Avrupalı savunma şirketleri, mühimmat barutunda kullanılan Çin pamuğuna olan bağımlılığın üretimlerini artırma kabiliyetlerini tehdit ettiği konusunda uyardı.
Nitroselüloz üretimi için gerekli bir yan ürün ve ana madde olan pamuk linterleri top mermilerinde ve diğer patlayıcılarda da kullanılıyor. Linter, ilk çırçırlama sonrası tohumlara yapışan kısa pamuk liflerine verilen ad. Linterler, kaba ipliklerin ve birçok selüloz ürününün yapımında kullanılıyor.
Ukrayna savaşının yüksek oranda mermi tüketmesiyle mühimmat talebi arttı. Fakat savunma şirketleri, ‘guncotton’ (silah pamuğu) olarak da bilinen nitroselüloz da dahil olmak üzere çeşitli girdilerin tedarik zincirindeki kısıtlamalar nedeniyle üretimi artırmakta zorlanıyor.
“Çin’in jeopolitik nedenlerle pamuk ipliği vermeme riski var”
Financial Times’ın (FT) haberine göre aralarında İsveçli Saab ve Alman Rheinmetall’in de bulunduğu önde gelen silah üreticileri, Avrupa’nın küresel ticaretin yarısından biraz azını oluşturan Çin’den gelen linterlere aşırı bağımlı olduğu uyarısında bulundu.
Önde gelen mühimmat üreticilerinden Rheinmetall’in CEO’su Armin Papperger FT’ye verdiği demeçte Avrupa’nın pamuk linterlerinin ‘yüzde 70’inden fazlası’ için Çin’e bağımlı olduğunu söyledi.
Papperger, “[Çin’in jeopolitik nedenlerle pamuk ipliği vermeme] riski var. Stoklarımızı doldurmak için mümkün olduğunca çok alım yapmamızın nedeni de bu,” dedi.
AB, Rusya’nın üstün üretim kapasitesi karşısında Ukrayna silahlı kuvvetlerine yardım etmek amacıyla üye ülkelerin tükenen stoklarını yenilemek için NATO standardı 155mm mermi üretimini yılda 1,4 milyona çıkarmayı hedefliyor. Avrupa patlayıcı üretimini artırmak için 2 milyar avroluk bir fon başlattı.
Rusya da mühimmat üretimi için Çin’den nitroselüloz alımını artırdı
Bir başka sektör yöneticisi ise, “[Nitroselüloz] arzında büyük bir eksiklik var ve bu da sektörün başka yerlerinde zorluklara neden oluyor,” dedi.
Uluslararası Ticaret Merkezine göre Çin, dünya genelinde ticareti yapılan pamuk linteri küspesinin neredeyse yarısını oluşturuyor. Malzemenin en büyük ithalatçıları arasında Almanya, İsveç ve Belçika yer alıyor.
Saab ise, ‘Biz ve sektör Avrupa’da kapasite ve üretimi artırırken Çin’e olan bağımlılık gelecekte artan bir risk oluşturabilir,” derken, mevcut tedarik zinciri sorunları olmadığını savundu.
Mühimmat üretimini de artıran Rusya, son iki yılda Çin’den nitroselüloz ithalatını artırdı. Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü tarafından incelenen ithalat verilerine göre, Çin’den yaptığı alımlar 2022’de 3,4 milyon dolardan 2023’ün ilk 10 ayında 7,18 milyon dolara yükseldi.
‘Mühimmat ekosistemini’ güvence altına almak için ahşaptan selüloz üretimi deneniyor
Saab, uzun vadede şirketlerin Avrupa’nın ‘mühimmat ekosistemini’ güvence altına almak için kritik malzemeleri üretmenin alternatif yollarını düşünmeleri gerekebileceğini söyledi. Şirket, ahşaptan selüloz üretme çalışmalarının devam ettiğini ama bunun henüz üretime geçmediğini belirtti.
İsveçli grubun başkanı Micael Johansson kısa süre önce FT’ye verdiği demeçte nitroselülozun, savunma şirketlerinin ‘sadece batı kurallarına dayalı düzenin mevcut olmayacağı çok kutuplu bir dünyada’ nasıl yeni tedarik zincirleri oluşturmak zorunda kalacaklarının bir örneği olduğunu söyledi.
Johansson, “Benzer düşünen ülkeler ve uzun vadede kimlerle çalışabileceğimiz, kimlere güvenebileceğimiz hakkında düşünmeliyiz,” diye ekledi.
Rehinmetall’in yan kuruluşu nitroselüloz üretimini artıracak
Britanya silahlı kuvvetlerine mühimmat tedarik eden BAE Systems, mühimmat üretimi için yeterli hammadde stoku olmasına rağmen, ‘nitroselülozun gelecekteki mevcudiyetiyle ilgili potansiyel endişelerin farkında olduğunu’ ve gelecekteki tedariki sağlamak için ortaklarıyla aktif olarak çalıştığını söyledi.
Nitrochemie adlı yan kuruluşu nitroselüloz üreten Rheinmetall ise, yeni bir mühimmat üretim tesisinin bir parçası olarak Aşağı Saksonya’da bir linter üretim birimi kurmayı düşündüğünü doğruladı.
Papperger, Ukrayna savaşının ardından şirketin üç yıllık bir linter stoğu oluşturduğunu ve her ay Çin’en’ teslimatların devam ettiğini söyledi ama asıl meselenin ‘Avrupa’nın uzun vadede bağımsız olması gerektiği’ olduğunu savundu.