Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Avrupa Mısır’a karşı neden bu kadar cömert?

Yayınlanma

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF), Mısır’a vereceği kredi miktarını 3 milyar dolardan 8 milyar dolara çıkarmasından hemen sonra Avrupa Birliği (AB) Mısır’a bir kısmı kredi bir kısmı da hibelerden oluşan 7.4 milyar avroluk bir yardım paketi sundu. Aşağıda çevirisini okuyacağınız makale, Avrupa’nın çökmekte olan Mısır ekonomisine cansuyu olmasının nedenlerine ışık tutuyor.

***

Neden bu kadar cömert? Avrupa’nın Mısır’a yardım paketinin üzerindeki perde kalkıyor

Düşüşte olan ekonomisi, artan nüfusu ve büyüyen mülteci topluluğu ile Mısır, Avrupa’ya yönelik bir sonraki göç dalgasının kaynağı olabilir. Bu paket bu ‘tehdidi’ bertaraf etmeyi amaçlıyor.

AMR EMAM

Avrupa Mısır’a 7.4 milyar avroluk cömert bir yardım paketi sunuyor.

Yeni paket Kahire’nin ekonomik ihtiyaçları karşısında devede kulak kalsa da, Avrupa başkentlerinde, Mısır’ın büyüyen ekonomik ve güvenlik sorunları karşısında kendi başının çaresine bakmak zorunda bırakılmasının yaratacağı risklere ilişkin yaygın korkuları ortaya koyuyor.

Aralarında Belçika, İtalya ve Yunanistan, Avusturya başbakanları ile (Güney) Kıbrıs Cumhurbaşkanı ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in de bulunduğu AB heyeti anlaşmayı imzalamak ve kutlamak üzere 17 Mart’ta Mısır’ın başkentinde bir araya geldi.

Avrupalı şirketlerin Mısır ekonomisine katılımını artırmak amacıyla Mısırlı yatırım planlamacılarının ülkelerinin yatırım cazibelerini sergileyecekleri bir yatırım konferansı için bu yılın ikinci yarısında Kahire’ye dönme sözü verdiler.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi Avrupalı liderlerin Kahire ziyaretini “Mısır ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerde önemli bir aşama” olarak nitelendirdi.

Von der Leyen, altı Avrupalı liderin aynı anda Kahire’de bulunmasının Avrupalıların Mısır ile ortaklıklarına ne kadar değer verdiklerini gösterdiğini söyledi.

Avrupa Komisyonu Başkanı X’e yaptığı açıklamada “Mısır Orta Doğu’da istikrar ve güvenliğin temel direğidir” dedi.

“Mısır’ın siyasi ve ekonomik ağırlığı ve çok sorunlu bir bölgedeki stratejik konumu nedeniyle ilişkilerimizin önemi zaman içinde daha da artacaktır” diye ekledi.

Kritik zaman

Avrupa’nın Mısır’a taahhüt ettiği milyarlarca avro, kalabalık Arap ülkesi ekonomik zorlukların üstesinden gelmek için mücadele ederken geldi.

Hükümet bu zorluklardan Kovid-19 ve Ukrayna’daki savaş gibi uluslararası gelişmeleri sorumlu tutarken, hükümet karşıtları da ekonominin kötü yönetimi ve kamu fonlarının yanlış harcanmasına işaret ediyor.

Gazze’deki savaş ve genişleyen kapsamı, Süveyş Kanalı’ndan elde edilen gelirler üzerindeki olumsuz etkisiyle Mısır ekonomisinin sıkıntılarını artırıyor ve gemilerin Mısır su yolundan kaçınarak daha güvenli ancak daha uzun olan Ümit Burnu’nu tercih etmeleri nedeniyle Mısır hazinesini çok ihtiyaç duyduğu gelirlerden mahrum bırakıyor.

Bu milyarlarca avro aynı zamanda Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası gibi uluslararası kredi kuruluşlarının Kahire’ye, 105 milyon nüfuslu ve 9 milyona yakın mülteciye ev sahipliği yapan bir ülke için korkutucu bir senaryo olan ekonomik çöküş olasılığından kaçınmasına yardımcı olmak için ekonomik can simidi sunmaya çabaladığı bir dönemde geliyor.

Köklü nedenler

Avrupa yardım paketi Mısır ekonomisini canlandırmak, Kahire’nin yasadışı göç dalgasını durdurmasına yardımcı olmak ve iki taraf arasında doğal gaz ve yeşil hidrojen de dâhil enerji gibi hayati alanlarda işbirliğini teşvik etmek üzere hazırlanmıştır.

Mısır’ın makroekonomik reformlarını desteklemek üzere 5 milyar avro imtiyazlı kredi ve Avrupa’nın komşuluk politikası kapsamında yenilenebilir enerji ve dijital bağlantıyı artırmak üzere 1.8 milyar avro ek yatırım içeriyor.

Göç yönetimi konusunda anlaşma, 600 milyon avro’luk geri ödemesiz hibelerden oluşan daha kapsamlı bir paketin parçası olarak Kahire’nin insan kaçakçılığı ve ticaretini engellemesine yardımcı olmak üzere 200 milyon avro ayırıyor.

Kahire’nin bu fonları kendi halkına ekonomik fırsatlar yaratmak için kullanması bekleniyor ki bu da sonuçta Arap ülkesinden Avrupa’ya yasadışı göç olasılığını azaltabilir.

Aynı fonlar Mısır hükümetinin, Sudan, Suriye, Yemen ve Etiyopya gibi ülkelerdeki savaş ve katliamlardan kaçan yüz binlerce insanı da içeren, Mısır’ın ev sahipliği yaptığı büyük mülteci topluluğunun ihtiyaçlarını karşılamasına yardımcı olacak.

Değişen talih

Kahire’nin ekonomik talihi, uluslararası kredi kuruluşları ve Avrupa Birliği’nin yukarıda bahsedilen mali desteği ve geçen ay imzalanan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Mısır’ın ekonomik damarlarına 35 milyar dolar enjekte etmesini sağlayacak büyük bir yatırım anlaşması ile dönüyor.

Bununla birlikte Avrupa, Mısır’da kıyılarına istenmeyen bir göç dalgasına yol açabilecek ekonomik çöküş korkusuyla hareket ediyor.

Avrupa Birliği Sığınma Ajansı’na göre, Avrupa’daki Mısır vatandaşlarının iltica başvurularında dramatik bir artış yaşandı. Bu başvurular 2021’de 6 bin 616 iken 2023’te 26 bin 512’ye yükseldi. Ajans, bu başvuruların çoğunun İtalya ve Yunanistan’da yapıldığını söylüyor.

Gözlemciler, Afrika ve Arap bölgesinden gelen mülteciler için güvenli bir sığınak olan Mısır’ın bu mültecilerin ihtiyaçlarını karşılama yükünün de arttığını belirtiyor.

Majalla’ya konuşan Mısır Dışişleri Bakanı’nın eski yardımcılarından Mohamed el-Shazli, “Mısır her zaman dünyanın dört bir yanından gelen mültecilerin yükünü taşımıştır” dedi.

“Ancak bu durum ekonomik yükü daha da arttırdı” diye ekledi.

Mısır’ın kötüleşen ekonomik koşulları, mültecilerin ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetini de zorlaştırıyor. Kendi yüklerine rağmen Mısır mültecilere sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler açısından vatandaşlarıyla eşit muamele ediyor.

Aciliyet kazandı

Mısır Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Ahmed Fehmi’ye göre yardım paketi iki yıldır hazırlanıyordu ancak İsrail’in Gazze’ye açtığı savaşın ardından hızlı bir şekilde hayata geçirildi. Bu gelişme Mısır ekonomisine ağır bir darbe vurmanın yanı sıra ülkeye yeni bir mülteci akınının kapısını açabilir.

Bu olasılık özellikle İsrail’in Filistinlileri Gazze’den çıkarmayı başarması halinde geçerli.

Mısır ise kendisiyle ortak sınırda yer alan Refah sınır kapısı aracılığıyla kıyı yerleşim bölgesine insani yardım sevkiyatını artırmaya çalışıyor. Yine de İsrail, yardımların girişini ciddi şekilde kısıtlıyor.

Mısır da hava yoluyla yardım ulaştırmayı denedi ancak bu yöntemin maliyeti yüksek ve Gazze’nin açlık çeken nüfusuna umutsuzca ihtiyaç duyulan büyük miktarlarda yardım ulaştırmak mümkün değil.

Bu arada Mısır, ABD ve Katar’ın da katılımıyla Gazze’deki gruplar ile İsrail arasında bir ateşkes sağlamaya çalışıyor.

Ancak İsrail ordusu Gazze’nin güneyini işgal etmeye hazırlanırken yüz binlerce Gazze sakininin güvenlik için Mısır sınırına yönelmesi bekleniyor.

Gazze’nin kuzey ve orta kesimlerinden yaklaşık 1,4 milyon insanın sığındığı Refah, Mısır’ın Sina bölgesine sadece birkaç kilometre uzaklıkta.

Kahire Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Nourhan el-Sheikh Majalla’ya yaptığı açıklamada “İsrail Refah’ta büyük bir askeri operasyon başlatırsa Gazze sakinleri büyük olasılıkla Mısır’a kaçacaktır” dedi:

“Avrupa’da, özellikle de İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin de aralarında bulunduğu sağ popülizm yanlılarının korkusu, bu insanların bir kez buraya geldiklerinde Mısır’ı Avrupa’ya giden yolda bir geçiş noktası haline getirmeleri.”

ORTADOĞU

İsrail’de hükümet-yargı kavgası yeniden alevlendi

Yayınlanma

İsrail’de hükümet ile yargı arasında tansiyonu yeniden yükselten bir karar geldi. Yüksek Mahkeme, gece yarısı alınan hükümet kararına karşı harekete geçerek, Şin-Bet Direktörü Ronen Bar’ın görevden alınmasını geçici olarak durdurdu.

7 Ekim’de Hamas’ın düzenlediği baskın öncesinde İsrail’de siyaset gündeminin en hararetli başlığı “yargı reformu”ydu. Bu reform girişimi, kararları üzerindeki yargı denetimini kırmak isteyen hükümet ile Yüksek Mahkeme’yi sert biçimde karşı karşıya getirmiş; ülkede kitlesel protestolara yol açmıştı. Ancak 7 Ekim sonrası başlayan savaş atmosferi bu gerilimi bir süreliğine gölgede bırakmıştı. Şimdi ise, savaşın gölgesinde geçen ayların ardından, İsrail yargısı ile hükümeti yeniden açık bir çatışma yaşıyor.

“Qatargate” skandalını soruşturan Şin-Bet Direktörü görevden alındı

Yüksek Mahkeme, Ronen Bar’ın görevden alınmasına karşı açılan davalar sonuçlanana kadar hükümetin kararına tedbir koyduğunu açıkladı. Mahkeme, ilgili itirazları en geç 8 Nisan’a kadar görüşeceğini belirtti.

Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümet, yaptığı oylamayla Bar’ın en geç 10 Nisan’a kadar görevden alınmasına karar vermişti.

Hükümetten sert tepki

Kararın hemen ardından hükümet cephesinden tepki gecikmedi. İletişim Bakanı Shlomo Karhi, Yüksek Mahkeme’nin müdahalesini sert sözlerle eleştirdi. Karhi, mahkemenin böyle bir konuda yetkisi olmadığını savunarak, “Bu konuda hukuki bir yetkiniz yok. Bu, hükümetin yetki alanıdır. Verdiğiniz karar geçersizdir” dedi.

Likud Partisi üyesi Karhi, hükümetin dün gece aldığı kararı hatırlatarak Bar’ın görev süresinin 10 Nisan veya daha erken bir tarihte sona ereceğini ve yerine yeni bir bir Şin-Bet başkanının atanacağını söyledi.

Muhalefetten Yüksek Mahkeme’ye destek

Karara muhalefetten ise destek geldi. Demokratik İsrail Partisi Başkanı Yair Golan, Yüksek Mahkeme’nin tedbir kararını “önemli bir kazanım” olarak nitelendirdi. Golan, “Halkın kitlesel seferberliği etkisini gösteriyor, yılmadan süren sivil mücadele başarıya ulaşıyor” diyerek kararın arkasında halk desteğinin yattığını savundu.

Ronen Bar’ın “kötü ve tehlikeli bir hükümete karşı durarak cesaret gösterdiğini” ifade eden Golan, demokrasi için verilen mücadelenin süreceğini belirtti. Golan, hükümetin Gazze Savaşı sürecinde sıkça kullandığı bir sloganı da muhalefet lehine uyarlayarak, “Savaşacağız ve kazanacağız” dedi.

Netanyahu’nun yargı reformu Yüksek Mahkeme’den döndü

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrailli Bakandan “zorunlu göç ve işgal” tehdidi

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusuna “Gazze’de yeni bölgelerin ele geçirilmesi, Filistinlilerin zorla göç ettirilmesi ve Gazze Şeridi çevresindeki tampon bölgelerin genişletilmesi” talimatı verdiğini aktardı.

Hamas’ın İsrailli esirleri serbest bırakmayı reddettiğini ileri süren Katz, Hamas bu tavrını devam ettirdikçe “daha fazla toprak kaybedeceğini ve İsrail’in bu toprakları ilhak edeceğini” açıkladı.

Katz, “İsrail ordusunun Filistinlileri sürgün ederek kara işgaliyle ele geçirdiği noktalarda kalıcı kontrol sağlayacağını” söyledi.

Gazze Şeridi’ne yönelik havadan, denizden ve karadan şiddetli saldırıların süreceği tehdidini yineleyen Katz, şu ifadeleri kullandı: “Gazze nüfusunu güneye tahliye etmek ve ABD Başkanı (Donald) Trump’ın Gazze sakinleri için gönüllü transfer planını uygulamak da dahil tüm askeri ve sivil baskı araçlarını kullanacağız.”

İsrail ordusu Gazze’ye bomba yağdırıyor

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 600’e yakın Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 1000 kişi yaralandı.

Ateşkesi bozan İsrail, yeni ateşkes tekliflerini reddettiği gerekçesiyle Hamas’a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceğini duyurdu.

Hamas ise “İsrail’in verdiği sözlere uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi’nde Filistin halkına karşı soykırımını yeniden başlattığını” açıkladı.

İsrail’in saldırıları, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü’nü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde başlatması dikkati çekti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Eski Şin-Bet Direktörü: Netanyahu “gayrimeşru” taleplerde bulundu

Yayınlanma

Yoram Cohen

İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet’in eski direktörü Yoram Cohen, görev süresi boyunca Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kendisinden birden fazla kez gayimeşru taleplerde bulunduğunu açıkladı. Cohen, güvenlik teşkilatının yeni başkanının bu tür taleplere karşı duramayabileceğinden endişe ettiğini belirtti.

İsrail’in Kanal 12 televizyonuna verdiği röportajda Cohen, Netanyahu kabinesinin mevcut Şin-Bet Başkanı Ronen Bar’ın görevden alınmasına onay vermesinin ardından, kurumun etkinliğinin yeni atanacak isme bağlı olduğunu söyledi.

Cohen, “Eğer [Bar] görevini tamamlar ve yerine şu anki iki yardımcısından biri ya da eski yardımcılarından biri atanırsa ki bu üç isim de değerli kişiler, o zaman işlerin usulüne uygun yürütüleceğine dair içimiz rahat olabilir” dedi.

Ancak Cohen, bu üç ismin dışında biri atanırsa, “Başbakana karşı kendini ‘borçlu’ hisseden biri göreve gelebilir. Böyle biri göreve başlarken daha en baştan işi gerektiği gibi yapmaktan kaçınabilir” ifadelerini kullandı.

“Başbakan, gelecekte karşılaşacağımız pek çok mesele nedeniyle, yeni direktörden de gayrimeşru taleplerde bulunabilir. Zira Başbakan, Şin-Bet başkanından meşru olmayan taleplerde bulunuyor” diyen Cohen, bu iddiaların kişisel deneyimlerine dayandığını da belirtti.

Netanyahu’nun kendisinden birden fazla kez “meşruiyeti sorgulanabilir ve yasal sınırda” taleplerde bulunduğunu söyleyen Cohen, aynı taleplerin kendisinden sonra göreve gelen Nadav Argaman ve mevcut başkan Ronen Bar’a da iletildiğini ifade etti.

İsrail’in, devlete değil kişilere sadakat gösteren bir Şin-Bet direktörüyle karşı karşıya kalabileceğini söyleyen Cohen, böyle bir ismin, Başbakana siyasi muhalefet edenlere karşı “siyasi gerekçelerle” harekete geçebileceği uyarısında bulundu.

Cohen, daha önce 2011’de Netanyahu’nun, gizli bir güvenlik toplantısından bilgi sızdırıldığı şüphesiyle üst düzey savunma yetkililerinin telefonlarının dinlenmesini istediğini öne sürmüştü.

“Şin-Bet direktörünün görevden alınması ve yakında gerçekleşmesi beklenen [Başsavcı Gali Baharav-Miara’nın] görevden alınması, toplum içinde büyük çatışmalara, daha derin ayrışmalara yol açacaktır” diyen Cohen, bu sürecin şiddeti artıracağını ve bunun sadece Netanyahu’nun değil, tüm hükümetin sorunu olacağını kaydetti.

“Bunun nereye gideceğini biliyorlar ama koyun gibi sessizce hareket ediyorlar” ifadelerini kullanan Cohen, bakanları “siyasi, ekonomik ve kişisel çıkarlar uğruna koltuklarına yapışmakla” suçladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English