Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, hükümetinin İtalya ile yaptığı göçmen anlaşmasının, diğer hükümetlerin ilgisine rağmen “tek seferlik” olduğunu söyledi ve bazı AB başkentlerinin bu hamleyi tekrarlama umutlarını suya düşürdü.
Roma ve Tiran geçen yıl Arnavutluk’ta İtalya’ya giden göçmenlerin kayıt altına alınacağı ve ardından sığınma taleplerinin İtalyan yetkililer tarafından işleme konulmasını bekleyecekleri merkezler kurulması konusunda anlaşmaya varmıştı.
Anlaşma Avrupa çapındaki bazı sağ hükümetlerin de ilgisini çekti. Hatta “merkez sağ” Avrupa Halk Partisi (EPP), haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri için bu planı seçim platformunun bir parçası haline getirdi.
Rama Financial Times’a (FT) verdiği bir röportajda, “Bu bir defaya mahsus, yüzde 100 bir defaya mahsus,” dedi. Diğer hükümetlerin de İtalya ile yapılan anlaşmayı tekrarlayıp tekrarlayamayacaklarını öğrenmek için kendisine başvurduklarını söyleyen Arnavut lider, “Ben hayır dedim. Çünkü bu bana mantıklı gelmiyor. İtalya bizim için çok özel, stratejik bir ilişkiden çok daha fazlası. Bu çok köklü bir dostluk,” ifadelerini kullandı.
Rama, İtalya’yla yapılan anlaşmanın, kolluk kuvvetlerinin uzun bir geçmişe dayanan karşılıklı işbirliğine dayandığını söyledi. İtalyan sahil güvenliği 1990’larda Arnavutluk’un göçü kontrol etmesine yardımcı oldu ve son zamanlarda uyuşturucu kaçakçılığına karşı ortak çabalar yürütüldü.
Batılı hükümetler, işgal güçlerinin 2020’de çekilmesinin ardından Taliban’ın eline geçen Afganistan’dan kaçan binlerce Afgan’a kucak açmasından bu yana Arnavutluk’tan göçmenler konusunda yardım almaya çalışıyor.
Rama, istek listesinin başında Birleşik Krallık’ın olduğunu söyledi. Arnavut lider, “Boris Johnson beni aradı ve ‘Liderliğinizi takdir ediyorum, gelin birlikte bir şeyler yapalım’ dedi. İngiltere’nin yasadışı göçmenleri Arnavutluk’a getirip orada tutacağına ve işlemden geçireceğine dair bir anlaşma yapalım. Üzgünüm, bu mümkün değil dedim,” dedi.
Rama, bir seferde 3.000 kişiye kadar barınma imkanı sağlayan İtalyan anlaşmasının aksine, Britanya’nın teklifinin “sabit bir sayı olmadığını” söyledi ve “Birleşik Krallık’a gelen herkesle ilgiliydi … transit geçiş gibi. Bunun mümkün olmadığını söyledim. Sonra, bahsetmeyeceğim başkaları da vardı. Avrupa’nın en zengin ülkeleri arasında,” dedi.
Göçün bir güvenlik sorunu olarak ele alınmasına ve özellikle de hükümetlerin bu konuda dış kaynak kullanmaya çalışmasına karşı uyarıda bulunan Rama, meselenin sığınmacıları transfer ederek çözülemeyeceğini savundu.
Rama ayrıca, Arnavutluk’un yanı sıra diğer Balkan ülkelerinin de sürecin iyi yapılandırılması ve uluslararası hukuk çerçevesinde tutulması halinde yardımcı olabileceğini söyledi.