İsrail’in, resmi olarak doğrulamasa da yaklaşık 90 nükleer savaş başlığına sahip olduğu tahmin ediliyor. 1960’larda başlayan program, ülkenin ‘nükleer belirsizlik’ politikasının temelini oluşturuyor. Son gelişmeler, bu politikanın sorgulanmasına yol açıyor.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2024 itibarıyla İsrail’in yaklaşık 90 nükleer savaş başlığına sahip olduğu tahmin ediliyor. Bu envanter şu şekilde dağılıyor:
30 adet yerçekimi bombası (F-16 veya F-15 uçakları için)
50 adet savaş başlığı (karada konuşlu Jericho III balistik füzeleri için)
10 adet nükleer seyir füzesi (İsrail’in Dolphin sınıfı denizaltıları için)
İsrail’in nükleer programının başlangıcı
2015’te gizliliği kaldırılan ABD hükümet belgelerine göre, Amerikan hükümeti İsrail’in gizli nükleer programını ilk kez 1960 yılında, Dimona yakınlarındaki Negev Nükleer Araştırma Merkezi’nde (NNRC) keşfetti.
CIA’in o dönemdeki tahminlerine göre, İsrail 1974 yılına gelindiğinde hâlihazırda bir nükleer cephanelik oluşturmuştu.
Merkezin 1950’lerin sonunda Fransızların desteğiyle inşa edildiği belirtiliyor. SIPRI’ye göre, İsrail 2023 yılı başında 277 nükleer savaş başlığı üretmeye yetecek miktarda (750-1.110 kilogram) plütonyuma sahip olabilir.
İsrail’in nükleer belirsizlik politikası
İsrail, nükleer silahlara sahip olduğunu hiçbir zaman resmen kabul etmemiş ya da yalanlamamadı. Ayrıca, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’na (NPT) da taraf değil.
Amerikalı güvenlik uzmanları, 20 Şubat’ta The Washington Post için kaleme aldıkları makalede, bu politikanın Soğuk Savaş döneminde haklı gerekçelere dayandığını öne sürdü.
O dönemde İsrail’in, Sovyetler Birliği’nin nükleer teknolojiyi Mısır veya Suriye ile paylaşmasından endişe duyduğu belirtilmişti.
Fakat son gelişmeler, bu politikanın sorgulanmasına neden oldu. 7 Ekim saldırısının ardından, İsrail Miras Bakanı Amichai Eliyahu ve Likud Milletvekili Tally Gotliv, Gazze Şeridi’nde nükleer silah kullanılmasını açıkça savunmuştu.
İsrail medyasının 2013 yılında ortaya çıkardığı bir bilgiye göre, 1973 Yom Kippur Savaşı’nın ikinci gününde dönemin İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan da nükleer silah kullanılmasını teklif etmişti.