Avrupa Birliği (AB), Rusya ve Çin’e karşı bir istihbarat servisi oluşturmayı planlıyor. AB Komisyonu, hem dış tehditlerle hem de iç casusluk faaliyetleriyle mücadele edebilmek için merkezi bir istihbarat biriminin gerekli olduğunu öne sürdü.
Bu yılın başında AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’yü, AB’nin çeşitli krizlere karşı direncini artırmaya yönelik bir rapor hazırlamakla görevlendirmişti.
Bloomberg’e göre, taslak raporun önümüzdeki hafta sunulması bekleniyor.
Niinistö, AB’nin, üye ülkelerin istihbarat kurumlarıyla tekrara düşmeden, bir bütün olarak birliğe yönelik tehditleri tespit edebilecek bir istihbarat organı kurmasını öneriyor. Amaç, AB kurumlarına yönelik casusluk girişimlerine karşı koyabilmek.
Şu ana kadar AB yetkilileri yalnızca kamuya açık kaynaklar ve üye ülkelerden gelen bilgilerle yetinmek zorunda kaldı.
Ancak rapor, bu durumun AB kurumlarının potansiyel tehditleri tespit etme ve karşılık verme yeteneğini sınırladığını belirtiyor.
Raporda, AB’nin özellikle Ukrayna savaşı, Orta Doğu’daki çatışmaların artan etkisi ve Çin’in giderek saldırganlaşan politikaları gibi tehditler karşısında güvenlik ve savunmasını güçlendirme konusunda yoğun çaba harcaması gerektiği öne sürüldü.
Haziran ayında Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb durumu şöyle özetledi: “Rusya şu anda iki savaş yürütüyor. Biri Ukrayna’daki konvansiyonel savaş, diğeri ise Avrupa ve Batı’da kamuoyu üzerindeki tartışmaları etkileyerek güvenliğimizi zayıflatmaya yönelik hibrit bir savaş.”
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev ise o dönemde şu açıklamayı yapmıştı: “Ülkemize yaptırım uygulayan ülkelere her gün maksimum zarar vermek zorundayız. Ekonomilerine, kurumlarına ve yöneticilerine zarar verin. Vatandaşlarının refahına darbe indirin. Geleceklerine olan güvenlerini sarsın.”
Bloomberg’e bilgi veren kaynaklara göre Niinistö’nün, AB’ye üye ülkelerin istihbarat kurumlarını bir araya getiren ve yabancı kuruluşlar ile kişilerin faaliyetlerini analiz eden AB İstihbarat ve Durum Merkezi’nin yetkilerinin genişletilmesini önermesi bekleniyor.
Bu yeni yetkilerle birlikte merkez, AB’nin diplomatik misyonlarını devreye sokabilecek, karşı casusluk faaliyetleri yürütebilecek ve potansiyel riskleri tespit ederek karar merkezlerini bilgilendirebilecek.
Taslak rapor ayrıca, casusların AB ülkelerini güvenli sığınaklar olarak kullanmalarını önlemek amacıyla, AB içindeki istihbarat ve yasa dışı faaliyetlere karşı yasal çerçevelerin birleştirilmesi çağrısında bulunuyor.
Batılı istihbarat yetkilileri, Avusturya’daki Rus diplomatların en az üçte birinin istihbarat faaliyetlerine katıldığını iddia ediyor.
Raporun ayrıca, sabotaj veya casusluk açısından tehdit oluşturduklarında üçüncü ülke diplomatlarının AB içinde seyahatlerini kısıtlamayı önermesi bekleniyor.