GÖRÜŞ

Kursk saldırısı BRICS’e saldırı

Yayınlanma

HASAN BÖGÜN / GAZETECİ

Ukrayna bayrağı altında Kursk’a düzenlenen saldırı hakkında; Çinlisinden Amerikalısına her renkten yorumcudan 30 dolayında yazı, açıklama, değerlendirme vs okudum. Hepsi, Ukrayna’nın içinde bulunduğu zor koşullara rağmen, nasıl oluyor da Rusya’ya saldırdığı sorusuna takmış.

Ağırlıklı yanıt, “Ukrayna’nın Rusya’dan toprak kazanarak barış masasında toprak değişimini zorlamayı” hedeflediği…

Kurs’taki nükleer santrale saldırıyı öne çıkaran kimisi, nükleer bir provokasyona işaret ediyor.

Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Rusya topraklarına doğrudan bir saldırı durumunda askeri doktrinin “taktik nükleer silahların kullanılacağı” maddesinin yürürlüğe gireceği açıklaması hatırlatılıyor. Putin, saldırının “terör eylemi” olduğunu belirterek, bu yorumları boşa çıkardı.

Rusya, Kiev’in ve Atlantikçi destekçilerinin Kursk saldırısını medyada köpürtmesinin tam karşıtı bir tutum aldı. Atlantikçi yorumcular Rusya’nın telaşla Ukrayna’daki cephe hattından Kursk’a birlik kaydırmasını beklerken, Moskova bunu yapmadığı gibi, cephe hattı dışından da birlik kaydırmadı; konuyu teröre karşı özel harekât kapsamında ele alıyor.

Moskova’da sabır, sağduyu var! Yetkin kurmaylar, ABD’nin hedef şaşırtma numaralarına kulak asmadan kendi işlerine bakıyor.

Bir-ikisi dışında okuduğum malzemenin tümünün ortak vargıları, Ukrayna saldırısının, her neyi hedeflemiş olursa olsun başarısızlığa uğrayacağı idi. Vargıların kendisine bir diyeceğim yok, ortak hareket noktaları yanlış olmasaydı!

MODİ’Yİ SIKIŞTIRAN EYLEM

Kışkırtıcı birkaç soru: Ukrayna diye bir devlet var mı? Kiev’de maaşlarını ABD ve müttefiklerinin verdiği paradan alarak Atlantik cephesinin Rusya ile savaşının ayak işlerini yapanların, Batı ülkelerinden gelip de ABD’den ve müttefiklerinden maaş alarak Rusya ordusuyla cephede çarpışanlardan ne farkı var? Cephedeki silahlılar “paralı asker” oluyorsa ötekiler nedir?

Bu sorular Kursk saldırısıyla dolaysız biçimde ilişkilidir. Saldırıyı anlamak için saldırıyı planlayan ve bilfiil yürüten kim, onu anlamak gerekir.

Ukrayna devleti, Minsk anlaşmaları altındaki imzalarını inkâr edince varlığını yitirdi. Eskiden Ukrayna devletinin egemenliği altında olduğu için hâlâ bu adla anılan kara parçasında ABD ve NATO hakim. Kursk saldırısını da doğrudan ABD/NATO planladı ve yürütüyor. Amerikalı General Antonio Aguto’nun emri altında Almanya Wiesbaden’de konuşlu Ukrayna Güvenlik Destek Grubu’nun Ukrayna Genelkurmayı’nı yönettiği bilgileri medyaya da yansıdı.

Kursk’un doğrudan ABD operasyonu olduğunun başka kanıtları da var: Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi davet eden, Modi’den barışa aracılık arayışı çerçevesinde ziyareti kabul edeceği yanıtını alan Kiev’deki hiç kimse, sapkın ideolojisi onu dünyadan ne denli koparmış olursa olsun, Modi’nin ziyaretinin hemen öncesinde böyle bir saldırıya kalkışamazdı. Kursk saldırısı, daha ağzından çıkmadan “barış” sözcüğünü Modi’nin ağzına tıkamak, ziyaretini turistik bir geziye dönüştürmektir.

Biraz ileri giderek, Kursk saldırısına Modi’nin davet edildiği sırada karar verildiğini iddia edebiliriz. Böylesi bir karar Ukraynalı bir gücü çok aşar, hegemon ABD’ye ait bir “ayrıcalık”tır.

Hindistan ile Rusya arasındaki ekonomik ve askeri sanayi ilişkilerini; Modi’nin, Haziran başında seçimi kazandıktan sonra 8 Temmuz’da ilk dış ziyaretini yaptığı Moskova’da, Putin’in elinden devlet nişanı aldığını hatırlatmak gereksiz.

Ayrıca, kısa ya da orta vadede çatışmanın sona erebileceği, egemen Ukrayna devletinin yeniden uluslararası siyasette yerini alabileceği beklentileri hayaldir. Böyle bir durum, Ukrayna’nın içinde, Kiev’deki Atlantik kuvvetlerini ve araçlarını safdışı bırakacak yurtsever bir gücün çıkmasıyla mümkün. O da görünmüyor. Atlantikçiler böylesine yararlı bir aracı “sütünden, etinden, postundan” yararlanmadan bırakır mı?

DÜNYA BAŞKA TÜRLÜ DÖNÜYOR

Kışkırtıcı soruları sürdürelim: Son yıllarda küresel diplomasinin ağırlık merkezleri nereleridir? Washington, Brüksel, Londra, Berlin, Paris mi? Yoksa Pekin, Moskova, Yeni Delhi, Brasilia, Cape Town, Bangkok, Cakarta vb mi?

Atlantik başkentleri “yankı tüneli” gibi; rotasyon usulü birbirlerinin sırtlarını sıvazlayan hep aynı yüzler, hep aynı karanlık dünya planlarını seslendirip duruyorlar. Ağızlarından savaş, çatışma, bloklaşma, jeopolitik gerginlikler vb laflardan başka bir şey çıkmıyor.

Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN), Afrika Birliği, Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), BRICS toplantıları öyle mi? Buralarda dünya ekonomisini bütün ülkelerin yararına dönüştürmenin yolları, küresel yönetişimi demokratikleştirme önlemleri, ABD’nin dünyanın haracını yemesini sağlayan doların hakimiyetine nasıl son verileceği, kalıcı küresel barış için neler yapılması gerektiği konuşuluyor; öneriler, canlı ve içten tartışmalar yapılıyor.

Siz gelişmekte olan bir devletin lideri olsanız nereye yönelirsiniz?

BRICS+’nın 22-24 Ekim’deki Kazan Zirvesi’nde, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin geçen yıl bu tarihlerde Johannesburg’da düzenlediği 15. BRICS Zirvesi’ni aşan bir diplomatik patlama olması bekleniyor. İşte Kursk provokasyonunu düzenlemeye sevkeden korkunun kaynağı!

40 dolayında ülkenin BRICS’e katılma niyetinden söz ediliyor. Afrika ülkelerinin ortak kalkınma planları üzerinde durulacak. Bir yıldır üzerinde çalışılan dolarsızlaşma mekanizmalarının geldiği aşamayı öğreneceğiz. Afrika ve Latin Amerika’nın sömürgeciliğin ve köle ticaretinin zararlarını tazmin etmek, yeni sömürgeciliğe son vermek için siyasi ve hukuki mücadele başlatma kararına tanık olacağız.

Ve bütün bunlar Rusya’nın dönem başkanlığının çıktıları. Rusya’nın uluslararası desteğini artıracak, dolayısıyla güç kazanmasını sağlayacak hamleler…

ABD ise güç kaybetmesinin önüne geçemiyor. ABD’nin güç kaybetmesi, herkes biliyor ki, yalnız Atlantik cephesindeki durumunu değil, Ortadoğu’daki ve Pasifik cephesindeki durumunu da zora sokuyor.

Nafile provokasyon da fayda etmeyecek! Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Putin’in “BRICS’e katılın” önerisine ilkesel olumlu yanıt vermesi, Kursk saldırısının caydırıcı etkisinin zayıflığını gösteriyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version