Ortadoğu

Netanyahu, Hamaney’e suikast düzenleyebileceklerini söyledi

Yayınlanma

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ın dini lideri Ali Hamaney’i hedef alma planlarını reddetmedi. İsrail lideri böyle bir suikastin, İslam Cumhuriyeti ile “çatışmayı sona erdirmek” için kesin bir yol olacağını öne sürdü.

ABC‘ye verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump’ın iki ülke arasındaki çatışmayı daha da tırmandıracağı endişesiyle İran’ın dini liderini öldürme planını veto ettiği yönündeki haberler sorulan Netanyahu, bu iddiayı reddetti.

Netanyahu, “Bu çatışmayı tırmandırmayacak, çatışmayı sona erdirecek. Bu rejim, Ortadoğu’daki herkesi terörize ederek yarım asırdır çatışmayı yayıyor. İran’ın istediği şey ‘sonsuz savaş’ ve bizi nükleer savaşın eşiğine getiriyorlar. Aslında İsrail’in yaptığı şey bunu önlemek, bu saldırganlığa son vermek ve bunu ancak kötülüğün güçlerine karşı durarak yapabiliriz,” dedi.

Netanyahu, İsrail’in Hamaney’i hedef alıp almayacağını açıklamadı ve sadece “yapmaları gerekeni yaptıklarını” söyledi.

Pazar günü, birkaç büyük haber ajansı İsrail’in cuma günü Hamaney’e suikast için bir fırsat penceresi olduğunu, fakat ABD Başkanı Donald Trump’ın bu hamleyi veto ettiğini bildirdi. İsrailli yetkililer, bu haberleri o sırada “yalan haber” olarak nitelendirdi.

Netanyahu pazartesi günü, Amerikalıların hem Tahran’ın nükleer silah elde etme çabaları hem de giderek güçlenen balistik füze kabiliyetinden derin endişe duymaları gerektiğini savundu.

Netanyahu, ülkenin daha izolasyonist politika yapıcılarına yönelik bir çağrı gibi görünen sözleriyle, “Bugün Tel Aviv, yarın New York” dedi.

“Önce Amerika’yı anladığını, Amerika Ölsün’ü anlamadığını” savunan İsrailli, “Sadece düşmanımızla savaşmıyoruz. Sizin düşmanınızla savaşıyoruz. Tanrı aşkına, ‘İsrail’e ölüm, Amerika’ya ölüm’ diye bağırıyorlar. Biz sadece onların yolunda duruyoruz. Ve bu yakında Amerika’ya da ulaşabilir,” ifadelerini kullandı.

Pazartesi günü daha sonra düzenlenen İbranice basın toplantısında, başbakan, cuma günü erken saatlerde başlayan İran’ın nükleer ve füze programlarına karşı yürütülen saldırılarda İsrail’in bugüne kadar elde ettiği başarıları anlattı.

İsrail’in şu ana kadar 10 üst düzey nükleer bilim adamını öldürdüğünü söyledi ve “Kolumuz hâlâ uzanmış durumda. Sayıları az, onlara ulaşacağız,” dedi.

İsrail’in “Natanz uranyum zenginleştirme tesisine çok ağır bir darbe vurduğunu” ve “ santrifüj üretim fabrikalarını yok ettiğini” savunan Netanyahu, nükleer hedefleri sistematik olarak yok etmeye devam ettiklerini söyledi.

Netanyahu daha sonra İran’ın balistik füzelerine geçti. Elindeki listeden okuduğu konuşmasında, “Üretim fabrikalarını birbiri ardına vurmaya devam ediyoruz,” dedi ve İsrail’in “yüzlerce balistik füzeyi” imha ettiğini ve fırlatıcıları “tek tek” yok ettiğini de sözlerine ekledi.

İsrail başbakanı ‘İran nüfusunu tahliye etmekle’ övündü

İsrail’in “üç genelkurmay başkanı da dahil olmak üzere İran’ın güvenlik liderliğini ortadan kaldırdığını” söyleyen Netanyahu, İsrail’in Tahran semalarını kontrol altına aldığını ve “Tahran’a hava yolu açtığını” ileri sürdü.

Başbakan, İsrail’in İran’ın batısındaki ve ülkenin diğer yerlerindeki hava savunma ağını “basitçe ortadan kaldırdığını” savundu. Netanyahu, İran’ın insansız hava araçlarının yarısının İsrail tarafından imha edildiğini ve önemli radar sistemlerinin de vurulduğunu söyledi.

Netanyahu İsrail ordusunun “rejim tesislerini, karargahlarını”, devlet televizyonunu ve “yakında duyacağınız diğer yerleri” vurduğunu da ekledi.

“Nüfusu tahliye ediyoruz” diye vurgulayan Netanyahu, “Nüfus ülkeyi terk ediyor. Zafer yolundayız. İran da bunu anlıyor,” iddiasında bulundu.

İsrail’in üç hedefini açıkladı

İsrail’in İran’daki saldırısının hedeflerini sıralayan Netanyahu, “üç temel sonuç” üzerinde ısrar ettiklerini belirtti: “Nükleer programın yok edilmesi, balistik füze üretim kapasitesinin yok edilmesi ve terör ekseninin yok edilmesi.”

Netanyahu, İsrail’in geçen hafta çatışmanın ilk salvosunu ateşledikten sonra halka ilk kez hitap ettiğinde, İran’ın “vekil ağının” yok edilmesinden bahsetmemişti. O zaman hedeflerin yalnızca İran’ın nükleer ve balistik füze programlarını ortadan kaldırmak olduğunu söylemişti.

Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi cumartesi günü, kabine tarafından onaylanan İran’a karşı operasyonun dört hedefini şöyle açıklamıştı: “İran’ın nükleer programını vurmak, balistik füze kabiliyetlerini vurmak, kara saldırısı yoluyla İsrail’i yok etme kapasitesini vurmak ve diplomatik yollarla İran’ın nükleer programını uzun vadede engellemek için gerekli koşulları yaratmak.”

Pazartesi günü sıraladığı üç hedefe ilişkin olarak ise başbakan, “Hepsini gerçekleştirmek için gerekli olanı yapacağız. Ve ABD ile koordinasyon içindeyiz,” dedi.

Netanyahu, bu sonuçların İran rejiminin düşmesine yol açabileceğini kabul ederek, İsrail’in Orta Doğu’nun “çehresini değiştirdiğini” ekledi.

‘Trump ile neredeyse her gün görüşüyoruz’

Basının sorularını yanıtlayan Netanyahu, İran’ın İsrail’in saldırılarını sona erdirmek için müzakere çağrısı yaptığına “şaşırmadığını” çünkü “ölüm silahlarını üretmeye geri dönmek istediklerini” söyledi.

Netanyahu, İran’ın nükleer ve balistik silah programlarının bir şekilde yok edileceğini, fakat bunu kendilerinin yapmalarının da hoş olduğunu belirtti.

İsrail’in müttefiklerinin İran’ın füze saldırılarını engelleme konusunda desteğinin eksik olduğu yönündeki sorulara Netanyahu, “yardım etmeye hazırız” yanıtını verdi.

Ayrıca, diğer müttefiklerin de perde arkasında destek verdiğini, buna Amerikan halkının geniş desteğinin de dahil olduğunu söyledi.

Netanyahu, çatışmanın başlamasından bu yana ABD Başkanı Donald Trump ile neredeyse her gün görüştüğünü de açıkladı. Trump’ın “Amerika için neyin iyi olduğuna karar vereceğini, ancak her türlü yardımı kabul edeceklerini” söyledi.

Trump’ın “İran’ın nükleer silaha sahip olmaması, zenginleştirme kapasitesine sahip olmaması hedefini paylaştığını, çünkü zenginleştirme kapasitesi varsa nükleer kapasite de vardır ve bu hedefe ulaşılacağını” belirtti.

İran’ın nükleer programına ‘kanser’ benzetmesi

İran’ın “3.500 yıllık Yahudi tarihini yok etmesine” izin vermeyeceğini de ileri süren Netanyahu, “Yok edilecek olan onların hikayesidir,” dedi.

İsrail’in Fordo tesisine saldırmadan ve ABD’nin daha aktif desteği olmadan İran’ın nükleer programını yok edip edemeyeceği sorusuna Netanyahu, İsrail’in “varoluşsal” bir tehlike olarak nitelendirdiği İran’ın nükleer tehdidini “ortadan kaldırmaya kararlı” olduğunu yineledi.

İsrail’in İran’ın nükleer silaha ulaşma sürecini ne kadar geciktirebildiği sorusuna Netanyahu, “Onları çok geriye attık… ve durmayacağız,” yanıtını verdi.

İran’ın nükleer programını “kanser”e benzeten Netanyahu, “Sizi öldürme tehlikesi olan bir kanseriniz varsa, onu kesip çıkarırsınız. Başka tedaviler de yaparsınız ve bir gün tekrar ortaya çıkabilir… Biz gerçekten kök kanal tedavisi yapıyoruz,” dedi.

Pazartesi günü erken saatlerde İran’ın devlet yayın binasına saldırmanın gerekçesi ve bunun İsrail medyasını olası misillemelere maruz bırakıp bırakmayacağı sorulduğunda Netanyahu, İsrail’in “rejim hedeflerine karşı hareket ettiğini” söyledi ve “Bu bir yayın kanalı değil. Bir haber kanalı değil. Tahran ve İran vatandaşlarından gerçekleri gizleyen totaliter bir rejimin aracı. Bu propaganda kanalını engellemek ve İranlıların doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak yapıcı bir adımdır,” dedi.

Gazze-Tahran bağlantısı

İran çatışmasını Gazze ile ilişkilendiren Netanyahu, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının, Hamas’ın elinde tutulan kalan rehinelerin serbest bırakılması için hâlâ çıkmaza giren müzakerelere yardımcı olabileceğini savundu.

İsrail’in rehinelerle ilgili mevcut tutumuna Hamas’ın yanıtını beklediğini söyleyen Netanyahu, ayrıntılara girmeden, İsrail müzakerecilerine “daha geniş bir yetki” verdiğini açıkladı.

Netanyahu, Hamas’a atıfta bulunarak, “Açıkçası, İran düşerse —ya da en azından bu tehdit ortadan kalkarsa— dünyanın değişeceğini düşünüyorum, ama kesinlikle komşumuzdaki [İran] vekillerinin durumu değişecektir,” dedi.

Çok Okunanlar

Exit mobile version