DİPLOMASİ

İran-ABD görüşmelerinin ana hatları ortaya çıktı

Yayınlanma

ABD-İran arasında bir süredir devam eden “resmi olmayan” dolaylı ve doğrudan görüşmelerde gündeme getirilen konular netleşmeye başladı.

İki ülke arasındaki temasların New York’ta başladığı ardından Beyaz Saray yetkililerinin en az üç kez Umman’a gittiği ve Ummanlı yetkililerin taraflar Tahran’a mesajların iletildiği öne sürülmüştü. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, ABD ile dolaylı görüşmeler yaptıklarını doğruladı ancak ABD görüşmeleri doğrulamad. İranlı Sözcüsü’nün dolaylı görüşmeleri doğrulamasından sonra İranlı milletvekili Fedahuseyn Maliki, iki ülke arasında doğrudan ancak “resmi olmayan” görüşmeler de yapıldığını açıkladı. Dolaylı görüşmelerin İran’ın dondurulmuş varlıklarının serbest bırakılması ve tutuklu takası gibi konuları kapsadığını aktaran Maliki, “Amerikalılar ile aracılar yoluyla yapılan müzakerelerin bir kısmı başarılı oldu. ABD ile doğrudan görüşmelerimiz de var ama bu görüşmeler resmi değil” dedi.

İki ülke arasındaki temasların yeniden başlamasıyla, Washington’un daha önce ekonomik yaptırımlar nedeniyle dondurulan, Irak’ın, elektrik ve gaz ithalatı için İran’a 2,7 milyar dolarlık ödeme yapmasını da onayladığı öne sürüldü. Ancak yetkililer söz konusu transferin görüşmelerden bağımsız, “rutin” olduğunu, daha önce de benzer fonların serbest bırakıldığını kaydetti.

Wall Street Journal (WSJ) gazetesi dün Joe Biden yönetiminin Tahran’dan ABD’li mahkumların serbest bırakılmasını talep ettiğini öne sürmüştü.

New York Times ise bugün ABD, İran ve İsrail’den yetkililere dayandırdığı görüşmelerin içeriğine dair ayrıntılara yer verdi. Habere göre anlaşma kapsamında İran, uranyumu mevcut üretim seviyesi olan yüzde 60 saflığın ötesinde zenginleştirmemeyi kabul edecek. Bu oran, nükleer silah yapmak için gereken yüzde 90 saflık oranına yakın ancak ABD’nin sert bir karşılık vereceği uyarısında bulunduğu oranın altında. Habere göre İran vereceği diğer “tavizler” Suriye ve Irak’taki vekillerinin Amerikalılara yönelik saldırıları durduracak, uluslararası nükleer denetçilerle işbirliğini genişletecek ve Rusya’ya balistik füze satmaktan kaçınacak.

Bunun karşılığında ABD İran ekonomisini boğan yaptırımlardan vazgeçecek ve nükleer faaliyetleri nedeniyle Birleşmiş Milletler ya da Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nda İran’a karşı yeni cezalandırıcı kararlar alınmasına ön ayak olmayacak.

Birçok ABD başkanının Orta Doğu politikasının oluşturulmasına yardımcı olan ve son müzakerelere aşina İsrailli yetkililerle bir araya gelen Dennis Ross, gazeteye verdiği demeçte Biden yönetiminin yeni bir kriz istemediğini söyledi, “Önceliğin ve odağın Ukrayna ve Rusya’da kalmasını istiyorlar. Ortadoğu’da nasıl başladığını bildiğiniz ama nasıl biteceğini bilmediğiniz bir savaş istedikleri son şey” dedi.

Çok Okunanlar

Exit mobile version