GÖRÜŞ

Hindistan’da genel seçimlere doğru-2 / Hindutva ideolojisi

Yayınlanma

Hindutva, Hinduluk anlamına gelen Neo-Sanskritik bir terimdir. İç ayrılıklarla, dış tehditlerle ve geleneksel sosyal hiyerarşileri koruyarak kayıp bir uygarlık ihtişamını geri kazanmakla meşgul olan gerici bir kimlik politikasından, “uygarlıkçılıktan” oluşan Hindu milliyetçiliğinin güçlü paternalist biçimidir. Batı Hindistan’da, sömürge yönetimine, Hindu olmayanların din değiştirtmesine ve sömürge döneminde laik, Hindu olmayan ve alt kastın sömürge karşıtı seferberliğine karşı üst sınıf, orta sınıf bir Hindu tepkisi olarak ortaya çıktı. Bu gelişmeler mevcut toplumsal düzeni bozdu ve on dokuzuncu yüzyılda bazı Hindu geleneklerini milliyetçilikle birleştiren hareketlerin ortaya çıkmasına neden oldu.

İlk olarak 1923’te V.D. Savarkar tarafından kavramsallaştırıldığı şekliyle Hindutva doktrini, devleti, ulusu ve bölgeyi Hindu kimliğiyle ilişkilendiriyordu. Savarkar, antik Mısırlılar ve Babillilerden önce antik Hinduların “büyük ve kalıcı bir uygarlığın” temelini attığını savundu. Bu büyük uygarlık, başlangıçta Budizm’in yayılması ve sonrasında askeri gücün azalması ve ardından da “Hindutva inanışına göre, Hindistan’ı karanlık bir baskı ve zulüm çağına sokan, onu İngiliz sömürgeciliğini önleyemez hâle getiren despot Müslümanlar” tarafından tekrarlanan istilalar nedeniyle yozlaşmıştı. Savarkar, bir Hindu’yu Hindistan’ı “kutsal toprakları” ve aynı zamanda “anavatanları” olarak gören biri olarak tanımladığından bu yana Müslümanlar ve Hristiyanlar başka uygarlıklara mensup sayıldı ve Hinduizm’e geçmedikleri sürece Hindistan’ın birlik ve ilerlemesine birer tehdit unsuru hâline getirildi. Kast ayrımları da bir tehdit olarak görüldüğünden, örneğin alt kastların okullara erişimini artırarak ve sistemi hiyerarşik olarak farklılaşmış olsa da her kastın değerlendiği düzenleyici bir sistem olarak yeniden tanımlayarak kast hiyerarşilerini terk etmese de iyileştirmeye çalıştı.

Savarkar’dan etkilenen Rashtriya Swayamsevak Sangh (RSS: Ulusal Gönüllüler Derneği), Maharashtra’dan alt-orta, orta ve üst-orta sınıf Brahmin erkekler tarafından 1925’te kuruldu. RSS, sömürgecilik karşıtı hareketi reddetti ve yerine, fiziksel ve askeri eğitime önem veren erkek gönüllü derneklerinin kurulması yoluyla birleşik, saldırgan bir Hindu kimliği oluşturmak için politik olmayan, karakter geliştirici çalışmaları destekledi. Bir kadın örgütü olan Rashtra Sevika Samiti (Hint Kadınlar Örgütü), kadınlara ve onlar aracılığıyla çocuklarına Hindu ulusunun hizmetkârlarının gerektirdiği disiplini ve itaati aşılamak için 1936’da kuruldu. Kadınlar fiziksel ve ideolojik eğitim yoluyla bekar savaşçılar, iffetli eşler veya kahraman anneler hâline gelecekti. RSS bağlantılı örgütler 1948’den sonra çoğaldı ve bunların başında, siyasi parti Bharatiya Jana Sangh (BJS – Halkın Partisi), politik seferberliği teşvik etmek için Vishwa Hindu Parishad (VHP – Dünya Hindu Konseyi) ve ticaret birliği olan Bharatiya Mazdoor Sangh (BMS- Hindistan İşçi Sendikası) geliyordu. Bu örgütler, özellikle Müslüman ve Hristiyan dönüşümüne karşı savunmasız görülenlere ve “yabancı” sol ideolojileri benimseyen “batılılaşmış” Hindu elitlerine Hindutva medeniyetçiliğini aşılamak için tasarlandı.

RSS lideri Deendayal Upadhyaya’nın, BJS’nin ve onun ardılı BJP’nin ideolojisinin de temeli olan “bütünsel hümanizm” felsefesi, ulusu birleştirmek için toplumsal reforma öncelik verdi ve ardından bunu, kitlesel seçim desteğinin kendiliğinden takip edeceği varsayıldı. Bu, shakhaların veya yerel şubelerin kurulması, Hindutva uygarlığının yerel olarak tanıtılması ve sosyal hizmetlerin sağlanması yoluyla yerel bir aktivist ağının oluşturulmasını gerektiriyordu. RSS lideri D.P. Thengadi, kast sistemine benzer bir sosyal düzen, bireylerin “doğal yeteneklerine” göre dâhil edildiği sosyo-ekonomik ve politik “ailelerin” örgütlenmesini savundu. Hindutva liderleri sivil toplumun önderlik ettiği toplumsal değişimi vurgulasa da devletin aynı zamanda disiplin, düzen, birlik, “Hindu ulusal ruhu” ve “kanun” olarak farklı şekillerde anlaşılan muğlak bir terim olan Dharma’nın savunucusu ve temsilcisi olarak paternalist bir rolü vardı.

Ve BJS’nin yerini, 1980’de daha ana akım bir siyasi parti olarak kurulan, tabandan gelen refah faaliyetleri aracılığıyla “kalpleri ve zihinleri” kazanmayı amaçlayan ve partinin temel ilkelerine demokrasi ve Gandhi sosyalizmi gibi Hindutva dışı popüler kavramları ekleyen BJP aldı.

Hindistan’da genel seçimlere doğru–1 / Politik Sistem

***

Hindutva’nın öne çıkan iki temel ilkesinden biri Hint-Aryan göç teorisini reddetmek ve “Hindistan’dan çıkış” tezini savunmak, diğeri Akhand Bharat fikrini savunmaktır.

***

Hint-Aryan göç teorisi

Hindutva, Hint uygarlığının kaynağının Hinduizm’in en eski dini metinleri Vedalar’ı oluşturan Aryanlar olduğunu düşünüyor. Aryanların da Hindistan’dan geldiklerini ve daha sonra Asya ve Avrupa’nın büyük bölgelerine yayılarak Avrupalıların ve Hintlerin bugün hâlâ konuştuğu Hint-Avrupa dilleri ailesinin kurulmasına yardımcı olduklarını ileri sürüyor. Pek çok Hint bilim insanı, Hint-Avrupa dilini konuşanların (veya Aryanların) muhtemelen daha önceki bir uygarlığın çöküşünden sonra Hindistan’a gelen birçok tarih öncesi göçmen akımından sadece biri olduğunu ileri sürerek “Hindistan’dan çıkış” tezini sorguladı. Bu, şu anda kuzeybatı Hindistan ve Pakistan’da Mısırlılar ve Mezopotamyalılarla hemen hemen aynı zamanlarda gelişen Harappan (veya İndus Vadisi) uygarlığıydı. Ancak Hindutva, Harappan uygarlığının aynı zamanda bir Aryan veya Vedik uygarlığı olduğuna inanıyor.

Ancak son yapılan araştırmalar son 10 bin yılda Hindistan’a iki büyük göçün yaşandığını gösteriyor. Bunlardan ilki İran’ın güneybatısındaki Zagros bölgesinden (keçi evcilleştirilmesine dair dünyada ilk kanıtın bulunduğu bölge) ortaya çıktı ve tarımcıları, büyük ihtimalle çobanları Hindistan’a getirdi. Bunun, M.Ö. 7 bin ile 3 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu Zagroslu çobanlar, alt kıtanın ilk sakinleriyle (İlk Hintler, Hindistan’a yaklaşık 65 bin yıl önce ulaşan “Afrika’dan çıkış” göçmenlerin torunları) karıştılar ve birlikte Harappan uygarlığını yaratmaya devam ettiler. M.Ö. 2 binden sonraki yüzyıllarda Avrasya bozkırlarından, muhtemelen şu anda Kazakistan olarak bilinen bölgeden ikinci göçmen grubu (Aryanlar) geldi. Büyük olasılıkla yanlarında Sanskrit dilinin eski bir versiyonunu, atlar üzerindeki ustalığı ve kurban ritüelleri gibi bir dizi yeni kültürel uygulamayı getirmişlerdi ki bunların hepsi erken Hindu/Vedik kültürünün temelini oluşturdu. (Bin yıl önce, Bozkırdan gelen insanlar da Avrupa’ya taşınmış, oradaki tarımcıların yerini alıp onlara karışmış, yeni kültürler doğurmuş ve Hint-Avrupa dillerini yaymışlardı).

Ancak Hindutva için bu bulgular tatsız. Okul müfredatını değiştirmek ve ders kitaplarından Aryan göçüne dair her türlü anlatıyı çıkarmak için kampanya yürütüyor. Ki Hindutva için Aryanların Hindistan’ın ilk sakinleri olmadığını ve Harappan uygarlığının onların gelişinden çok önce var olduğunu kabul etmek demek, Aryanların veya onların Vedik kültürünün Hint uygarlığının tek kaynağı olmadığını ve en eski kaynaklarının başka yerlerde bulunduğunu kabul etmek anlamına gelir. Hindistan’ın eğitim ve su bakanlıklarında BJP’nin eski devlet bakanı olan Satyapal Singh’in birkaç yıl önce medyada şu sözleri yer almıştı: “Yalnızca Vedik eğitim çocuklarımızı iyi yetiştirebilir ve onları zihinsel disipline sahip vatanseverler yapabilir.”

Farklı nüfus gruplarının karışması fikri, “ırksal saflığa” önem veren Hindutva’ya çekici gelmiyor. Aryanları, Hindistan’ın son zamanlardaki Müslüman fatihleri olan Babürlerle aynı kefeye koyan göç teorisi gibi ek bir sorun daha var. Ve bunlar sadece teorik tartışmalar değil. Ki Hindistan’ın başkenti Delhi’ye komşu olan Haryana devletindeki iktidardaki BJP hükümeti, Harappan Uygarlığı’nın “Saraswati Nehri Uygarlığı” olarak yeniden adlandırılmasını talep etmişti. Saraswati, dört Vedik metnin en eskisinde söz edilen önemli bir nehir olduğundan böyle bir yeniden isimlendirme, uygarlık ile Aryanlar arasındaki bağı vurgulamaya hizmet eder.

***

Bilimsel kayıtlarda, Pakistan Beluçistan’da yer alan neolitik dönem arkeolojik sit alanı, Güney Asya’da çiftçilik ve hayvancılığın kanıtlarını gösteren bilinen en eski yerleşim yeri olarak Mehrgarh yer alıyor. Ve bugünkü Afganistan, Pakistan, Kuzeybatı Hindistan bölgelerine denk düşen “Indus Vadisi Uygarlığı”, günümüz Pakistan’ın Punjab bölgesinde yer alan 20. yüzyılın başlarında, 1920’lerde kazılan ilk alan olan “Harappa arkeolojik sit alanı” nedeni ile “Harappan Uygarlığı” olarak da anılıyor. Ve aynı bölgede Erken Harappan ve Geç Harappan olarak adlandırılan daha önceki ve sonraki kültürlerin varlığı da kanıtlanmıştır. Pakistan’ın Sindh bölgesinde yer alan Mohenjo-daro arkeolojik sit alanı Erken Harappan kültürlerinin en eski ve en iyi bilineni. Ve Harappan Uygarlığı onu daha önceki kültürlerden ayırmak için bazen Olgun Harappan olarak ifade edilir.

Ayrıca, Ghaggar-Hakra terimi, kuzeybatı Hindistan ve doğu Pakistan’daki yalnızca muson mevsiminde akan mevsimlik Ghaggar-Hakra Nehri boyunca bulunan çok sayıda alan nedeniyle İndus Uygarlığı’na uygulanan modern isimlendirmelerde belirgin bir şekilde yer alıyor. Ve İndus-Sarasvati Uygarlığı ve Sindhu-Saraswati Uygarlığı terimleri, M.Ö. 2 bin yılında antik Sanskrit dilinde yazılmış bir ilahiler koleksiyonu olan Rigveda’nın ilk bölümlerinde Ghaggar-Hakra’nın Saraswati Nehri ile özdeşleştirilmesinden sonra literatürde kullanılmıştır. Ancak Sarasvati’nin Ghaggar-Hakra sistemi ile tanımlanması sorunlu ve tartışmalı çünkü Gagghar-Hakra nehir sisteminin Rigveda’nın oluşturulma zamanından çok önce kuruduğu düşünülüyor.

Ancak 21. yüzyıl başlarından itibaren bazı Hindutva savunucuları Rigveda’nın daha erken tarihlendirildiğini öne sürüyor ve İndus Vadisi Uygarlığı’nı Sarasvati kültürü, Sarasvati Uygarlığı, İndus-Sarasvati Uygarlığı veya Sindhu-Sarasvati Uygarlığı olarak yeniden isimlendirerek İndus Vadisi ve Vedik kültürlerin eşitlenebilir olduğunu savunuyor ki “ārya” (asil) olarak anılan ortak kültürel normlar ve dil ile birleşmiş Hint-Avrupa dili konuşan insanların Hindistan yarımadasına kabaca M.Ö. 2 bin ve M.Ö. bin 400 yılları arasında uzun bir göç dönemi olduğunu öne süren Hint-Aryan göç teorisini reddediyor.

***

Başka bir açıdan, Hinduizm’e ve belirli uygarlık söylemlerine ayrıcalık tanınması, UNESCO Dünya Mirası programında da belirgin olarak görülüyor. Hindistan için UNESCO, ulusun mirası olarak tanımlanan kültürel geleneklerden ve maddi kültür biçimlerinden prestij ve finansal gelir elde etme konusunda oldukça etkili bir platform. Hindistan, 2000 yılından bu yana listeye 17 kültürel varlık ekledi. Bunlardan yedisi dini varlık: Champaner-Pavagadh Arkeolojik Park (2004), Chatrapati  Shivaji Terminus (2004), Rani-ki-Vav Kraliçe’nin Basamaklı Kuyusu (2014);  Tarihi Ahmedabad Şehri (2017), Dholavira: Harappan Şehri (2021), Kakatiya Rudreshwara Tapınağı (2021), Hoysalaların Kutsal Tapınakları (2023)—Hinduizmin tarihi yerleşim yerleri olarak önemi nedeniyle aday gösterildi. Ancak 2000’den 2014’e kadar geçen 15 yılda Hindistan hükümeti sadece beş yeri UNESCO’nun geçici listesine kaydettirirken 2014 yılında Modi’nin göreve gelmesiyle birlikte dahil edilen yerlerin türlerinde gözle görülür bir değişim ve ivmede ani bir yükseliş meydana geldi. Modi’nin başbakan seçilmesini takip eden dokuz yıl içinde BJP, 17’si Hinduizm ile bağlantılı ve geriye kalanının önemli bir oranının İndus Vadisi Uygarlığı ile bağlantılı olan 27 arkeolojik alana onay verdiği görülüyor.

***

Akhand Bharat ideası

Hindistan’ın iktidardaki partisi BJP ile yakın bağları olan Hindu milliyetçi örgütü RSS, onlarca yıldır Akhand Bharat veya “bozulmamış/bölünmemiş Hindistan” fikrini öne sürüyor. Önerilen varlık, Hindistan’ın batı kanadındaki Afganistan’dan Hindistan’ın doğusuna kadar Myanmar’a kadar uzanıyor ve aynı zamanda tüm Pakistan, Bangladeş, Tibet, Nepal, Bhutan, Sri Lanka ve Maldivler’i kapsıyor. Başbakan Narendra Modi’nin kendisi de bu fikirden bahsetmişti: 2012’de henüz Gujarat’ın başbakanı iken verdiği bir röportajda Akhand Bharat’ın “kültürel bir birlik” anlamına geldiğini savunmuştu.

Akhand Bharat zaman zaman kültürel bir varlık, tek bir orduya ve ortak bir başkana sahip bir siyasi grup, bir federasyon veya siyasi bir yekpare varlık olarak tanımlanıyor.

Akhand Bharat fikri, Hindutva ideolojisinin temel ilkesi. Artık kendi haritası ve terminolojisiyle ülke genelinde RSS tarafından yönetilen okullarda öğrencilere öğretiliyor. Savunucuları, Akhand Bharat’a ulaşmanın Hindistan’ın fiili bir Hindu Rashtra veya “Hindu ulusu” olarak yeniden şekillendirilmesinden sonra gerçekleşeceğini umuyor. Modi sık sık kendisini bir Hindu hükümdarı olarak sunuyor ve bu değişime Hindistan’da Müslümanlara karşı artan şiddet de eşlik ediyor.

Çoğu zaman 1947’de Hindistan’ın Britanya tarafından bölünme öncesi varsayılsa da Akhand Bharat fikri aslında 2 bin yıldan daha eski bir Hint krallığını çağrıştırıyor. Bir RSS ders kitabı Hindistan’ın bir zamanlar doğuda Myanmar ve Bangladeş’i, batıda Pakistan ve Afganistan’ı, kuzeyde Tibet, Nepal ve Bhutan’ı ve güneyde Sri Lanka’yı kapsadığını öğretir. Metin, okyanuslar ve denizler için kendi Sanskrit isimlerini kullanıyor ve onları algılanan İslami etkilerden arındırıyor: Bengal Körfezi Ganga Sagar’a (Ganj denizi) ve Hint Okyanusu Hindu Mahasagar’a (Hinduların okyanusu) dönüşüyor. Bir RSS yayınevi, Afganistan, Myanmar, Sri Lanka ve Tibet’e de yeni isimler verilen Hindistan’ın “kutsal topraklarına” gönderme yapan bir harita hazırlamıştı. Bu terminoloji en azından ikinci RSS Şefi M.S. Golwalkar’ın bunu kitabına dahil ettiği 1960’lara kadar uzanır.

Modi hükümeti tarafından uygulamaya konulan politikalar, Hindutva’nın mevcut sınırların ötesine geçtiğini öne süren bu arzu edilen siyasi coğrafyayı giderek daha fazla yansıtıyor. 2019’da Hindistan, Afganistan, Bangladeş ve Pakistan’daki dini azınlıklar (özellikle Hindular) için seçici olarak vatandaşlığa giden bir yol oluşturan ve Müslümanları hariç tutan bir Vatandaşlık (Değişiklik) Yasası’nı kabul etti. İçişleri Bakanı Amit Shah daha sonra bu kriterleri Ulusal Vatandaş Kayıtları’na bağladı ve bu durum Müslümanlar arasında vatandaşlığın reddedilebileceği korkusunu artırdı. Aynı yıl Modi hükümeti, Hindistan’ın çoğunluğu Müslüman olan tek devleti olan Jammu ve Keşmir’in özerkliğini elinden aldı ve burayı doğrudan Birlik/Merkez yönetimi altına aldı.

Bu anlatıya karşın çoğu tarihçi, günümüz Hindistanı’nın eski zamanlarda dahi Bhutan, Myanmar, Nepal, Tibet veya Sri Lanka’yı asla içermediğini düşünüyor. Hindistan’a ait olan bölgeler (Afganistan, Bangladeş ve Pakistan), İngiliz sömürge yönetimi dışında hiçbir zaman aynı liderin doğrudan yönetimine girmedi. O zaman dahi hükümet, kendi sınırlı egemenliklerine sahip çok sayıda prens devlet aracılığıyla faaliyet gösteriyordu. Hindistan’ı çok daha eski bir politik varlık olarak ele almak güçlü bir revizyonizm eylemi: Akhand Bharat haritasının kenarından geçen sınırlar, hiçbir şeyin olmadığı tek bir Hindu cumhuriyetinin egemenliğine işaret ediyor. Bunun yerine, Güney Asya’nın tarihi esasen farklı diller konuşan, çeşitli etnik kökenlerden yöneticilerin bulunduğu çok sayıda krallıktan oluşuyor.

Dahası, Hindistan’ın geçmişi keskin dini çizgiler boyunca sürekli çatışmalarla dolu bir geçmiş değil. Geçmişte Hindu liderler, Müslüman yöneticilere karşı savaşmak için Müslüman generalleri görevlendiriyordu ve bunun tersi de geçerliydi. Ancak RSS ideologları, -Modi’nin de 2014 seçimlerinden sonra yaptığı gibi- Hindistan’ı bin 200 yıllık Müslüman yönetimi altında “acı çeken bir ülke” olarak tanımlayarak, Hindistan’ın eski ihtişamına kavuşturulması gereken bir Hindu ülkesi olduğunu savunuyor. Oysa Müslüman işgalciler tarafından sona erdirilen görkemli Hindu yönetimine işaret eden bu fikir, aslında bölgeyi bölüp yönetmeyi amaçlayan bir İngiliz sömürge yapısıydı ve RSS bunu hızlandırmış oldu…

***

Gerçek şu ki Akhand Bharat uzun zamandır Hindutva ideolojisinin bir parçası ve RSS’nin temel ilkeleri olan sangathan (organize birlik) ve shuddhi (ırkın saflaştırılması) ile bağlantılı. Yerel RSS birimleri, Hindistan ve Pakistan’ın 1947’de bağımsız ülkeler haline gelmesinden önceki gün olan 14 Ağustos’u Akhand Bharat Sankalp Diwas (Bölünmemiş Hindistan için Yemin Günü) olarak kutluyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version