Politico/YOSHIMASA HAYASHI
Avrupa’nın ve Hint-Pasifik bölgesinin güvenliği artık ayrı ayrı tartışılamaz bir gerçek. Geçen yıl ilk kez Japon dışişleri bakanı olarak NATO bakanlar toplantısına katıldığımda ana mesajım buydu.
Günümüzün karmaşık uluslararası güvenlik ortamı, iş birliğini yoğunlaştırmak için benzer fikirlere sahip ortaklar gerektiriyor. Bu algı, NATO üyeleri ve ortak ülkeler arasında geniş ölçüde paylaşılmış ve iş birlikleri dikkate değer bir şekilde derinleşmiştir.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ocak ayında Japonya’yı ziyaret ettiğinde Hint-Pasifik’teki güvenlik ortamına ilişkin görüşlerimizi paylaştık ve benzer düşünen ülkelerin ortak hareket etme gereğini yeniden teyit ettik. Buna statükoyu zorla değiştirmeye yönelik tek taraflı bir girişimin içler acısı örneği olan Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığına verdiğimiz yanıt da dahildir. Japonya-NATO iş birliğinin geleceğini de ele aldık ve ortak bir bildiriyle Japonya-NATO ilişkisini yeni bir boyuta taşımak konusundaki güçlü kararlılığımızı ifade ettik.
Japonya ve NATO şu anda Bireysel Ortaklık ve İş Birliği Programı’nı (IPCP) formüle etme sürecindedir. Ve bu program aracılığıyla Japonya, geleneksel iş birliği alanlarına ek olarak siber güvenlik, uzay, dezenformasyon ve gelişmekte olan kritik teknolojiler gibi birçok yeni alanda NATO ile iş birliğini önemli ölçüde güçlendirmeyi amaçlıyor.
Japonya-NATO ilişkisi, çeşitli alanlarda istikrarlı ilerleme kaydederek değerini çoktan kanıtladı. Örneğin, Türkiye’nin güneydoğusunda meydana gelen depremlerin ardından, Japonya Öz Savunma Kuvvetleri, tarihte ilk kez afet yardımı için NATO önderliğindeki bir hava ikmal operasyonuna katılmak üzere uçak gönderdi. İş birliğimizin evriminde yeni bir aşamayı gösteren bir dönüm noktasıydı bu operasyon.
Bu arada NATO, Ukrayna’ya desteğimizde yeni bir sayfa açtı.
Japonya şimdiye kadar Ukrayna ve komşu ülkelere yaklaşık 7,6 milyar dolarlık destek açıkladı. Japonya Başbakanı Fumio Kishida mart ayında Ukrayna’ya yaptığı son ziyarette Ukrayna Devlet Başkanı Volodymy Zelensky’ye Japonya’nın Ukrayna’ya öldürücü olmayan ekipman ve malzeme sağlamak için NATO’nun Kapsamlı Yardım Paketi Güven Fonu’na 30 milyon dolar katkıda bulunmaya karar verdiğini söyledi.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı gibi, statükoyu zorla değiştirmeye yönelik tek taraflı girişimler dünyanın hiçbir yerinde asla hoş görülmeyecektir. Bu nedenle, Japonya dahil olmak üzere NATO üyesi ve ortak ülkelerin Rusya’ya karşı katı yaptırımlar uygularken Ukrayna’yı desteklemek için birliklerini sürdürmeleri çok önemlidir. Bu, hem Rusya’nın saldırganlığını sona erdirmek hem de dünyanın başka yerlerinde benzer girişimleri caydırmak için elzemdir.
Hint-Pasifik’e dönersek, Doğu ve Güney Çin Denizlerinde statükoyu zorla değiştirmeye yönelik tek taraflı girişimler devam ediyor ve Japonya çevresindeki askeri faaliyetler yoğunlaşıyor. Ayrıca Kuzey Kore eşi görülmemiş bir sıklıkta balistik füzeler fırlatarak provokasyonlarını tırmandırıyor.
İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana en karmaşık ve şiddetli güvenlik ortamına yanıt olarak Japonya, geçtiğimiz aralık ayında yeni bir Ulusal Güvenlik Stratejisi formüle etti. Japonya’nın hukukun üstünlüğüne dayalı özgür ve açık uluslararası düzeni güçlendirmek ve savunmak için savunma yeteneklerini temelden güçlendireceğini ve NATO diğer benzer düşünen ülkelerle iş birliğini güçlendireceğini açıkça belirtildi.
Başbakan Kishida geçtiğimiz günlerde Japonya’nın “Özgür ve Açık Hint-Pasifik” için Yeni Planını da duyurdu. Ve planda, Japonya’nın hukukun üstünlüğü ve kapsayıcılık gibi ilkeleri vurgulayan vizyonunu dile getirdi. Uluslararası toplumu bölünme ve çatışmadan tarihsel bir dönüm noktasında iş birliğine yönlendirmedeki ilkeleri sundu.
Bu çabalar yalnızca Japonya tarafından gerçekleştirilemez ve NATO’nun, üyelerinin ve ortak ülkelerin Hint-Pasifik’teki artan angajmanını memnuniyetle karşılıyoruz.
Japonya bu yıl G7 dönem başkanlığını üstlenirken ülkemiz, hukukun üstünlüğüne dayalı özgür ve açık uluslararası düzenin korunması ve güçlendirilmesinde öncülük etmeye kararlıdır. Dünyada barış ve refahı teşvik etmeye devam etmek için NATO, üye ülkeleri ve ortakları ile uyum içinde çalışmayı dört gözle bekliyor.