Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) sağcı Kimlik ve Demokrasi (ID) grubu 23 Mayıs Perşembe günü öğleden sonra, skandallarla sarsılan Alman partisi AfD’yi gruptan çıkardığını ilan etti.
ID kaynaklarına göre ID grubunun üyeleri Alman partisini 5-3’lük bir oylamayla gruptan atma kararı aldı. Böylece AP seçimlerinden iki hafta önce AfD, Avrupa’da siyasi bir gruptan yoksun kaldı.
AfD liderleri Alice Weidel ve Tino Chrupalla kısa bir basın açıklaması yaparak “ID parlamento grubunun kararını not ettiklerini” belirttiler.
AfD, çarşamba günü skandallara konu olan iki adayını seçim kampanyasından çekerek Avrupalı ortaklarını yatıştırmaya çalışmıştı.
Petr Bystron, bir propaganda ağı (Voice of Europe) aracılığıyla Rusya’dan para almakla suçlanırken, Maximilian Krah’ın kendisi de Çin ile yakın ilişkileri nedeniyle ön soruşturma altında.
Krah’ın eski bir yardımcısı da Çin istihbarat servisi için çalışmakla suçlanmış ve kısa bir süre önce tutuklanmıştı. 7 Mayıs’ta ise Belçika polisi Krah’ın AP’deki ofisine baskın düzenledi.
Ama bardağı taşıran son damla, Krah’ın hafta sonu İtalyan La Repubblica gazetesine verdiği ve Üçüncü Reich döneminde Nazi Schutzstaffel’in (SS) her üyesinin “otomatik olarak suçlu” olmadığını belirttiği tartışmalı röportaj oldu.
Çarşamba günü, yine ID’nin bir parçası olan Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik (RN), Krah’ın açıklamalarına yanıt olarak AP’de AfD ile işbirliğini sona erdirerek bir darbe daha indirdi.
AfD’nin AP’deki delegasyonunun başkanı Christine Anderson ve Grup Başkan Yardımcısı Gunnar Beck yaptıkları açıklamada, “Avrupa Parlamentosu’ndaki AfD, Maximilian Krah’ın Almanya’da AfD’ye zarar veren ve onu AB’de yalnızlaştıran kontrolsüz açıklamalarının bedelini ödüyor,” dedi.
ID kaynaklarına göre, Fransa, İtalya, Hollanda ve Çekya partileri AfD’nin ihraç edilmesi yönünde oy kullanırken, Avusturya, Estonya ve Almanya partileri AfD’nin grupta kalması yönünde oy kullandı.
Oylamada çekimser kalan Danimarka partisinin oyu, ID’nin oy kullanmayanların partiyle aynı fikirde sayıldığı “tereddüt” maddesi uyarınca teknik olarak “lehte” sayıldı. Lider adayları Anders Vistisen AfD’ye, Krah’ı ihraç etmeleri ya da Avrupa seçimlerinden sonra gruptan çıkarılmaları için ültimatom vermişti.
AfD kaynaklarına göre parti, Çeklerin AfD’nin dışlanması gerekip gerekmediği sorusuna doğrudan yanıt vermeyip bunun yerine “Marine Le Pen’in pozisyonuna katıldıklarını” belirtmeleri nedeniyle Çek oyunun geçersiz olduğuna inandıkları için karara karşı çıkmayı düşünüyor.
Eğer bu görüş doğrulanırsa, sadece üç parti Alman partisinin ihraç edilmesi yönünde oy kullanırken, üç parti de karşı oy kullanmış olacak. Bir üyenin ihraç edilebilmesi için beş oyluk mutlak çoğunluk gerekiyor.
Bununla birlikte, ihraç seçimlerin sonrasına kadar gerçekleşmeyeceği için karara karşı çıkmak sadece siyasi bir hamle olarak görülüyor.
Fakat AfD yönetimi şimdiden seçim sonrasına bakıyor ve birlikte çalışabilecekleri başka partiler bulacaklarından emin. Basın açıklamasında, “Brüksel’de siyasi olarak etkili olabilmek için ilgili partilerle işbirliği şarttır. Bu nedenle yeni yasama döneminde de yanımızda güvenilir ortaklar bulmaya devam edeceğimizden eminiz,” denildi.