Bizi Takip Edin

ASYA

Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru Afganistan’a kadar genişletilecek

Yayınlanma

Çin, Afganistan ve Pakistan dışişleri bakanları, İslamabad’daki toplantıda güvenlik, terörle mücadele ve ticaret konularında üçlü işbirliğini daha da güçlendirme sözü verdiler.

Çin-Pakistan-Afganistan Dışişleri Bakanları Diyaloğu toplantısının 5’incisi İslamabad’da yapıldı. Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang ve Pakistanlı mevkidaşı Bilaval Butto Zerdari, İslamabad’da Afganistan’daki Taliban geçici hükümetinin Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki ile bir araya geldi.

Bakanlar pazar günü yaptıkları toplantıda, iyi ilişkileri sürdürme, karşılıklı siyasi güveni derinleştirme, birbirlerinin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyma ve eşit istişare yoluyla farklılıkları ve anlaşmazlıkları uygun şekilde ele alma konusunda anlaştılar.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) seyahat yasağına tabi olduğu ancak İslamabad’ı ziyaret etmesi için muafiyet verilen Afganistan’ın Dışişleri Bakanı Vekili Emirhan Muttaki, önce Çinli mevkidaşı Qin Gang ile görüştü. Pazar günü de Pakistan Dışişleri Bakanı Bilawal Butto Zerdari ile ikili bir görüşme yaptı. Ardından bakanlar üçlü toplantı gerçekleştirdi.

Afganistan’a yatırım planları

20 yıllık ABD işgalinin ve iç savaşın ardından Afganistan, ciddi bir ekonomik ve insani kriz ile karşı karşıya.

ABD kuvvetlerinin Ağustos 2021’de geri çekilmesiyle iktidara gelen Taliban hükümeti, o zamandan beri bakır ve lityum gibi mineral rezervlerine Çin yatırımını çekmeyi umuyor.

Mevcut terör tehditleri de ele alındığında Afganistan’ın istikrarı ve refahı bölge ülkeleri için, özellikle de Pakistan ve Çin için önem taşıyor. Çin Afganistan’a yatırım yaparak ve ülkeyi uluslararası topluma açarak mevcut istikrarsızlığa ve ekonomik krize çözüm bulmayı hedefliyor.

Çin dışişleri bakanlığı geçen ay, “Afganistan’ın Kuşak ve Yol işbirliğine katılımını memnuniyetle karşıladığını ve Afganistan’ın bölgesel ekonomik işbirliği ve bağlantıya entegrasyonunu desteklediğini” açıklamıştı.

Bakanların üçlü açıklamasında da, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun Afganistan’a genişletilmesini desteklemek, üç ülke ve bölge arasındaki bağlantıyı teşvik etmek ve üç ülke arasındaki ekonomik entegrasyonu geliştirmek ve sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla sınır ötesi ticaret sistemini iyileştirmek konusunda anlaşıldığı bildirildi.

Çin ve Pakistan, Afgan halkına yönelik insani ve ekonomik yardımlarını sürdürmeyi ve Afganistan’daki kalkınma işbirliğini geliştirmeyi kabul ettikleri belirtildi.

Çin, yapım aşamasında olan karayolları, demiryolları ve limanlar ağı olan ve Kuşak Yol’un kalbinde yer alan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) aracılığıyla Pakistan’a milyarlarca dolar yatırım yaptı. Afganistan’da, ülkenin 60 milyar dolarlık projeye dahil edilmesi ve projenin adının Çin-Afganistan-Pakistan Ekonomik Koridoru (CAPEC) olarak değiştirilmesi beklentisi var.

Terörle mücadele

Xinhua haber ajansına göre, Qin, Çin’in Küresel Kalkınma Girişimi, Küresel Güvenlik Girişimi ve Küresel Medeniyet Girişimi’ni uygulamak için Afganistan ve Pakistan ile ortak çaba göstermeye hazır olduğunu söyledi.

Çin ve Pakistan ayrıca, “terörist aktörlerle” başa çıkmak üzere kapasite geliştirmeyi güçlendirmesi için Taliban liderliğindeki Afgan hükümetine desteklerini ifade ederek terörle mücadele işbirliğini güçlendirme sözü verdi.

Afganistan da, hiçbir silahlı grubun Çin ve Pakistan’a karşı faaliyetleri için topraklarını kullanmasına izin vermeyeceğini vurguladı.

Bakanlar, Çin-Afganistan-Pakistan işbirliğinin bölgesel barış ve refah için büyük önem taşıdığını söyledi.

Yaptırımlara karşı açıklama

Çin ve Pakistan, Afganistan’ın içişlerine müdahaleye, Afganistan’a yönelik yasadışı tek taraflı yaptırımlara ve bölgesel barış ve istikrarı baltalayan tüm eylemlere karşı olduklarını toplantıda açıkça ifade ettiler.

Pakistan dışişleri bakanlığı yaptığı açıklamada, Çin ve Pakistan’ın “uluslararası toplumun Afganistan’ın denizaşırı mali varlıklarının çözülmesi de dahil olmak üzere Afganistan’a sürekli yardım ve destek sağlaması gerektiğinin altını çizdiğini” söyledi.

Afganistan’ın yaklaşık 10 milyar dolarlık varlığı, ABD tarafından donduruldu.

Çin’den Afganistan’ın kalkınma çabalarını destekleme çağrısı

Çin Dışişleri Bakanlığı ise, 12 Nisan’da yayımladığı “Çin’in Afganistan sorunundaki pozisyonu” başlıklı 11 maddelik belgede, Afganistan’a yeniden jeopolitik çatışma ve bölgesel istikrarsızlık kaynağı olmaması için ülkede siyasi uzlaşmanın ve kalkınma çabalarının desteklenmesi çağrısında bulunmuştu.

Çin’in Afganistan’da “ılımlı ve sağduyulu bir yönetimi” desteklediğinin altı çizilen belgede, Taliban’ın kurduğu geçici hükümete, kadınlar, çocuklar ve etnik gruplar dahil tüm Afgan halkının temel haklarına saygı gösterme çağrısı yapılmıştı.

Pekin, Taliban’ın yeniden iktidara gelmesinden bu yana çeşitli ekonomik projeler için 2 milyar dolarlık sözleşmeler imzaladı, bu yatırımlar ağırlıklı olarak mayın çıkarma, havaalanları ve sanayi parklarındaki hizmetlere yoğunlaştı.

Afganistan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı sözcüsü Abdul Salam Jawad, Afganistan’da faaliyet gösteren Çinli şirketler olduğunu ve bunlardan 21’inin yalnızca başkent Kabil’de bulunduğunu söyledi. Jawad, çok sayıda Çinli yatırımcının Sanayi ve Madenler Bakan Yardımcısı ile bir araya gelerek yatırım yerleriyle ilgili önemli hususları görüştüklerini söyledi.

ASYA

Trump’ın ticari tutumu Asya ülkelerini bölgesel ittifaklara itiyor

Yayınlanma

Analistlere göre Asya ülkeleri, ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın korumacı söylemine, ABD’nin katılımı olmadan uluslar ötesi ekonomik işbirliğini teşvik etmeyi amaçlayan bölgesel ve ikili ticaret anlaşmalarına daha fazla önem vererek karşılık veriyor.

Trump, 20 Ocak’ta ikinci dönem için yemin ettikten sonra ABD ithalatına %20’ye varan genel vergilerin yanı sıra Çin mallarına %60 oranında gümrük vergisi uygulama sözü vererek gümrük tarifelerini 2024 başkanlık kampanyasının temel taşı haline getirdi.

Peru’da düzenlenen son Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) forumunda, 21 üyenin birçoğunun liderleri jeopolitik gerilimler artarken ve tedarik zincirleri yıpranırken bölgesel ekonomik entegrasyonun güçlendirilmesi çağrısında bulundu.

Çin Peru ile daha güçlü bir ticaret anlaşması imzalarken, Endonezya Kanada ile bir ticaret anlaşması üzerinde mutabık kaldı.

Singapur Başbakanı Lawrence Wong, APEC ülkelerini kapsayan ve halen üzerinde çalışılan bir anlaşma olan Asya Pasifik Serbest Ticaret Bölgesi’nin yeniden canlandırılmasının önemini vurguladı.

Wong, “APEC şimdi eskisinden daha önemli” dedi.

Çok taraflı bölgesel ekonomik ortaklıklar

Ekonomistler, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) ve Trans-Pasifik Ortaklığı için Kapsamlı ve Aşamalı Anlaşma gibi Washington’u içermeyen ticaret anlaşmalarının önümüzdeki yıllarda Asya ülkeleri için daha önemli hale geleceğini söylüyor.

Sürdürülebilir ticareti teşvik eden Asya merkezli bir grup olan Hinrich Vakfı’nın ticaret politikası başkanı Deborah Elms, Nikkei Asia’ya yaptığı değerlendirmede, “Bu, çöken küresel sistemden kaynaklanan kaos ve hasarın bir kısmını yönetmemize yardımcı olacak” dedi.

Çin, Japonya, Güney Kore ve ASEAN üyeleri dahil olmak üzere 15 Asya-Pasifik ülkesi arasında bir ticaret anlaşması olan RCEP, ABD-Çin ticaret savaşının arka planında sekiz yıl süren müzakerelerin ardından Kasım 2020’de imzalandı. Bu ülkeler dünya gayrisafi yurtiçi hasılasının yaklaşık %30’unu temsil ediyor.

Trump 2017 yılında ABD’yi Trans-Pasifik Ortaklığı’ndan çekerek Tokyo’yu anlaşmanın liderliğini üstlenmek durumunda bıraktı. Şu anda CPTPP olarak bilinen ve Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur ve Vietnam’ın da aralarında bulunduğu 11 ülkeden oluşan grup altıncı yılına girmek üzere. Üyeler arasındaki ticaret 2018’den 2021’e kadar %5,5 arttı. Birleşik Krallık aralık ayında katılıyor, Çin de üye olmak istiyor.

Trump’ın küreselleşme karşıtı tutumu karşısında bazı analistler Japonya’yı CPTPP’yi geliştirmeye, üye eklemeye ve Avrupa Birliği ile işbirliğini ilerletmeye çağırıyor.

APEC’teki Çinli bir delege şunları söyledi: “Günün sonunda çok sayıda ticaret ortağımız var.”

Ancak Çin’in ekonomi politikası bölgesel ticari işbirliğinin önünde engel teşkil edebilir. Pekin

Asia Decoded danışmanlık şirketinin kurucusu Priyanka Kishore ise, bölgesel ticareti teşvik etmek için Çin’in iç tüketimi canlandırması ve daha fazla ithalat yapması gerektiğini söyledi.

Nikkei’ye konuşan Kishore, “Çin, bölgenin dış talebini desteklemede çok önemli bir role sahip” dedi ve ekledi: “Bölge içi ticaretin şampiyonu olmak istiyorsa daha fazlasını yapmalı.”

Yeni ticaret ortakları bulmaları 5 yıl sürebilir

Daha yüksek ABD tarifeleri, ticaretin GSYH’ye oranı %100’ün üzerinde olan Singapur, Hong Kong, Vietnam gibi Asya ekonomileri için özellikle zor olabilir. Singapur ve Güney Kore şu anda ABD ile serbest ticaret anlaşması olan tek Asya ülkeleridir.

Gümrük vergileri ABD’deki ithalatçılar tarafından ödenmekte ve ABD Gümrük ve Sınır Koruması tarafından tahsil edilmektedir. Daha yüksek maliyetler müşterilere yansıtılabilse de tarifeler, ürünlerinin satışını zorlaştırarak yabancı ülkelere zarar verebilir.

Fudan Üniversitesi’nde ekonomist olan Yang Zhou’nun araştırmasına göre, 2018’deki ticaret savaşı Çin’e 35 milyar dolara, ABD’ye ise 15 milyar dolara mal oldu.

Kendisini dünya ticaretini etkileyen politikaların bağımsız bir gözlemcisi olarak tanımlayan Global Trade Alert, Asya ülkelerinin ABD pazarına erişimlerinin engellendiği en kötü durum senaryosuyla nasıl başa çıkacaklarını ölçmeye çalıştı. Analiz, bu ülkelerin yeni ticaret ortakları bulmalarının ortalama beş yıl alacağını ortaya koydu.

Çalışmaya göre, ABD’nin yerini Çin, AB, Vietnam ve Japonya’daki ticaret ortaklarıyla doldurmak için 24 yıla ihtiyaç duyacak olan Tayland gibi ülkeler için bu görev daha zor olacaktır. Güney Kore için bu süre 2038 yılına kadar uzayacaktır.

Okumaya Devam Et

ASYA

Çin, Japon vatandaşları için vizesiz seyahati yeniden başlatıyor

Yayınlanma

Çin Dışişleri Bakanlığı cuma günü yaptığı açıklamada, hükümetin 30 Kasım’dan itibaren ülkeye seyahat edecek Japon vatandaşları için vize şartlarından feragat edeceğini duyurdu.

Japonya, vize muafiyeti listesine eklenen Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan’ın da aralarında bulunduğu bir grup Avrupa ülkesinin yanında yer aldı. Bu uygulama önümüzdeki yılın sonuna kadar sürecek.

Son muafiyetlerle birlikte uygun ülkeler listesi 38’e yükseldi. Pekin ayrıca vizesiz kalış süresini de 15 günden 30 güne çıkardı.

Japonya’nın listeye dahil edilmesi kararı, Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in geçen hafta Peru’da düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu çerçevesinde bir araya gelerek “ortak stratejik çıkarlar” doğrultusunda işbirliği yapma konusunda mutabık kalmalarının ardından geldi.

Çin, COVID-19 salgını sırasında Japon ve diğer yolcular için vize muafiyetlerini askıya almıştı. Pekin, 2023 yılında sıfır COVID politikasını kaldırdığından beri Avrupa ve Güneydoğu Asya’daki düzinelerce ülke için vizelerden feragat etti. Ancak Japon vatandaşlarının 15 gün veya daha kısa süreli kalışlar için bile vize almaları gerekiyor.

Japon yetkililer Çin’i vize politikasını hafifletmeye zorluyor.

Bu önlem iş ya da tatil amaçlı seyahatleri daha kolay hale getirecek, ancak Çin’e giden Japon ziyaretçilerde önemli bir artışa yol açıp açmayacağı belirsiz.

Japonya’dan yurt dışına seyahatler zayıf yen nedeniyle durgun seyrediyor.

Öte yandan, Japonya’ya seyahat eden Çin vatandaşlarının hala vize almaları gerekiyor ve bu politika pandemi öncesinden beri uygulanıyor. Japon medya kuruluşları Tokyo’nun Çin’e karşılıklı vizesiz seyahat sunmayı planlamadığını, ancak uygulamayı basitleştirmeyi düşündüğünü bildirdi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English