Euractiv tarafından görülen bir belgeye göre, Avrupa Komisyonu’nun AB savunma sanayi stratejisi önerisi, haritalama, izleme, siparişlerin önceliklendirilmesi ve AB içi ihracatın kolaylaştırılmasıyla birlik çapında savunma ürünleri tedarik zincirlerinin kurulmasını ve güvence altına alınmasını içeriyor.
Belgede, “Herhangi bir Üye Devletin tedarik güvenliği stratejisi, AB boyutunda giderek daha fazla entegre olmalı ve Birliğin en önemli güçlerinden biri olan Ortak Pazardan daha iyi yararlanmalıdır,” deniyor.
AB yürütme organının dördüncü ve beşinci memorandumları, geçen hafta savunma sanayii ve AB ülkelerine gönderilen beş istişare belgesi serisini tamamlıyor.
Bu belgelerin, savunma işbirliğini artırmayı ve sektörü daha esnek hale getirmeyi amaçlayan, bloğun gelecekteki Avrupa Savunma Sanayi Stratejisini (EDIS) şekillendirmesi bekleniyor.
Bu sonbaharın başlarında ABD tarzı bir Savunma Üretim Yasası gibi bir strateji önerme girişiminin ardından, İç Pazar Komiseri Thierry Breton öneriyi gelecek yıla ertelemiş ve paydaşlarla istişareler yapılacağını duyurmuştu.
Tedarik zincirlerinin haritalandırılması ve güvence altına alınması fikri, COVID-19 salgını sırasında yaşanan maske krizinin ardından ivme kazandı. Tıpkı tıbbi ekipman gibi, savunma kabiliyeti üretimi de Avrupa ve uluslararası tedarik zincirlerine dayanıyor ve bu nedenle nihai üreticilerin kontrolü dışındaki tehlikelere tabi.
Kritik tedarik zincirlerinin güvence altına alınması çağrısı
Komisyon, “Üye devletler için bu riskler Avrupa düzeyinde bir yönetişimle azaltılabilir,” önerisinde bulunuyor. Bu fikir, Euractiv tarafından görülen, gelecek haftaki liderler zirvesinin taslak sonuçlarında yer alan ‘savunma için etkin bir Ortak Pazara ulaşma’ hedefi olarak ortaya çıkıyor.
Belgede, kriz dönemlerinde “Uluslararası piyasaların işleyişi genellikle kötüleşir (daha sıkı ihracat kontrolü, daha yüksek talep, nakliye sorunları, bağımlılıkların araçsallaştırılması, vb) ve savunma ürünleri ve hizmetlerinin teslimatı da dahil olmak üzere savunma üretimine yönelik tedarik önemli ölçüde etkilenebilir, hatta kesintiye uğrayabilir,” deniyor.
Komisyonun taslağında, darboğazları haritalandırmak, AB içi savunma teçhizatı transferlerini kolaylaştırmak ve endüstrileri acil devlet siparişlerine ticari siparişlere göre öncelik vermeye zorlamak için fikirler öneriliyor.
Bu düzenleyici önerilerin tümü, ilkbaharda Ukrayna’nın ve üye ülkelerin ihtiyaçları için Mühimmat Üretimini Destekleme Yasası (ASAP) acilen müzakere edilirken üye devletler tarafından reddedilmişti.
AB önerisi ‘tedarik zincirlerinin bileşimi, kapasitesi ve işleyişinin hem ulusal hem de Avrupa düzeyinde ayrıntılı bir şekilde anlaşılmasını’ amaçlıyor ve ‘kritik tedarik zincirlerinin’ ve ‘potansiyel darboğazların’ daha etkin bir şekilde haritalanması ve izlenmesi ihtiyacından bahsediyor.
Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel geçen hafta Çin’in bolca ürettiği ve çok ihtiyaç duyulan grafitin güvence altına alınması gerektiğini vurgulamıştı.
AB halihazırda savunma siparişlerini veya üretimini gerekli kılacak araçlara sahip olmadığı gibi öncelikli sipariş mekanizmalarına da sahip değil.
Komisyon, ABD Savunma Üretim Yasası ile karşılaştırıldığında, ‘belirli bileşenler veya hammaddeler konusunda gerilimlerin ortaya çıkabileceğine ve sivil sektörle rekabet nedeniyle savunma siparişlerine mutlaka öncelik verilmediğine’, bunun da ‘önemli bir dezavantaj olabileceğine’ işaret ediyor.
Savunma şirketlerine, diğerlerinin yanı sıra, ‘kriz zamanlarında savunma tedarik zincirlerinin sivil tedarik zincirlerine göre önceliklendirilmesi mekanizmasının’ savunma tedarik zincirlerinin sağlamlığına önemli bir avantaj getirip getirmeyeceği de soruluyor.
Tedarik zincirlerinin ‘Avrupalılaştırılması’, Komisyona göre, çoklu iş fırsatları, ölçek ekonomileri, yüksek vasıflı istihdam yaratma ve teknolojik üstünlük gibi pek çok fayda sağlayacak.
Taslakta, “Daha entegre ve rekabetçi bir Avrupa savunma teçhizatı pazarı, Avrupa savunma teknoloji ve sanayi üssünün ölçek ekonomilerinden faydalanmasını sağlayacak ve sanayi kuruluşlarının verimliliğini arttıracaktır,” deniyor.
Komisyona göre dünya sahnesinde, “AB çapında bir arz güvenliği rejimi önemli bir rekabet avantajı olabilir” ve AB merkezli alımları artırabilir.
2009 tarihli Savunma Transferleri Direktifinin ‘beklenen faydaları tam olarak sağlayamaması’ nedeniyle AB içi transferlerin basitleştirilmesi, belgede yer alan bir diğer ana fikir.
Diğer örnekler arasında bakım ve onarım ekipmanı stokları, kritik yedek parçalar, mühimmat, rezervler, esnek üretim kapasiteleri ve belirli endüstriyel kapasitelerin bir havuzda toplanması ve paylaşılması yer alıyor. Avrupa Savunma Fonu (EDF) destekli projeler için tedarik güvenliğinin bir gereklilik olarak dahil edilmesi ve bakım ve onarım hizmetlerinin ortak tedariki için KDV muafiyeti de listeleniyor.
Nordik Savunma İşbirliği (NORDEFCO) girişimleri ve RescEU’nun sivil koruma bağlamındaki stokları işbirliği örnekleri olarak gösteriliyor.
Euractiv tarafından görülen beşinci memorandum, ‘savunma sanayiine hazırlık kültürünün tüm politika alanlarında yaygınlaştırılması’ konusuna odaklanıyor. Personel ve yatırımları çekmek için savunma sanayiinin nasıl daha iyi görünebileceğine dair sorular soruluyor.