Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çavuşoğlu’nun ABD ziyareti ve Suriye gündemi

Yayınlanma

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’le Washington’da görüştü. ABD yönetiminin F-16 satışına onay vermesini isteyen Çavuşoğlu Suriye’de YPG’ye verilen desteğin de kesilmesini talep etti. ABD’nin “Kuzeydoğu Suriye Temsilcisi” Nicolas Granger ise Haseke’de Kürt partileriyle görüştü, ABD’nin Şam ile normalleşmeye karşı olduğunu yineledi.

Rusya-Ukrayna savaşı, Yunanistan’la gerilim, Kafkasya’da çatışma riski, Suriye ile normalleşme gündemleri Türkiye’nin kısa vadede önünde duran dış politika maddeleri. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliklerine onay baskısı da artıyor. Suriye ile normalleşme trafiği de oldukça yoğun. Bu sıkışık gündemle ABD’ye giden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu mevkiidaşı Antony Blinken’le kritik başlıkları ele aldı.

Blinken’le görüşmenin ardından Washington’daki basın mensuplarıyla bir araya gelen Çavuşoğlu, “Türkiye’ye F-16 satışının NATO’nun çıkarına olduğu konusunda hemfikiriz. ABD yönetimi güçlü duruş sergilerse konu çözülür. F-16 konusunda yönetimin çabaları gayet olumlu” dedi. Çavuşoğlu,  İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin, Türkiye’ye F-16 satışıyla bağlantılı olmadığını vurguladı.

ABD yönetiminden Suriye’de YPG’ye verilen silah desteğini sonlandırmasını istediklerini söyleyen Çavuşoğlu, Blinken’la görüşmesinde, Suriye’de birlikte çalışma konusunda bazı tekliflerde bulunduğunu aktardı. Çavuşoğlu, “Suriye’ye yeniden odaklanmak üzere ABD ile iş birliğine hazırız ancak ABD daha önce verdiği bazı sözleri tutmadı” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Yunanistan’la ilişkiler konusunda ise ABD yönetimini dengeli olmaya davet etti.

Ortak metinde NATO’nun genişlemesine vurgu

Çavuşoğlu ve Blinken’ın katılımıyla yapılan Türkiye – ABD Stratejik Mekanizması’nın dördüncü toplantısı sonrasında ortak açıklama metni yayınladı.

Metinde, NATO’nun genişlemesine atıfla “Müttefikler olarak müşterek savunmanın yanı sıra NATO’nun Açık Kapı Politikasına yönelik süregelen bağlılıklarını yinelemişlerdir” denildi.

Ortak metinde ayrıca “Taraflar, başta PKK ve DEAŞ olmak üzere, terör örgütleriyle mücadele çabalarında yakın eşgüdüm ve işbirliğinin korunmasını öngörmüştür” ifadeleri yer aldı.

ABD’li Nicholas Granger Suriye’de

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Washington temasları devam ederken ABD’nin “Kuzeydoğu Suriye Temsilcisi” Nicolas Granger ise Haseke’de “Kürt Ulusal Birliği Partileri” yetkilileriyle görüştü. Barzani çizgisine yakın Kürt grupları ziyaret eden ABD’li Granger, ABD’nin Suriye rejimiyle normalleşmeye karşı olduğunu söyledi. ABD’li yetkili Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yapacağı bir askeri operasyona da ABD’nin karşı olduğunu belirtti.

Normalleşmede İran kareye girdi

Çavuşoğlu’nun ABD ziyareti öncesinde İran Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan Ankara’ya gelerek Tahran’ın normalleşme karesine girmesini sağladı. Suriye’de yönetimine yakın el Vatan gazetesi ziyareti “Tahran: Astana Formatını yenilemeye ve -TR-SYR-Rusya arasındaki toplantılara katılarak 3’lü buluşmalardan 4’lüye dönüştürmeye çalışıyoruz” manşetiyle haberleştirdi.

Abdullahiyan’ın Ankara’dan önceki durağı Şam olmuştu. Abdullahiyan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İran lideri İbrahim Reisi’yi Türkiye’ye davet ettiğini açıkladı. Diplomatik kaynaklar Reisi’nin Türkiye’ye gelmeden önce Suriye’nin başkenti Şam’da Beşar Esad’la görüşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu kaydediyor.

Moskova’nın arabuluculuğundaki normalleşmeye İran’ın daha aktif katılımı ile görüşmelerin formatında bir değişiklik olup olmayacağı henüz bilinmiyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un konuyla ilgili son açıklamasında “Türkiye, Suriye ile ilişkilerini normalleştirmek istiyor ve bu konuda Rusya’nın yardımını istedi. Rusya, Suriye ve Türkiye dışişleri bakanlarını bir araya getirecek görüşmenin hazırlıkları yapılıyor” demişti. Bu formata İran’ın katılımı konusu Tahran istekli olsa da şimdilik belirsiz.

Çin’den gelen Suriye açıklaması

Suriye’deki gelişmeleri arka plandan izleyen Pekin’in ABD’ye yönelik petrol hırsızlığı suçlaması dikkat çekti. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Wenbin, ABD askerilerinin Suriye’den petrol ve tahıl kaçırdığını söyledi. Wenbin, “ABD’nin Suriye’yi yağmalamasının rezilliği karşısında dehşete düşüyoruz” ifadelrini kullandı.

Washington’un Suriye halkına ve uluslararası topluma petrol hırsızlığı nedeniyle hesap vermesi gerektiğini söyleyen Wenbin, “İşte ABD’nin ‘kurallara dayalı düzen’ dediği bu” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Hindistan Savunma Bakanı Rusya’yı ziyaret etti

Yayınlanma

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, Moskova ziyareti sırasında iki ülke arasındaki askeri işbirliğini güçlendirme amacıyla çeşitli görüşmeler yaptı. İki ülke, S-400 füze sistemleri ve firkateyn inşası gibi projelerde işbirliğini ilerletti.

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, Moskova’da gerçekleştirdiği ziyarette, iki ülke genelkurmay başkanlarının eş başkanlığında düzenlenen Hükümetlerarası Askeri-Teknik İşbirliği Komisyonunun 21. toplantısına katıldı.

Toplantıda, Rusya Savunma Bakanı Andrey Belousov, Rusya ile Hindistan arasındaki ilişkilerin temelinin, Vladimir Putin ve Narendra Modi arasındaki güvene dayalı yakın ilişki olduğunu vurguladı.

Belousov, iki ülke arasında güçlü bir dostluğun var olduğunu ve bu bağların zamanla test edilerek daha da sağlamlaştığını belirtti.

Konuşmasında, “Toplantımızın savunma ve güvenlik alanında Rusya-Hindistan ilişkilerinin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına inanıyorum,” ifadelerini kullandı.

Rajnath Singh ise toplantıda, Hindistan’ın tüm jeopolitik zorluklara ve üzerindeki kamu ile özel baskılara rağmen, Rusya ile temaslarını sürdürmekle kalmayıp bu işbirliğini derinleştirme ve genişletme yönünde bilinçli bir karar aldığını ifade etti.

Singh, “Her zaman Rus muhataplarımızın yanında olacağız,” değerlendirmesini yaptı.

Savunma Bakanlığı’ndaki görüşmelerin ardından Singh, Kremlin’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından kabul edildi. Görüşme sırasında taraflar, askeri ticaret alanındaki sorunları ve küresel durumu masaya yatırdı.

Askeri-teknik işbirliği alanından bir kaynağın verdiği bilgilere göre, Hindistan’a 10 bölük S-400 karadan havaya füze sistemi tedarikine ilişkin sözleşme tamamlanmak üzere.

Ayrıca, Kalaşnikof tüfeklerinin üretimi için Hindistan’da bir fabrika çalışmalara başladı. Singh, 9 Aralık’ta Kaliningrad oblastında, Hindistan’a teslim edilen yedinci Proje 11356 firkateynini ziyaret etti.

Bu sınıfın ikisi Hindistan’da inşa edilmek üzere toplam üç firkateyn daha yapılacak. Hindistan’da Voronej füze uyarı sistemi radarının inşası gibi pek çok başka projenin de devam ettiği ve görüşüldüğü aktarıldı.

Öte yandan Ulusal Araştırma Üniversitesi Ekonomi Yüksek Okulu Dünya Ekonomisi ve Dünya Siyaseti Fakültesi’nden Doç. Dr. Olga Solodkova, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte, Hindistan’ın askeri işbirliği konusunda tüm yumurtalarını tek sepete koyma eğiliminde olmadığını belirtti.

Hintlilerin Rus silah tedarikine yönelmelerinin ardında uzun yıllara dayanan bağlar ve köklü bir ilişki geçmişi olduğunu ifade eden Solodkova, “Eskiden Hintliler bize her zaman güvenirlerdi, ancak artık bu güven azaldı,” dedi.

Bunun sebebi olarak, Hindistan’ın çekişmeli bir ilişki içinde olduğu Rusya ile Çin arasındaki yakınlaşmayı gösteren Solodkova, Çin’in ekonomik olarak Hindistan’dan üstün olduğunu ve Pekin’in Rusya’ya sunduklarının Hindistan tarafından sağlanamayacağını da sözlerine ekledi.

Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü’nden Doç. Dr. Boris Volhonskiy ise Hindistan’ın askeri işbirliği konusundaki kararlarında yalnızca kendi ulusal çıkarlarını gözettiğini ve kimseyi memnun etme amacında olmadığını söyledi.

Hindistan’ın silah tedarikini çeşitlendirmeye çalıştığını ifade eden Volhonskiy, Hintlilerin Rus silahlarını tercih etmeye devam etmesinin, bu silahların sahadaki başarısını kanıtladığını gösterdiğini ifade etti. Fakat uzman, Hindistan’ın ABD’den gelen ciddi baskı altında olduğunun da altını çizdi.

FT: Rusya, Hindistan ile gizli ticaret kanalı kurdu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Bulgaristan’dan Avrupa’ya doğalgaz tedarikini durdurma tehdidi

Yayınlanma

Bulgaristan, Gazprom’un ödeme sorununu çözmemesi durumunda Türk Akımı üzerinden doğal gaz tedarikini durduracağını açıkladı. Gazprom, Bulgartransgaz’a transit ödemelerini yapamıyor; bu durum Sırbistan ve Macaristan’a doğalgaz akışını riske atıyor.

Bulgaristan, Gazprom’un Türk Akımı boru hattı üzerinden doğalgaz tedarikine devam etmesi için ödeme sorununu çözmesi gerektiğini belirtti.

Şirket, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımların ardından yalnızca doağlgaz için değil, teslimat hizmetleri için de ödeme yapma imkanını kaybetti.

Gazprom, yakıtını Sırbistan ve Macaristan’a taşıyan Bulgartransgaz’a ödemelerini Gazprombank üzerinden yapıyordu. Fakat 21 Kasım’da bankaya getirilen yaptırımlar bu süreci durdurdu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, transit ödemelerini düzenlemek için yeni bir mekanizma oluşturdu. Ancak bu düzenleme, gaz alıcılarının ödeme yapmasını sağlamayı hedeflerken, mevcut sorun ters yönde gelişti.

Rusya, doğalgaz ödemelerinde yeni düzenlemeler getirdi

Bulgartransgaz CEO’su Vladimir Malinov, “Bulgartransgaz, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirecek ve ödeme yapılmazsa doğal gazın transit geçişine izin vermeyecek,” dedi.

Malinov, çözümün Gazprom’un sorumluluğunda olduğunu vurgulayarak, “Hizmeti almak isteyen şirket, ödeme sorununu çözmek zorundadır,” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Malinov, geçmiş teslimatlar için ödemelerin alındığını ve Gazprom’un 10 Aralık’a kadar bir çözüm bulması gerektiğini belirtti. Bulgaristan üzerinden Sırbistan ve Macaristan’a yıllık yaklaşık 18 milyar metreküp doğalgaz taşınıyor.

Bu miktarın bir kısmı Batı Balkan ülkelerine de yönlendiriliyor. 2022 yılı başında faaliyete geçen boru hattı, Bulgaristan’a bugüne kadar 750 milyon dolardan fazla transit ücreti kazandırdı.

Bu arada, Macaristan enerji güvenliğinin tehdit altında olduğunu savunarak endişelerini dile getirdi.

Ukrayna üzerinden geçen ve ocak ayında sona erecek olan başka bir transit güzergahın devre dışı kalması durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Kiev yönetimi, yıl sonunda süresi dolacak olan bu sözleşmeyi uzatma niyetinde olmadığını açıkladı.

Avrupa’daki doğalgaz depolama tesisleri sezon başında yüzde 95 doluluk oranına sahipken, şu anda yüzde 82 seviyesinde. Kasım ve aralık başındaki doğalgaz tüketimi, son beş yılın ortalamasının üzerinde gerçekleşti. Avrupa’da gaz fiyatları geçtiğimiz ay 44-48 avro/MWh arasında dalgalanırken, salı günkü işlemlerde 45,5 avro seviyesindeydi.

Rusya’nın son kalesi: Gazprombank’ın ABD finans sistemiyle bağlantısı kesilecek

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Ukrayna’ya 20 milyar dolarlık kredi

Yayınlanma

ABD, Rusya’nın dondurulan varlıklarından elde edilen gelirle Ukrayna’ya yüzde 20 milyar kredi sağlayacak. Bu adım, G7 ülkeleri tarafından Ukrayna’ya sağlanan toplam yüzde 50 milyar finansmanın bir parçası.

ABD Hazine Bakanlığı, Washington yönetiminin Rusya’nın dondurulan varlıklarından elde edilen gelirle Ukrayna’ya yüzde 20 milyar kredi sağlayacağını bildirdi.

Hazine Bakanı Janet Yellen, “Rusya’nın dondurulan varlıklarından elde edilen gelirlerle oluşturulan bu fonlar, Ukrayna’nın kışkırtılmamış saldırganlığa karşı mücadelesinde kritik bir mali destek sağlayacak. G7 ülkeleri tarafından bu girişim aracılığıyla sağlanan toplam yüzde 50 milyar, Ukrayna’nın acil servislerini, hastanelerini ve diğer hayati kurumlarını çalışır durumda tutmasına yardımcı olacak,” dedi.

Yellen ayrıca, bu kararın ABD’nin askeri yardımı ve Rusya’ya yönelik yaptırımların sıkılaştırılmasına yönelik diğer tedbirlerle birlikte Ukrayna’nın egemenliğini koruma çabalarını güçlendirdiğini vurguladı.

Bakan, “Bu destek, Ukrayna’nın adil bir barışa ulaşma çabalarını da güçlendirecek,” ifadelerini kullandı.

Bunun yanı sıra Yellen, Kiev’e verilen desteğin Washington’un ulusal çıkarına olduğunu iddia etti.

G7 ülkeleri, Rusya Merkez Bankası’nın toplam yüzde 280 milyar değerindeki varlıklarını dondurdu. Bu varlıkların yılda yüzde 3-5 milyar gelir getirmesi bekleniyor.

Avrupa Birliği (AB) ve ABD’nin bu rezervlerden gelecekte elde edilecek gelir karşılığında ayrı ayrı yüzde 20 milyar borç vermesi planlanırken, kalan yüzde 10 milyar İngiltere, Kanada ve Japonya tarafından karşılanacak.

Fakat, prosedürel nedenlerle Beyaz Saray, varlıkların savaş sona erdikten sonra dahi dondurulmaya devam edeceği konusunda bir garanti talep etmişti.

Nihayetind G7 ülkeleri, bu varlıkların savaş sona erse bile dondurulmuş kalması gerektiği konusunda mutabakata varmıştı.

G7 liderlerinin taslak açıklamasında, “Rusya saldırılarını durdurana ve Ukrayna’ya verdiği zararı tazmin edene kadar Rusya’nın egemen varlıklarının dondurulmuş kalacağını bir kez daha teyit ediyoruz,” ifadeleri yer almıştı.

Pentagon ve SpaceX’ten Ukrayna’ya Starshield desteği

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English