DİPLOMASİ

Habermas ve Alman akademisyenlere cevap

Yayınlanma

Aralarında Adam Tooze, Samuel Moyn, Amia Srinivasan gibi isimlerinden bulunduğu akademisyenler, Alman filozof Jürgen Habermas’ın da içinde olduğu Alman akademisyenlerin İsrail ve Gazze’deki durumla ilgili yayınladıkları İsrail yanlısı bildiriye, karşı bir bildiriyle yanıt verdi.

Habermas ve diğerleri gibi ‘Hamas’ı kınadıklarını’ ve Federal Almanya’daki Yahudilere yönelik antisemitizmin karşısında olduklarını belirten imzacılar, bütün bunlara rağmen ‘Habermas ve arkadaşlarının dayanışmalarının bariz sınırlarından’ rahatsız olduklarını dile getiriyorlar.

İmzacılar, Gazze’de yaşananların ‘soykırım’ olup olmadığına dair tartışmanın meşru olduğunu, henüz yasal koşulların oluştuğuna inanmasalar da soykırım ihtimalini düşünmenin bile yasaklanmasına itiraz ettiklerini vurguluyorlar.

Habermas ve Alman Felsefesinin Sefaleti

The Guardian’da yayınlanan bildiri ve imzacılar şöyle:

“Aşağıda imzası bulunan bizler, 13 Kasım 2023 tarihinde Frankfurt Goethe Üniversitesi ‘Normative Orders’ araştırma merkezinin internet sitesinde yayınlanan ve Nicole Deitelhoff, Rainer Forst, Klaus Günther ve Jürgen Habermas tarafından imzalanan ‘Dayanışma İlkeleri’ başlıklı bildiriden derin endişe duyuyoruz.

Hamas tarafından 7 Ekim 2023 tarihinde İsrailli sivillerin öldürülmesi ve rehin alınmasını kınayan yazarlara katılıyor ve yükselen antisemitizm karşısında Almanya’daki Yahudi yaşamının korunmasına yönelik hayati ihtiyaca tamamen katılıyoruz. Ayrıca bildirinin bu pozisyonları ‘Federal Almanya Cumhuriyetinin demokratik ethosunun’ merkezi bir parçası olarak tüm insanlar için insanlık onuruna saygıya dayandırmasına da katılıyoruz.

Bununla birlikte, yazarlar tarafından ifade edilen dayanışmanın bariz sınırları bizi derinden rahatsız etmektedir. Açıklamada insan onuruna yönelik kaygı, Gazze’de ölüm ve yıkımla karşı karşıya olan Filistinli sivillere yeterince teşmil edilmemiştir. Aynı şekilde, Almanya’da yükselen İslamofobiye maruz kalan Müslümanlara da uygulanmamış ya da genişletilmemiştir. Dayanışma, insanlık onuru ilkesinin tüm insanlar için geçerli olması gerektiği anlamına gelir. Bu da silahlı çatışmalardan etkilenen herkesin acılarını tanımamızı ve ele almamızı gerektirir.

Açıklamada ‘İsrail’in eylemlerine soykırım niyeti atfedildiğinde yargı standartlarının tamamen elden kaçtığı’ iddia edilmektedir. Soykırım akademisyenleri ve hukuk uzmanları arasında soykırım için yasal standardın karşılanıp karşılanmadığına dair tartışmalar devam etmektedir. İnsan hakları grupları uluslararası ceza mahkemesinde ve ABD’deki bir federal mahkemede soykırım iddiasıyla davalar açmıştır. Brown Üniversitesinde Holokost ve soykırım çalışmaları profesörü olan Omer Bartov, yakın zamanda bize şunu hatırlattı: ‘Tarihten biliyoruz ki, soykırım gerçekleştikten sonra gecikmiş bir şekilde kınamak yerine, gerçekleşmeden önce soykırım potansiyeli konusunda uyarıda bulunmak çok önemlidir. Bence hâlâ o kadar vaktimiz var.’ Dayanışma göstermek ve insan onuruna saygı duymak, bu uyarıya kulak vermemiz ve soykırım olasılığı hakkında tartışma ve düşünme alanını kapatmamamız gerektiği anlamına gelir. İmzacıların hepsi soykırım için yasal standartların karşılandığına inanmamaktadır; yine de hepsi bunun meşru bir tartışma konusu olduğu konusunda hemfikirdir.

Bildiride askeri harekat için üç ‘yol gösterici ilkeden’ bahsedilmektedir: ‘orantılılık ilkesi, sivil kayıpların önlenmesi ve savaşın gelecekteki barış beklentisiyle birlikte yürütülmesi.’ Toplu cezalandırma, zulüm ve okullar, hastaneler ve ibadet yerleri de dâhil olmak üzere sivil altyapının tahrip edilmesi gibi savaş suçları ve insanlığa karşı suçları da yasaklayan uluslararası hukukun gözetilmesinden hiç bahsedilmemesinden endişe duyuyoruz. Uluslararası hukuk standartları, dayanışma ve insanlık onuru ilkelerinin rehberliğinde, çatışmanın tüm katılımcılarını bu yüksek standarda tabi tutmaya zorluyoruz.

Yaşanan zulmün bizi bu ilkelerden vazgeçmeye zorlamasına izin veremeyiz.

Adam Tooze Tarih Profesörü, Columbia Üniversitesi

Samuel Moyn Hukuk ve Tarih Profesörü, Yale Üniversitesi

Amia Srinivasan Sosyal ve Siyasal Teori Profesörü, Oxford Üniversitesi

Nancy Fraser Siyaset ve Sosyal Bilimler Profesörü, New School for Social Research

Alice Crary Felsefe Profesörü, New School for Social Research

Linda Zerilli Charles E Merriam Siyaset Bilimi Ordinaryüs Hizmet Profesörü, Chicago Üniversitesi

Chandra Talpade Mohanty Ordinaryüs profesör, Syracuse Üniversitesi

Diedrich Diederichsen Çağdaş Sanat Teorisi Profesörü, Güzel Sanatlar Akademisi, Viyana

Beate Roessler Felsefe Profesörü, Amsterdam Üniversitesi

Quinn Slobodian Tarih Profesörü, Wellesley College

Cécile Malaspina Program Direktörü, Collège international de philosophie, Fransa

‘Liberaller çözmeyi reddettikleri iç sorunlar için düşmanları günah keçisi ilan ettiler’

Çok Okunanlar

Exit mobile version