DÜNYA BASINI

‘Rusya Güney Kafkasya’dan sıkıştırılıyor’

Yayınlanma

“Barış gücü askerleri çatışma bölgesinde kalan Rusya açısından sorun, Güney Kafkasya’dan sıkıştırılıyor olması. Şimdi mesele Bakü, Erivan, Ankara ve Washington’a aynı anda nasıl üstünlük sağlanacağı.”

Çevirmenin notu: 2020’deki savaşın ardından Rusya’nın barış gücü misyonu gönderme hamlesiyle geçici olarak sükunete eren Dağlık Karabağ’da gerginlik tekrar yükseldi. 19 Eylül’de bölgedeki Ahmetbeyli-Fuzuli-Şuşa karayolunda, Azerbaycan’a ait kamyonun mayına denk gelmesi nedeniyle 2 kişi öldü. Bunun ardından Bakü, bölgede “terörle mücadele harekâtı” başlattığını duyurdu. Yaklaşık bir gün süren çatışmaların ardından ateşkese varıldı; Bakü, anlaşma şartlarının ‘Karabağ’daki Ermenistan silahlı birliklerinin silah bırakması, mevzilerden çıkması ve mutlak anlamda silahsızlandırılmasının’ yanı sıra ‘bölgedeki Ermeni silahlı güçlerin feshedilmesi ve tüm silah, mühimmat ve askeri araçların teslim edilmesi’ şeklinde olduğunu açıkladı. Rusya Finans Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nde doçenti Gevorg Mirzayan, son yaşananları Moskova’nın bakış açısından değerlendiriyor.


Karabağ, Güney Kafkasya’daki jeopolitik dengeleri değiştiriyor

Gevorg Mirzayan

19 Eylül 2023

Esasında Dağlık Karabağ’daki durum, Rus barış gücü askerlerinin görevi olmasaydı Moskova açısından özel bir tehdit oluşturmayacaktı.

Her şey tahmin edilebilirdi. Azerbaycan’ın 19 Eylül’de başlayan, Dağlık Karabağ’ın kendi kontrolü dışında kalan kısmını ele geçirmeye dönük harekâtı ile ilgili olarak akla gelen ilk şey bu. Daha doğrusu bu, Azerbaycan’ın ve Nikol Paşinyan liderliğindeki Ermenistan yönetiminin, Dağlık Karabağ Ermenilerinin kaderleri ve hayatları pahasına Güney Kafkasya’daki jeopolitik dengeyi değiştirme harekatıydı.

Harekata askeri olarak hazırlık yapıldığı açık. Azerbaycan makamları, temas hattından 15 kilometre ötede mayına çarpan bir aracı bahane ederek ne söylerlerse söylesinler, önceden asker toplamaya başlamışlardı. Tüm bunlar kaydedildi, görüldü ve kimse bunu engelleyemedi. Bakü’den askerlerini kendi topraklarından çekmesini talep edemeyiz, değil mi?

Harekata enformatif açıdan da hazırlık yapılmıştı. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, birkaç hafta boyunca Rusya karşıtı bir dizi adım atmıştı. Rus barış güçlerinin orada bulunmasının anlamsızlığından, Ermenistan’ın Rusya ile ittifak kurma yönündeki stratejik tercihinin yanlışlığından söz etmişti (sanki Ermenistan’ın kiminle ittifak kuracağı konusunda herhangi bir alternatifi varmış gibi). Ve eşini Rusya aleyhtarı gösterilere katılması için Kiev’e gönderdi. Son olarak, ABD’yi —Ukrayna’da Rusya’ya karşı hareket eden aynı ABD— Ermenistan topraklarında —Paşinyan’ın müttefiki Rusya ve en yakın ortağı İran’a ortak tatbikatları reddettiği aynı Ermenistan topraklarında— ortak tatbikatlara katılmaya davet etti.

Azerbaycan da enformatif çıkışta bulundu. Bakü makamları, Rus barış gücü askerlerini harekât hakkında bilgilendirdiklerini söyleyerek Rusya’nın işgale olur verdiği sinyalini verdiler. Fakat Moskova bunu direkt olarak yalanladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zakharova, “Bilgi, Rus birliğine çatışmalar başlamadan birkaç dakika önce iletildi,” dedi.

İlk olarak, harekatın zamanlaması çok iyiydi. İlk olarak, bir barış gücü misyonu devam ediyor ve bu, Rusya’nın askeri anlamda bariz önceliği. Evet, Azeriler 2025’e kadar (Rus barış gücü birliğinin bölgeden yasal olarak çekilebileceği zamana kadar) bekleyebilirlerdi ama o zamana dek durumun ne olacağı belli değil. Barış güçleri çekildiğinde Rusya, Ukrayna meselesini zaferle sonuçlandırmayı başarır ve Ermenistan’daki Rusya aleyhtarı hükümet devrilirse, belki de barış güçleri ayrılmayacaktı. Ve şimdi Karabağ’ın garantili bir şekilde ele geçirilmesi için bir fırsat penceresi söz konusu. Bakü, “Bölgede barışa giden tek yol, Ermeni ordusunun Karabağ’dan tamamen çekilmesi ve Hankendi’deki rejimin feshedilmesidir,” diyerek şartlarını ortaya koyuyor.

İkinci olarak, Kiev’in cephedeki başarısızlığı bir şekilde örtmek için son bir hamleye hazırlandığı taarruzunun son aşaması söz konusuyken Batı’nın Rusya’ya —Rusya ordusunun dikkatini diğer sorunları çözmekten uzaklaştırmak için— karşı ikinci bir cephe açması son derece önemli. Gürcüler bu gösteriye katılmayı kategorik olarak reddederken, Azerbaycan ve Ermenistan liderlikleri daha uzlaşmacı göründü.

Sonuç olarak Azerbaycan, Ermenistan’ın (Mariya Zaharova’nın da hatırlattığı üzere) kontrolünü resmi olarak tanıdığı toprakları ele geçirdi. Ermenistan, Karabağ’da savaşmaya hazır değil; Paşinyan seferberlik ilan etmemekle kalmıyor, Ermeni ordusunun aktif birliklerini Dağlık Karabağ’a sokmayı bile reddediyor (bunun yerine “orada yoklar” gibi ifadeler kullanıyor). Dolayısıyla bu, Rusya’nın sorunu değil, Erivan’ın teslim olma yönündeki bağımsız kararı.

Her koşulda Ermenistan’ın kaderi imrenilecek gibi değil. Ama sorunu da bu. Ermeniler, 2018’de kendileri devletlerinin intiharını seçtiler ve 2021’de Paşinyan’ı tekrar seçerek bu tercihlerini teyit ettiler.

Barış gücü askerleri çatışma bölgesinde kalan Rusya açısından sorun, Güney Kafkasya’dan sıkıştırılıyor olması. Şimdi sorulması gereken soru, Bakü, Erivan, Ankara ve Washington’a aynı anda nasıl üstünlük sağlanacağı.

Çok Okunanlar

Exit mobile version