Bizi Takip Edin

AVRUPA

İtalya’da göçmen krizi: Salvini’nin doğum günü partisi tartışma yarattı

Yayınlanma

İtalya’da Calabria açıklarında batan ve 76 göçmene mezar olan botun yarattığı sarsıntı sağcı koalisyon hükümetinde krize neden oldu.

İtalya’nın Kardeşleri partisinden Başbakan Giorgia Meloni ile Lega lideri ve Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini, göçmen meselesine verilecek yanıt konusunda ayrışmış görünüyor.

Salvini, 2018’de 5 Yıldız Hareketinin lideri Giuseppe Conte hükümetinde içişleri bakanı iken geçen güvenlik kararnamesinin yeniden uygulanmasını istiyor. Salvini, 2019 yılında Akdeniz’deki göçmen ölümlerinin bu sayede son 10 yılın en düşük seviyeye gerilediğini savunuyor.

Yeni kararnamede oturma izinlerinin kısıtlanmasının da yer alması Salvini’nin talepleri arasında.

Meloni ise Salvini’nin önerilerini kayda geçirmemeye çalışıyor. Başbakanın planları arasında oturma izni sınırlamalar bulunmuyor. Meloni bunun yerine, bir yandan ‘insani koridorları’ güçlendirip düzenli göçmen akışını desteklemeyi, bir yandan da insan kaçakçılığı yapan suç örgütleri ile mücadeleyi yükseltmeyi hedefliyor.

Meloni’nin partisinden olan İçişleri Bakan Müsteşarı Wanda Ferro, “Salvini kararnamelerini yeniden yazmayacağız,” dedi.

Lega ise mevcut oturma izni prosedürlerinin çok sayıda açığa sahip olduğunu ve bunlarla göçmen akınının yarattığı orta ve uzun vadeli meydan okumalara müdahale edilemeyeceğini savunuyor.

Lega milletvekili Susanna Ceccardi, iltica için başvuranlar ile ekonomik göçmenler arasında ayrım yapılması gerektiğini savunuyor ve Salvini kararnamelerinin bunu sağladığını düşünüyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Calabria faciasından sonra İtalya’ya ilettiği destek mektubuna ve teşekkürüne de değinen Ceccardi, Avrupa Komisyonu şefinin nihayet Lega’nın her zaman savunduğu şeyi doğruladığını ileri sürdü.

Ceccardi, düzensiz göçmen akışının önlenmesi için Kuzey Afrika ülkeleri ile daha fazla işbirliği ve denizdeki kontrol faaliyetlerini artırmak için daha fazla koordinasyon önerdiklerini söyledi.

Salvini’nin doğum günü partisi

Tüm bunlara rağmen, Matteo Salvini için geçen hafta sonu düzenlenen 50. doğum günü partisi tartışma yarattı.

Meloni’nin partideki neşeli tavırları dikkat çekerken, karaoke yarışması da Calabria’daki facia nedeniyle tepki çekti. 

Partinin davetlileri arasında yer alan gazeteci Nicola Porro’nun sosyal medya hesabından paylaştığı videoda Salvini ile Meloni, Fabrizio De Andrè’nin “La canzone di Marinella” (Marinella’nın Şarkısı) isimli şarkısını söylerken görülüyor.

Porro’ya göre işin ironik tarafı, şarkının Calabrialı bir göçmenin nehre düşüp boğulmasını anlatmasıydı.

Frontex ile Roma atışması

Kazada AB’nin sınır devriye gücü Frontex ile İtalyan hükümeti arasındaki iletişimsizliğin payı olup olmadığı da tartışma konusu.

Frontex, tekneyi ilk tespit ettikleri anda Roma’yı durumun vehameti hakkında uygun şekilde bilgilendirdiklerini öne sürüyor. Roma ise aldıkları Frontex raporunun ‘tehlikeli bir durum arz etmediğini’ ve acil durum çağrısı içermediğini söylüyor. 

Öte yandan Meloni’nin göçmen meselesini de kapsayan Tunus turundan şimdilik somut bir sonuç çıkmış gibi görünmüyor.

AVRUPA

Alman hükümeti bütçe açığının nasıl kapatılacağı konusunda anlaşamıyor

Yayınlanma

Alman hükümeti yakın zamanda alınan bir üst mahkeme kararının yarattığı bütçe açığını kapatmak için çabalarken, önerilen çözümler üç partili koalisyonu çatırdatıyor.

Alman Anayasa Mahkemesinin yakın zamanda aldığı karar, ülkenin bütçesinde 60 milyar avroluk bir boşluk yarattı ve COVID-19 kriziyle gerekçelendirilen borcun ‘İklim ve Dönüşüm Fonu’ için kullanılmasını yasakladı.

Liberal FDP’li Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner cumartesi günü Funke Mediengruppe’ye verdiği demeçte, “Üç büyük maliyet bloğuyla uğraşmak zorunda kalacağız,” dedi. Lindner, bunların sosyal harcamalar, uluslararası yardım ve sübvansiyon programlarını içereceğini söyledi.

Lindner, 2024 yılında 17 milyar avronun hâlâ kayıp olduğunu ve kayıp 60 milyar avronun önümüzdeki birkaç yıla yayılacağını açıkladı.

Lindner, Almanya’nın kalkınma yardımları ve iklim finansmanında yurtdışında lider olduğunu belirterek, “Belki de ikinci sıra ile olan fark azaltılabilir,” dedi.

Alman hükümeti, borç frenini bu yıl içinde kaldırmayı hedefliyor

Şansölye Scholz’un partisi SPD ise Lindner ile benzer düşünmüyor. SPD’li Kalkınma Bakanı Svenja Schulze, Linder’in değerlendirmesiyle ilgili olarak Focus Online’a verdiği demeçte, “Dünyanın en güçlü üçüncü ekonomisiyiz ve en büyük dördüncü donörüyüz. Arkadan bakarsanız bu sadece birinciliktir,” dedi.

SPD lideri Lars Klingbeil dpa’ya yaptığı açıklamada, kullanılmayan COVID borçlarının iklim fonuna aktarılmasının mümkün olmadığını belirterek, “SPD olarak bizim için bu, doğal olarak diğer iki şey hakkında şimdi konuşmamız gerektiği anlamına da geliyor,” dedi. Bu iki başlık, vergileri yükseltmeme ve anayasal borç freni. Koalisyon hükümeti, bunları sorgulamamayı kabul etmişti ama şimdi bu anlayış birliği bozuluyor.

FDP, Klingbeil’in bu tür tartışmaları başlatmasından memnun değil zira vergileri artırmama sözü FDP’nin koalisyon hükümetine katılması için bir koşuldu. FDP Genel Başkan Yardımcısı Johannes Vogel, “Vergi artışları sadece koalisyon anlaşmasında haklı olarak reddedilmekle kalmıyor, aynı zamanda rekabet gücümüz için de tamamen yanlış bir şey olacaktır,” dedi.

Vogel ayrıca gelecek yıl için borç freninin askıya alınmasını da reddetti. Vogel ntv.de’ye yaptığı açıklamada, “Devletin bir gelir sorunu yok, ancak şimdi daha net bir şekilde önceliklerini belirlemeli, reform ihtiyacının farkına varmalı ve elindeki kaynakları hassas bir şekilde kullanmalı,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Kiev’de seferberlik kapsamında silah altına alınanların terhis edilmesi talebiyle miting

Yayınlanma

Ukrayna’nın başkenti Kiev’de dün, Rusya’nın Şubat 2022’de askeri müdahalesinin başlamasından bu yana seferberlik kapsamında silah altına alınan askerlerin terhis edilmesi talebiyle miting düzenlendi.

Strana haber portalında yer alan habere göre gösteri Kiev’deki belediye binası önünde yapıldı. Gösteriye Ukraynalı savaş esirlerinin esir takasının yeniden başlatılmasını talep eden yakınları da katıldı.

Ukrayna’da yayımlanan Hromadske gazetesine göre, askerlerin 18 ay hizmet ettikten sonra terhis edilmelerini talep eden asker yakınları da bir önceki gün, kentin Bağımsızlık Meydanı’nda miting düzenledi.

Yanı sıra Lviv, Odessa ve Suma gibi ülkenin farklı bölgelerinde de benzer mitingler yapıldığı bildirildi.

Askeri personelin terhis edilmesini talep eden gösteriler kasım ayında Kiev’de ve diğer bölgelerde iki kez gerçeklemişti. Daha önce Ukrayna Devlet Başkanlığı’nın internet sitesinde, cephe hattındaki askeri personelin hizmet süresinin 18 ay ile sınırlandırılması önerisini içeren bir dilekçe yayımlanmıştı.

Söz konusu dilekçede, devlet başkanı tarafından değerlendirilmek üzere 25 bin imza yer almıştı. Ukrayna parlamentosu da benzer terhis koşullarını belirleyecek bir yasa tasarısı sundu ancak henüz değerlendirmeye alınmadı.

Ukrayna Devlet Başkanı, kamu görevlileri ve milletvekillerinin silah altına alınması önerisini değerlendirecek

Bununla birlikte Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, daha önce vatana ihanetle suçlanan milletvekili Aleksandr Dubinskiy tarafından Yüksek Rada’ya (parlamento) sunulan ve kamu görevlileri ile milletvekillerine yönelik askerlik hizmeti yasa tasarılarının derhal ele alınması yoluyla adil bir seferberlik uygulanması çağrısında bulunan dilekçeyi değerlendirmeye alacağı duyuruldu.

Dilekçe metninde, “Ukrayna Devlet Başkanı’na, vatandaşların, özellikle de milletvekillerinin ve kamu görevlilerin adil bir şekilde seferber edilmesine katkıda bulunacak yasa tasarılarını acil olarak tanımlaması talebiyle başvuruyoruz,” denilmişti.

Ukrayna liderine yapılan çağrının yazarı, şu anda vatana ihanetle suçlanan ve gözaltında tutulan milletvekili Dubinskiy’di. Metinde Dubinskiy, kamu görevlileri ve milletvekillerinin seferberlikten kaçınmasına imkân sağlayan mevcut kuralların toplumsal gerilim üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu ve vatandaşların anayasa önünde eşitliğini ihlal ettiğini belirtmişti.

Ukrayna’da geçen yılın şubat ayından bu yana genel seferberlik uygulanıyor ve söz konusu uygulama birkaç kez uzatıldı.

Diğer yandan seferberlik uygulamasına dair medyada periyodik olarak askerlerin celp dağıtırken vatandaşlara güç kullanmaları, sağlık nedenleriyle askerliğe elverişli olmayan kişilerin silah altına alınmaları, milletvekillerinin ve kamu görevlilerinin askerlik çağındaki oğullarını yurt dışına kaçırmalarına dair haberler yer alıyor.

CNN: Yabancı paralı askerler gerçek savaşa şahit olduktan sonra Ukrayna’yı terk ediyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

FT: AB’nin Ukrayna’ya 50 milyar avroluk yardımı bütçe anlaşmazlıkları nedeniyle tehlikeye girdi

Yayınlanma

İngiliz Financial Times (FT) gazetesinin ilgili tartışmalara katılan temsilcilere dayandırdığı haberinde, Avrupa Birliği’nde (AB) bütçe konusunda yaşanan anlaşmazlıkların, 14-15 Aralık tarihlerinde düzenlenecek AB zirvesinde karara bağlanacak olan dört yıllık yardım programı kapsamında Ukrayna’ya 50 milyar avro sağlanmasını tehlikeye attığı belirtildi.

Haberde, AB ülkelerinin ‘zirve öncesinde Ukrayna’ya 50 milyar avro mali yardımın yer aldığı ortak bütçeyi yenileme konusunda anlaşmaya varmaktan çok uzak’ olduğu kaydedildi.

Gazeteye konuşan ismi belirtilmeyen bir yetkiliye bütçe konusunda anlaşmaya varmak ‘çok ama çok zor’ olacak.

Öte yandan Kiev yönetiminin 2027 yılına kadar ödeme gücünü koruyabilmesi için söz konusu yardıma ihtiyacı olduğu biliniyor.

Gazete, uzun vadeli yardımın yanı sıra önümüzdeki dört yıl boyunca Ukrayna’ya 20 milyar avroluk askeri yardım önerisinin onaylanmamasının ‘yaz aylarındaki karşı taarruzun başarısız olması ve Batı desteğinin azalmasına ilişkin artan endişelerin ardından durumun Kiev’i zora sokacağını’ söyledi.

Yetkili, “Hakikat anı yaklaşıyor,” vurgusunu yaptı.

Daha önce Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Ukrayna ile üyelik müzakerelerine başlanması konusunun AB zirvesinin gündemine alınmaması gerektiğini söylemişti.

Orban, Budapeşte’nin söz konusu müzakerelere karşı olduğunu, zira Ukrayna’nın buna hazır olmadığını ve böyle bir adımın sonuçlarının analiz edilmediğini düşündüğünü ifade etmişti.

AB Komisyonu, Ukrayna’ya 18 milyar avroluk makro-finansal yardım programı kapsamında yardımlarda bulunuyor. 20 Haziran’da Komisyon, AB ülkelerini 2024-2027 dönemi için topluluk bütçesine ek katkıda bulunmaya çağırmıştı, bu da önümüzdeki dört yıl boyunca Ukrayna için 50 milyar avroluk bütçe yardım programının onaylanması için gerekli.

Belçika, Macaristan, Slovakya ve diğer bazı ülkeler, ekim ayı sonunda Brüksel’de düzenlenen AB zirvesinde, üye ülkelerden Ukrayna’ya ilave bütçe katkısı tahsis edilmesi fikrini veto etmişti. Bu nedenle Ukrayna’ya yönelik uzun vadeli AB yardım programları henüz kabul edilmedi.

ABD Dış İlişkiler Konseyi eski başkanı Haass: Ukrayna’nın kaybettiği toprakları geri kazanması mümkün değil

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English