Bizi Takip Edin

AVRUPA

Fransa’da protestolar sürüyor; Macron’un iktidarı sallantıda

Yayınlanma

Emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkaran reform tasarısı nedeniyle grevlerle sarsılan Fransa’da, yasayı meclisten kaçıran Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yönetimine karşı tepkiler büyüyor.

Macron’un hükümeti bugün (Pazartesi) gensoru ile karşı karşıya kalacak. Eğer hükümete güvenoyu çıkmazsa, Macron ya yeni hükümet atayacak, ya da meclisi feshederek ülkeyi seçimlere götürecek.

Parlamentoda biri merkez ve sol partilerden oluşan bir koalisyon tarafından, diğeri ise ilkini de desteklemesi beklenen sağcı Ulusal Cephe tarafından olmak üzere iki gensoru önergesi verildi.

Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen, partisinin tüm gensoru oylamalarında hükümetin aleyhine oy kullanacağını açıkladı.

Sonuçlar bıçak sırtı

Şu anda Macron’un rakiplerinin gerekli olan 577 oyun 287’sine ulaşma ihtimalinin düşük olduğunu belirtiliyor.

Fakat oylamanın çekişmeli geçmesi ve hükümetin uzun süredir gündemde olan emeklilik yaşını yükseltme planını hayata geçirmek için özel anayasal tedbiri kullanma niyetini açıklayan Başbakan Elisabeth Borne’un istifasına yol açması bekleniyor.

Güven oylaması başarısız olursa, yasa tasarısı kabul edilecek ve 2030 yılına kadar çoğu işçinin emeklilik yaşı 62’den 64’e yükselecek.

‘Merkez sağ’ kritik önemde

Oylamayı büyük ölçüde merkez sağ Les Republicains partisinin kaç üyesinin saf değiştirip hükümete karşı oy kullanacağı belirleyecek.

Partinin başkan yardımcısı, 12 Mart’ta parlamentonun üst kanadı Senato’dan geçen emeklilik reformu planını desteklemediği için geçen ay görevinden alınmıştı.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir milletvekili Playbook Paris’e verdiği mülakatta sadece 10 milletvekilinin gensorunun lehinde oy vermeyi planladığını söyledi.

Elabe tarafından yayınlanan bir ankete göre katılımcıların yüzde 68’i güvensizlik oylamasının geçmesini isterken, yüzde 68’i önergenin başarısız olması halinde Borne’un istifa etmesi gerektiğini düşünüyor ve yüzde 69’u 49-3. Madde olarak adlandırılan anayasal tedbirin kullanılmasının demokrasinin inkârı olduğuna inanıyor.

İşçi eylemler sürüyor: Rafineri blokajına devam

İşçiler yılın başından bu yana reform tasarısına karşı eylemler gerçekleştiriyor ve Mart ayında grevler zirve noktasına ulaştı.

Ülke genelindeki rafinerilerde 13 gündür grevler sürerken, çöp toplayıcılarının eylemleri Paris çevresinde çöp yığınlarının oluşmasına neden oldu.

Ulaşım işçileri ve öğretmenler de grevler düzenledi. Sendikalar eylemlere devam etme sözü verdi ve Perşembe günü geniş çaplı grev çağrısında bulundu.

Reuters’ın haberine göre, ülke çapında düzenlenen protesto yürüyüşlerinde yüzlerce kişi gözaltına alındı. Paris, Lyon, Marsilya ve Lille’deki eylemlere yüz binlerce kişinin katıldığı belirtiliyor.

Cumartesi günkü eylemlerde Les Républicains lideri Eric Ciotti’nin Nice’teki ofisi yağmalandı. Ciotti, bu eylemin gensoru oylamasında hükümeti devirmek için oy kullanması yönünde baskı kurmak için yapıldığını öne sürdü.

Fransa’nın en büyük rafinerisi Gonfreville-L’Orcher’deki (Seine-Maritime) TotalEnergies tesisinin kapatılacağı da CGT sendikası tarafından duyuruldu.

Bir Total sözcüsü, Fransız rafineri ve depolarından rafine ürün sevkiyatının Pazartesi günü 13. gününe giren grev nedeniyle engellendiğini söyledi.

Reuters’ın haberine göre Kuzey Denizi ve Nijerya ham petrol fiyatları üzerinde baskı yaratan ve spot dizel fiyatını vadeli fiyattan daha yükseğe çıkaran grev kaynaklı kesintilerin bir sonucu olarak Fransa ve Avrupa’da mazot arzı sıkıntısı beklentisi arttı.

TotalEnergies’in günlük 240.000 varil kapasiteli Normandiya rafinerisi ve 119.000 varil kapasiteli Feyzin tesisindeki üretim, teslimatların engellenmesi nedeniyle Pazartesi günü azaltıldı. Şirketin Donges ve La Mede rafinerilerinde de sevkiyatlar engellendi.

Şirket sözcüsü Normandiya tesisinde bazı rafine ünitelerinin normal şekilde çalıştığını söyledi.

Sözcü, üretimin ne kadar aksadığına dair kesin rakam vermeyeceklerini de sözlerine ekledi.

TotalEnergies’in iddiasına göre, Fransa’daki rafineri ve depolarındaki operasyonel personelin yaklaşık yüzde 39’u Pazartesi sabahı itibariyle grevde.

Hükümet kararlı

Öte yandan Cumartesi günü Maliye Bakanı Bruno Le Maire, Le Parisien’e verdiği bir mülakatta reformun ülke için ‘hayati’ olduğunu söyledi ve milletvekillerine ‘sorumluluklarıyla yüzleşmeleri’ çağrısında bulundu.

Le Maire, bugün yapılacak oylamalara atıfta bulunarak, “Hükümeti düşürecek bir çoğunluk olmayacak ama bu bir kader anı olacak. Emeklilik reformları nedeniyle hükümeti devirmek ve siyasi kargaşaya neden olmak iyi bir fikir mi? Cevap kesinlikle hayır,” diye ekledi.

AVRUPA

Avrupa Komisyonu, Macaristan ve Slovakya’nın Lukoil talebini reddetti

Yayınlanma

Macaristan ve Slovakya’nın Ukrayna ile yaşadıkları son Lukoil anlaşmazlığında AB’yi devreye sokma girişimleri dün başarısızlıkla sonuçlandı.

Financial Times (FT) Avrupa Komisyonu’nun, Kiev’i Rus petrol şirketi Lukoil’e yönelik son yaptırımları kaldırmaya teşvik etme talebini durdurduğunu yazdı.

Macaristan ve Slovakya, savaşın ardından Rus petrol ithalatına AB çapında getirilen yasaktan muaf tutulmuştu. Fakat iki ülke, Kiev’in Lukoil ürünlerinin Rusya’dan Drujba boru hattı üzerinden geçişini durdurma kararının arzı azaltabileceğini söylüyor.

İkili, AB’nin ticaret politikasını yürüten Avrupa Komisyonu’na bir mektup yazarak Ukrayna ile olan ticaret anlaşması kapsamında istişarelerde bulunmasını istedi.

Fakat AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis FT’ye, “Brüksel’in kanıt toplamak ve hukuki durumu değerlendirmek” için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.

FT’ye konuşan üç diplomat, dün üye devletlerin ticaret yetkililerinin katıldığı bir toplantıda 11 ülkenin Dombrovskis’in görüşünü desteklemek üzere araya girdiğini ve hiçbirinin Budapeşte ve Bratislava’nın tarafını tutmadığını söyledi.

Diplomatlardan biri Ukrayna ticaret anlaşmasının, tedarikin kesilmesine izin verebilecek bir güvenlik maddesi içerdiğini söyledi.

Kiev, diğer Rus şirketleri sayesinde boru hattından eskisi gibi aynı miktarda petrol aktığı konusunda ısrar ediyor.

Slovakya’nın tek rafinerisindeki girdilerin yüzde 35-40’ını Rus petrolü oluşturuyor. Bu petrolden üretilen ürünler de 5 Aralık’a kadar tanınan bir başka muafiyet kapsamında Ukrayna’ya ve Çek Cumhuriyeti’ne ihraç ediliyor.

Bir AB diplomatı Slovakya’nın Rusya’dan ithalat yapamaması halinde bunun “etkisinin çok büyük olacağını” söyledi.

Slovakya Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini, Ukrayna’nın Lukoil konusundaki tutumunu değiştirmemesi halinde “tepki vermek zorunda kalacaklarını” söyledi.

Pellegrini, Slovakya’nın Ukrayna’ya gaz rezervleri ve elektrik tedariki konusunda yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi.

Macaristan konu hakkında henüz yorum yapmadı. Ukrayna üzerinden geçen Lukoil tedarikleri ülkenin petrol ithalatının yaklaşık %25-30’unu oluşturuyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Romanya: Topraklarımızda Rusya’ya ait İHA parçaları bulduk

Yayınlanma

Romanya 25 Temmuz Perşembe günü topraklarında Rusya’ya ait insansız hava aracı parçaları bulduğunu açıklarken NATO da Moskova birliklerinin gece boyunca Ukrayna’ya 38 uzun menzilli insansız hava aracı fırlatmasının ardından ittifak topraklarına yönelik “kasıtlı bir saldırıya” dair herhangi bir işaret görmediğini açıkladı.

Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanı Telegram’dan yaptığı açıklamada 25 Rus insansız hava aracını imha ettiklerini söyledi. Üç insansız hava aracının “Romanya sınırını geçtikten sonra kaybolduğunu” da sözlerine ekledi.

Romanya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın güney liman kenti İzmail’den Tuna Nehri’nin karşısındaki Plauru köyü yakınlarında, üst üste ikinci gece saldırıya uğrayan bir Rus Geran 1/2 insansız hava aracının parçalarını bulduğunu söyledi.

Enkaz haberlerini yorumlayan bir NATO sözcüsü, ittifak topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırı olduğuna dair herhangi bir belirti olmadığını söyledi.

Sözcü yaptığı açıklamada, “NATO’nun elinde Rusya’nın Müttefik topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırıda bulunduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu eylemler sorumsuzca ve potansiyel olarak tehlikelidir,” dedi.

Bakanlık, Romanya’daki NATO hava polisliği görevlerinin bir parçası olan iki Fin F-18 savaş uçağının saldırıyı izlemek üzere görevlendirildiğini de sözlerine ekledi.

Diğer parçaların aranmasına devam edildiği ve insansız hava araçlarının düşmüş olabileceği tüm yerlerin “yerleşim alanlarının dışında olduğu ve hiçbir altyapı unsurunun zarar görmediği” belirtildi.

Odesa bölge valisi Oleh Kiper, drone enkazının İzmail bölgesindeki özel bir eve isabet etmesi sonucu iki kişinin yaralandığını söyledi.

Jitomir bölge valisine göre ise, hava savunma sistemleri gece boyunca 10 hava hedefinin çoğunu vurdu, ancak drone enkazı 10 özel eve ve bir altyapı tesisine zarar verdi.

Kiev’in askeri yönetim başkanı Serhiy Popko, insansız hava araçlarının başkente farklı yönlerden saldırdığını, fakat hepsinin yaklaşırken imha edildiğini söyledi. Popko, Kiev’de herhangi bir hasar ya da can kaybı rapor edilmediğini söyledi.

Dün bazı sosyal medya hesapları, Rumen hava savunma sistemlerinin Rusya’ya air İHA’ları Gepard tipi kundağı motorlu hava savunma silahları tarafından Ukrayna hava sahasında düşürüldüğünü öne sürmüştü.

Rusya sık sık Ukrayna’nın Tuna Nehri üzerindeki yerleşim bölgesi İzmail’i hedef alıyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Ukrayna temerrütten kurtuldu, sıra vergi yükünün artırılmasında

Yayınlanma

Ukrayna hükümetinin temerrüde düşme riski ortadan kalıktı. Kiev’in borcunun yüzde 37’si ya da 8 milyar dolardan fazlası silinecek.

Ancak Oakland Enstitüsü’nde ekonomist olan Frederic Mousseau, Ukrayna’nın hala dünyanın Uluslararası Para Fonu’na (IMF) en borçlu üçüncü ülkesi olduğunu anımsattı.

Mousseau, Berliner Zeitung gazetesine verdiği demeçte, Kiev’in vergi artışları gibi halk için acı verici sonuçları olan ‘yapısal reformlar’ yapmaya devam etmek zorunda kalacağına dikkat çekti.

Kiev, alacaklılarla aylarca süren müzakerelerin ardından temerrüde düşmekten kurtulmayı başardı.

Ukrayna borçlarına yatırım yapan Amundi, Blackrock, Fidelity ve Pimco fonları, Ukrayna’ya 23,3 milyar dolarlık orijinal kredi tutarı üzerinden ‘yüzde 37 indirim’ yapmayı kabul etti.

Sonuç olarak alacaklılar 8,67 milyar dolar açıkta kaldı. Ukrayna Maliye Bakanı Sergey Marçenko da faiz oranının düşürülmesi ve vadenin uzatılması anlaşması sayesinde Kiev’in önümüzdeki üç yıl içinde 11,4 milyar dolar tasarruf edeceğini bildirdi.

Ancak devlet borçlarının iktisadi kalkınma üzerindeki etkisini inceleyen ekonomistler anlaşmanın ‘nispeten mütevazı’ olduğunu söyledi. Mousseau, anlaşmayı ‘kızgın bir kayanın üzerine düşen bir damlaya’ benzeterek “Bu anlaşmayla bile Ukrayna, IMF’ye en fazla borcu olan üçüncü ekonomi olmaya devam ediyor,” değerlendirmesini yaptı.

Mousseau, 143 milyar dolarlık toplam borçla karşılaştırıldığında 8,67 milyar doların ‘önemsiz’ olduğuna işaret etti.

Öte yandan Mousseau, “Ukrayna hükümeti anlaşma sayesinde iflastan kurtulmuş olsa da bu halk açısından önemsiz bir haber,” dedi.

Bu tür anlaşmalara her zaman ‘Ukraynalılar için çok maliyetli tedbirler içeren yapısal uyum’ taleplerinin eşlik ettiğini vurgulayan Mousseau, bariz tedbirler arasında halka yönelik doğalgaz ve elektrik sübvansiyonlarının azaltılmasını, emeklilik reformunu, tarım arazilerinin ve devlete ait işletmelerin özelleştirilmesini saydı.

Ekonomist, “Sanki önemli kamu mallarının ve sosyal güvenlik sistemlerinin kaybı yetmiyormuş gibi, bu kez bu listede halk için vergilerin artırılması da yer alacak,” ifadelerini kullandı.

Halk için bunun bir ‘felaket’ olduğuna işaret eden Mousseau, Kiev yönetiminin müzakerelerde hedefine ulaşamadığını, Kiev’in talep ettiği yüzde 60’lık indirim yerine alacaklıların yalnızca yüzde 37’de anlaştığını anımsattı.

Alacaklılar, Ukrayna’nın borcunu yapılandırmayı ‘ülke halkının yararına ülkenin gelecekte yeniden inşasına katkıda bulunabilmeyi’ bekledikleri için kabul ettiklerini iddia etmişti.

Ukrayna, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını erteledi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English