Bizi Takip Edin

AMERİKA

Washington Post: UCM’nin görevi İsrail’i değil, Rusya’yı yargılamak

Yayınlanma

Washington Post’ta (WP) yayınlanan “Uluslararası Ceza Mahkemesi İsrail’den hesap sorulacak yer değildir” başlıklı bir başyazıda, UCM’nin Rusya, Sudan ve Myanmar’daki savaş suçlarının çözümüne yardımcı olması gerektiği, İsrail’i hedef almanın ise “bunu zorlaştırdığı” ileri sürüldü.

İsrail’in UCM’ye üye olmadığını ve tutuklama kararlarının, “muhtemelen” Binyamin Netanyahu ve Yoav Gallant’ın bu kararı uygulayacağını taahhüt eden ülkelere seyahat etmelerini engellemek dışında, “sınırlı bir pratik etkisi” olacağını savunan WP, “Muhtemelen diyoruz çünkü geçmişte ülkeler UCM tutuklama emirlerini yerine getirme sözü vermiş fakat işlerine geldiğinde bu emirleri görmezden gelmişlerdir. Bazı Avrupa ülkeleri ve Kanada son tutuklama kararlarını uygulayacaklarını söylerken, diğerleri buna yanaşmadı,” dedi.

UCM’nin, “kendi bağımsız yargısına sahip demokratik bir ülkenin” seçilmiş liderlerini, “cezasızlıkla cinayet işleyen diktatörler ve otoriterlerle” aynı kategoriye koyduğunu savunan Amerikan gazetesi, UCM’nin Hamas lideri Muhammed Deif hakkında da tutuklama emri çıkarmasının, “gerçek bir dengeden ziyade yanlış bir denklik gibi göründüğünü” yazdı.

İsrail işgalinde on binlerce insanın öldüğünü kabul eden WP, buna rağmen “sivillerin arasında barındığı ve silahlarını ve komuta merkezlerini nüfusun yoğun olduğu bölgelerin altındaki tünellerde sakladığı için” Hamas’ın suçlanması gerektiğini ileri sürdü. WP’ye göre İsrail, “insan haklarına bağlı demokratik bir ülke olarak” sivil kayıpların sorumluluğunu da üstlenmeli.

İsrail’in Gazze’ye yardımlar söz konusu olduğunda sınıfta kaldığını yazan WP, yine de bunun sorumluluğunu da Hamas’a yükledi ve “Hamas kalan rehinelerin serbest bırakılması için bir ateşkes anlaşmasını kabul etseydi elbette yardımlar daha hızlı akabilirdi ama Hamas bunun yerine tüm İsrail askerlerinin Gazze’den çekilmesinde ve çatışmaların kalıcı olarak sona ermesinde ısrar etti,” ifadelerini kullandı.

İsrail’in Gazze’deki askeri tutumundan sorumlu tutulması gerektiğini belirten WP, “Çatışma sona erdikten sonra … İsrail’de hiç şüphesiz adli, parlamenter ve askeri soruşturma komisyonları kurulacaktır. İsrail’in canlı ve bağımsız medyası da kendi soruşturmalarını yapacaktır,” iddiasında bulundu.

Bazı İsrailli yedeklerin Filistinli tutuklulara kötü muamelede bulundukları suçlamasıyla şimdiden tutuklandığını öne süren gazete, bunu daha fazla soruşturmanın takip edeceğini savunurken, “UCM’nin, ülkelerin kendi kendilerini soruşturacak imkan ya da mekanizmaları olmadığında devreye girmesi beklenir. İsrail’de durum böyle değil,” diye yazdı.

ABD’nin UCM ile ilişkisinin uzun zamandır “ikircikli” olduğuna işaret eden WP, denizaşırı ülkelerdeki ABD hizmet mensuplarına yönelik “siyasi amaçlı” kovuşturmalardan korktuğu için mahkemeye taraf olmayı reddettiğini belirtti.

Bununla birlikte Washington, zaman zaman UCM’yi teşvik etmiş ve Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e karşı işlenen savaş suçları davasında olduğu gibi destek vermişti.

Seçilmiş başkan Donald Trump’ın ilk döneminde UCM’ye karşı düşmanca bir tutum sergilediğini ve UCM savcılarına ve çalışanlarına seyahat yaptırımı uyguladığını hatırlatan WP, “İsrail’e karşı alınan kötü niyetli tutuklama kararları, Rusya, Sudan, Myanmar ve zulmün cezasız kaldığı ve mağdurların başka bir başvuru yolunun bulunmadığı başka yerlerdeki çatışmalarda ihtiyaç duyulduğu bir zamanda, Bay Trump’a Amerika’nın mahkemeyle işbirliğini durdurmak için yeni bir neden veriyor,” diyerek başyazısını bitirdi.

AMERİKA

Trump Noel mesajında, Panama Kanalı’nda Çin askerlerinin olduğunu iddia etti

Yayınlanma

ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Noel günü sosyal medya üzerinden yaptığı bir dizi paylaşımla Çin, Kanada, Grönland ve Panama’yı hedef aldı ve ABD’nin bu üç ülkenin kontrolünü ele geçirebileceğini öne sürdü.

Truth Social platformunda yazan Trump, “Panama Kanalını sevgiyle ama yasadışı bir şekilde işleten Çin’in harika askerleri de dahil olmak üzere” herkese mutlu Noeller dileyerek uzun mesajlarına başladı.

Kanalın 100 yıldan uzun bir süre önce inşası sırasında hayatını kaybeden Amerikalılara atıfta bulunan Trump, ABD’nin “milyarlarca dolar ‘onarım’ parası yatırdığını ama ‘hiçbir şey’ hakkında söyleyecek hiçbir şeyi olmadığını” sözlerine ekledi.

Trump daha sonra “vali” diye hitap ettiği Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile alay etti ve bir kez daha ABD’nin Kanada’yı 51. eyaleti olarak ilhak edebileceğini öne sürdü.

Trump, “Kanada bizim 51. Eyaletimiz olursa, vergileri %60’tan fazla azalır, işletmeleri hemen iki katına çıkar ve dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar askeri olarak korunurlar,” diye yazdı.

Trump paylaşımına, “ABD’nin Ulusal Güvenlik amacıyla ihtiyaç duyduğu” ve “ABD’nin orada olmasını isteyen ve ABD’nin de orada olacağı” Grönland halkına seslenerek devam etti.

Trump bir başka paylaşımında eski profesyonel hokey yıldızı Wayne Gretzky’yi Kanada Başbakanlığına aday olması için teşvik ettiğini ancak Gretzky’nin “ilgilenmediğini” söyledi.

Trump çarşamba günkü paylaşımlarında ayrıca Başkan Joe Biden’ı “ne yaptığı hakkında hiçbir fikri olmayan bir adam” olarak alaya aldı ve “radikal sol delilerin” de Noelini kutlayarak, onların, ABD’nin “yargı sistemini ve seçimlerini sürekli engellemeye çalıştığını” öne sürdü.

Yeni başkan ayrıca Joe Biden’ın 37 idam mahkumunun cezasını müebbete çevirmesine atıfta bulunarak, “Ayrıca, kendilerinden önce neredeyse hiç kimsenin yapmadığı şekilde öldüren, tecavüz eden ve yağmalayan, ancak Uykucu Joe Biden tarafından inanılmaz bir şekilde affedilen en azılı 37 suçluya… Bu şanslı ‘ruhlara’ Mutlu Noeller dilemeyi reddediyorum; bunun yerine, CEHENNEME GİDİN diyeceğim!” diye yazdı.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Morgan Stanley’in Kasım 2024 raporundan: Türkiye’de asgari ücrete %30 zam bekliyoruz

Yayınlanma

Türkiye’de hükümetin asgari ücrete %30 zam yapmasının ardından gözler uluslararası kuruluşların yakın zamanda asgari ücret zammı beklentilerine çevrildi.

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, geçen ay yayınladığı Türkiye raporunda, hükümetin asgari ücrete %30 civarında bir zam yapacağını ve Merkez Bankasının (TCMB) da faiz oranlarında kısmi bir düşüşe gideceğini önceden yazmış görünüyor.

“TCMB’nin baz senaryosunda yeni yıl ücret ve fiyat artışlarının enflasyondaki düşüş patikasıyla uyumlu olduğunu düşünüyoruz,” diyen banka, asgari ücrette %30 civarında, enerji fiyatlarında ise %25 civarında bir artışın TCMB’nin yakın dönem enflasyon gidişatı ve %26’lık 2025 yıl sonu tahmini ile uyumlu olduğunu düşündüklerini yazıyor.

Morgan Stanley, “PPK’nin yeni ileriye dönük yönlendirmesi ve risk dengesi göz önünde bulundurulduğunda, faiz indirimlerinin ocak ayından itibaren, aralık ayında başlamasını bekliyoruz,” diyordu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Dışişleri’nin ‘yabancı propagandayla mücadele’ merkezi kapatıldı

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ‘dezenformasyonla mücadele’ amacı güden Küresel Etkileşim Merkezi (GEC), bütçe kesintileri nedeniyle kapatıldı. Cumhuriyetçilerin sansür iddiaları ve Elon Musk’ın eleştirileri, merkezin kapanmasında etkili oldu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki Küresel Etkileşim Merkezi (Global Engagement Center, GEC), faaliyetlerini durdurdu.

Bu kurum, “yabancı dezenformasyonla mücadeleden” sorumluydu. Böylece, ABD son sekiz yıl içinde ilk kez dış propagandaya karşı mücadelede merkezi bir kurumsal yapıya sahip olmadan kaldı.

GEC’nin finansmanı, geçen hafta Senato tarafından onaylanan gelecek yılın bütçe tasarısının nihai versiyonuna dahil edilmedi.

Önceki yıllarda, merkezin faaliyetleri için yılda yaklaşık 61 milyon dolar ayrılıyor ve ajans bünyesinde yaklaşık 120 kişi çalışıyordu. Merkez çalışanlarının ve hâlihazırda yürütülen projelerin geleceği hakkında henüz bir bilgi verilmedi.

GEC tarafından yapılan açıklamada yalnızca, Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda Kongre ile görüşmeler gerçekleştirdiği belirtildi.

Cumhuriyetçi siyasiler, merkezin sansür uyguladığı ve Amerikalı vatandaşları izlediği iddiasıyla, GEC’nin finansmanına karşı çıkıyordu.

GEC’ye karşı duranlardan biri de Elon Musk. Musk, 2023 yılında kurumu “ABD’nin en korkunç devlet sansürcüsü ve medya manipülatörü” olarak nitelendirirken, aynı zamanda “demokrasimiz için bir tehdit” olarak tanımladı.

Musk, Donald Trump tarafından devlet yönetiminde etkinliği artırma amacıyla oluşturulacak yeni bir departmanda liderlik pozisyonu için önerildikten sonra, GEC’nin finansmanını içeren federal bütçe tasarısına karşı çıktı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English