Bizi Takip Edin

AVRUPA

Batı’da Çin’in ‘arabuluculuk’ rolü tartışılıyor

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Moskova ziyaretinin öncesinde Rus devlet ajansı Ria Novosti’ye yazdığı makalede, Ukrayna krizinin siyasi çözümüne ilişkin vurgularını tekrarladı.

Çin’in başından beri meselenin esasına dayalı “objektif ve tarafsız” bir tutum sergilediğini belirten Xi, barış müzakerelerini aktif bir şekilde desteklediklerini vurguladı.

Xi’nin Putin ile bir araya geldiği üç günlük Moskova ziyareti sonrası, Zelensky ile görüntülü bir görüşme gerçekleştirmesi bekleniyor.

Geçen hafta Pekin’de Suudi Arabistan ile İran arasında imzalanan barış anlaşması ise, Çin’in Ukrayna krizinde arabuluculuk yapma ihtimaline dair tartışmaları beraberinde getirdi.

Çin Dışişleri Bakanlığı şubat ayında yayınladığı, “Ukrayna krizinin siyasi çözümü” konulu 12 maddelik belge ile her iki tarafı da kapsamlı bir ateşkese yol açacak şekilde kademeli olarak gerilimi azaltma konusunda anlaşmaya çağırmıştı.

Pekin’in önerilerine dair Kremlin ve Kiev daha ılımlı yorumlar yaparken, ABD ve bazı Avrupa ülkeleri şüpheyle yaklaşmıştı. NATO, Çin’in arabuluculuk konusunda pek de ‘itibarı olmadığını’ söylemişti.

Zor ama, imkansız değil

Analistler, Suudi Arabistan ve İran’ın aksine, Çin’in Rusya ve Ukrayna’yı müzakere masasına oturtmasının daha zor olacağı görüşünü paylaşsa da, bu olasılık “imkansız” görülmüyor.

Reuters’a konuşan Washington merkezli Stimson Center Çin Programı Direktörü Yun Sun, bu zorluğa gerekçe olarak, “Suudi Arabistan ve İran aslında konuşmak ve ilişkileri geliştirmek isterken, Rusya ve Ukrayna en azından şimdilik bunu istemiyor” dedi.

Ancak Yun, Xi’nin bir arka kapı diplomasisi yürütebileceğini ve bunun, şimdilik pek olası görünmese de, taraflar arasındaki görüşmelere yönelik ivmeyi başlatabileceği yorumunu yapıyor.

ABD merkezli Alman Marshall Fonu Asya Programı Direktörü Bonnie Glaser da, “Rusya ve Ukrayna savaşmaya devam etme isteklerini tüketmedikçe buna son vermek mümkün değil” dedi ve “Çin’in bunun ortasına girmek istediğini düşünmüyorum” diye ekledi.

Çin’in Rusya ve Ukrayna üzerindeki etkisi önemli

Bazı analistlere göre Çin’in Rusya ve Ukrayna üzerindeki etkisi ve küresel siyasette sorumlu bir üçüncü güç olarak algılanma arzusu, Xi’yi Ukrayna’da ateşkes ve diyalog yönünde “adımlar atmak için Putin’e baskı yapmaya” itebilir ve Kiev üzerinde de etkili olabilir.

Oxford Üniversitesi’nden Rusya uzmanı Samuel Ramani, Çin’in hem Rusya hem de Ukrayna üzerinde bir etkisi olduğunu ve Ukrayna’nın yeniden inşası için Çin desteği şansını kaçırmak istemeyeceğini söyledi.

Ramani, “En önemlisi, Zelenskiy Çin’i Rusya’yı silahlandırmaya başlayacak kadar kışkırtmak istemiyor” yorumunu yaptı.

Yale Hukuk Okulu Paul Tsai Çin Merkezi’nde hukukçu ve araştırma görevlisi olan Moritz Rudolf da, “Çin, Küresel Güney’e gerçekten sorumlu bir büyük güç olduklarının sinyalini vermek istiyor” dedi.

Avrupa’da bir savaş söz konusu olduğunda Çin’in kendi pozisyonunu sunmasının dikkate değer olduğunu belirten Rodulf, eğer Xi, Rusya gezisinden sonra diğer Avrupa başkentlerini ziyaret ederse ve Zelensky ile konuşursa, bunun Xi’nin gerçekten de aktif bir rol oynamaya çalıştığını göstereceğini vurguladı.

The New York Times’a konuşan eski ABD diplomatı ve Brookings Enstitüsü’nde akademisyen olan Ryan Hass, Çin’in Ukrayna’da herhangi bir barış sürecinin ilerleyebileceği bir dayanak noktası olarak hizmet edebileceğini düşünmediğini söylese de, nihai barış anlaşmasını imzalayan veya garanti eden bir grubun parçası olarak rol alacağını ve Ukrayna’nın yeniden inşası için kritik öneme sahip olacağını ekliyor.

Hass’a göre, Zelensky bunun farkında ve bu yüzden Çin’e ve kişisel olarak Xi’ye karşı “bu kadar sabırlı olmaya istekli.”

Avrupa’nın dinlemesini sağlayabilir

NPR’ye konuşan, Oxford Üniversitesi Çin tarihi ve siyaseti profesörü Rana Mitter, Çin’in Moskova gezisinin Avrupa’daki bazılarını “güvenlik ve ekonomik işbirliği konularında Amerika’ya daha şüpheci bir tavır almaya” ikna etmeye yardımcı olacağını umabileceğini söylüyor.

Mitter, “Eğer Çin gerçekten Putin’le konuşabiliyorsa ve Batı Avrupa’dakilerin kolay kolay yapamayacağı bazı zorluklarda Rusya ile arabuluculuk yapmaya çalışabilirse, bu en azından bölgedeki bazı liderlerin onu dinlemesini sağlayabilir” yorumunu yapıyor.

AVRUPA

Avrupa Komisyonu, Macaristan ve Slovakya’nın Lukoil talebini reddetti

Yayınlanma

Macaristan ve Slovakya’nın Ukrayna ile yaşadıkları son Lukoil anlaşmazlığında AB’yi devreye sokma girişimleri dün başarısızlıkla sonuçlandı.

Financial Times (FT) Avrupa Komisyonu’nun, Kiev’i Rus petrol şirketi Lukoil’e yönelik son yaptırımları kaldırmaya teşvik etme talebini durdurduğunu yazdı.

Macaristan ve Slovakya, savaşın ardından Rus petrol ithalatına AB çapında getirilen yasaktan muaf tutulmuştu. Fakat iki ülke, Kiev’in Lukoil ürünlerinin Rusya’dan Drujba boru hattı üzerinden geçişini durdurma kararının arzı azaltabileceğini söylüyor.

İkili, AB’nin ticaret politikasını yürüten Avrupa Komisyonu’na bir mektup yazarak Ukrayna ile olan ticaret anlaşması kapsamında istişarelerde bulunmasını istedi.

Fakat AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis FT’ye, “Brüksel’in kanıt toplamak ve hukuki durumu değerlendirmek” için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.

FT’ye konuşan üç diplomat, dün üye devletlerin ticaret yetkililerinin katıldığı bir toplantıda 11 ülkenin Dombrovskis’in görüşünü desteklemek üzere araya girdiğini ve hiçbirinin Budapeşte ve Bratislava’nın tarafını tutmadığını söyledi.

Diplomatlardan biri Ukrayna ticaret anlaşmasının, tedarikin kesilmesine izin verebilecek bir güvenlik maddesi içerdiğini söyledi.

Kiev, diğer Rus şirketleri sayesinde boru hattından eskisi gibi aynı miktarda petrol aktığı konusunda ısrar ediyor.

Slovakya’nın tek rafinerisindeki girdilerin yüzde 35-40’ını Rus petrolü oluşturuyor. Bu petrolden üretilen ürünler de 5 Aralık’a kadar tanınan bir başka muafiyet kapsamında Ukrayna’ya ve Çek Cumhuriyeti’ne ihraç ediliyor.

Bir AB diplomatı Slovakya’nın Rusya’dan ithalat yapamaması halinde bunun “etkisinin çok büyük olacağını” söyledi.

Slovakya Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini, Ukrayna’nın Lukoil konusundaki tutumunu değiştirmemesi halinde “tepki vermek zorunda kalacaklarını” söyledi.

Pellegrini, Slovakya’nın Ukrayna’ya gaz rezervleri ve elektrik tedariki konusunda yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi.

Macaristan konu hakkında henüz yorum yapmadı. Ukrayna üzerinden geçen Lukoil tedarikleri ülkenin petrol ithalatının yaklaşık %25-30’unu oluşturuyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Romanya: Topraklarımızda Rusya’ya ait İHA parçaları bulduk

Yayınlanma

Romanya 25 Temmuz Perşembe günü topraklarında Rusya’ya ait insansız hava aracı parçaları bulduğunu açıklarken NATO da Moskova birliklerinin gece boyunca Ukrayna’ya 38 uzun menzilli insansız hava aracı fırlatmasının ardından ittifak topraklarına yönelik “kasıtlı bir saldırıya” dair herhangi bir işaret görmediğini açıkladı.

Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanı Telegram’dan yaptığı açıklamada 25 Rus insansız hava aracını imha ettiklerini söyledi. Üç insansız hava aracının “Romanya sınırını geçtikten sonra kaybolduğunu” da sözlerine ekledi.

Romanya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın güney liman kenti İzmail’den Tuna Nehri’nin karşısındaki Plauru köyü yakınlarında, üst üste ikinci gece saldırıya uğrayan bir Rus Geran 1/2 insansız hava aracının parçalarını bulduğunu söyledi.

Enkaz haberlerini yorumlayan bir NATO sözcüsü, ittifak topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırı olduğuna dair herhangi bir belirti olmadığını söyledi.

Sözcü yaptığı açıklamada, “NATO’nun elinde Rusya’nın Müttefik topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırıda bulunduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu eylemler sorumsuzca ve potansiyel olarak tehlikelidir,” dedi.

Bakanlık, Romanya’daki NATO hava polisliği görevlerinin bir parçası olan iki Fin F-18 savaş uçağının saldırıyı izlemek üzere görevlendirildiğini de sözlerine ekledi.

Diğer parçaların aranmasına devam edildiği ve insansız hava araçlarının düşmüş olabileceği tüm yerlerin “yerleşim alanlarının dışında olduğu ve hiçbir altyapı unsurunun zarar görmediği” belirtildi.

Odesa bölge valisi Oleh Kiper, drone enkazının İzmail bölgesindeki özel bir eve isabet etmesi sonucu iki kişinin yaralandığını söyledi.

Jitomir bölge valisine göre ise, hava savunma sistemleri gece boyunca 10 hava hedefinin çoğunu vurdu, ancak drone enkazı 10 özel eve ve bir altyapı tesisine zarar verdi.

Kiev’in askeri yönetim başkanı Serhiy Popko, insansız hava araçlarının başkente farklı yönlerden saldırdığını, fakat hepsinin yaklaşırken imha edildiğini söyledi. Popko, Kiev’de herhangi bir hasar ya da can kaybı rapor edilmediğini söyledi.

Dün bazı sosyal medya hesapları, Rumen hava savunma sistemlerinin Rusya’ya air İHA’ları Gepard tipi kundağı motorlu hava savunma silahları tarafından Ukrayna hava sahasında düşürüldüğünü öne sürmüştü.

Rusya sık sık Ukrayna’nın Tuna Nehri üzerindeki yerleşim bölgesi İzmail’i hedef alıyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Ukrayna temerrütten kurtuldu, sıra vergi yükünün artırılmasında

Yayınlanma

Ukrayna hükümetinin temerrüde düşme riski ortadan kalıktı. Kiev’in borcunun yüzde 37’si ya da 8 milyar dolardan fazlası silinecek.

Ancak Oakland Enstitüsü’nde ekonomist olan Frederic Mousseau, Ukrayna’nın hala dünyanın Uluslararası Para Fonu’na (IMF) en borçlu üçüncü ülkesi olduğunu anımsattı.

Mousseau, Berliner Zeitung gazetesine verdiği demeçte, Kiev’in vergi artışları gibi halk için acı verici sonuçları olan ‘yapısal reformlar’ yapmaya devam etmek zorunda kalacağına dikkat çekti.

Kiev, alacaklılarla aylarca süren müzakerelerin ardından temerrüde düşmekten kurtulmayı başardı.

Ukrayna borçlarına yatırım yapan Amundi, Blackrock, Fidelity ve Pimco fonları, Ukrayna’ya 23,3 milyar dolarlık orijinal kredi tutarı üzerinden ‘yüzde 37 indirim’ yapmayı kabul etti.

Sonuç olarak alacaklılar 8,67 milyar dolar açıkta kaldı. Ukrayna Maliye Bakanı Sergey Marçenko da faiz oranının düşürülmesi ve vadenin uzatılması anlaşması sayesinde Kiev’in önümüzdeki üç yıl içinde 11,4 milyar dolar tasarruf edeceğini bildirdi.

Ancak devlet borçlarının iktisadi kalkınma üzerindeki etkisini inceleyen ekonomistler anlaşmanın ‘nispeten mütevazı’ olduğunu söyledi. Mousseau, anlaşmayı ‘kızgın bir kayanın üzerine düşen bir damlaya’ benzeterek “Bu anlaşmayla bile Ukrayna, IMF’ye en fazla borcu olan üçüncü ekonomi olmaya devam ediyor,” değerlendirmesini yaptı.

Mousseau, 143 milyar dolarlık toplam borçla karşılaştırıldığında 8,67 milyar doların ‘önemsiz’ olduğuna işaret etti.

Öte yandan Mousseau, “Ukrayna hükümeti anlaşma sayesinde iflastan kurtulmuş olsa da bu halk açısından önemsiz bir haber,” dedi.

Bu tür anlaşmalara her zaman ‘Ukraynalılar için çok maliyetli tedbirler içeren yapısal uyum’ taleplerinin eşlik ettiğini vurgulayan Mousseau, bariz tedbirler arasında halka yönelik doğalgaz ve elektrik sübvansiyonlarının azaltılmasını, emeklilik reformunu, tarım arazilerinin ve devlete ait işletmelerin özelleştirilmesini saydı.

Ekonomist, “Sanki önemli kamu mallarının ve sosyal güvenlik sistemlerinin kaybı yetmiyormuş gibi, bu kez bu listede halk için vergilerin artırılması da yer alacak,” ifadelerini kullandı.

Halk için bunun bir ‘felaket’ olduğuna işaret eden Mousseau, Kiev yönetiminin müzakerelerde hedefine ulaşamadığını, Kiev’in talep ettiği yüzde 60’lık indirim yerine alacaklıların yalnızca yüzde 37’de anlaştığını anımsattı.

Alacaklılar, Ukrayna’nın borcunu yapılandırmayı ‘ülke halkının yararına ülkenin gelecekte yeniden inşasına katkıda bulunabilmeyi’ bekledikleri için kabul ettiklerini iddia etmişti.

Ukrayna, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını erteledi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English