Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD, Google’ı reklam teknolojisi pazarında tekelcilikle suçluyor

Yayınlanma

ABD Adalet Bakanlığı’nın, Büyük Teknoloji şirketlerine karşı açılan son antitröst davası pazartesi günü başladı.

Bakanlık, Google’ı potansiyel rakiplerinin önünü kesen ve kârını maksimize etmek amacıyla yayıncılar ve reklamverenler için maliyetleri artıran devasa bir reklam teknolojisi tekeli işletmekle suçluyor.

Adalet Bakanlığı avukatlarından Julia Tarver Wood, Virginia’daki bir federal mahkemede yaptığı açılış konuşmasında “Google dışında kimse kazanamaz,” dedi.

Dava, Washington’daki bir yargıcın Google’a karşı açılan bir başka Adalet Bakanlığı antitröst davasında Google’ın çevrimiçi arama pazarında tekelleştiğine karar vermesinden sadece haftalar sonra görülüyor.

Bakanlık: Google her 1 dolarlık reklamdan 37 sent kazanabiliyor

Google’ın nasıl cezalandırılacağına ilişkin kararın önümüzdeki yıl verilmesi bekleniyor. Her iki dava da, Amazon, Meta ve Apple gibi şirketlerin pazar gücüne meydan okuyan kapsamlı davalar açan Washington’daki antitröst uygulayıcıları tarafından Büyük Teknoloji’nin gücünü dizginlemek için artan bir çabanın parçası olarak görülüyor.

Hükümetin Google’a karşı açtığı mevcut dava, ekranın üst ya da yan tarafında olduğu gibi çevrimiçi reklamların gösterilmesi gibi kazançlı bir işi hedef alıyor.

Adalet Bakanlığı, 17 eyaletle birlikte açtığı davada Google’ın bu işe, reklam satan yayıncılardan reklam verenlere kadar hakim olduğunu savundu.

Bakanlık, Google’ın alıcı ve satıcıları eşleştirdiğinde her 1 dolarlık reklam için 37 sent pay alabildiğini ve dünya çapında reklam sunucuları ve reklamveren ağları pazarlarının yaklaşık yüzde 90’ını kontrol ettiğini söyledi.

Google: Tekel değilim, pastayı büyüttüm

Google ise cevaben tekel olmadığını ve bunun yerine son derece rekabetçi bir pazarda üstün bir ürün sunduğunu savundu.

Google’ı temsil eden Karen Dunn, şirketin reklam teknolojisi pazarını dönüştürdüğünü, bir dizi başka şirkete karşı her reklam gösterimi için “milisaniye milisaniye” rekabet ettiğini ve son yirmi yılda yaptığı yeniliklerle sektördeki tüm işletmeler için “pastayı büyüttüğünü” ileri sürdü.

Dunn defalarca hükümetin “işi anlamadığını” ve şirketi teknolojisini rakiplerine vermeye zorlayamayacağını iddia etti. Avukat, hükümetin Google’a karşı açtığı davanın “ticari gerçekliği olmayan” ve dava amacıyla “uydurulmuş” analizlere dayandığını söyledi.

Google avukatı, davanın diğer Büyük Teknoloji şirketlerine fayda sağlayacağını söyledi 

Nihayetinde Dunn, Google’ın kaybetmesi halinde bundan yayıncıların, reklamcıların ya da müşterilerin değil, teknoloji devinin pazar payı kazanan büyük rakiplerinin, yani Microsoft, Amazon, Meta ve TikTok’un faydalanacağını savundu.

Ayrıca, yapay zekanın hızla gelişen doğası göz önüne alındığında, davanın geriye dönük olduğunu da sözlerine ekledi.

Paul Weiss hukuk bürosunun ortaklarından Dunn, ABD hükümetinin “eski tarihin merceğinden” baktığını söyledi.

Dunn’ın ayrıca Demokrat başkan yardımcısı ve başkan adayı Kamala Harris’in salı günkü başkanlık münazarasına hazırlanmasına yardımcı olması bekleniyordu.

Dönemin başkanı Bill Clinton tarafından kürsüye atanan 80 yaşındaki ABD Bölge Yargıcı Leonie Brinkema, birkaç hafta sürmesi beklenen duruşmanın sonuçlanmasının ardından davaya karar verecek.

AMERİKA

Meta, RT ve diğer Rus devlet medya ağlarını yasakladı

Yayınlanma

Facebook ve Instagram’ın sahibi Meta, pazartesi günü yaptığı açıklamada Russia Today (RT), Rossiya Segodnya ve diğer Rus devlet medya ağlarını, sosyal medya şirketinin platformlarında “tespit edilmekten kaçarak etki operasyonları yürütmek için aldatıcı taktikler kullandıkları” iddiasıyla yasakladığını duyurdu.

Açıklamada, “Dikkatli bir değerlendirmenin ardından, Rus devlet medya kuruluşlarına karşı devam eden yaptırımlarımızı genişlettik. Rossiya Segodnya, RT ve diğer ilgili kuruluşlar artık dış müdahale faaliyetleri nedeniyle uygulamalarımızdan küresel olarak yasaklanmıştır,” denildi.

Meta’nın Facebook, Instagram, WhatsApp ve Threads’te uygulanacak olan yasağı, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin RT ve diğer Moskova kontrolündeki medyaya yönelik yaptırımlarını açıklamasından günler sonra geldi.

Biden yönetimi ayrıca, ABD’li yetkililerin RT’nin Moskova’nın “istihbarat aygıtının tam teşekküllü bir üyesi” olarak tanımladığı rolü konusunda uluslararası toplumu uyarmak için diplomatik bir çaba başlattığını duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken cuma günü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Rusya’nın yalanlarına karşı en güçlü panzehirimiz gerçeklerdir. Kremlin’in karanlığın örtüsü altında yapmaya çalıştığı şeye parlak bir ışık tutuyor,” demişti.

ABD Adalet Bakanlığı (DOJ) bu ayın başlarında iki RT çalışanını, Tennessee merkezli sağcı bir medya şirketini gizlice finanse ederek siyasi bölünmelere yol açtıkları iddiasıyla suçlamıştı.

Yasağın duyurulmasından önce 7,2 milyon Facebook takipçisi olan RT, yorum talebine hemen yanıt vermedi fakat kanal daha önce ABD’nin kendisini hedef alan eylemleriyle alay etmişti.

Rusya devleti destekli yayın organı bu ayın başlarında yaptığı bir açıklamada, “DOJ iddianamelerini kahvaltı niyetine yiyoruz. Genellikle bol ekşi krema ile,” demişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Fed kararı öncesi gözler faiz indirimi miktarı ve zamanlamasında

Yayınlanma

Bu hafta, piyasaların odak noktası ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 17-18 Eylül’deki toplantısında alacağı kararlar olacak. Yatırımcılar, Fed’in faiz oranlarını ne kadar düşüreceği ve önümüzdeki aylarda borçlanma maliyetlerini hangi hızda azaltacağı konusundaki belirsizliği yakından takip ediyor.

S&P 500 endeksi, ekonomik kaygılar ve Fed’in faiz indirimi beklentilerindeki dalgalanmalara rağmen, temmuz ayındaki rekor seviyesinin sadece yüzde 1 altında seyrediyor. Bu durum, piyasalarda haftalarca süren güçlü dalgalanmalara rağmen gerçekleşti.

CME Fedwatch verilerine göre, yatırımcılar cuma günü itibariyle 25 ve 50 baz puanlık faiz indirimi olasılıklarına neredeyse eşit ağırlık veriyorlar. Bu beklentilerdeki değişim, piyasaların karşı karşıya olduğu temel soruyu yansıtıyor: Fed, zayıflayan işgücü piyasasını desteklemek için agresif kesintiler mi yapacak, yoksa daha temkinli bir yaklaşım mı benimseyecek?

Ameriprise Financial’dan Anthony Saglimbene, Reuters ajansına verdiği demeçte “Piyasa, Fed’in ekonomik büyümenin hızla yavaşladığını değil, yavaşlamakta olduğunu göstermesini bekliyor,” dedi ve ekledi: “Yatırımcılar, para politikasının kademeli olarak normalleşmesi için hala alan olduğunu görmek istiyor.”

Yatırımcıların gözü, Fed’in yeni ekonomik tahminlerinde ve faiz oranı öngörülerinde olacak. LSEG verilerine göre, piyasalar 2024 sonuna kadar toplam 115 baz puanlık bir faiz indirimi bekliyor. Fakat Fed’in haziran ayındaki tahmin programı, yıl sonuna kadar sadece 25 baz puanlık tek bir faiz indirimi öngörüyordu.

Greenwood Capital’den Walter Todd, mevcut 2 yıllık ABD devlet tahvili getirisi ile fonlama oranı arasındaki farka dikkat çekerek, Fed’in çarşamba günü 50 baz puanlık bir faiz indirimine gitmesi gerektiğini düşünüyor. Todd’a göre bu fark, Fed’in piyasa beklentilerinin gerisinde kaldığını gösteriyor.

Agresif faiz indirimi beklentileri, devlet tahvili piyasasında ralliye neden oldu. 10 yıllık ABD devlet tahvillerinin getirisi, temmuz başından bu yana 80 baz puan düşerek yüzde 3,65’e geriledi ve geçen yılın haziran ayından bu yana en düşük seviyesine yaklaştı.

Fakat Boston Partners’tan Mike Mullaney, Fed’in piyasa beklentilerinden daha az gevşeme öngörmesi durumunda, tahvil fiyatlarının yeniden değerlendirilmesi gerekeceğini ve bunun da getirileri yükseltebileceğini belirtti. Mullaney, yükselen getirilerin hisse senedi değerlemeleri üzerinde baskı oluşturabileceğini de sözlerine ekledi.

Son dönemde açıklanan işgücü istatistikleri, enflasyonun yavaşladığını ve istihdam artışının beklentilerin altında kaldığını gösteriyor. TD Securities’den Oscar Munoz, ABD’deki işsizlik oranının ağustos ayında yüzde 4,2’ye yükselmesinin, Fed’in öngörülerinden daha erken gerçekleştiğine dikkat çekti.

Munoz, “Fed daha temkinli davranır ve faizleri agresif bir şekilde düşürmeye başlamazsa, piyasalar bunu olumlu karşılamayabilir,” değerlendirmesini yaptı.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Zordaki Intel’e doping: Pentagon’dan 3,5 milyar dolarlık çip ihalesi

Yayınlanma

Konuyla ilgili bilgi sahibi kişilerin Bloomberg’e aktardığına göre Intel, ABD’li yetkililerle bağlayıcı bir anlaşmaya varmasının ardından Pentagon için yarı iletkenler üretmek üzere 3,5 milyar dolara kadar federal hibe almaya resmen hak kazandı.

Secure Enclave adı verilen gizli program, askeri ve istihbarat uygulamaları ile gelişmiş çipler için üretim kurmayı amaçlıyor.

Bloomberg’in haberine göre anlaşma, Arizona’daki bir üretim tesisi de dahil olmak üzere birden fazla eyaleti kapsıyor.

Intel her ne kadar bu ödülün en büyük favorisi olsa da, diğer yonga üreticilerinden gelen tepkiler, Washington’da tek bir firmaya güvenmenin akıllıca olup olmayacağı konusundaki endişeler ve bir finansman kavgası yaşandı.

Çip Yasasının kazananı şimdilik Intel

Görüşmeler özel olduğu için isimlerinin açıklanmasını istemeyen kişiler, fonun önümüzdeki hafta içinde açıklanabileceğini söyledi. 

Başkan Joe Biden’ın ABD yarı iletken üretimini canlandırmak ve Asya’ya bağımlılığı azaltmak için 2022’de imzaladığı bir yasa olan Çipler ve Bilim Yasası kapsamında Intel’in mart ayında aldığı 8,5 milyar dolarlık hibe ve 11 milyar dolarlık krediye eklenecek.

Intel halen Arizona, Ohio, New Mexico ve Oregon’daki tesisleri desteklemeyi amaçlayan daha geniş kapsamlı teşvik paketinin şartlarını müzakere ediyor. Diğer Çip Yasası kazananları gibi Intel de henüz herhangi bir para almadı ve ödülü ön hazırlık olarak kabul ediliyor.

Secure Enclave için sağlanan fon da Ticaret Bakanlığı tarafından yönetilen Çip Yasası hibe programından geliyor.

Sorunlara rağmen Pentagon Amerikan şirketlerine güveniyor

Secure Enclave anlaşması, ABD hükümetinin şirketin son dönemde yaşadığı sıkıntılara rağmen Pentagon’un planlarını hayata geçirme konusunda Intel’e güvendiğini gösteriyor.

Geçtiğimiz ay Intel, hisselerin düşmesine neden olan kötü bir kazanç raporu ve gelir tahmini yayınladı.

Bloomberg’in haberine göre, çip üreticisi şimdi üretim hedeflerini aktif olarak yeniden değerlendiriyor. Konuyla ilgili bilgi sahibi kişiler, henüz nihai bir karar alınmadığını, fakat Intel’in ABD dışındaki projeleri erteleme ya da durdurma olasılığının Arizona ve Ohio’daki tesislerinden daha yüksek olduğunu söyledi.

Anlaşma aynı zamanda Biden yönetimi için başka seçeneklerin eksikliğini de yansıtıyor: Pentagon yetkilileri son teknoloji yarı iletkenlerin bir Amerikan şirketinden tedarik edilmesi konusunda ısrarcı ve Intel gelişmiş işlemcilerin ABD’deki tek üreticisi.

Diğer üreticiler arasında Tayvan’dan TSMC ve Güney Koreli Samsung Electronics yer alıyor ve her ikisi de Çip Yasası desteğiyle Amerikan topraklarında tesisler inşa ediyor.

Intel hâlâ TSMC’ye bağımlı

Bloomberg’in haberine göre, bazı Washington yetkilileri yabancı üreticilerin ABD’deki tesislerinden çip satın alma konusunda ilk görüşmeleri yaptı, fakat bu görüşmeler daha geniş tedarik yönergelerine odaklanıyor ve Secure Enclave programından ayrı.

Intel’in Pentagon için tam olarak hangi model çipleri üreteceği belli değil. Hem tasarım hem de üretim alanında faaliyet gösteren California merkezli şirket, en gelişmiş işlemcilerinden bazılarını üretmek için hala TSMC’ye güveniyor.

Intel şirketi Nvidia ve Advanced Micro Devices (AMD) gibi potansiyel müşterileri ürün yetenekleri konusunda ikna etmekte zorlanıyor. 

Teknoloji tekellerinin çip tasarımlarını yapmak konusunda yol kat edilemedi

Bloomberg’in haberine göre, Ticaret Bakanı Gina Raimondo her iki firmayı da Intel’in Ohio’da inşa ettiği tesiste üretim yapmayı düşünmeye teşvik etti, fakat şu anda ikisi de bunu yapmayı planlamıyor.

Intel, Microsoft da dahil olmak üzere diğer şirketlerin çip tasarımlarını üretmek için kendisini kullanma fikrini araştırdıklarını açıkladı. Bu çabalar henüz büyük siparişlerle ya da önemli bir gelirle sonuçlanmadı.

Pentagon’un başlangıçta Secure Enclave programının büyük bir kısmını finanse etmesi gerekiyordu fakat şubat ayında 2,5 milyar dolarlık taahhüdünü geri çekti. Bunun üzerine kanun yapıcılar kalan 1 milyar dolarlık paydan sorumlu olan Ticarete tüm yükü yükledi. 

Bloomberg’in haberine göre, bir noktada ajans yeni Secure Enclave yükümlülüklerini Intel için ayrılmış olan paranın içine katmayı planladı, fakat yetkililer sonuçta programı ticari üretim teşviklerinden tamamen ayrı olarak ele almayı seçti.

Federal hükümet fon dağıtmakta zorlanıyor

Yaşanan sorun diğer şirketlere de sıçradı. Finansman anlaşmazlığına yanıt olarak Ticaret Bakanlığı, ticari araştırma ve geliştirme için planlanan bir programı ıskartaya çıkardı ve yetkilileri Applied Materials şirketinin 4 milyar dolarlık bir Silikon Vadisi projesi için yaptığı finansman başvurusunu reddetmeye zorladı.

Bakanlığın bu girişimi yeniden başlatmasını sağlayacak olan Çip Yasasını 3 milyar dolar artırma çabaları Kongre’de durdu.

Öte yandan Başkan Joe Biden’ın Intel İcra Kurulu Başkanı Pat Gelsinger ile birlikte  20 milyar dolarlık potansiyel teşvik  paketini açıklamak üzere Arizona’ya gitmesinden beş ay sonra, Intel’in bu parayı ne zaman alacağı ya da alıp alamayacağına ilişkin sorular giderek artıyor.

Hükümet ile müzakereler tıkandı

Intel’in yaşadığı sıkıntılar, hükümetin Pentagon için güvenli bir son teknoloji çip tedariki sağlamak ve 2030 yılına kadar dünyadaki gelişmiş işlemcilerin beşte birini üretmek gibi politika hedeflerine ulaşma kabiliyetini de tehlikeye atabilir.

Bloomberg’in geçen hafta bildirdiğine göre, şirket satışlarda beklenenden daha kötü bir düşüş yaşıyor ve nakit sıkıntısı çekiyor. 

Yönetim kurulu, muhtemelen üretim bölümünü bölmek veya küresel fabrika planlarını azaltmak da dahil olmak üzere giderek daha sert eylemleri düşünmeye başladı.

Konu hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre Intel, devam eden görüşmelerde hükümetin ayak sürüdüğünü düşünerek hayal kırıklığına uğradı ve yetkilileri finansmanı daha hızlı serbest bırakmaya çağırdı. 

Görüşmeler özel olduğu için isimlerinin açıklanmasını istemeyen kişiler, şirketin Intel’in üretim yol haritasının uygulanabilirliğini incelemek isteyen ABD’li yetkililer tarafından talep edilen bazı bilgileri paylaşmaya direndiğini söyledi.

Ağustos başında şirketin sürpriz bir zarar açıklaması ve kötü bir görünüm sunmasının ardından Intel hisseleri son on yılların en kötü düşüşünü yaşadı ve iki büyük kredi derecelendirme kuruluşu firmanın borcunu önemsiz seviyenin sadece birkaç kademe üstüne indirdi.

Çip üreticisi ayrıca yaklaşık 15.000 kişiyi işten çıkarıyor ki bu da ABD’deki yarı iletken işgücünün desteklenmesine yardımcı olması beklenen bir şirket için rahatsız edici bir gelişme. Bu karar ayrıca ABD Kongresinden de eleştiri aldı.

Intel, yapay zekada rakiplerinin gerisinde kaldı

CEO Gelsinger, birden fazla iş segmentinde yapay zeka planlarını koordine etmekle görevli bir Yapay Zeka Hızlandırma ofisi kurdu ve bu ofis, Hindistan’daki yapay zeka ürün grubundaki görevinden California’ya transfer olan Srinivas Lingam tarafından yönetilecek. 

Yine de ABD’li çip üreticisi, veri merkezlerinde yapay zeka çipleri satmak için küresel pazarda rakibi Nvidia ve hatta AMD’nin çok gerisinde kalıyor.

Intel, Nvidia’nın on milyarlarca dolarlık grafik işlem birimi satışına kıyasla, bu yıl en yeni Gaudi 3 çiplerinin satışında 500 milyon dolar bekliyor.

Bu arada şirket, yöneticilerin ayrılması, binlerce kişinin işten çıkarılması ve hisse fiyatlarının düşmesiyle sarsıldı.

Geçtiğimiz yıl Nvidia piyasa değerine 1,4 trilyon dolar ekledi ve bu değer 2,6 trilyon dolara yükseldi. Buna karşılık, Intel yaklaşık 70 milyar dolar değer kaybederek 83 milyar dolarlık bir piyasa değerine geriledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English