Diplomasi

Avrupa, Ukrayna’ya barış gücü gönderme planından vazgeçebilir

Yayınlanma

Reuters‘ın haberine göre, Avrupalı ülkeler lojistik kısıtlamalar ve ABD’nin muhalefeti nedeniyle Ukrayna’ya barış gücü askeri gönderme fikrinden uzaklaşıyor. Paris’te düzenlenecek zirvede, Ukrayna’nın askeri kapasitesini artırma ve ateşkesi izleme gibi alternatif destek mekanizmaları ele alınacak. NATO’nun Doğu Avrupa’daki varlığını genişletmesi ve Ukrayna’ya ittifak koruması sağlanması gibi modeller de tartışılıyor.

Reuters‘ın Batılı yetkililere dayandırdığı haberine göre, Avrupalı ülkeler lojistik kısıtlamalar ve ABD’nin muhalefeti nedeniyle Ukrayna’ya barış gücü askeri gönderme fikrinden uzaklaşıyor ve alternatif önlemleri değerlendirmeye başlıyor.

Çözüm arayışında Birleşik Krallık ile yakın işbirliği içinde olan Fransa, 27 Mart Perşembe günü “gönüllüler koalisyonu” olarak adlandırılan yaklaşık 30 ülkeden lider ve heyetleri ağırlayacak.

Toplantının ana amacı, Ukrayna’ya yönelik somut destek mekanizmalarını görüşmek. Ancak diplomatlar, Londra ve Paris’in haftalardır gelecekteki bir ateşkesi güvence altına almak amacıyla Avrupalı askerlerin konuşlandırılmasına yönelik bir plan üzerinde çalışmasına rağmen, bu senaryonun gerçekleşme olasılığının azaldığını kabul ediyor.

İsmi belirtilmeyen Avrupalı bir diplomat, “Kara birliği bulundurma fikrinden uzaklaşıp daha pragmatik seçenekler arıyorlar,” dedi.

Ajansa konuşan başka bir kaynak ise, “Ukrayna daha avantajlı bir konumdayken asker gönderme fikri cazipti. Fakat şu anki cephe durumu ve mevcut ABD yönetimi göz önüne alındığında, bu seçenek artık pek geçerli değil,” diye ekledi.

Paris’teki zirvede yapılacak görüşmelerin, Ukrayna’nın gelecekteki saldırıları önlemek amacıyla askeri potansiyelinin güçlendirilmesine ve enerji tesisleri ile denizdeki ateşkes rejiminin izlenmesine odaklanması bekleniyor.

Üst düzey Avrupalı bir yetkili, “Güvenlik garantileri, birçok olası çözümün bulunduğu bir tür diplomatik ‘açık büfe’ gibidir. Ancak sonuçta her şey olası bir barış anlaşmasının samimiyetine bağlı ve bu konuda şüpheciyim,” değerlendirmesinde bulundu.

Diğer yandan Avrupalı bir ülkenin savunma bakanlığı yetkilisi, Avrupa genelinde bir askeri varlık bulundurma fikrinden vazgeçilmesine rağmen, tek tek ülkelerin eğitim ve diğer destekleri sağlamak amacıyla Ukrayna’ya asker gönderebileceğini vurguladı.

Yetkili, gelecekte güç gönderme olasılığını koruyan planların da geliştirildiğini belirtti. Ajansın incelediği zirvenin konsept belgesine göre, gelecekte “barışçıl bir çözüm çerçevesinde ve ABD’nin desteğiyle” Ukrayna topraklarında güvenlik güçleri oluşturulabilir.

Diplomatlar ayrıca, Avrupa’nın Romanya gibi ülkelerdeki askeri birliklerini artırabileceğini ve NATO’nun Doğu Avrupa’daki ileri mevcudiyet formatını genişletebileceğini düşünüyor.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Ukrayna’nın NATO üyesi olmamasına rağmen, bir saldırı durumunda ittifakın kolektif savunma hükümlerine benzer şekilde korunmasına güvenebileceği bir seçenek önerdi.

Trump’ın özel elçisi Steve Witkoff, bu konunun tartışmaya açık olduğunu doğruladı.

Avrupalı bir diplomata göre, böyle bir mekanizma, Ukrayna’da asker konuşlandırmaktan daha düşük maliyetle “en güvenilir güvenlik garantisi” olabilir.

Kiev ise herhangi bir barış anlaşmasının, Rusya’nın tekrar saldırmasını önlemek için Batı’nın net taahhütlerini içermesi gerektiğinde ısrar ediyor.

Şubat ayında Beyaz Saray’ı ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, daha önce ülkelerinin gelecekteki barışı koruma çabaları kapsamında Ukrayna’ya asker gönderebileceğini belirtmişti.

Fakat Moskova, Ukrayna topraklarında NATO askerlerinin bulunması ihtimalini kesin bir dille reddediyor.

Washington’un bu konudaki tutumu da daha ihtiyatlı hale geliyor.

Daha önce Başkan Donald Trump, Rusya’nın kabul edebileceğini öne sürerek İngiliz-Fransız girişimleri hakkında olumlu konuşmuş olsa da, şimdi Amerikalı yetkililer giderek artan bir şüphecilik sergiliyor.

Örneğin, Steve Witkoff, Tucker Carlson’a verdiği röportajda Avrupa’nın önerilerini “gösterişçilik” olarak nitelendirerek eleştirdi.

Çok Okunanlar

Exit mobile version