Arjantin Uluslararası Para Fonu ile ilişkilerini yeniden güçlendiriyor
10 Ocak’ta Ekonomi Bakanı Luis Caputo, Arjantin Merkez Bankası (BCRA) Başkanı Santiago Bausili ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yapılan ve söz konusu çok taraflı finansman kuruluşunun yönetim kurulu tarafından onaylandıktan sonra aynı kuruluşa verilen taahhütlerin ödenmesi için 4,7 milyar dolarlık bir ödeme anlamına gelecek olan anlaşmanın teknik düzeyde yeniden aktif hale getirildiğini duyurdu. La Libertad Avanza’nın (şu anda iktidarda olan sağcı siyasi ittifak) hükümet planına tam destek veren yönetim kurulunun, Mauricio Macri’nin 2018-2019 yılları arasında aldığı tarihi kredinin yeni koşullarını onaylamaması – imkansız olmasa da – çok düşük bir ihtimal.
Batı Yarımküre Departmanı Direktör Yardımcısı Luis Cubeddu ve Arjantin Misyonu Başkanı Ashvin Ahuja’dan oluşan IMF teknik personeli, Ekonomi Bakanı Luis Caputo, BCRA Başkanı Santiago Bausili ve Casa Rosada Başkanı Nicolás Posse ile birlikte, önümüzdeki haftalarda IMF yönetim kurulunun onayına sunulacak bir rapor hazırladı. Bu raporda, anlaşmanın makroekonomik istikrarı yeniden tesis etmeyi ve mevcut programı rayına oturtmayı amaçladığı, zira önceki hükümetin ekonomi politikasındaki ciddi aksaklıklar nedeniyle temel hedeflere ulaşılamadığı gerçeğine atıfta bulunuldu.
IMF, Milei’nin planını savundu: “Yeni yönetim, tutarsız ve genişlemeci politikaları yansıtan makroekonomik dengesizliklerle son derece zorlu bir ekonomik ve sosyal durumu devraldı. Merkez Bankası finansmanına ve müdahaleci tedbirlere bağımlılığın devam etmesi, Merkez Bankası bilançosunun daha da kötüleşmesine ve ithalatçıların aşırı ticari borçlanmasına yol açtı. Güney ülkesinde reel ücretler düşmeye devam etti ve yoksulluğun yüzde 45’i aştığı tahmin ediliyor.” IMF teknik ekibi, “(önceki hükümet dönemindeki) program ciddi bir şekilde rotasından saptı,” dedi.
Mevcut hükümeti desteklemeye devam eden raporda şu görüşlere yer veriliyor: “Devlet Başkanı Javier Milei ve ekonomi ekibi makroekonomik istikrarı yeniden tesis etmek üzere sağlam bir tedbir paketi geliştirmek ve uygulamaya başlamak üzere hızlı ve kararlı bir şekilde hareket etti. Arjantinli yetkililer daha basit, kurallara dayalı ve piyasa odaklı bir ekonomi yaratmak için istikrar planlarına toplumsal ve siyasi destek arama sürecinde. Plan, en kırılgan kesimi korumak için sosyal yardımların artırılmasını öngörüyor.” IMF teknik ekibi, “Koşullar iyileşmek yerine kötüleşeceği için istikrara giden yol zor olacak olsa da, ilk tedbirler krizin şiddetlenmesini önlemeyi başardı,” diyor.
Caputo, basın toplantısında bu durumu kendi ifadesiyle ‘hedeflerin tutturulamaması’ ve ‘önceki hükümetin 2023’ün son iki çeyreğinde meydana gelen güvenilirlik kaybı’ olarak açıkladı. IMF tarihinin en büyük kredisini alan Mauricio Macri yönetimi sırasında Maliye Bakanı (2017-2018) ve kısa bir süre BCRA Başkanı (2018) olarak da görev yapan ekonomi makamının mevcut sahibi, Arjantin’in yapısal mali sorunlarının ‘aşırı kamu harcamalarına, yani sonuçta Arjantin toplumunun yaşadığı tüm sorunları yaratan mali açığa olan bağımlılıktan’ kaynaklandığını bildirdi.
Arjantin Devlet Başkanı Javier Mile ise, sosyal medyadan eski Devlet Başkanı Alberto Fernández’in borcunun üstlendiğini belirten bir basın bülteni yayımladı. Bu durum, aralarında açıklamayı ‘utanç verici’ olarak niteleyen ve ‘kamuoyunun manipüle edilmesinin, özellikle de resmi kaynaklardan geliyorsa, endişe verici olduğunu’ vurgulayan eski Ekonomi Bakanı Martín Gúzman’ın da bulunduğu isimlerin eleştirilerine neden oldu. Gúzman, “IMF’ye olan borcun tamamı Macri hükümeti tarafından 2028 ile 2019 yılları arasında alındı. Ve bunu Ulusal Kongre’den geçmeden yaptı. Aralık 2019’da IMF’ye olan borç 44,5 milyar dolardı ve bugün hala 44,5 milyar dolar,” diyerek sözlerini tamamladı.
Sıcak para
Milei’nin ekonomi bakanı, IMF’nin ‘sıcak para’ ya da yeni bir kredi içeren ve mevcut anlaşmanın (Macri’ninki) dışında yeni bir anlaşmayı incelemeye açık olduğunu savunurken Caputo, Aralık 2023’te IMF ile Temerrüde düşmemek için CAF’tan (Latin Amerika Kalkınma Bankası) yaklaşık 1 milyar dolar değerinde bir kredi talep edilmesi gerekmesine rağmen LLA hükümetinin ‘doğru yolda olduğunu ve mali uyum ve tarım-ihracat sektörünün geliri sayesinde yeni bir anlaşmaya gerek kalmayacağını’ düşündüğünü kaydetti. Uluslararası rezervlerin 2024 yılı için biriktirilmesine yönelik yeni hedefin 10 milyar dolar olduğu unutulmamalı; Aralık 2023’te bu BCRA rezervleri 27 milyar dolardı.
IMF ile yapılan anlaşmanın 8. gözden geçirmesi (toplam 10 gözden geçirme var) önümüzdeki Mayıs 2023’te teknik düzeyde yapılacağından, burada Arjantin hükümetinin her zaman yönetim kurulunun onayına tabi olmak üzere sıcak paraya ihtiyaç duyup duymayacağı daha net olarak bilinecektir.
Son düşünceler
IMF bir kez daha ‘Arjantin ekonomisini kurtarmaya’ geldi; oysa gerçekte IMF, bu güney ülkesinin parasal, mali ve makroekonomik sorunlarını çözemez. Arjantin Devlet Başkanı ise ülkenin sorununun mali açık, ‘siyasi kast’ ve ülkeyi dış borca sürükleyenin Merkez Bankasını para basmaya zorlayan devlet (hükümet) olduğunu savundu.
Macri anlaşmasına (2018-2019) ilişkin müzakerelerin bu yeni yeniden canlandırılmasında Milei hükümeti, Alberto Fernández hükümetinin anlaşmasının, başlangıçta eski Ekonomi Bakanı Martín Guzmán ve daha sonra Guzmán istifa ettiğinde yerine geçen Sergio Massa (Milei’nin karşısında kaybeden devlet bşakanı adayı) tarafından belirlenen hedeflere ulaşılamaması nedeniyle düştüğü gerçeğini vurgulamaya çalışıyor. Gerçek şu ki IMF, Milei’nin hükümet planını tamamen kutluyor ve destekliyor ve bu nedenle La Libertad Avanza Arjantin’i ile IMF arasında herhangi bir şok ya da anlaşmazlık olmayacak.
Bu arada, Arjantinlilerin büyük çoğunluğu için gelecek olan ekonomi bu kadar hayırlı olmayacaktır; gümrük vergisi artışları, enflasyon artışı, Arjantin para konisinin devalüasyonu, tüketimde çöküş, üretimde düşüş, işsizlikte artış, yoksulluk ve yoksunluk gelecek. Krizin mükemmel bir suçlusu var ve olacak: ‘Arjantin’i dünyanın en zengin ülkesi olmaktan mutlak gerilemeye götüren Kirchnerist ve Peronist hükümetler’ ya da Caputo’nun dediği gibi, gerçekte geniş Arjantin işçi sınıfının yaşam kalitesini yükseltmek için sosyal konulara yatırım yapacak olan ‘aşırı kamu harcaması bağımlılığı’.