GÖRÜŞ

Uygur Meselesi ve Çin’in Terörle Mücadele Politikaları

Yayınlanma

Yazar: Erdal Emre

Çin’in Terörle Mücadele Stratejisi

Çin, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde terör ve aşırıcılıkla mücadele çerçevesinde önleyici tedbirler aldığını ve bu politikaların uluslararası hukuk normlarına uygun olduğunu vurgulayarak Uygurlara yönelik soykırım, Müslümanlara baskı ve ibadethanelerin kapatıldığına dair uluslararası iddiaları reddetmektedir.

Terörle mücadelede Çin’in karşılaştığı zorluklar, Xinjiang’ın coğrafi konumuyla yakından ilişkilidir. Afganistan, Pakistan ve Tacikistan gibi radikal grupların faaliyet gösterdiği bölgelere komşu olan Xinjiang, uluslararası terör tehdidi altında bir bölge olarak değerlendiriliyor. Türkistan İslam Partisi gibi örgütlerin Suriye’nin İdlib kentindeki faaliyetleri, Çin’in terörle mücadele politikalarını güncel tutmasını gerektiriyor.

Xinjiang’da Uygur Meselesinin Boyutları

Xinjiang’daki Uygur meselesi, iki temel boyut üzerinden ele alınıyor: Dini aşırıcılık ve etnik ayrılıkçılık. Dini aşırıcılıkla etnik ayrılıkçılık zaman zaman iç içe geçiyor ve bölgedeki güvenlik sorunlarını derinleştiriyor. Çin, terörizmin hem toplumsal barışa hem de ülkenin kalkınma hedeflerine yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirterek, alınan önlemlerin terörle mücadeleye yönelik olduğunu ifade ediyor.

Terörle Mücadele Sergisi: Xinjiang’da Güvenlik Perspektifi

Urumçi’de ziyaret edilen “Terörle ve Radikalleşmeyle Mücadele Sergisi,” Xinjiang’daki terör faaliyetlerinin geçmişten günümüze gelişimini ayrıntılı bir şekilde ele almış. Sergide, terör örgütlerinin saldırılarda kullandığı silahlar, patlayıcı düzenekler ve saldırılardan kalma parçalar sergileniyor. Serginin bilgi panolarında yer alan şu ifade, Çin’in yaklaşımını özetlemektedir:
“Çin hükümeti, her türlü terörizme ve aşırıcılığa kararlılıkla karşı çıkmaktadır. Terörist faaliyetlerin örgütlenmesi, planlanması ve yürütülmesine yönelik her türlü eyleme, yasalara uygun olarak müdahale edilmektedir.”

Batılı Ülkelerden Gelen Eleştirilere Yanıtlar

Çin, Xinjiang’a yönelik insan hakları ihlalleri iddialarına yanıt olarak çeşitli raporlar ve belgeler yayınlamıştır. Bu belgelerden biri olan “Xinjiang Hakkında 22 Yalan ve Gerçek” başlıklı doküman, Batı ülkelerinin suçlamalarına karşı detaylı açıklamalar sunmaktadır. Çin’in bu konudaki temel argümanları:

  1. Mesleki Eğitim Merkezleri: Çin, Xinjiang’daki mesleki eğitim ve öğretim merkezlerinin, ABD’deki “topluma kazandırma merkezleri” veya Birleşik Krallık’taki radikalizmi önleme programlarından farkı olmadığını anlatıyor. Bu merkezlerin, terörle mücadelede uluslararası standartlara uygun olduğu ifade ediliyor.
  2. Azınlık Hakları: Çin, etnik azınlıkların dil ve kültürel haklarının anayasal güvence altında olduğunu belirtmektedir. Uygur nüfusunun son 40 yılda iki katına çıkarak yaklaşık 12 milyona ulaştığına dikkat çekerek, soykırım iddialarının temelsiz olduğu ifade ediyor.
  3. Karşılaştırmalı İddialar: Çin, ABD’de yerli Amerikalılara yönelik tarihi katliamlara dikkat çekerek, Batılı ülkelerin kendi insan hakları sicillerini sorgulamaları gerektiğini söylüyor.

Eğitim ve Kültürel Yaşam: Diller ve Kimlikler

Xinjiang’da eğitim, kültürel ve sosyal yaşamda çeşitlilik, anayasal güvenceyle destekleniyor. Çin’de uygulanan 9 yıllık zorunlu eğitim sistemi vardır. Xinjiang’da iki dilli bir formatta gerçekleştirilen eğitim hem Çince hem de Uygurca ve diğer etnik dillerde yapılmakta. Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası’nın 4. maddesi, her milletin kendi ana dilini kullanma ve geliştirme hakkını garanti altına almaktadır. Bunun yanı sıra, Xinjiang bölgesinde Uygurca yayınlar, televizyon programları ve eğitim materyalleri yaygın olarak kullanılıyor.

Şinciang’daki Sosyal ve Kültürel Gözlemler

Xinjang’daki günlük yaşam, canlı ve dinamik. Kent meydanlarında düzenlenen etkinlikler, Uygur müzikleri ve halk danslarıyla zenginleşen sosyal ortam, herhangi bir kısıtlamanın olmadığını gösteriyor. Kamu alanlarındaki tüm tabelalar ve bilgilendirme panoları hem Çince hem de Uygurca yazılmış, havalimanları ve uçaklarda yapılan anonslar üç dilde (Çince, Uygurca ve İngilizce) gerçekleştiriliyor.

Dengeler ve Politikalar

Çin’in Xinjiang’daki politikaları, terörle mücadele ve toplumsal istikrar hedefleriyle şekillendiriliyor. Uygur dili ve kültürü hem eğitimde hem de sosyal yaşamda görünür bir şekilde korunuyor ve teşvik ediliyor. Ancak, terörle mücadele adı altında uygulanan politikaların uluslararası alanda eleştirilmesi, bu bölgeyi hem diplomatik hem de toplumsal bir tartışma alanı haline getirmiş. Çin’in Xinjiang’daki bölgenin etnik ve dini çeşitliliğini koruma konusunda aldığı önlemler, bölgesel barış ve istikrar açısından önemli bir sınavı.

Tarihi Camilerden Budist Tapınaklarına Dini Çeşitlilik

Çok Okunanlar

Exit mobile version