Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Ankara-Kahire normalleşmesi askıda

Yayınlanma

Kahire ile Ankara arasındaki diyalog çabaları, iki ülkenin farklı Libya politikası nedeniyle sekteye uğradı. Türkiye’nin Müslüman Kardeşler üyelerine yönelik baskıları ise sürüyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri, Al Arabaya televizyonuna yaptığı açıklamada, Türkiye ile Mısır arasında geçen yıldan beri sürdürülen normalleşme süreci görüşmelerine değindi. Şükrü, görüşmelerin iki turdan sonra “Türkiye’nin Libya politikasında bir değişiklik olmadığı” gerekçesiyle askıya alındığını söyledi. Birleşmiş Milletleri (BM), meşru hükümet diye nitelediği Fethi Başağa hükümetiyle anlaşmaya çağıran Şükri, “Şu ana kadar yabancı güçlerin Libya’yı terk etmemiş olması ve bu amaca ulaşmak için kararlı tedbirlerin alınmamış olması endişe vericidir” dedi.

Mısır, Temsilciler Meclisi (TM) ve hali hazırda Başağa hükümeti tarafından temsil edilen Halife Hafter’in temsil ettiği Libya’daki doğu kampını desteklerken, Türkiye krizin başlangıcından beri BM’nin resmi olarak tanıdığı Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) destek veriyor. Türkiye ay başında Libya ile bu ülkenin deniz yetki alanında ortak hidrokarbon araması yapmak için anlaşma imzalamıştı. Mısır, Trablus yönetiminin böyle bir anlaşma imzalamaya yetkisi olmadığını ileri sürerek anlaşmaya itiraz etmişti.

Müslüman Kardeşler baskısı sürüyor

Mısır’da 2013’te Müslüman Kardeşleri iktidardan uzaklaştıran askeri darbeden sonra Türkiye-Mısır ilişkileri gerginleşmiş, karşılıklı olarak büyükelçiler çekilmişti. Türkiye-Mısır ilişkileri bu tarihten itibaren maslahatgüzar düzeyinde devam etti. Türkiye, dış politikasında yaptığı düzenleme sonrası bölge ülkelerine yönelik başlattığı “normalleşme” süreci kapsamında geçen yıl, Müslüman Kardeşler bağlı kişiler tarafından işletilen bazı televizyon kanallarının çalışmaları durdurmuştu. Ankara’nın bu adımı sonrası iki ülke diplomatik ilişkilerin normal seviyesine gelmesi amacıyla çalışma başlatmıştı.

Normalleşme sürecinin askıda olmasına rağmen Türkiye, Mısır’ın rahatsızlık duyduğu Müslüman Kardeşler bağlantılı isimlere yönelik dün bir adım daha attı. Türkiye’de ikamet eden Müslüman Kardeşler mensubu 34 gazeteciyi Mısır’da şiddeti kışkırttıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınan isimlerin Mısır’da düzenlenecek BM iklim zirvesini protesto çağrısı yaptığı belirtildi. Arap basınına yansıyan bilgilere göre Mısır’da protesto eylemi hazırlığında olan bazı örgüt üyelerinin, kamu güvenliğine zarar verdikleri gerekçesiyle sınır dışı listesine alındığı da kaydedildi.

Türkiye’nin daha önce de ülkede yayın yapan Müslüman Kardeşler’le bağlantılı televizyonlardan Kahire yönetimine eleştirileri azaltmasını istediği öne sürülmüş, örgütün uydu kanalı Mekameleen TV nisan ayında yayınlarına Türkiye dışında devam edeceğini açıklamıştı.

Geçen hafta da Müslüman Kardeşlerin Basın ve Propaganda işlerinden sorumlu lideri olduğu öne sürülen gazeteci Hossam Al-Ghamri’in Türkiye’de ev hapsine alındığı ve televizyon programının da “Mısır’a yönelik sert yayınları sürdürdüğü” gerekçesiyle durdurulduğu bildirilmişti. Al-Ghamri’nin en büyük oğlu Yusuf 25 Ekim’de Cumhurbaşkanı Sisi’ye karşı protesto örgütlemesi iddiasıyla Mısır Ulusal Muhafızları tarafından tutuklandı.

DİPLOMASİ

Biden’dan Netanyahu’ya ağır hakaretler iddiası

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın, İsrail’in Gazze işgalinin başlamasından bu yana geçen bir yıl içinde, İsrail lideri Binyamin Netanyahu ile sık sık özel diyaloglarda karşı karşıya geldiği iddia ediliyordu.

Biden’ın “yaşadığı hayal kırıklığının derinliği”, ünlü ABD’li gazeteci Bob Woodward’ın yakında çıkacak olan ve Biden’ın yabancı liderlerle ilişkilerine odaklanan Savaş [War] adlı kitabından alıntılarla gözler önüne seriliyor.

CNN’e göre Biden bu bahar özel olarak, “O o***pu çocuğu Bibi Netanyahu kötü bir adam. O lanet olası kötü bir adam,” demişti.

Haaretz’in aktardığına göre kitabın yayınlanmasından bir hafta önce yapılan alıntılar, Biden ve Netanyahu’nun, İsrail’in ilkbaharda Refah’ı işgali konusundaki anlaşmazlıklarının yanı sıra Hizbullah’tan Fuad Şükr gibi üst düzey yetkililerini hedef almasını da detaylandırıyor.

Kitapta aktarılan bir diyaloğa göre, Biden nisan ayındaki bir telefon görüşmesinde Netanyahu’ya, “Stratejin nedir dostum?” sordu. Netanyahu’nun yanıtı ise, “Refah’a girmek zorundayız,” oldu.

“Bibi, hiçbir stratejin yok,“ diyen Biden, daha sonra danışmanlarına, “Bir şeyler yapacağını biliyorum ama bunu sınırlandırmanın yolu ona ‘hiçbir şey yapmamasını’ söylemek,” dedi.

Woodward, İsrail Refah’a girdikten sonra Biden’ın Netanyahu için özel bir konuşmasında, “O kahrolası bir yalancı,” dediğini yazıyor.

Bununla birlikte Haaretz’e göre ABD, İsrail’in Refah operasyonunda Washington’un tavsiyelerini dikkate aldığını ve “yoğun nüfuslu kente tam ölçekli bir işgali tercih etmediğini” açıkça ve özel olarak ifade etmişti.

İsrail aylar sonra temmuz sonunda Beyrut’ta düzenlediği bir hava saldırısında Şükür’ü öldürdüğünde Biden’ın “Bibi, ne oluyor lan?” diye bağırdığı iddiası da Woodward’ın kitabında dile getiriliyor.

İddiaya göre Biden Netanyahu’ya, “Biliyorsun İsrail’in dünyadaki algısı giderek artan bir şekilde senin haydut bir devlet, haydut bir aktör olduğun yönünde,” dedi.

Netanyahu yanıt olarak hedefin “önde gelen teröristlerden biri” olduğunu söyledi ve “Bir fırsat gördük ve bunu değerlendirdik. Ne kadar sert vurursanız, müzakerede o kadar başarılı olursunuz,” yanıtını verdi.

Washington Post, Biden’ın ayrıca “Netanyahu için çalışan 19 kişiden 18‘inin ‘yalancı’ olduğunu” söylemesi de dahil olmak üzere anlaşmazlık hakkında ek ayrıntılar yayınladı.

Woodward ayrıca diğer üst düzey ABD’li yetkililer ile Netanyahu arasındaki gerilime de dikkat çekerek, İsrail’in Gazze’deki itidal eksikliği konusunda “Blinken’ın hiçbir etkisi olmadığı açıktı,” diye yazdı.

Woodward ayrıca Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Keith Kellogg’un bu yılın başlarında İsrail’e yaptığı bir gezi sırasında Netanyahu ile gizlice görüştüğünü ortaya koyuyor.

Kellogg döndükten sonra 7 Ekim saldırısından Biden’ı sorumlu tutan bir notu kamuoyuyla paylaşmış ve ziyaretin “Biden yönetiminin ABD’nin küresel caydırıcılığını erozyona uğratmasının ve İran’a yönelik başarısız politikalarının Amerika’yı Orta Doğu’da müttefikimiz İsrail için yıkıcı sonuçları olacak bölgesel bir savaşa sürüklediğini pekiştirdiğini” belirtmişti.

Kitapta ayrıca İsrailli yetkililerin, özellikle Demokratların başkan adaylığını üstlenmesinden bu yana Başkan Yardımcısı Kamala Harris’ten giderek artan “bıkkınlığı” da yer alıyor.

Kitapta İsrail’in ABD Büyükelçisi Michael Herzog’un, “Şimdiye kadar Başkan Yardımcısı Harris’in sorunlarımız üzerinde herhangi bir etkisi olduğunu düşünmüyordum. Odadaydı ama hiçbir zaman bir etkisi olmadı,” dediği aktarılıyor.

Netanyahu’nun, Harris’in perde arkasındaki dostane yaklaşımıyla, temmuz ayındaki görüşmenin ardından İsrail’in sivil kayıpları azaltmadaki başarısızlığını kamuoyu önünde eleştirmesi arasındaki tezattan dolayı “çileden çıktığı” bildiriliyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ramstein toplantısı Biden için ertelendi

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın Almanya ziyaretini iptal etmesi üzerine, 12 Ekim’de Almanya’da yapılması planlanan Ukrayna Temas Grubu toplantısı ertelendi.

Pentagon’dan bir yetkilinin Spiegel dergisine verdiği bilgiye göre, Ukrayna Temas Grubu’nun 12 Ekim’de Almanya’daki Ramstein Hava Üssü’nde yapılması planlanan toplantısı ertelendi.

Toplantı, ABD Başkanı Joe Biden’ın Almanya ziyaretini iptal etmesi üzerine askıya alındı. Toplantının yeni tarihi ise henüz belirlenmedi.

Bir gün önce, 8 Ekim’de, Biden’ın Florida eyaletine yaklaşan Milton Kasırgası’nı yerinde incelemek üzere Almanya’ya yapacağı uçuşu ertelediği öğrenilmişti.

Florida Valisi Ron DeSantis, eyalette 5,5 milyondan fazla kişinin tahliye edilmesi çağrısında bulunmuştu.

Meteorologlara göre, kasırga saatte 14,5 km hızla ilerlerken rüzgarların hızı saatte 287 km’ye ulaşıyor.

Washington Post’un haberine göre, Ramstein Üssü’ndeki toplantıda Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in bir kez daha “zafer planını” sunmayı planladığı bildirildi.

Gazetenin kaynaklarına göre, NATO ülkeleri bu toplantıda Ukrayna’nın gelecekte ittifaka üye olabilmesi için “daha somut adımlar” önermeyi tartışacak.

Zelenskiy, planını ilk kez Eylül ayında Washington’a yaptığı ziyarette tanıtmış, ancak bu öneri ABD yönetimini etkilemekte başarılı olamamış ve “bir dizi girişim” olarak değerlendirilmişti.

Ramstein temas grubu toplantısında neler konuşulacak?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Bloomberg: Zelenskiy, Rusya ile müzakereler konusunda esneklik göstermeye başladı

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in Rusya ile barış müzakerelerine daha açık bir tutum sergilediği bildirilirken, Batılı müttefiklerin Kiev üzerindeki baskısı artıyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in Rusya ile müzakere koşullarını görüşmeye ve savaşı sona erdirmeye hazır olduğu bildirildi.

Bloomberg‘e konuşan ve Ukrayna Devlet Başkanı ile Batılı liderler arasındaki görüşmelere aşina olan bir dizi yetkiliye göre, Zelenskiy’in öne sürdüğü “zafer planı” Washington’da pek sıcak karşılanmadı.

Amerikalı yetkililer, Kiev’den önümüzdeki yıl için askeri teçhizat, endüstriyel kalkınma yardımı ve mali destek de dahil olmak üzere ihtiyaçlarına dair kapsamlı bir yol haritası hazırlamasını talep etti.

Bu doğrultuda Ukrayna lideri, planın ayrıntıları üzerinde çalışmak üzere yardımcılarını Washington’a gönderdi.

Habere göre, Batılı müttefikler savaşı sonlandıracak somut bir plan için Kiev üzerindeki baskıyı artırdı.

Ajansa bilgi veren üst düzey bir yetkili, Kiev’in henüz planın tüm ayrıntılarını açıklamamış olmasını, Ukraynalı yetkililerin stratejik belirsizlik unsurunu kullanma ve böylece daha geniş bir manevra alanı elde etme çabası olarak yorumladı.

Ukrayna’nın NATO üyeliği müzakereleri hakkında bilgi sahibi olan başka bir kaynak, ateşkes görüşmeleri sırasında ABD’den alınacak güvenilir ikili güvenlik garantilerinin, aslında Kiev’in ittifaka üyeliği anlamına geleceğini dile getirdi.

Ancak aynı kaynak, Moskova’nın Ukrayna’nın NATO üyeliğine kesin olarak karşı olduğunu hatırlatarak, hangi formülün tüm tarafları müzakere masasına getirebileceğinin belirsiz olduğunu vurguladı.

Ukrayna, Devlet Başkanı Zelenskiy tarafından önerilen ve 1991 sınırlarına geri dönülmesini, Rusya ordusunun çekilmesini içeren “barış formülünün” uygulanmasında ısrarcı olmaya devam ediyor.

Pentagon, Ukrayna’ya uzun menzilli seyir füzesi göndermeyi önerdi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English