AVRUPA

Ulrike Guérot yazdı: Avrupa seçimlerini barıştan yana olan partiler kazandı

Yayınlanma

Ulrike Guérot
Die Weltwoche
10 Haziran 2024

Zaten karmaşık olan Avrupa Parlamentosu seçimleri hakkında genel bir kafa karışıklığı hüküm sürüyor. Eski kesinlikler büyük ölçüde değişti ve seçimin siyasi etkilerinin, ilk bakışta görüldüğü kadar olmasa da orta vadede AB’nin yapısı için daha büyük olacağı kesin. Bu durum Almanya için olduğu kadar tüm Avrupa için de geçerli.

En büyük kaybeden, kırılgan hale gelen AB sistemi. Muhafazakarlar, Liberaller, Sosyal Demokratlar ve Yeşillerden oluşan istikrarlı ‘merkez çoğunluk’ ortadan kalktı. Ursula von der Leyen 404 sandalye ile -ki bu sayı yeterli olmayabilir- çoğunluğu sağlamak gibi zor bir görevle karşı karşıya. İster beğenin ister beğenmeyin, ‘kazanan’ İtalyan Giorgia Meloni oldu, sağ siyasi yelpazedeki parlamento grubunun gelecekteki kompozisyonu açısından ve aynı zamanda von der Leyen için potansiyel bir çoğunluk sağlayıcı olarak iktidar belirleyici haline geldi.

Avrupa genelinde bir ‘sağa kayıştan’ yakınmanın da faydası yok: 1 Temmuz’da Ukrayna’ya silah sevkiyatına açıkça karşı çıkan Viktor Orban’ın Macaristan’ı, AB Konseyi Başkanlığını devralacak. Brüksel’in sarsılması muhtemel.

Almanya’da Yeşiller Partisi’nin yaşadığı yaklaşık yüzde 8’lik düşüş, eski barış partisi için muhtemelen en dikkate değer sonuç oldu. Buna ek olarak, açıkça diplomasi ve ateşkes yanlısı Sahra Wagenknecht İttifakı’nın sıfırdan yüzde 6 oy alması da önemli. Avrupa düzeyinde Yeşiller toplamda 19 sandalye kaybederken, Liberaller 23 sandalye kaybetti, bu özellikle Emmanuel Macron’un felaketle sonuçlanan düşüşünden kaynaklandı ve bu yüzden telaşla erken seçim kararı aldı.

SPD’nin kayıpları daha az olsa da -Avrupa düzeyinde sosyal demokrat birliği toplamda iki sandalye kaybetti- Willy Brandt’ın eski partisinin Ukrayna konusunda izlediği yol ve Olaf Scholz’un silah sevkiyatı konusundaki ‘kırmızı çizgileri’ sürekli öteye taşıması muhtemelen burada da cezalandırıldı. Trafik lambasının hem Almanya’da hem de Avrupa’da işi bitmiş diyebiliriz.

Ve bu iyi bir şey. Zira hangi siyasi yönelimden olurlarsa olsunlar barış yanlısı partilerin zaferleri önemsiz değil. Onlarca yıl boyunca Avrupa başlı başına bir barış projesiydi, ‘Bir Daha Asla Savaş’ tüm Avrupa’daki pazar konuşmalarında sık duyulan bir sözüydü! Avrupa’nın bu geleneğe, mirasına bir kez daha bağlanması, tüm Avrupa’daki seçmenlerin açık oyu gibi görünüyor ve bunun sağcı ya da solcu bir yanı yok.

Avrupa projesinin özünü bugün Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi ve AB ülkelerinin silah tedarikine ve gerilimi tırmandırmaya devam etmek yerine sürekli olarak barış ve diplomasiden yana tavır almaları belirleyecek. Barışa geri dönüş yolunu bulmak ve aynı zamanda AB kurumlarını ve Avrupa’nın rolünü, çok kutuplu bir dünyaya doğru en büyük jeopolitik çalkantıların yaşandığı bu dönemde temelden yeniden düşünmek, Avrupa’nın kurtuluşundan ve dolayısıyla kıtanın geleceğinden daha azı olmamalı!

Siyaset bilimci Ulrike Guérot: AB’nin ötesinde bir Avrupa’yı düşünmeliyiz

Çok Okunanlar

Exit mobile version