DÜNYA BASINI

Jeffrey Sachs Ukrayna’nın Afganistan’dan öğrenmesi gerekenleri yazdı

Yayınlanma

Çevirmenin notu: Rusya’nın Ukrayna’ya dönük askeri müdahalesi birinci yılını doldurdu ve savaş, tüm şiddetiyle devam ediyor. Moskova ile Kiev arasına bahar aylarında girişilen uzlaşı çabaları Washington ve Londra’nın sabotajlarıyla boşa çıktı. Şu an ise Rusya’nın talepleri Batı tarafından kabul edilmeden ihtilafın yakın vadede sonra ermesi pek mümkün görünmüyor. Meşhur şok terapisi ekonomisti Jeffrey D. Sachs, Kiev yönetimine savaşın nasıl sona erebileceğine dair bir dizi nasihatte bulunuyor. 

Ukrayna’nın Afganistan’dan öğrenmesi gerekenler

Jeffrey D. Sachs — New World Economy

13 Şubat 2023

İktisadi kalkınmanın en büyük düşmanı savaştır. Eğer dünya küresel bir savaşa sürüklenirse ekonomiye dair umutlarımız ve hayatta kalma mücadelemiz alevler arasında kalabilir. Bulletin of the Atomic Scientists, kıyamet günü saatinin ibrelerini gece yarısına sadece 90 saniye kalaya getirmişti.

Uluslararası Para Fonu’na göre 2022 yılında iktisadi anlamda dünyanın en çok kaybedeni, ekonomisi yüzde 35 oranında çöken Ukrayna oldu. Ukrayna’daki savaş yakında sona erebilir ve ekonomik toparlanma başlayabilir, fakat bu Ukrayna’nın 2014’te patlak veren Amerikan-Rus vekalet savaşının kurbanı olarak içinde bulunduğu çıkmazı anlayıp anlamamasına bağlı.

ABD, NATO’yu genişletmek ve Rusya’yı zayıflatmak amacıyla 2014’ten bu yana Ukrayna’yı yoğun bir şekilde silahlandırıp finanse ediyor. Amerika’nın vekalet savaşları genelde yıllarca ve hatta on yıllarca sürmekte ve Ukrayna gibi savaş alanı haline gelen ülkeleri enkaza dönüştürmekte.

Bu vekalet savaşı yakın vadede sona ermezse Ukrayna’yı korkunç bir gelecek bekliyor. Ukrayna’nın uzun vadede felakete sürüklenmemesi için Afganistan’daki korkunç tecrübeden ders çıkarması gerekiyor. Ayrıca ABD’nin Vietnam, Kamboçya, Laos, Irak, Suriye ve Libya’daki vekalet savaşlarına da bakabilir.

1979’dan itibaren ABD, Afganistan’da Sovyet destekli hükümeti taciz etmek üzere mücahitleri [İslamcı militanlar] silahlandırdı. Başkan Jimmy Carter’ın ulusal güvenlik danışmanı Zbigniew Brzezinski’nin daha sonra açıkladığı üzere ABD’nin maksadı, Sovyetler Birliği’ni müdahaleye sürükleyerek maliyetli bir savaşla tuzağa düşürmekti. İkinci zarar görenin Afganistan olacağı gerçeği ABD liderlerini hiç ilgilendirmiyordu.

Sovyet ordusu, ABD’nin umduğu gibi 1989’da Afganistan’a girdi ve 1980’li yılların tümünde savaştı. Bu arada ABD destekli militanlar, 1980’lerde El Kaide’yi, 1990’ların başında da Taliban’ı kurdu. ABD’nin Sovyetler Birliği üzerindeki “oyunu” bumerang gibi dönmüştü.

2001 yılında ABD, El Kaide ve Taliban ile savaşmak için Afganistan’ı işgal etti. ABD’nin savaşı, ülkeden nihayet 2021’de ayrılana kadar 20 yıl daha sürdü. ABD’nin Afganistan’daki askeri harekatları ara ara devam ediyor.

Afganistan harabeye dönmüş halde. ABD, boş boşuna 2 trilyon dolardan fazla askeri harcama yaparken Afganistan yoksullaştı ve 2021 GSYH’si kişi başına 400 doların altında kaldı! ABD yönetimi, 2021 yılında Afganistan’a bir veda “hediyesi” olarak, ülkenin ufak döviz varlıklarına el koydu ve bankacılık sistemini felç etti.

Ukrayna’daki vekalet savaşı dokuz yıl önce ABD yönetiminin Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in devrilmesini desteklemesiyle başladı. ABD’ye göre Yanukoviç’in günahı, ABD’nin NATO’yu Ukrayna’yı [ve Gürcistan’ı] kapsayacak şekilde genişletme arzusuna rağmen ülkesinin tarafsızlığını muhafaza etmeye çalışmasıydı. Amerika’nın hedefi NATO ülkelerinin Karadeniz bölgesinde Rusya’yı çevrelemesiydi. Bu hedefe ulaşmak için ABD, 2014’ten beri Ukrayna’yı büyük ölçekli olarak silahlandırıyor ve finanse ediyor.

ABD’nin o zamanki ve şimdiki baş aktörleri aynı. ABD yönetiminin 2014’te Ukrayna konusundaki yetkili kişisi, bugün Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı olan Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’dı. Nuland, 2014’te Başkan Joe Biden’ın ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan ile yakın çalışıyordu. 2014’te Başkan Yardımcısı Biden adına da aynı rolü üstlenmişti.

ABD, Ukrayna’daki iki acı siyasi gerçeği gözden kaçırdı. Bunlardan ilki, Ukrayna’nın etnik ve siyasi olarak Batı Ukrayna’daki Rusya düşmanı milliyetçiler ile doğu Ukrayna ve Kırım’daki etnik Ruslar arasındaki derin ayrışmasıydı.

İkincisi ise, NATO’nu Ukrayna’ya genişlemesinin Rusya’nın kırmızı çizgisini aşmak olduğuydu. Rusya, ABD’nin Ukrayna’yı NATO’ya dahil etmesine engel olmak için sonuna kadar mücadele edecek ve gerektiğinde gerilimi tırmandıracak.

ABD, sürekli olarak NATO’nun savunma ittifakı olduğunu iddia ediyor. Oysa NATO, 1999 yılında Kosova’yı Sırbistan’dan koparmak için Rusya’nın müttefiki Sırbistan’ı 78 gün boyunca bombalamış, ardından ABD de Kosova’da devasa bir askeri üs kurmuştu. NATO kuvvetleri, benzer şekilde Rusya’nın müttefiki Muammer Kaddafi’yi devirerek Libya’da on yıl süren bir kaosun başlamasına neden olmuştu. Rusya, NATO’nun Ukrayna’ya girmesini hiçbir şekilde kabul etmeyecektir.

2021 yılının sonunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD’ye üç talepte bulundu: Ukrayna tarafsız kalmalı ve NATO’nun dışında tutulmalı, Kırım Rusya’nın parçası olarak kalmalı ve Donbass, Minsk II anlaşması uyarınca özerk olmalı.

Biden, Sullivan ve Nuland ekibi, aynı grubun Yanukoviç’in devrilmesini desteklemesinden sekiz yıl sonra NATO’nun genişlemesine ilişkin müzakereleri reddetti. Putin’in müzakere talepleri ABD tarafından kesin bir dille reddedilince Rusya, 2022’nin şubat ayında Ukrayna’yı işgal etti.

2022’nin mart ayında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Amerikan-Rus vekalet savaşının kurbanı olan Ukrayna’nın içinde bulunduğu vahim durumu anlamış görünüyordu. Ukrayna’nın tarafsız bir ülke olacağını açıkça ilan etti ve güvenlik garantileri talep etti. Ayrıca Kırım ve Donbass’ın bir tür özel muameleye ihtiyaç duyacağını da açıkça kabul etti.

İsrail’in o dönemdeki başbakanı Naftali Bennett, Türkiye ile birlikte arabulucu olarak devreye girdi. Rusya ile Ukrayna, anlaşmaya varmaya çok yaklaşmıştı. Ancak Bennett’in yakın zaman evvel açıkladığı üzere ABD, barış sürecine “engel oldu”.

Savaşın ivmesi o zamandan beri artıyor. ABD’li araştırmacı gazeteci Seymour Hersh’e göre eylül ayında Kuzey Akım boru hatlarını havaya uçuranlar Amerikan casuslarıydı ve bu iddia, Beyaz Saray tarafından yalanlandı. Yakın zamanda ABD ve müttefikleri Ukrayna’ya tanklar, daha uzun menzilli füzeler ve muhtemelen savaş uçakları göndermeyi taahhüt ettiler.

Barış zeminin ne olduğu açık. Ukrayna, NATO üyesi olmayan tarafsız bir ülke olacak. Kırım, 1783’ten beri olduğu gibi Rusya’nın Karadeniz Filosuna ev sahipliği yapmaya devam edecek. Donbass için toprak paylaşımı, özerklik ya da ateşkes hattı gibi pratik bir çözüm bulunacak.

En önemlisi de çatışmalar duracak, Rus birlikleri Ukrayna’yı terk edecek ve Ukrayna’nın egemenliği, BM Güvenlik Konseyi ve diğer ülkeler tarafından garanti altına alınacak. Böyle bir anlaşmaya 2021’in aralık ayında ya da 2022’nin mart ayında varılabilirdi.

Hepsinden önemlisi, Ukrayna hükümeti ve halkı, Rusya ve ABD’ye Ukrayna’nın artık vekalet savaşına muharebe alanı yapılmayı reddettiğini söyleyecek. İçerideki derin ayrışmalara rağmen etnik ayrışmanın her iki tarafındaki Ukraynalılar da dışarıdan bir gücün kendilerini uzlaşma ihtiyacından kurtaracağına inanmak yerine barış için çabalayacaklar.

Çok Okunanlar

Exit mobile version