AVRUPA

Mélenchon’dan ‘savaş çığırtkanlarına’ karşı mücadele sözü

Yayınlanma

Fransa’da solcu La France Insoumise (Boyun Eğmeyen Fransa – LFI) cumartesi günü düzenlediği ilk AB seçim mitinginde ‘savaş çığırtkanları’ Avrupa’sında ‘barışı’ inandırıcı bir şekilde güvence altına alabilecek tek parti olma sözü verdi.

Ukrayna ve Gazze’de devam eden savaşlar, cumartesi günkü mitingde neredeyse her konuşmada ve yuvarlak masa toplantısında gündeme geldi.

LFI’nin kurucusu olan fakat resmi olarak şu anki lideri olmayan Jean-Luc Mélenchon mitingde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ukrayna’ya asker göndermenin artık ‘ihtimal dışı’ olmadığı yönündeki son yorumlarına atıfta bulunarak, “Ukrayna’daki savaştan askeri bir çıkış yolu yok,” dedi.

Kapanış konuşmasında, “Savaş istemiyorsanız bize oy verin,” diyen Mélenchon, ‘iklim krizini büyüten’, dünya sahnesinde güvenilirliği olmayan ve ‘kalıcı bir ekonomik kriz’ yaratmaktan sorumlu olduğunu söylediği ‘aciz bir Avrupa’ya karşı da eleştirilerde bulundu.

Mélenchon ayrıca Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin, ülkenin 2027’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde bir ara oylamadan başka bir şey olmadığını ve akıllarında net bir hedef olduğunu açıkladı: “Evrensel barışa faydalı olmak istiyorsak Fransa barışın hizmetinde olmalıdır.”

Eski parlamento üyesi, kıtada savaş sürerken Avrupa’nın silah ve mühimmat üretme kapasitesini artırma arzusu için de sert sözler sarf etti ve Ukrayna ile Rusya’yı da hedef aldı.

Her iki tarafa da karşılıklı garantiler veren bir barış çağrısında bulunan Fransız siyasetçi, kalıcı barış için ‘acil ve kalıcı bir ateşkes’, barış müzakereleri sona erdiğinde Ukrayna ve Rusya’da bir referandum ve nükleer santrallerin etrafında askerden arındırılmış bölgeler olmak üzere üç koşul öne sürdü.

LFI, Filistin için de ‘ateşkes’ çağrısı yaptı: Katliamı durdurun

Mélenchon’un mesajı, partinin AP seçimlerindeki baş adayı Manon Aubry tarafından da geniş bir şekilde tekrarlandı.

“Tiranlara ve savaş çığırtkanlarına karşı, barışın ve uluslararası hukukun kampı olmaya devam edeceğiz,” diyen Aubry, Macron’un Ukrayna’ya asker göndermekle ilgili yorumlarını üstü kapalı bir şekilde eleştirdi.

Parti stratejistleri, geçen hafta yayınlanan geniş çaplı bir Ipsos anketine göre LFI %7 civarında oy alıyor görünürken, ‘barış’ söyleminin oylarını artıracağını umuyor.

Tam da bu nedenle, jeopolitik konuların kilit kampanya konuları haline geldiği bir dönemde, LFI kendisini Filistin davasının tek gerçek savunucusu olarak konumlandırmaya çalışıyor.

Filistin’in bombalanması konusunda, “Katliamı durdurun, ateşi kesin,” diyen Aubry, Batının Binyamin Netanyahu hükümetine silah sevkiyatına son vermesi çağrısında bulundu.

Hukuk uzmanı ve tanınmış bir Filistinli aktivist olan Rima Hassan’ın bu ayın başlarında partinin seçim listesine dahil edilmesi, bir başka güçlü sinyal göndermeyi amaçlıyordu.

Filistin’de ölenler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından bir yuvarlak masa toplantısında konuşan Hassan, Avrupa’yı 2000 yılından beri yürürlükte olan AB-İsrail anlaşmasına son vermeye ve ‘Filistin Devleti’nin kurulmasının önündeki tek engel olan İsrail’in sömürgeci politikasına’ yaptırım uygulamaya çağırdı.

‘Haksız rekabet’ vurgusu: Gıda tekellerinin kârlarına son verme çağrısı

Bu arada Aubry ekonomik ve sosyal meseleler hakkında da konuşarak, AP’de alınacak önlemler arasında ‘tıka basa doyan tarımsal gıda şirketlerinin kâr marjlarının iptal edilmesi ve hayat pahalılığı krizine son verilmesi’ gerektiğini savundu.

Bu yılın başlarında AB genelinde patlak veren çiftçi protestolarını hatırlatarak, haksız rekabete ve ‘her şey rekabet’ söylemine karşı mücadele etmeye devam edeceklerine işaret eden Aubry, ayrıca partisinin, Haziran 2022’den bu yana AB üyeliği için resmi bir aday olan Ukrayna’nın ‘mali, sosyal ve çevresel uyum olmadan’ AB’ye entegre edilmesini kesinlikle reddettiğini yineledi.

Macron, Olimpiyatlarda Rusya’ya ateşkes teklif edecek

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 16 Mart Cumartesi günü Paris’ten Ukrayna televizyonuna verdiği bir mülakatta, Rusya’dan Paris Olimpiyatları sırasında Ukrayna’da ateşkese uymasının isteneceğini söyledi.

Muhabirin, “Olimpiyatlar sırasında ateşkes talebi. Onlar (Ruslar) bunu yapmalı. Bu her zaman olan bir şey,” demesi üzerine Fransız lider, bunu talep edeceklerini söyledi.

Macron, “Ev sahibi ülkenin kuralı Olimpiyat hareketine uygun hareket etmektir. Bu bir barış mesajıdır. Biz de Olimpiyat Komitesinin kararına uyacağız,” dedi.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), Rusya’yı ‘işgal’ nedeniyle kınayarak, Rus hükümetinin ‘barış ve diyaloğu teşvik etmek için sporun gücünü kullanmayı amaçlayan’ Olimpik Ateşkesi ihlal ettiğini ileri sürmüştü.

Perşembe günü Rusya Olimpiyat Komitesi (ROC) Başkanı, IOC’nin ceza olarak sporculara getirdiği kısıtlamalara rağmen ROC’nin bu yılki Paris Olimpiyatlarını boykot etmeyeceğini söyledi.

Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo çarşamba günü Reuters’a verdiği bir röportajda Rusların ve Belarusluların ‘gelmemesini’ tercih ettiğini söyledi. 

Almanya’da koalisyon Ukrayna nedeniyle çatırdıyor

Öte yandan Almanya’da iktidar koalisyonu ülkenin Ukrayna politikası konusunda giderek bölünürken, Şansölye Olaf Scholz’un Sosyal Demokrat Partisi (SPD), Ukrayna’ya destek konusundaki tutumunu ‘yumuşattığı’ gerekçesiyle koalisyon ortakları tarafından çapraz ateşe alındı.

SPD meclis başkanı Rolf Mützenich’in geçen hafta yaptığı konuşmada retorik olarak ‘bir savaşı nasıl donduracağımızı ve daha sonra nasıl bitireceğimizi düşünmenin’ zamanının gelip gelmediğini sorması, iktidar koalisyonu içinde tartışmalara yol açtı.

Cumartesi günü yaptığı yorumdan geri adım atmaya çalışsa da koalisyon ortakları bu açıklamanın SPD’nin Ukrayna politikasını değiştirebileceğinden endişe ediyor.

FDP ve Yeşiller’den Şansölyenin partisine yaylım ateşi

Hür Demokrat Parti (FDP) meclis grup başkanvekili Michael Georg Link pazar günü Tagesspiegel’e verdiği demeçte, “Mützenich’in koalisyonda farklı düşünenler hakkındaki aşağılayıcı sözleri ve Şansölye’nin hükümet açıklamasıyla birlikte çatışmayı dondurma konusundaki sönük sözleri dış politikada bir dönüm noktasını temsil ediyor,” dedi.

Scholz geçtiğimiz hafta Ukrayna’ya Taurus füzeleri göndermeme kararını güçlü bir şekilde savunmuş ve koalisyon ortaklarının eleştirilerine maruz kalmıştı.

Link, Scholz’u eleştirerek, “Scholz ve Mützenich Ukrayna’ya sadece şu anda batmasını önleyecek kadar yardım ediyorsa ’Zeitenwende’nin hâlâ ne değeri var?” diye sordu.

Zeitenwende veya ‘dönüm noktası’, Scholz’un Ukrayna’da savaşın patlak vermesinin ardından Alman dış politikasının ve ordusunun tamamen yeniden düzenlenmesini ilan ettiği konuşmasında geçen sözcüktü.

Mützenich’in Ukrayna’daki savaşın dondurulması çağrısı diğer koalisyon ortağının da büyük tepkisine neden oldu.

Yeşiller Partisi lideri Ricarda Lang Die Welt’e yaptığı açıklamada Mützenich’in konuşmasının ‘Sosyal Demokratların eski Rusya politikasına geri dönüş’ anlamına geldiğini söyledi.

Muhalefetteki CDU da tartışmaya katılarak SPD’nin şu anda çatışmayı dondurma fikriyle ‘suları test ettiği’ uyarısında bulundu.

CDU dış politika sözcüsü Roderich Kiesewetter’e göre SPD’nin hâlâ ‘Almanya’da bizi korkunç bir şekilde yakalayan Rusya’nın romantikleştirilmesi’ ile ilgili bir sorunu var.

SPD bocalıyor

Cumartesi günü, SPD liderleri bir parti toplantısı için bir araya geldi ve grup liderlerinin görüşlerini savundu.

SPD lideri Saskia Esken, partisinin Ukrayna’ya olan ‘sarsılmaz desteğini’ vurgularken, SPD’nin ‘özellikle Ukraynalılar tarafından hissedilen barış özlemini doğal olarak paylaşacağını’ söyledi.

Esken, SPD’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ‘müzakere masasına dönme’ çağrısında bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Gizli Bundestag toplantısı sızdırıldı

Alman hükümetine bir başka darbe de, Federal Meclis’teki (Bundestag) gizli bir komite toplantısının bilgilerinin medyaya sızdırılması oldu.

t-online tarafından yayınlanan habere göre, Bundestag Savunma Komitesindeki gizli toplantıda, Scholz’un Taurus füzelerinin Kiev’e verilmesinde tereddüt etmesinin nedenlerini meşrulaştıran bilgiler verildi.

Buna göre, Taurus’u tüm avantajlarıyla kullanabilmek için, sadece belirli teknik sistemler tarafından işlenebilen muazzam ve karmaşık miktarda veri gerekiyor.

Fakat t-online’ın aktardığına göre bu teknik sistemler Almanya’da sadece sınırlı ölçüde mevcut. Taurus’un teslimatı durumunda bunlar da Ukrayna’ya transfer edilirse, artık Alman Silahlı Kuvvetleri (Bundeswehr) için kullanılabilir olmayacaklar.

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kişi t-online’a yaptığı açıklamada, ‘Alman silahlı kuvvetlerinin operasyonel kabiliyetine’ ciddi zarar verecek bir kabiliyet boşluğunun ortaya çıkacağını söyledi ve “Bu kabiliyeti tedarik edersek, artık bizim için mevcut olmayacaktır,” iddiasında bulundu.

FDP ve Yeşiller medyaya bilgi sızdırılmasına tepki gösterirken, Komitenin FDP’li başkanı Marie-Agnes Strack Zimmermann, gizli bilgilerin sızdırılmasına yönelik yasal işlem başlatmakla tehdit etti.

Çok Okunanlar

Exit mobile version