Bizi Takip Edin

AVRUPA

‘Bu Gazze için’: George Galloway, Rochdale ara seçimlerinden zaferle çıktı

Yayınlanma

Deneyimli sunucu ve aktivist George Galloway, İngiltere’nin Rochdale kasabasında düzenlenen ara seçimlerde zafer elde ederek ülkede İşçi Partisi açısından ‘tektonik plakaların kaydığını’ ilan etti.

Galloway, kaos ve tartışmalarla dolu ve Gazze’deki savaşın damgasını vurduğu seçimlerde oyların neredeyse yüzde 40’ını kazandı.

Sayımın ardından düzenlediği konuşmada Galloway, İşçi Partisi lideri Keir Starmer ve Başbakan Rishi Sunak’ı hedef aldı.

“Keir Starmer’a, bu Gazze için,” diyen Galloway, “Gazze Şeridi’nde devam etmekte olan felaketi mümkün kılma, teşvik etme ve örtbas etme konusunda oynadığınız rolün bedelini ağır ödeyeceksiniz,” ifadesini kullandı.

Galloway, 12 bin 335 oy alarak toplam oyların yüzde 39,7’sini elde etti ve tahmin edilenden çok daha büyük bir zafer kazandı. Siyasetçi, 5 bin 697 oyluk bir çoğunluğa erişti.

Sürpriz bir şekilde ikinci olan yerli sermayedar David Tully, bağımsız olarak adaylığını koydu ve kasabayı siyasi hırsları için bir araç olarak kullanmak yerine kasaba için konuşacağını öne sürdü.

İsrail hakkında yaptığı yorumlar nedeniyle adayı Ezher Ali’den vazgeçen İşçi Partisi, seçim bölgesinde 10 bine yakın oy çoğunluğuna sahip olmasına rağmen sadece yüzde 7,7 ile dördüncü sırada yer aldı.

Ali’nin önünde üçüncü sırada yer alan Muhafazakâr aday Paul Ellison ise kampanya sürecinde pek ortalıkta görünmedi ve dönemin bir kısmını tatilde geçirdiği anlaşılıyor.

Eski İşçi Partisi milletvekili olan Galloway, üç seçimde de eski partisini geride bıraktı ve 37 yıl sonra dördüncü seçim bölgesini temsilen parlamentoya dönecek.

Kürsüden Starmer’a seslenen Galloway, şunları söyledi: “Bu bir hareketi, bir heyelanı, tektonik plakaların kaymasını, burada kuzeybatıdan başlayarak Batı Midlands’ta, Londra’da Ilford’dan Bethnal Green ve Bow’a kadar bir dizi parlamento seçim bölgesini ateşleyecek.”

Galloway, “İşçi Partisi, nesilden nesile sadakatle ve geleneksel olarak kendilerine oy veren milyonlarca seçmeninin güvenini kaybettiğinin farkında,” diye ekledi.

Galloway şöyle devam etti: “Netanyahu’yu durdurmak için yapabileceğim pek bir şey yok ama Rishi Sunak ve Keir Starmer’ı bu konuda işbirliği yapmaktan alıkoymaya çalışma hakkım var. İşte bu yüzden bu kadar mutsuzlar; politikacılar, medya bu ayın sonunda parlamentoya dönme ihtimalimden dolayı son derece mutsuzlar, zira Avam Kamarası’nın salonuna bir kasırga gibi gireceğimi ve Gazze için duvarları sarsacağımı biliyorlar.”

‘Muhtemelen dünyanın en iyi hatibi’

Öte yandan Galloway’in partisinin genel başkan yardımcısı olan Chris Williamson, hükümeti ve İşçi Partisi’ni Gazze’deki soykrımı fiilen kolaylaştırmakla suçladı.

Eski İşçi Partisi milletvekili Chris Williamson, BBC radyosuna verdiği demeçte, “George Galloway muhtemelen dünyanın en iyi hatibi. Şu anda Westminster’daki iktidar koridorlarına, hükümetin ve ana akım muhalefetin Gazze’deki soykırımı etkin bir şekilde kolaylaştırdığı yere geldi,” ifadelerini kullandı.

Yahudi lobisi ‘kara bir gün’ olarak nitelendirdi

Bununla beraber ülkedeki etkili Siyonist lobi kuruluşları arasında yer alan Britanya Yahudileri Temsilciler Kurulu, Galloway’in zaferini İngiltere’deki Yahudi cemaati açısından ‘kara bir gün’ olarak nitelendirdi.

Kuruldan yapılan açıklamada, “George Galloway, parlamento için aday olduğu her yere bölünme ve nefret siyasetini getiren bir demagog ve komplo teorisyenidir,” iddiasında bulunuldu.

Açıklamada, “Seçilmesi bu ülkedeki Yahudi cemaati ve genel olarak İngiliz siyaseti açısından kara bir gündür. Kendisinin tüm parlamenterler tarafından bir parya olarak dışlanması gerektiğine inanıyoruz,” denildi.

Sunak: İngiliz demokrasisi gözdağı, tehdit ve planlı şiddet eylemleriyle karşı karşıya

Galloway’in zaferi, ana akım basının yoğun tepkisini çekerken Başbakan Rishi Sunak, cuma akşamı Downing Street’te emniyet amirleriyle yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında Galloway’i hedef aldı.

İngiliz demokrasisinin ‘gözdağı, tehdit ve planlı şiddet eylemleriyle’ karşı karşıya olduğunu savunan Sunak, “Son haftalarda ve aylarda aşırılık yanlısı yıkıcılık ve suç oranlarında şok edici bir artışa şahit olduk. Biz komşularımızı seven bir ülkeyiz ve Britanya’yı birlikte inşa ediyoruz. Ancak korkarım ki dünyanın en başarılı çok etnikli ve çok inançlı demokrasisini inşa etme konusundaki büyük başarımızın kasıtlı olarak altı oyuluyor,” diye konuştu.

Galloway’i Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırıların ciddiyetini önemsizleştirmekle suçlayan Sunak, söz konusu saldırıyı ‘dehşet’ olarak nitelendirdi.

AVRUPA

Finlandiya kablo hasarının ardından “gölge filo” gemisinin peşinde

Yayınlanma

Finlandiyalı yetkililer Rusya’nın “gölge filosunun” parçası olduğunu iddia ettiği bir petrol tankerini Finlandiya ile Estonya arasındaki elektrik kablosunu kesip kesmediği konusunda soruşturuyor.

Eagle S isimli gemi, çarşamba günü Finlandiya Körfezindeki Estlink 2 denizaltı elektrik kablosunun bağlantısının kesilmesinin ardından Finlandiyalı yetkililer tarafından durduruldu.

Cook Adalarına kayıtlı olan ve gemi takip verilerine göre Rusya’dan Mısır’a petrol taşıyan tanker, iddiaya göre olay sırasında kablonun üzerinden geçerken görüldü.

Financial Times’ın (FT) iddiasında göre yaşlı tanker Rusya’nın “gölge filosunun” bir parçası ve Finlandiya’nın soruşturmasının odağında yer alıyor.

FT’ye konuşan kaynaklar Eagle S’in Finlandiya Körfezindeki üç iletişim kablosunu kesip kesmediği konusunda da soruşturma altında olduğunu sözlerine ekledi.

“Gölge filo”, Rusya’nın petrol ihracatı üzerindeki uluslararası yaptırımları aşmak için kullandığı eski ve genellikle bakımsız gemilerden oluşan gruba verilen isim.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb perşembe günü güvenlik şefleriyle yaptığı toplantının ardından X’te yaptığı paylaşımda, “Rus gölge filosuna ait gemilerin yarattığı riskleri önleyebilmeliyiz,” dedi.

Yi Peng 3 adlı bir Çin dökme yük gemisi de geçen ay Finlandiya ile Almanya ve İsveç ile Litvanya arasındaki iki veri kablosunun üzerinden, kabloların koptuğu saatlerde geçti ve Danimarka ile İsveç arasındaki uluslararası sularda bir ay boyunca durdu.

Çinli müfettişler geçen hafta İsveç, Danimarka, Almanya ve Finlandiya temsilcilerinin gözlemci olarak hazır bulunduğu gemiye çıktılar. Fakat İsveç Dışişleri Bakanı Pekin’i, İsveçli başmüfettişin gemiye çıkmasına ya da şu anda bölgeyi terk etmiş olan gemiyi incelemesine izin vermediği için eleştirdi.

Soruşturmaya aşina olan kişilere göre Eagle S vakası farklı çünkü gemi Finlandiya sularında gönüllü olarak durdu ve yargı yetkisi konusunda hiçbir soru işareti bırakmadı. Eagle S’in mülkiyeti belirsiz fakat bir Dubai şirketine ait tek gemi gibi görünüyor. Perşembe günü gemi sahibine ulaşma girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı.

Yetkililer Estlink 2 kablosunun kopma nedenini henüz tespit edemediler. Estonya ayrıca bu durumun elektrik arzını etkilemeyeceğini açıkladı.

Kablo, kısa bir süre önce son nükleer santralini faaliyete geçiren Finlandiya’dan Estonya’ya elektrik ihraç etmek için kullanılıyor. Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo da ülkenin elektrik arzının etkilenmeyeceğini söyledi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Baltık Denizindeki Finlandiya-Estonya elektrik kablosu zarar gördü

Yayınlanma

Finlandiya Başbakanı, Finlandiya ve Estonya’yı birbirine bağlayan bir denizaltı elektrik kablosunun çarşamba günü koptuğunu ve bunun Baltık Denizindeki kablolar ve enerji boru hatlarıyla ilgili bir dizi olayın sonuncusu olduğunu söyledi.

Finlandiya elektrik şebekesinin operasyon müdürü Arto Pahkin, kamu yayıncısı Yle’ye yaptığı açıklamada sabotaj ihtimalinin göz ardı edilemeyeceğini söyledi.

Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo ise kesintinin ülkenin elektrik arzını etkilemediğini söyledi. Orpo, “Yetkililer Noelde bile tetikte olmaya devam ediyor ve durumu araştırıyor,” diye yazdı.

Fingrid, Estonya’ya elektrik gönderen EstLink 2 kablosundaki akımın yerel saatle 12:26’da (TSİ 13:26) kesildiğini söyledi.

Baltık’ta İsveç ve Danimarka’yı birbirine bağlayan iki telekom kablosu da geçen ay kesilmişti.

Şüpheler hızla, izleme sitelerine göre kabloların kesildiği saatlerde kabloların üzerinden geçen Çin gemisi Yi Peng 3’e yönelmişti.

İsveç geçen pazartesi günü yaptığı açıklamada Çin’in savcıların gemiyle ilgili soruşturma yapma talebini reddettiğini ve geminin bölgeyi terk ettiğini söyledi.

Avrupalı yetkililer olayların birçoğunun Ukrayna savaşı ile bağlantılı sabotajlar olduğundan şüphelendiklerini söylüyorlar. Kremlin bu iddiayı “saçma” ve “gülünç” olarak nitelendirerek reddediyor.

İsveç’in Gotland adasından Litvanya’ya uzanan Arelion kablosu 17 Kasım günü erken saatlerde hasar görmüş, Helsinki ile Almanya’nın Rostock limanını birbirine bağlayan C-Lion 1 kablosu ise ertesi gün İsveç’in Oland adasının güneyinde kesilmişti.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Alman borsası Dax’ı 7 şirket kurtardı

Yayınlanma

Almanya’da, ABD’nin teknoloji devlerinden oluşan ve “muhteşem yedili” olarak adlandırılan şirketlere atıfla adlandırılan yedi şirket, ülke ekonomisini saran karamsarlığa meydan okuyarak bu yıl ülkenin borsasında güçlü bir yükseliş sağladı.

Financial Times’ın (FT) aktardığına göre, Frankfurt’ta 40 güvenilir şirketten oluşan bir endeks olan Dax, bu yıl yüzde 18,7 yükselerek Fransa ve Birleşik Krallık’taki göstergeleri geride bıraktı ve bölge genelindeki Stoxx Europe 600 endeksinin yüzde 4,8’lik kazancını da geride bıraktı.

Bu performans, Almanya’nın “trafik lambası” koalisyon hükümetinin, partilerin mali “borç freni” reformları üzerinde anlaşmaya varamamasının ardından kasım ayında çökmesi ve ülkenin şubat ayında erken seçime gitmesi ile zayıf iç büyüme ve siyasi çalkantılara rağmen geldi.

Dax bileşenleri kazançlarının dörtte birinden daha azını Almanya’dan elde ediyor ve bu da örneğin otomotiv devi Volkswagen’in on binlerce işçiyi işten çıkarma ve birkaç fabrikayı kapatma planları yaptığı sarsıntılara karşı bir “tampon oluşturmaya” yardımcı oldu.

Bu yılın borsa getirilerini yönlendiren yedi şirket arasında yazılım devi SAP, savunma şirketi Rheinmetall, Siemens, Siemens Energy, Deutsche Telekom ve sigortacılar Allianz ve Munich Re yer alıyor.

SAP tek başına Dax’ın kazancının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor ve ticari müşterilerini buluta geçirmesi sayesinde hisseleri yüzde 70’in üzerinde artış gösterdi.

SAP endekste, her ikisi de bu yıl zararda olan Volkswagen ve Mercedes-Benz’in de dahil olduğu otomotiv sektöründen daha büyük bir paya sahip.

SAP, piyasanın bu yıl yapay zekaya maruz kalan hisse senetlerine duyduğu büyük iştahtan yararlandı. Bu amaçla, Kuzey Amerikalı yatırımcıları ve analistleri daha fazla etkilemek için kazanç yayınlama zamanlarını Avrupa sabahlarından ABD piyasasının kapanışından sonraya aldı.

Alman devi, ekim ayında Avrupa’nın en büyük teknoloji şirketi olarak Hollandalı yarı iletken ekipman üreticisi ASML’nin yerini aldı.

Avrupa’da daha fazla savunma harcaması beklentilerinin artmasıyla bu yıl hisse değerleri yüzde 107 yükselen savunma şirketi Rheinmetall’in yanı sıra, yenilenebilir enerjiye yönelik artan talep nedeniyle yüzde 329 değer kazanan Siemens Energy de başı çekenler arasında.

2014 yılında Bayer ve BASF gibi ilaç ve kimya tekelleri ile Mercedes-Benz gibi otomotiv devleri borsada esas ağırlığı oluşturuyordu. 2024 itibariyle ise SAP ve Deutsch Telekom gibi teknoloji ve iletişim devlerinin yanı sıra Siemens, Airbus ve Allianz yer alıyor.

Goldman Sachs makro stratejisti Guillaume Jaisson, piyasanın “iki farklı hikaye” anlattığını, Wall Street’in muhteşem yedi teknoloji hissesine benzettiği piyasa liderlerinin, zayıf Çin tüketicisi ve potansiyel ABD gümrük tarifelerine karşı savunmasız olan bir grup ihracatçının önünde güçlendiğini söyledi.

Zayıflayan Avro da Almanya’nın ihracat odaklı pazarını destekledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English