Bizi Takip Edin

AVRUPA

EPP: Meloni ile resmi ittifak kurmayacağız

Yayınlanma

“Merkez sağ” Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) genel sekreteri seçimlerden bir gün sonra yaptığı açıklamada, grubunun Ursula von der Leyen’i yeniden seçmek ve bir sonraki görev döneminde iktidar çoğunluğunu sağlamak amacıyla İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve onun sağcı Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) grubuyla resmi bir anlaşma yapmayacaklarını söyledi.

Anketler EPP’nin 186 sandalye ile Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) grubunun elde ettiği 135 ve liberal Renew Europe’un 79 sandalyesinin çok önünde yer aldığını gösterdi.

Seçimlerin ardından Euronews’e verdiği demeçte Thanasis Bakolas, “EPP, daha önce Sosyalistlerle, Liberallerle ve umarım belki de Yeşillerle birlikte çalıştığımız dost ve müttefiklerimizle Avrupa Parlamentosu’nda çoğunluğu oluşturmaya çalışacaktır. Böyle bir çoğunluk için gerekli sayılar mevcut ve bu iyi bir şey,” dedi.

Fakat Bakolas, “Büyük yasalar söz konusu olduğunda, bizi dinlemeye ve oy vermeye istekli milletvekillerine bakacağız” diye ekledi. Bu işbirliğinin daha sağdaki milletvekillerinin Avrupa yanlısı, hukukun üstünlüğü yanlısı ve Ukrayna yanlısı olup olmadıklarına bağlı olacağını söyleyen Bakolas, Leyen’in kampanyası sırasında belirlediği ana kriterleri yineledi.

EPP Genel Sekreterinden Meloni’ye övgü

Genel sekreter, “Giorgia Meloni’nin AP üyeleri bize oy vermek isteyebilir. Ve bence bu harika olur. Fakat bunun ötesinde kurumsal ya da daha resmi bir (anlaşma) görmüyorum,” diye ekledi.

Vaka bazında da olsa bu yakınlaşmanın geriye dönük politikaların normalleşmesine yardımcı olup olmayacağı sorusuna Bakolas, Meloni’nin Avrupa siyasetine yaklaşımını övdü.

İtalya Başbakanının “(Avrupa) Konseyi’nde sadece EPP liderleri arasında değil, diğer liderler arasında da çok sevilen ve saygı duyulan bir lider” olduğunu savunan Bakolas, “Çok yapıcı biri. Konsey’de iyi çalışıyor ve bu Avrupa için önemli çünkü kendisi büyük bir ülkeden, İtalya’dan geliyor. Gerçek olan da bu. Bu noktada Giorgia Meloni Avrupa sahnesinde çok yapıcı bir aktör,” diye konuştu.

Leyen ağız değiştirdi ve “merkez”e atıf yaptı

Olası bir EPP-ECR ittifakı seçimlerden önce sık sık dile getirilmişti ve Avrupa Parlamentosu’nun gelecekteki yönü hakkında devam eden spekülasyonları körüklemişti.

Leyen’e birkaç kez Meloni’nin oylarını kabul edip etmeyeceği sorulmuş ve o da her seferinde daha açık bir şekilde kabul edeceği cevabını vermişti.

Fakat pazar akşamı geçici sonuçlar resmiyet kazandığında, Leyen aniden ağız değiştirdi ve Giorgia Meloni’den hiç söz etmeden, önümüzdeki beş yıl için güçlü bir merkez çoğunluk oluşturmak üzere Sosyalist ve Liberallere elini uzattı. Leyen, “Merkez dayanıyor,” iddiasında bulundu.

Görevdeki başkan ayrıca 71’den 53 milletvekiline düşen Yeşiller’in bu Avrupa yanlısı çoğunluğun bir parçası olup olmayacağını söylemeyi reddederek, önceliğinin S&D ve Renew olacağını ve kapının diğerleri için “açık” olduğunu belirtmekle yetindi.

Euronews’e verdiği mülakatta Bakolas, Yeşiller’den “uzun vadede büyüyebilecek” bir büyük koalisyonun muhtemel ortakları olarak bahsetti ve “Güvenlik kuşağı [cordon sanitaire] devam edecek,” öngörüsünde bulundu.

Leyen tekrar seçilebilecek mi?

27 AB lideri 17 Haziran ve 27 Haziran tarihlerinde bir araya gelerek üst düzey görevlerin dağılımını görüşecek ve Leyen’in yeniden seçilme teklifi masaya yatırılacak.

Leyen’in beş yıl daha Avrupa Komisyonu başkanlığına aday gösterildikten sonra Avrupa Parlamentosu’nda bir onay oturumuna katılması gerekecek. Burada en az 361 lehte oya ihtiyacı olacak. 2019’da bu sınavı sadece dokuz oyla geçmişti.

Bakolas, liderlerin onayı garanti gibi görünse de AP’deki yolun “çetrefilli ve zor” olacağını itiraf etti.

Leyen’in iddialı Yeşil Mutabakatı, başta Fransa’dan Les Républicains olmak üzere, kendisini “sol tarafından desteklenen büyüme karşıtı politikaları” benimsemekle suçlayan bazı EPP’li arkadaşlarını kızdırıyor.

Bakolas, “AP üyelerimizi liderlerin istediği çizgiyi takip etmeye motive etmek için siyasi olarak çalışılması gerekiyor. Bence Parlamento’nun stratejik ve siyasi bir şekilde hareket etmesi çok önemli çünkü merkezci bir koalisyonu ancak bu şekilde sürdürebiliriz,” dedi.

Bakolas, “Bir siyasi parti olarak Yeşil Mutabakat’ın başarılı olmasını istiyoruz ve nihayetinde insanların istediği de bu. Biz iklim inkarcısı değiliz,” ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte Yeşil Mutabakat söz konusu olduğunda bir anlamda “kolektif bir başarısızlık” olduğunu düşünen EPP yöneticisi, planın “çok fazla ideolojik güdümlü” olduğunu ve bunda EPP olarak kendilerinin de sorumluluğu bulunduğunu “çünkü ideolojik olarak yönlendirilmesine izin verdiklerini” ekledi.

AVRUPA

Avrupa Komisyonu, Macaristan ve Slovakya’nın Lukoil talebini reddetti

Yayınlanma

Macaristan ve Slovakya’nın Ukrayna ile yaşadıkları son Lukoil anlaşmazlığında AB’yi devreye sokma girişimleri dün başarısızlıkla sonuçlandı.

Financial Times (FT) Avrupa Komisyonu’nun, Kiev’i Rus petrol şirketi Lukoil’e yönelik son yaptırımları kaldırmaya teşvik etme talebini durdurduğunu yazdı.

Macaristan ve Slovakya, savaşın ardından Rus petrol ithalatına AB çapında getirilen yasaktan muaf tutulmuştu. Fakat iki ülke, Kiev’in Lukoil ürünlerinin Rusya’dan Drujba boru hattı üzerinden geçişini durdurma kararının arzı azaltabileceğini söylüyor.

İkili, AB’nin ticaret politikasını yürüten Avrupa Komisyonu’na bir mektup yazarak Ukrayna ile olan ticaret anlaşması kapsamında istişarelerde bulunmasını istedi.

Fakat AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis FT’ye, “Brüksel’in kanıt toplamak ve hukuki durumu değerlendirmek” için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.

FT’ye konuşan üç diplomat, dün üye devletlerin ticaret yetkililerinin katıldığı bir toplantıda 11 ülkenin Dombrovskis’in görüşünü desteklemek üzere araya girdiğini ve hiçbirinin Budapeşte ve Bratislava’nın tarafını tutmadığını söyledi.

Diplomatlardan biri Ukrayna ticaret anlaşmasının, tedarikin kesilmesine izin verebilecek bir güvenlik maddesi içerdiğini söyledi.

Kiev, diğer Rus şirketleri sayesinde boru hattından eskisi gibi aynı miktarda petrol aktığı konusunda ısrar ediyor.

Slovakya’nın tek rafinerisindeki girdilerin yüzde 35-40’ını Rus petrolü oluşturuyor. Bu petrolden üretilen ürünler de 5 Aralık’a kadar tanınan bir başka muafiyet kapsamında Ukrayna’ya ve Çek Cumhuriyeti’ne ihraç ediliyor.

Bir AB diplomatı Slovakya’nın Rusya’dan ithalat yapamaması halinde bunun “etkisinin çok büyük olacağını” söyledi.

Slovakya Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini, Ukrayna’nın Lukoil konusundaki tutumunu değiştirmemesi halinde “tepki vermek zorunda kalacaklarını” söyledi.

Pellegrini, Slovakya’nın Ukrayna’ya gaz rezervleri ve elektrik tedariki konusunda yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi.

Macaristan konu hakkında henüz yorum yapmadı. Ukrayna üzerinden geçen Lukoil tedarikleri ülkenin petrol ithalatının yaklaşık %25-30’unu oluşturuyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Romanya: Topraklarımızda Rusya’ya ait İHA parçaları bulduk

Yayınlanma

Romanya 25 Temmuz Perşembe günü topraklarında Rusya’ya ait insansız hava aracı parçaları bulduğunu açıklarken NATO da Moskova birliklerinin gece boyunca Ukrayna’ya 38 uzun menzilli insansız hava aracı fırlatmasının ardından ittifak topraklarına yönelik “kasıtlı bir saldırıya” dair herhangi bir işaret görmediğini açıkladı.

Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanı Telegram’dan yaptığı açıklamada 25 Rus insansız hava aracını imha ettiklerini söyledi. Üç insansız hava aracının “Romanya sınırını geçtikten sonra kaybolduğunu” da sözlerine ekledi.

Romanya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın güney liman kenti İzmail’den Tuna Nehri’nin karşısındaki Plauru köyü yakınlarında, üst üste ikinci gece saldırıya uğrayan bir Rus Geran 1/2 insansız hava aracının parçalarını bulduğunu söyledi.

Enkaz haberlerini yorumlayan bir NATO sözcüsü, ittifak topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırı olduğuna dair herhangi bir belirti olmadığını söyledi.

Sözcü yaptığı açıklamada, “NATO’nun elinde Rusya’nın Müttefik topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırıda bulunduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu eylemler sorumsuzca ve potansiyel olarak tehlikelidir,” dedi.

Bakanlık, Romanya’daki NATO hava polisliği görevlerinin bir parçası olan iki Fin F-18 savaş uçağının saldırıyı izlemek üzere görevlendirildiğini de sözlerine ekledi.

Diğer parçaların aranmasına devam edildiği ve insansız hava araçlarının düşmüş olabileceği tüm yerlerin “yerleşim alanlarının dışında olduğu ve hiçbir altyapı unsurunun zarar görmediği” belirtildi.

Odesa bölge valisi Oleh Kiper, drone enkazının İzmail bölgesindeki özel bir eve isabet etmesi sonucu iki kişinin yaralandığını söyledi.

Jitomir bölge valisine göre ise, hava savunma sistemleri gece boyunca 10 hava hedefinin çoğunu vurdu, ancak drone enkazı 10 özel eve ve bir altyapı tesisine zarar verdi.

Kiev’in askeri yönetim başkanı Serhiy Popko, insansız hava araçlarının başkente farklı yönlerden saldırdığını, fakat hepsinin yaklaşırken imha edildiğini söyledi. Popko, Kiev’de herhangi bir hasar ya da can kaybı rapor edilmediğini söyledi.

Dün bazı sosyal medya hesapları, Rumen hava savunma sistemlerinin Rusya’ya air İHA’ları Gepard tipi kundağı motorlu hava savunma silahları tarafından Ukrayna hava sahasında düşürüldüğünü öne sürmüştü.

Rusya sık sık Ukrayna’nın Tuna Nehri üzerindeki yerleşim bölgesi İzmail’i hedef alıyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Ukrayna temerrütten kurtuldu, sıra vergi yükünün artırılmasında

Yayınlanma

Ukrayna hükümetinin temerrüde düşme riski ortadan kalıktı. Kiev’in borcunun yüzde 37’si ya da 8 milyar dolardan fazlası silinecek.

Ancak Oakland Enstitüsü’nde ekonomist olan Frederic Mousseau, Ukrayna’nın hala dünyanın Uluslararası Para Fonu’na (IMF) en borçlu üçüncü ülkesi olduğunu anımsattı.

Mousseau, Berliner Zeitung gazetesine verdiği demeçte, Kiev’in vergi artışları gibi halk için acı verici sonuçları olan ‘yapısal reformlar’ yapmaya devam etmek zorunda kalacağına dikkat çekti.

Kiev, alacaklılarla aylarca süren müzakerelerin ardından temerrüde düşmekten kurtulmayı başardı.

Ukrayna borçlarına yatırım yapan Amundi, Blackrock, Fidelity ve Pimco fonları, Ukrayna’ya 23,3 milyar dolarlık orijinal kredi tutarı üzerinden ‘yüzde 37 indirim’ yapmayı kabul etti.

Sonuç olarak alacaklılar 8,67 milyar dolar açıkta kaldı. Ukrayna Maliye Bakanı Sergey Marçenko da faiz oranının düşürülmesi ve vadenin uzatılması anlaşması sayesinde Kiev’in önümüzdeki üç yıl içinde 11,4 milyar dolar tasarruf edeceğini bildirdi.

Ancak devlet borçlarının iktisadi kalkınma üzerindeki etkisini inceleyen ekonomistler anlaşmanın ‘nispeten mütevazı’ olduğunu söyledi. Mousseau, anlaşmayı ‘kızgın bir kayanın üzerine düşen bir damlaya’ benzeterek “Bu anlaşmayla bile Ukrayna, IMF’ye en fazla borcu olan üçüncü ekonomi olmaya devam ediyor,” değerlendirmesini yaptı.

Mousseau, 143 milyar dolarlık toplam borçla karşılaştırıldığında 8,67 milyar doların ‘önemsiz’ olduğuna işaret etti.

Öte yandan Mousseau, “Ukrayna hükümeti anlaşma sayesinde iflastan kurtulmuş olsa da bu halk açısından önemsiz bir haber,” dedi.

Bu tür anlaşmalara her zaman ‘Ukraynalılar için çok maliyetli tedbirler içeren yapısal uyum’ taleplerinin eşlik ettiğini vurgulayan Mousseau, bariz tedbirler arasında halka yönelik doğalgaz ve elektrik sübvansiyonlarının azaltılmasını, emeklilik reformunu, tarım arazilerinin ve devlete ait işletmelerin özelleştirilmesini saydı.

Ekonomist, “Sanki önemli kamu mallarının ve sosyal güvenlik sistemlerinin kaybı yetmiyormuş gibi, bu kez bu listede halk için vergilerin artırılması da yer alacak,” ifadelerini kullandı.

Halk için bunun bir ‘felaket’ olduğuna işaret eden Mousseau, Kiev yönetiminin müzakerelerde hedefine ulaşamadığını, Kiev’in talep ettiği yüzde 60’lık indirim yerine alacaklıların yalnızca yüzde 37’de anlaştığını anımsattı.

Alacaklılar, Ukrayna’nın borcunu yapılandırmayı ‘ülke halkının yararına ülkenin gelecekte yeniden inşasına katkıda bulunabilmeyi’ bekledikleri için kabul ettiklerini iddia etmişti.

Ukrayna, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını erteledi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English