Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD’nin ‘Demokrasi Zirvesi’ sönük geçmeye aday

Yayınlanma

ABD’nin düzenlediği ikinci ‘Demokrasi Zirvesi’, dünkü ‘tematik gün’ün ardından bugünkü genel kurulla birlikte tam olarak başladı.

120 ülke liderinin çağrıldığı zirveye sivil toplum örgütleri ve büyük teknoloji şirketleri de davetli. Toplantının ‘tematik gün’deki odağında Ukrayna savaşı vardı ve Volodimir Zelenski, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile birlikte Ukrayna oturumuna katılacak.

Bu seneki zirveye ABD’nin yanı sıra Kosta Rika, Hollanda, Güney Kore ve Zambiya da ev sahipliği yapıyor.

ABD Başkanı Joe Biden’ın başkanlık kampanyası vaatlerinden olan ‘Demokrasi Zirvesi’nin iç ve dış kamuoyunda algılanma biçimi ise karmaşık.

Örneğin Amerika’nın Sesi (VoA), zirveye Hindistan, İsrail ve Polonya gibi ‘demokratik olmayan uygulamaları’ nedeniyle eleştirilen ülkelerin de katıldığına dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra Tayvan’ın da zirveye çağrılması, ABD-Çin ilişkilerinin daha da gerileceğine işaret ediyor.

2021’deki ilk zirveye davet edilmeyen Honduras, Fildişi Sahilleri, Gambiya, Moritanya, Mozambik, Tanzanya, Bosna Hersek ve Lihtenştayn ise bu seneki zirveye davet edildi.

Pakistan pas geçti

Bir başka nokta, katılmayanların çokluğu. Macaristan ve Türkiye bu seneki zirveye çağrılmazken, Pakistan da dün yaptığı açıklamada Demokrasi Zirvesine katılmayı reddederek bunun yerine Washington ile demokrasi konusunda ikili temaslarda bulunacağını ilan etti.

Pakistan’dan İngilizce yayın yapan Dawn gazetesinin haberine göre, İslamabad dostu Pekin’i üzmek istemediği için bu toplantıya katılmamayı tercih etti.

Pakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Şahbaz Şerif hükümetinin Pakistan’n ABD ile olan dostluğuna değer verdiği vurgulandı.

Açıklamada, “Biden yönetimi altında, bu ilişki önemli ölçüde genişledi ve genişledi,” denildi.

Pakistan’ın eski Washington Büyükelçisi Maleeha Lodhi de İslamabad’ın zirveye katılmama kararını savundu.

Twitter hesabından açıklama yapan Lodhi, “Doğru bir karar. Zirve fikri Amerika’nın Çin’i çevreleme stratejisinden kaynaklanıyor. Tayvan’ın davet edilmesi Pakistan’ın katılmasını daha da imkansız hale getirdi,” dedi.

Gündemde ne var?

CNN’de yer alan habere göre, Biden yönetimi, ‘teknolojinin kötüye kullanımı ve suiistimaline karşı’ yabancı ortakları ile birlikte, ‘ticari casus yazılımların yayılması ve kötüye kullanılmasına karşı ortak bir taahhüt’ de dahil olmak üzere yeni adımlar açıklayacak.

Ulusal Güvenlik Konseyi stratejik iletişim koordinatörü John Kirby gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin önümüzdeki günlerde zirveyle bağlantılı olarak, ek yatırımlar da dahil olmak üzere bir dizi yeni girişim açıklayacağını söyledi.

Bu kapsamda Biden’ın USAID ve Dışişleri Bakanlığı programları aracılığıyla 690 milyon dolarlık finansmanı duyurması bekleniyor.

ABD medyası memnun değil

Foreign Affairs’te yayınlanan bir makalede, zirveden beklentilerin ‘mütevazı’ olduğuna dikkat çekiliyor. Yazıda, Biden yönetiminin 2021’deki ilk zirveden bu yana ‘demokrasileri teşvik etmek’ için gerekli mekanizmaları kurmadığının altı çiziliyor.

“Rusya Ukrayna’yı işgal etmeden önce Türkiye, Macaristan ve Polonya’daki demokratik gerileme hakkında kamuoyu önünde çok az şey söyledi ve o zamandan beri bu konuda neredeyse hiçbir şey söylemedi,” diyen Foreign Affairs, ABD’nin demokrasi zirvesi toplamak yerine ‘otoriter yönetimlerle mücadele için gerçek bir plana ihtiyacı olduğunu’ savunuyor.

Newsweek’te çıkan bir yazıda da Macaristan ve Türkiye’nin etkinlikten dışlanmasına işaret edilerek zirvenin ‘bölünmüş bir şekilde’ toplandığı belirtiliyor.

Washington Post yazarlarından Ishaan Tharoor ise Biden’ın Demokrasi Zirvesinin tırmanması zor bir tepe olduğunu yazıyor.

Tharoor’un aktardığına göre, ABD’nin resmi açıklamalarındaki tüm beklentilerine rağmen, Washington’daki bazı ABD’li yetkililer ve birçok dış politika uzmanı, özel konuşmalarında bu etkinlik karşısında ‘gözlerini deviriyor.’

Tharoor şöyle devam ediyor: “Eleştirmenler bu etkinliği önemsiz bir sohbet toplantısı ya da Washington’un bazı durumlarda insan haklarını savunurken bazı durumlarda görmezden geldiği ABD dış politikasının dünya sahnesindeki tutarsızlığının hoş karşılanmayan bir vitrini olarak görüyor.”

Çin ve Rusya çok sert

Öte yandan ABD’nin hedefindeki Çin ve Rusya da zirveye yönelik sert açıklamalarda bulundu.

Çin Salı günü yaptığı açıklamada, ABD öncülüğündeki ‘sözde Demokrasi Zirvesinin’ ülkeler arasında ‘bariz bir şekilde’ ideolojik bir çizgi çizdiğini ve bölünme yarattığını söyledi.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning bu etkinliğin, ‘demokrasinin ruhunu ihlal ettiğini ve ABD’nin demokrasi maskesi arkasında üstünlük arayışını daha da açığa çıkardığını’ söyledi.

Global Times’ta yer alan başyazıda ise, “Sözde ‘Demokrasi Zirvesi’nin hem amaçları hem de sonuçları anti-demokratiktir ve tamamen ABD’nin diplomatik ve jeopolitik çıkarlarına hizmet etmektedir,” deniyor.

Başyazı, ABD’nin anti-demokratik uygulamalarına dikkat çekerek, ironik bir şekilde şunları dile getiriyor: “Eğer Washington bu ‘Demokrasi Zirvesi’ne gerçekten önem veriyorsa, yapması gereken en önemli şey bu fırsatı kendisi için bir reçete yazmak için kullanmaktır.”

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova ise, ‘demokrasi zirvelerinin’ ardındaki asıl amacın, ABD’nin devletlerin iç işlerine yönelik ‘dış kontrol araçlarını yenilemek ve yasallaştırmak’ olduğunu savundu.

“Aynı zamanda, Amerikan siyasi elitlerinin ‘otokrasi’ olarak etiketlemeye çalıştığı ülkelerle mücadele etmek için ideolojik bir platform oluşturuluyor. Bunlar ilk etapta Rusya ve Çin’dir,” diyen Zaharova, ‘Demokrasi Zirvesi’ni ‘yeni-sömürgeci bir pratiğin göstergesi’ olarak nitelendirdi.

AMERİKA

LinkedIn kurucusu Hoffman, Harris’ten FTC şefi Khan’ı kovmasını istedi

Yayınlanma

LinkedIn’in kurucusu milyarder Reid Hoffman birkaç gün önce Kamala Harris’in seçim kampanyasına 10 milyon dolar bağışladı ve çok daha fazlasını vaat etti.

Dün CNN’e konuşan Hoffman Harris’ten istediklerini sıraladı. Milyarder, Harris’in Biden’ın gümrük vergisi ve antitröst rejimlerini sona erdirmesi ve Federal Ticaret Komisyonu (FTC) Başkanı Lina Khan’ı kovması gerektiğini söyledi.

Bu görüntünün ardından Reid Hoffman’ın Harris için bir “Silikon Vadisi bağış toplama turu” planlandığı haberi geldi.

Lever’ın haberine göre Hoffman, şu anda FTC tarafından dava edilen ve soruşturulan Microsoft’un yönetim kurulunda yer alıyor.

Öte yandan Hoffman siyasette belirleyici bir isim olmak istiyor. Hoffman Harris’in, büyük şirketlerin istediklerini yapabilmeleri için ticaret ve antitröst yoluyla işçileri koruyan Biden politikalarından kurtulmasını istiyor. Harris’in bu talepleri karşılayacağını vaat etmesi halinde kampanyasına finansman sağlayacak.

Dün New York Times’ta (NYT) yayınlanan bir yazıya göre, Başkan yardımcısı olarak Harris yapay zekanın düzenlenmesine destek verdiğini dile getirdi.

Fakat başkan yardımcısı ile özel olarak görüşen bir bağışçıya göre, Khan’ın antitröst yetkilerini genişletme konusundaki görüşüne şüpheyle yaklaştığını ifade etti.

Hoffman Uber, Google, Microsoft, AirBNB, Amazon, Apple ve benzeri şirketlerin yükselişini analiz ettiği kitabında, ucuz sermaye ve yasaları çiğneme yoluyla tekelleşmenin “sosyal açıdan faydalı olduğunu” ve bu tür firmaların birleşme ve satın alma stratejileri ve rakipleri engelleyen etkileri nedeniyle “takdir edilmesi” gerektiğini savunmuştu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Barack ve Michelle Obama’dan Kamala Harris’e destek

Yayınlanma

Barack ve Michelle Obama, Demokratların başkan adaylığı için Kamala Harris’i destekleyerek başkan yardımcısının Donald Trump’a karşı Beyaz Saray için yürüttüğü yeni kampanyada partiyi birleştirme çabalarını tamamlamış oldu.

Eski başkan ve first lady cuma günü Harris’i telefonla arayarak desteklerini ifade ettikleri bir video ile tartışmaları sona erdirdiler.

Barack Obama videoda, “Michelle ve ben seni desteklemekten ve bu seçimlerde seni Oval Ofis’e taşımak için elimizden gelen her şeyi yapmaktan daha fazla gurur duyamayacağımızı söylemek için aradık,” dedi.

Kamala Harris’in adaylığı garanti değil

Michelle Obama ise Harris ile “gurur duyduğunu” söyledi ve kasım ayındaki seçimlerin “tarihi bir seçim olacağını” belirtti.

Obamaların desteği önemli çünkü Biden’ın çekilmesinin ardından eski başkan ve ailesinin aday olarak Michelle Obama’yı göstermek istediği konuşuluyordu.

Obamalar Harris’in kampanyası konusunda cuma gününe kadar sessiz kalmışlardı. Harris’i desteklemek için daha fazla beklemiş olsalardı, başkan yardımcısının kampanyasına duydukları güven konusunda şüphe uyandırmaya başlayabilirlerdi.

Axios: Biden, Harris’in Trump’ı yenebileceğine inanmıyor

Perşembe günü Trump’ın kampanyası, aralarında eski başkan Obama’nın da bulunduğu bazı Demokratların “daha ‘iyi’ birini beklediklerini” iddia eden bir açıklama yayınladı.

Barack Obama, Başkan Joe Biden’ın haziran ayında Trump’la girdiği ve birçok Demokrat açısından “felaketle sonuçlanan” münazaranın hemen ardından Biden’ı açıkça desteklemiş olsa da daha sonra sessizliğe büründü.

Bu sessizlik pek çok Demokrat tarafından Başkanın Cumhuriyetçi rakibini yenebileceğine dair güvenini kaybettiği şeklinde değerlendirildi.

Biden çekilecek mi?

Bunun yanı sıra Michelle Obama’nın Biden ailesi ile olan ilişkisinin bozulduğu, Başkana yönelik “çekil” baskısında da Barack Obama’nın payının bulunduğu öne sürülüyordu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD ekonomisi ikinci çeyrekte %2,8 büyüdü

Yayınlanma

ABD Ticaret Bakanlığı perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD ekonomisinin ikinci çeyrekte yıllık %2,8 oranında büyüdüğünü, bu oranın tüketici harcamalarının artması ve işletmelerin stoklarını artırmasıyla ekonomistlerin beklediğinden daha yüksek olduğunu söyledi.

Ekonomistler geçtiğimiz çeyrekte yıllık bazda %1,9’luk bir büyüme bekliyorlardı. Ekonomi yılın ilk üç ayında %1,4 oranında büyümüştü.

Perşembe günkü verilerde yakından izlenen ve stoklar, ticaret ve hükümet harcamalarını dışarıda bırakan bir talep göstergesi, yani özel yurtiçi alıcılara nihai hizmetler, %2,6 arttı.

Tüketici harcamaları %2,3 artarak ilk çeyrekteki %1,5’lik büyümeyi geride bıraktı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English