Birleşik Krallık pazartesi günü yaptığı açıklamada Ukrayna’da kalıcı bir barışın sağlanmasına yardımcı olacak bir koalisyona “30’dan fazla” ülkenin katılmasını beklediğini belirtirken, İngiliz yetkililer birçoğunun sahaya asker göndermeye istekli olmayacağını itiraf etti.
İngiltere, Fransa ve Avustralya Ukrayna’da ateşkesin uygulanmasına yardımcı olmak üzere asker göndermeye hazır olduklarının sinyalini verdiler ama hepsi de herhangi bir barışın ancak ABD’nin askeri bir “geri destek” sağlaması halinde garanti altına alınabileceği uyarısında bulundular.
Danimarka ve İsveç de Ukrayna’da üzerinde mutabık kalınacak herhangi bir barışı koruma operasyonuna, olası asker konuşlandırılması da dâhil olmak üzere, bir şekilde güç katkısında bulunmaya istekli olduklarını belirttiler.
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Lammy pazartesi günü yaptığı açıklamada, Rusya’nın ateşkesi reddetmesi halinde, G7’nin çatışmayı durdurması için Devlet Başkanı Vladimir Putin’e baskı yapmak üzere “oynayabileceğimiz daha fazla kartı olduğunu” ileri sürdü.
Lammy Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada, G7 dışişleri bakanlarının geçen hafta yaptıkları toplantının “Rusya’nın ciddi bir şekilde müzakere etmesini sağlayacak araçları hazırlamamıza yardımcı olduğunu” belirterek, daha fazla yaptırım ve dondurulmuş Rus mali varlıklarına el konulmasının bir sonraki adımlar olabileceğinin sinyalini verdi.
Lammy, “Enerji ve savunma sektörlerini hedef almak için daha da ileri gidebilir, petrol gelirlerini daha da sıkıştırabilir ve dondurulmuş Rus varlıklarını kullanabiliriz,” dedi.
Lammy bu son seçeneğin “çok taraflı bir çaba” olması gerektiğini vurguladı ve Belçika ve Almanya’nın direnişine dikkat çekti.
AB’nin dış ilişkiler temsilcisi Kaja Kallas, salı günü Londra’da Lammy ve İngiltere Savunma Bakanı John Healey ile Moskova üzerindeki ekonomik baskının artırılması konusunda görüşmelerde bulunacak.
Britanya Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi’ne göre, İngiltere’nin beş yıldan uzun bir süre önce bloktan ayrılmasından bu yana AB’nin baş diplomatı tarafından Londra’ya yapılan bu ilk ziyaret, iki taraf arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin habercisi.
Birleşik Krallık Silahlı Kuvvetleri Komutanı Amiral Sir Tony Radakin, Kallas ile Ukrayna birliklerinin Avrupa’daki askeri eğitiminin nasıl desteklenebileceğini görüşecek.
Lammy pazartesi günü ayrıca hafta sonunda Washington’da ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ile özel bir görüşme gerçekleştirdiğini açıkladı.
Lammy, ABD’nin bu ayın başlarında Avrupalı müttefiklerinin Kiev ile istihbarat ve askeri yardım paylaşımını geçici olarak askıya almasının Ukrayna’nın Rusya’ya karşı savaşma kabiliyeti üzerinde “önemli bir etkisi” olmadığını iddia etti.
Başbakan Keir Starmer’ın Ukrayna’da barışı korumak için “istekliler koalisyonu” olarak adlandırdığı oluşuma katılan ülkelerin askeri planlamacıları perşembe günü Londra yakınlarında operasyonel detayları görüşmek üzere bir araya gelecekler.
Bu ülkelerin çoğu Avrupa ülkeleri olmakla birlikte aralarında Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda da bulunuyor. Starmer Japonya’nın “destek” önerdiğini söyledi.
İngiliz yetkililer çok uluslu bir gücün 30.000’e kadar askerden oluşabileceğini söylerken, askeri yetkililer “kalıcı” bir barışın ancak ABD hava gücü ve diğer desteklerle desteklenmesi halinde sağlanabileceğini itiraf ettiler.
Starmer’ın sözcüsü pazartesi günü yaptığı açıklamada ülkelerin hızlı jetler, mühendislik ve lojistik destek ve diğer bölgelerde görev yapan kuvvetlerin yerini doldurmak da dahil olmak üzere pek çok şekilde katkıda bulunabileceğini söyledi.
“Bu sadece askerlerden ibaret değil” diyen sözcü “önemli sayıda ülkeden oluşan önemli bir güç olacağını” kaydetti.
İrlanda, Lüksemburg ve Belçika’nın da aralarında bulunduğu bir grup AB ülkesi, üzerinde mutabık kalınan angajman kurallarına ve yasal dayanağına bağlı olarak bir barış gücüne katılmayı reddetmedi.