Fransa’da Marine Le Pen’in Ulusal Birlik (RN) partisinin Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri listesinin başında yer alan Jordan Bardella, perşembe günü Paris’te gazetecilere verdiği demeçte, AB anlaşmalarını yeniden yazmak ve ‘Vonderleyenizm’ ile mücadele etmek istediklerini söyledi.
Le Pen de dahil olmak üzere milletvekilleri ve parti yetkililerinin huzurunda konuşan parti lideri, ‘Avrupalı olduğu kadar ulusal’ olan bu seçimin 2027’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanmak için bir fırsat olacağını ve sonunda RN’nin kazanması halinde ‘Avrupa anlaşmalarının yeniden yazılmasını’ önereceğini söyledi.
Bardella, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a sert çıkarak, asıl amacının ‘Vonderleyenizm’ ve Avrupa’yı ‘intihara’ sürükleyen liberal bir Avrupa savunucularıyla mücadele etmek olduğunu söyledi.
RN, AB’nin taşıyıcı sütunlarını revize etmek istiyor
RN liderine göre, Avrupa dört sütun üzerine inşa edilmiştir: göç ve iltica paktı, Yeşil Mutabakat ve AB’nin derinleşmesi ve genişlemesi.
Göç konusunda Bardella, Leyen’i AB’yi bir ‘tren istasyonuna’ dönüştürmek istemekle suçladı ve yanıt olarak seçimleri göç konusunda bir ‘referandum’ olarak ele almayı önerdi.
Yeşil Mutabakat söz konusu olduğunda ise Bardella, çerçevenin ‘sisteme dönüşmüş cezalandırıcı bir ekolojinin’ bayraktarı olduğunu savundu. Ocak ayının sonunda Bardella, Yeşil Mutabakat’tan vazgeçme çağrısında bulunmuştu.
AB’nin genişlemesine gelince, “Bir yapı 27 üyeyle çalışmıyorsa, neden 36 üyeyle çalışasınız?” diye soran RN lideri, Macron’un Ukrayna’ya asker gönderme konusundaki yorumlarının ‘son derece sorumsuz’ olduğunu ve ‘Kremlin’in eline oynayarak Fransız konumunu zayıflattığını’ savundu.
Avrupa’nın derinleşmesi konusunda Bardella, iki kamp olduğunu söyledi: Mario Draghi gibi ‘federalizmin ötesine geçen merkezi üniter bir devlet’ isteyenler ve RN ve diğer milliyetçi partiler gibi bir ‘Uluslar Avrupa’sı’nı savunanlar.
Le Pen’in partisi ‘Frexit’ istemiyor
Bardella, ‘Ulusların Avrupa’sı’nın ‘Frexit’ (Fransa’nın AB’den ayrılması) anlamına gelmediğini, çünkü ‘tam da oyunu kazanırken masadan kalkılmayacağını’ söyledi.
Bardella, yeni ‘Tricolore [üç renkli] stratejisi’ne dayanan ‘alternatif bir işbirliği modeli’ önererek ‘hiçbir şeyi yok etmeden her şeyi değiştirmek’ istediğini belirtti.
‘Üç renkli strateji’, üye devletlerin ve AB’nin faaliyet alanlarını üç alana ayırıyor. Yeşil renk, eylemin paylaşılabileceği alanlar. Turuncu renkte, Schengen bölgesiyle ilgili sorunlar gibi, eylemin paylaşılabileceği alanlar koşullara tabidir. Kırmızıda ise, ulusal sınırlar içinde göçü yönetmek, enerji politikası, diplomasi ve savunma gibi eylemlerin yalnızca üye devletlere devredilmesi gereken alanlar var.
Bardella, bu alanların dağılımının mevcut AB yapısından tamamen farklı olduğunu ve uygulanmasının ‘anlaşmaların yeniden yazılmasını’ gerektireceğini kabul etti.