Yemen’in Ankara Büyükelçisi Mohamed Saleh Ahmed Turiq, Husilerle müzakere süreci, Gazze savaşı, Kızıldeniz’deki gelişmelerle ilgili sorularımızı yanıtladı.
Yemen hükümeti ile Husiler arasındaki müzakereler hangi aşamada? Siz Yemen’de kalıcı bir siyasi çözümün mümkün olduğunu düşünüyor musunuz?
Müzakereler devam ediyor ve dosya şu anda Umman ve Suudi Arabistan’daki kardeşlerimizde bulunuyor. Ancak müzakereler, Husilerin barışa olan bağlılık eksikliği nedeniyle aksıyor. Siyasi çözüm mümkündür, ancak Husilerin Yemenlilere eşit haklara sahip olduklarını ve dini kutsallık adı altında silah taşıyıp iktidarı tekelleştirmemeleri gerektiğini kabul etmeleri şartıyla. Aksi takdirde, bu tutumları Yemenliler tarafından kabul edilmeyecektir.
Husilerin geçen ayın sonunda tek taraflı olarak ellerindeki 100 esiri serbest bırakması müzakerelere olumlu bir katkı sağladı mı?
Evet, olumlu bir adım oldu, ancak Yemenli liderlerin tüm esirlerin karşılıklı olarak serbest bırakılması arzusuna yeterli gelmemektedir. Ayrıca, serbest bırakılan esir sayısı oldukça azdır ve bu kişilerin yerini yeni esirlerin almış olması muhtemeldir.
Gazze’deki katliam Yemen’deki siyasi krizi doğal olarak gölgede bıraktı. Hükümetinizin müzakere yürüttüğü Husiler’in Gazze halkına destek için İsrail ile bağlantılı gemileri hedef alması bölge ve özellikle Arap halkları nezdinde takdir edilirken, başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin de tepkisini çekiyor. Siz Yemen’de farklı tarafta bir yetkili olarak Husilerin İsrail karşıtı eylemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yemenliler geçmişte, bugün ve gelecekte Filistin davasının yanındadır. Ancak Husilerin bu eylemleri görünüşte iyi niyetli olsa da aslında altında kötü niyet barındırmaktadır. Kızıldeniz’de olanlardan en çok etkilenenler Yemenlilerdir ve bu bölgedeki sorunların etkileri oldukça fazladır. Tüm bölge ve dünya bu tehditlerle yüzleşmek için sorumluluk üstlenmelidir.
Gazze krizi nedeniyle gölgede kalan diğer bir kriz de Yemen’deki kıtlık sorunu. Yemen hükümeti daha fazla insani yardım sağlama çabaları dışında kendi kaynakları ile bu sorunu çözmek için bir plan uyguluyor mu?
Yemen, Gazze olaylarından önce ve sonra da acı çekmektedir, özellikle Husilerin petrol ve gaz ihracatını engellemesinden sonra… Ekonomik durumu düzeltmek için çabalar sürmektedir, ancak bunlar yeterli değildir ve mevcut krizi karşılamaya yetmemektedir. Yemen, mevcut krizi çözmek için bölgesel ve uluslararası desteğe acilen ihtiyaç duymaktadır.
Çin’in Yemen’e yönelik insani yardımın yanı sıra yatırım planları da gündeme geldi. Şu an için herhangi bir yatırım söz konusu mu? Bu yönde projeler var mı? Öte yandan Çin, Yemen krizinde kolaylaştırıcı bir rol oynamak istediğini de gündeme getirmişti. Bunu nasıl karşılarsınız?
Çin’i büyük bir devlet olarak takdir ediyoruz ve Yemen’de barış için etkin bir rol oynamasını temenni ediyoruz. Benzer bir rol üstlenmek isteyen dost ülkelerin de gerçek barış için çaba göstermelerini memnuniyetle karşılıyoruz.
Yemenli yöneticiler Türkiye ile ilişkileri daha da geliştirmek istediklerini belirtmişti. Ticaret, güvenlik gibi alanlarda somut görüşmeler ve işbirlikleri var mı?
Yemen-Türkiye ilişkileri tarihidir ve her gün gelişmektedir. Türkiye ile siyasi ve ekonomik alanlarda uyum içindeyiz, özellikle Suudi Arabistan-Mısır-Türkiye yakınlaşması çerçevesinde. Yemen, güvenlik ve barış sağlandığında ticari ve ekonomik işbirliği kapılarını açan umut vaat eden bir ülkedir ve Türkiye bu iş birliğinde ön sıralarda yer almaktadır.