Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

İngiliz büyükelçi: Türkiye’nin Montrö’yü uygulama yönündeki tutumunu destekliyoruz

Yayınlanma

Britanya’nın Kiev Büyükelçisi Martin Harris, European Pravda gazetesine verdiği mülakatta, Ukrayna’ya yapılan askeri yardımların kesilmesine dair talepleri ve Rusya ile devam eden çatışmanın seyrini değerlendirdi.

Harris, ülkesinin Ukrayna’ya desteği hala sarsılmaz olan ülkelerden biri olduğunu ve İngiliz parlamentosundaki hiçbir partinin Kiev’e yapılan siyasi, iktisadi veya askeri yardımın azaltılmasını savunmadığını belirterek ‘Kiev’e silah tedarikinin sadece politikaları değil, görevleri’ olduğunu ifade etti.

Geçen haftalarda Başbakan Rishi Sunak’ın Kiev’e yaptığı sürpriz ziyarette imzalanan savunma anlaşmasını değerlendiren Harris, “Bu anlaşmanın imzalanmasının ülkelerimiz için tarihi bir adım olduğunu söylemek abartı olmaz. Ancak bu anlaşmanın Britanya ve Avrupa’nın güvenliği açısından da son derece önemli olduğuna inanıyorum. Britanya, Ukrayna ile bu türden bir anlaşma imzalayan ilk ülke oldu ama Ukrayna’nın diğer ortaklarıyla daha fazla anlaşma imzalanacaktır,” dedi.

‘Tüm üye ülkeler Ukrayna’nın NATO’ya katılımı konusunda ikna edilmeli’

Bununla birlikte ittifakın tüm üye ülkelerinin Ukrayna’nın NATO’ya katılımının kendi çıkarlarına ve Avrupa’nın güvenliğine uygun olduğuna ikna edilmesi gerektiğini kaydede Harris, şöyle devam etti:

“Sadece ordumuz değil savunma sanayimiz de entegre olmuşsa, Ukrayna neden NATO dışında kalsın? Britanya’nın bu konuda çok net bir tutumu var: Bunun bizim çıkarımıza olduğuna inanıyoruz ve Ukrayna’nın NATO’ya katılacağından eminiz. Ukrayna’yı destekleyen mevcut pozisyonun çok güçlü olduğunu düşünüyorum. Herkes Ukraynalıların ülkelerimizle nasıl işbirliği yaptığını ve Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin NATO standartlarındaki silahları ne kadar etkin bir şekilde kullandığını görüyor. Umarım tüm İttifak üyelerini Ukrayna’nın üyeliğinin gerekliliği konusunda hızla ikna edebiliriz.”

‘Montrö Sözleşmesi aslında Ukrayna’nın yararına’

Montrö Sözleşmesi’nin mayın tarama gemilerinin boğazlardan geçişine kısıtlama getirmesi hakkındaki görüşü sorulan Büyükelçi, “Türkiye, Karadeniz’de bir savaş durumunda savaş gemilerinin İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından geçişini yasaklayan Montrö Sözleşmesi nedeniyle onları içeri almıyor. Britanya sözleşmeye taraf ve biz [Türkiye’nin] bu tutumunu destekliyoruz. Bu aslında Ukrayna’nın yararına, zira sözleşme sayesinde Rusya, tahrip olan filosunu yenileyemiyor,” diye konuştu.

Harris, boğazların savaş halindeki taraflara kapatıldığı, dolayısıyla Romanya veya Bulgaristan’ın mayın tarama gemilerini almasının mümkün olduğu yorumuna ise, “Hayır, bu da mümkün değil. Bizim tutumuz da budur. Montrö Sözleşmesi’ne uymadığı takdirde bu tür gemileri tedarik etmeyeceğiz,” değerlendirmesini yaptı.

DİPLOMASİ

Putin: Güvenliği korumak ŞİÖ’nün ana görevlerinden biri

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Astana’da düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesi kapsamındaki Devlet Başkanları Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada gündemi ve zirveyi değerlendirdi.

RİA Novosti‘nin haberine göre Putin, “Hepinize ve tabii ki Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Grigoryeviç Lukaşenko’ya Belarus Cumhuriyeti’nin ŞİÖ’nün resmi üyeliğine kabul edilmesine ilişkin prosedürün tamamlanması dolayısıyla hoş geldiniz demek istiyorum,” dedi.

Günün erken saatlerinde Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev, zirvede Belarus’un ŞİÖ üyeliğine resmen kabul edildiğini bildirmişti.

Belarus resmen ŞİÖ’ye katıldı

‘ŞİÖ’deki yakın ekonomik bağlar tüm katılımcılara bariz kazanımlar getiriyor’

ŞİÖ’deki yakın ekonomik bağların tüm katılımcılara bariz kazanımlar getirdiğini kaydeden Putin, “Yakın ekonomik bağlar tüm katılımcılara bariz kazanımlar getiriyor. Gerçekler kendini ispat ediyor. Nitekim geçen yıl örgütümüze üye ülkelerin ortalama GSYİH büyümesi yüzde 5’in üzerinde, sanayi üretimi yüzde 4,5, enflasyon oranı ise sadece yüzde 2,4 olarak gerçekleşti. Aynı zamanda Rusya’nın ŞİÖ ülkeleriyle ticareti dörtte bir oranında arttı,” ifadelerini kullandı.

Putin, ŞİÖ’nün stratejisinin 2035 yılına kadar geliştirilmesine ilişkin karar taslağının sadece siyaset ve güvenlik alanında değil ekonomi, enerji, tarım, yüksek teknolojiler ve inovasyon alanlarında da işbirliğinin daha da derinleştirilmesine yönelik beklentileri ortaya koyduğunu da sözlerine ekledi.

‘Rusya’nın ŞİÖ ülkeleri ile işlemlerinde ulusal para birimlerinin payı yüzde 92’yi aştı’

Putin, ŞİÖ ülkelerinin karşılıklı ödemelerde ulusal para birimlerinin kullanımını arttırdığını, Rusya’nın örgüt katılımcılarıyla yaptığı ticari işlemlerdeki payının 2024 yılının ilk dört ayında yüzde 92’yi aştığını belirtti.

Devlet Başkanı, “Ülkelerimiz karşılıklı ödemelerde ulusal para birimlerinin kullanımını arttırıyor. Örneğin, bu yılın ilk dört ayında Rusya’nın örgüt katılımcılarıyla yaptığı ticari işlemlerdeki payı yüzde 92’yi aşmış durumda,” diye konuştu.

‘Güvenliği korumak ŞİÖ’nün ana görevlerinden biri’

Ayrıca Putin, üye ülkelerin güvenliğinin ŞİÖ’nün çalışmalarında öncelik olmaya devam ettiğini ve örgütün bölgesel terörle mücadele yapısının bu görevi yerine getirecek şekilde dönüştürüleceğini vurguladı.

Putin, “Elbette ŞİÖ’nün faaliyetlerindeki önceliklerden biri de dış sınırların çevresi boyunca devlet katılımcılarının güvenliğinin sağlanması oldu ve olmaya devam ediyor. Bugün ŞİÖ’nün bölgesel terörle mücadele yapısının tüm güvenlik tehditlerine yanıt verecek evrensel bir merkeze dönüştürülmesi ve Duşanbe’de bir uyuşturucuyla mücadele merkezinin kurulmasına ilişkin alınan kararlar da tam olarak bunu ifade ediyor,” değerlendirmesini yaptı.

Rusya lideri, ŞİÖ ülkelerinde ayrılıkçılık ve aşırıcılıkla mücadelenin, örgütün Kazakistan’daki zirvesinde kabul edilen bu alandaki işbirliği programıyla da kolaylaştırılacağına dikkat çekti.

ŞİÖ’nün kritik gündemi ‘güvenlik’ olacak

‘Moskova, ŞİÖ bünyesinde ortaklığa önem veriyor’

Ülkesinin ŞİÖ bünyesindeki ortaklık işbirliğine önem verdiğini ve bu işbirliğinin eşitlik ve çıkarların gözetilmesi ilkeleri temelinde geliştiğini dile getiren Putin, şöyle devam etti.

“Rusya, ŞİÖ bünyesindeki ortaklık işbirliğine önem veriyor. Bu işbirliğinin eşitlik, birbirinin çıkarlarını göz önünde bulundurma, kültür ve medeniyet çeşitliliğine saygı ve acil güvenlik sorunlarına ortak çözümler arama ilkeleri temelinde istikrarlı bir şekilde gelişmeye devam ettiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz.”

Kazakistanlı meslektaşlarının aktif katılımı sayesinde ‘mevcut konseyde onaylanmak üzere gerçekten sağlam bir belge ve karar paketi hazırlandığını’ da sözlerine ekleyen Putin, “Bunların uygulanması şüphesiz ŞİÖ’nün rolünün ve etkisinin güçlendirilmesine katkıda bulunacaktır. ŞİÖ ülkelerinin küresel ve bölgesel gündemin kilit yönlerine ilişkin yaklaşımları, zirvede onaylanmak üzere sunulan Astana Deklarasyonu’nda yansıtılıyor. Deklarasyon, ayrıca tüm ŞİÖ katılımcılarının Birleşmiş Milletler’in merkezi rolüne, uluslararası hukuka ve egemen devletlerin karşılıklı fayda sağlayan ortaklık arzusuna dayanan çok kutuplu adil bir dünya düzeninin oluşturulmasına olan bağlılığını vurguluyor,” diye konuştu.

‘ŞİÖ-Afganistan temas grubunun çalışmalarına yeniden başlama fikrini destekliyoruz’

Öte yandna Putin, ülkesinin ŞİÖ-Afganistan temas grubunun çalışmalarına yeniden başlama fikrini desteklediğini ve bunun ülkedeki durumun daha da normalleşmesine yardımcı olacağını belirtti.

Rusya lideri, “ŞİÖ’nün geleneksel olarak Afganistan sorunlarıyla yakından ilgilenmesini doğru buluyoruz. ŞİÖ-Afganistan temas grubunun faaliyetlerine yeniden başlaması fikrini destekliyoruz. Bunun bu ülkedeki durumun daha da normalleşmesine katkıda bulunacağını düşünüyoruz,” ifadesini kullandı.

Lavrov: Taliban, Afganistan’da gerçek güç

‘Avrasya’daki potansiyel çatışma yuvalarının yayılması kaos getirecek’

Bununla beraber Putin, Avrasya kıtasında potansiyel çatışma yuvalarının bulunduğunu ve bunların yayılmasının kaos ve istikrarsızlık getireceğini vurguladı.

Putin, “Ne yazık ki Avrasya kıtasında, Büyük Avrasya’da, yayılması kaos ve istikrarsızlıkla dolu başka potansiyel çatışma yuvaları da var. Bunların başında elbette Orta Doğu ve özellikle de Gazze Şeridi’ndeki durum geliyor,” diye ekledi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Belarus resmen ŞİÖ’ye katıldı

Yayınlanma

Belarus’un Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) resmen üye olduğu ve ülkenin uluslararası örgüte kabulüne ilişkin belgelerin Astana’da düzenlenen zirvede imzalandığı bildirildi.

Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev, örgütün zirvesinde Belarus’un resmen üyeliğe kabul edildiğini duyurdu.

Rusya Devlet Başkanlığı Milletlerarası İlişkiler Konseyi üyesi ve siyaset bilimci Bogdan Bezpalko, RİA Novosti‘ye verdiği demeçte, Belarus’un ŞİÖ’ye katılmasının Belarus’un dünya arenasındaki statüsünü yükselteceğini, zira örgütün büyük Batılı örgütlerin alternatiflerinden biri olduğunu, özellikle de dünya gelişiminin merkezinin Asya’ya kaymakta olduğunu söyledi.

Bezpalko, “Bu adım Belarus’un statüsünü yükseltiyor. ŞİÖ başlangıçta Asya-Pasifik bölgesinin güvenliği için kurulmuştu, ancak giderek Batılı örgütlere bir alternatif haline geldi. Kalkınma artık Güneydoğu Asya bölgesine kaydığı için pek çok ülke örgüte katılmaya çalışıyor,” ifadelerini kullandı.

Minsk’in tam üyeliği uzun zamandır istediğini vurgulayan Bezpalko, “Belarus’un ŞİÖ’ye katılımı esas olarak kendisi için önemli. ŞİÖ için bu bir kazanım, Çin için ise Avrupa’ya, Avrupa pazarlarına yaklaşma, üretimi Avrupa Birliği’ne yakınlaştırma anlamına geliyor,” değerlendirmesini yaptı.

ŞİÖ zirvesi 3-4 Temmuz tarihlerinde Astana’da gerçekleştiriliyor. Zirveye Rusya, Azerbaycan, Belarus, Hindistan, İran, Kazakistan, Katar, Kırgızistan, Çin, Moğolistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan, Tacikistan, Türkmenistan, Türkiye, Katar ve Özbekistan liderleri katılıyor.

Zirvede ŞİÖ Genel Sekreteri Zhang Ming ve BM Genel Sekreteri António Guterres de yer alıyor.

ŞİÖ’nün kritik gündemi ‘güvenlik’ olacak

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Paşinyan: ABD ile stratejik ortaklık istiyoruz

Yayınlanma

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD’nin Bağımsızlık Günü dolayısıyla Başkanı Joe Biden’a kutlama mesajı gönderdi.

Armenpress‘in aktardığına göre Paşinyan, mesajında Ermenistan’ın ilişkilerini stratejik ortaklık seviyesine yükseltmeye hazır olduğunu belirterek bu ortaklığın hem Erivan hem de Washington için ‘daha müreffeh bir geleceğe’ katkıda bulunacağını belirtti.

Mesajında Amerikan halkı dost olarak nitelendiren Paşinyan, “Demokratik reformlar, ekonomik ve enerji sürdürülebilirliğinin güçlendirilmesi, adalet, yolsuzlukla mücadele, güvenlik ve diğer alanlardaki işbirliğimizi daha da genişletme taahhüdümüzün Ermenistan ile ABD arasındaki stratejik diyaloğun stratejik ortaklık düzeyine yükseltilmesi kavramına yansıdığını belirtmekten memnuniyet duyuyorum,” ifadelerine yer verdi.

Erivan’ın bölgede barışın tesis edilmesinde ‘ABD’nin rolüne önem verdiğini’ kaydeden Paşinyan, “ABD’nin 1991 Almatı Deklarasyonu uyarınca Ermenistan Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, demokrasisine, toprak bütünlüğüne ve sınırlarının dokunulmazlığına verdiği desteği derinden takdir etmektedir,” dedi.

Başbakan, ‘bu kritik dönemde güçlendirilmiş bir ortaklığın iki ülke ve bölge için barışçıl ve daha müreffeh bir gelecek yaratılmasına yardımcı olacağını’ da sözlerine ekledi.

Ermenistan Güvenlik Konseyi Başkanı Armen Grigoryan, geçen hafta Rusya’nın Dağlık Karabağ’ı Azerbaycan’a teslim ettiğini iddia etmişti. Paşinyan da daha önce Belarus’u Ermenistan’a karşı savaş hazırlığı içinde olmakla suçlamıştı.

Erivan, KGAÖ’den (Kolektif Güvenlik Örgütü; Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya ve Tacikistan) çekilmeyi göz ardı etmiyor.

Ayrıca Ermenistan hükümeti, Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusunda referandum yapmayı ve Washington’da düzenlenecek olan NATO zirvesine katılmayı planlıyor.

Rusya Dışişleri: Batı, Azerbaycan ve Ermenistan’ı Moskova ile işbirliğinden koparmak istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English