000 varile denk geliyor ki bu da 2024’ün ilk yarısında Çin’in İran’dan ithal ettiği toplam petrolün yaklaşık %13’üne tekabül ediyor.

Analistler Çin’in söz konusu dönemde 1,2-1,4 milyon varil/gün İran ham petrolü ithal ettiğini tahmin ediyor. Vortexa, ithalatın geçtiğimiz Ekim ayında 1,52 milyon varile ulaşarak rekor kırdığını söyledi.

Dalian’ın ithalatı sorulduğunda Çin dışişleri bakanlığı Reuters’e Çin ve İran’ın “uluslararası yasal çerçeve altında her zaman normal ve meşru ticareti sürdürdüğünü” söyledi.

Çin tek taraflı yaptırımlara karşı olduğunu söylüyor. Yine de tanker takipçileri ve tüccarlar, tüccarların Çin’e gönderilen İran petrolünü Malezya, Umman veya Birleşik Arap Emirlikleri gibi başka bir yerden geliyormuş gibi gösterdiklerini iddia etti.

Resmi olarak, Çin gümrükleri Haziran 2022’den bu yana herhangi bir İran petrolü ithalatı bildirmedi.

Dalian sevkiyatları için dört olası varış noktası var: Hengli Petrochemical’ın 400.000 varillik rafineri kompleksi ve 44 milyon varillik depolama çiftliği, devlet devi PetroChina tarafından işletilen iki rafineri,  ve Changxing adasında Liaoning Liman İdaresi tarafından işletilen 30 milyon varillik bir depolama üssü.

Tüccarlar, depolama tesisini Dalian dışındaki rafinerilere bağlayan bir boru hattı olmadığını söyledi.

Hengli’ye yakın üç üst düzey ticaret kaynağı, şirketin sevkiyatların en azından bir kısmını satın aldığını kaydetti.

Kaynaklardan biri Hengli’nin, 2024 yılının ilk birkaç ayında ayda 4 milyon varil satın aldığını tahmin ediyor. Bir diğeri ise alımların ayda 4-6 milyon varil olduğunu söyledi.

Vortexa, tanker takip bilgileri ve analizlerine dayanarak Hengli’nin İran ham petrol sevkiyatlarının alıcısı olduğunu öne sürdü.

Bir Hengli sözcüsü ise şirketin İran petrolü satın almadığını söyledi.

Tüccarlar ve diğer sektör uzmanları, Çin’in diğer büyük devlet ham petrol alıcıları gibi PetroChina’nın da 2018/2019 civarında İran petrolü alımını durdurduğunu kaydetti.

Asya’nın en büyük petrol ve gaz üreticisi olan PetroChina, yorum talebine yanıt vermedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English