Bizi Takip Edin

AMERİKA

Chris Miller ABD’yi, Çin’in yarı ileten pazarındaki etkisine karşı uyardı

Yayınlanma

Çip Savaşı kitabının yazarı ve Tufts Üniversitesi’nde uluslararası tarih doçenti olan Chris Miller, ABD ve müttefiklerinin önümüzdeki beş yıl içinde hala en gelişmiş çip teknolojisine sahip olacaklarını, ancak Çin’in daha az gelişmiş yarı iletkenler pazarındaki etkisi konusunda dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

Nikkei Asia’ya konuşan Miller, “Beş yıl içinde en ileri teknolojiye kimin erişebileceğini sorarsanız, ABD mi yoksa Çin mi, ABD’nin ileri teknolojiyi Hollanda, Japonya ve Tayvan ile ortaklaşa üreteceğini söyleyebilirim” dedi.

Yarı iletken endüstrisinin tarihi ve hükümetlerin endüstriyel politikaları konusunda uzun yıllardır araştırma yapan Miller, “Bu, hangi bireysel firmanın en ileri teknolojiyi üreteceğini bildiğim anlamına gelmiyor, ancak beş yıl içinde en gelişmiş çiplerin Çin dışında bir yerde üretileceğine oldukça güveniyorum” ifadesini kullandı.

Ancak Miller diğer yandan, Çin’in halihazırda büyük miktarlarda daha az gelişmiş çip üretme kapasitesine ve üretim teknolojilerine sahip olduğunu söyledi. Miller, ABD’nin de, gelişmiş çip teknolojileri açısından Tayvan ve Güney Kore’nin “gerisinde” olduğunu, Avrupa, Japonya veya Hindistan’a ise daha yakın olduğunu kaydetti.

Akıllı telefonlardan savaş uçaklarına kadar her şeyde kullanılan bu küçük bileşenler ulusal güvenlik için büyük önem taşıyor. Washington, Pekin’in çip teknolojisine erişimini ve geliştirmesini engelleme çabalarını hızlandırıyor. Biden yönetimi bu kapsamda, Çin’in çip sektörüne kendi ihracat kontrollerini dayatmanın yanı sıra, bu yıl çip üretim araçlarının iki önemli üreticisi olan Hollanda ve Japonya’yı da aynı şekilde Çin’in gelişmiş yarı iletken teknolojilerine erişimini sınırlamaya ikna etti.

Bu alandaki tedarik zincirinin yönünü değiştirmeyi ve kendisinin Asya sektörüne bağımlılığını azaltmayı hedefleyen Washington yönetimi, ABD’nin Tayvan’ın çip sektörüne bağımlılığını da bir risk olarak görüyor ve çip üretimini Adanın dışına kaydırmaya çalışıyor.

ABD Ticaret Bakanlığı Çin ve Rusya’da yatırımı sınırlandırmaya hazırlanıyor

Bu arada, ABD Ticaret Bakanlığı salı günü, 52 milyar dolarlık yarı iletken üretimi ve araştırma fonunun Çin ve “endişe duyduğu diğer ülkeler” tarafından kullanılmasını önlemek için taslak bir tasarı yayınladı.

Tasarı teklifi, ABD fonu alıcılarının Çin ve Rusya gibi ilgili yabancı ülkelerde yarı iletken üretiminin genişletilmesine yatırım yapmasını ve teşvik fonu alıcılarının ilgili yabancı bir kuruluşla ortak araştırma veya teknoloji lisanslama çabalarına girmesini sınırlıyor.

Ayrıca, bazı yarı iletkenleri ulusal güvenlik açısından kritik olarak sınıflandırıyor ve bu nedenle onları daha sıkı kısıtlamalara tabi olarak tanımlıyor. Bu önlemin, kuantum hesaplamada, radyasyon yoğun ortamlarda ve diğer özel askeri yetenekler için kullanılan malzemelerdeki çipleri kapsadığı kaydedildi.

Ekim ayında ABD Ticaret Bakanlığı, Çin’in dünyanın herhangi bir yerinde ABD ekipmanıyla üretilen belirli yarı iletken çiplere erişimini engellemek için yeni ihracat kontrolleri yayınlamıştı. ABD o zamandan beri, Pekin’in teknolojik ve askeri ilerlemelerini yavaşlatmak amacıyla erişimini büyük ölçüde genişletti.

AMERİKA

FBI: İranlı hackerler Trump kampanyasının bilgilerini Biden kampanyasına verdi

Yayınlanma

Amerikan kurumları çarşamba günü yaptığı açıklamada, İranlı bilgisayar korsanlarının Trump’ın kampanyasından çaldıkları hassas bilgileri bu yaz başında Başkan Joe Biden’ın kampanyasına gönderdiklerini ileri sürdü.

Ulusal İstihbarat Direktörü Ofisi, FBI ve CISA tarafından yapılan açıklamada, e-postaların haziran ve temmuz aylarında “Biden kampanyasıyla ilişkili” kişilere gönderildiği ve “eski Başkan Trump’ın kampanyasından çalınan, kamuya açık olmayan materyalden alınan bir alıntı içerdiği” belirtildi.

Ajanslar, İranlıların haziran ayından bu yana Trump’ın kampanyasına ait “kamuya açık olmayan” materyalleri medya kuruluşlarına sızdırmaya çalıştığını da öne sürdü.

POLITICO’ya göre Biden kampanyasının İranlıların gönderdiği bilgileri ne ölçüde okuduğu ya da kullandığı belli değil. Üç ajans da e-postaların talep edilmediğini ve kampanya personelinin bunlara yanıt vermediğini söyledi.

Biden kampanyasının yerini alan Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in kampanya sözcüsü Morgan Finkelstein çarşamba günü yaptığı açıklamada, Biden kampanya personeline gönderilen bilgilerle ilgili, “Haberdar olduğumuzdan bu yana ilgili kolluk kuvvetleriyle işbirliği yaptık,” dedi.

Finkelstein, “Kampanyaya doğrudan herhangi bir materyal gönderildiğinden haberdar değiliz; spam veya kimlik avı girişimi gibi görünen bir şeyle birkaç kişi kişisel e-postalarında hedef alındı. Bu istenmeyen ve kabul edilemez kötü niyetli faaliyet de dahil olmak üzere, yabancı aktörlerin ABD seçimlerine müdahale etmeye yönelik her türlü çabasını en güçlü şekilde kınıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Trump’ın kampanya sözcüsü Karoline Leavitt ise, bu gelişmenin “İranlıların Kamala Harris ve Joe Biden’a yardım etmek için seçimlere aktif olarak müdahale ettiklerinin bir başka kanıtı olduğunu çünkü Başkan Trump’ın sert yaptırımları geri getireceğini ve terör saltanatlarına karşı duracağını bildiklerini” söyledi.

Leavitt, “Kamala ve Biden, İranlılar tarafından kendilerine verilen hacklenmiş materyalleri Başkan Trump’a zarar vermek için kullanıp kullanmadıklarını açıklamalıdır. Ne biliyorlardı ve bunu ne zaman öğrendiler?” diye sordu.

Çarşamba gecesi New York’ta düzenlenen bir mitingde Trump, İran’ı seçimlere müdahale etmekle suçladı fakat bilgisayar korsanlarının eski rakibinin kampanyasına hangi materyalleri gönderdiğinden emin olmadığını söyledi.

Trump, “İran benim kampanyamı hackledi. Ne bulduklarını bilmiyorum, öğrenmek isterim. Çok heyecan verici olamazdı,” dedi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Fed, faiz oranını düşürdü

Yayınlanma

ABD Merkez Bankası (Fed), Mart 2020’den bu yana ilk kez baz faiz oranını düşürdü. Fed, oranı 50 baz puan indirerek yüzde 4,75-5 aralığına çekti.

Baz faiz oranı tahmini 2024 yılı için yüzde 5,1’den yüzde 4,4’e, 2025 yılı için yüzde 4,1’den yüzde 3,4’e ve 2026 için yüzde 3,1’den yüzde 2,9’a düşürüldü.

Fed ayrıca ABD ekonomisinin temel göstergelerine ilişkin tahminlerini de güncelledi. Kurum, enflasyon oranının 2024 yılında yüzde 2,6’dan yüzde 2,3’e, 2025 yılında ise yüzde 2,3’ten yüzde 2,1’e düşeceğini öngörüyor.

GSYİH büyümesinin ise 2025’te daha önceki yüzde 2,1’lik tahminin ardından yüzde 2 olarak gerçekleşmesi bekleniyor.

Ekonomi ve Politika Araştırma Merkezi’nin kıdemli ekonomisti Dean Baker, Bloomberg’e verdiği demeçte faiz indiriminin “yüksek mortgage oranları nedeniyle milyonlarca insanın evlerini satmayı ertelediği konut piyasasını canlandırmaya yardımcı olacağına” inandığını belirtti.

Geçen ayın sonunda Fed Başkanı Jerome Powell, faiz oranlarını düşürmenin gerekli olduğunu söylemiş, ayrıca ABD’de enflasyonun, bankanın hedefi olan yüzde 2’ye doğru ilerlediğinden emin olduğunu ifade etmişti.

Powell, faiz indiriminin eylül ayı gibi erken bir tarihte yapılabileceğini de belirtmişti. KPMG baş ekonomisti Diane Swank, Bloomberg‘de yayınlanan yorumunda faiz indirimini “Jay Powell için büyük bir zafer” olarak nitelendirdi.

Fed, temmuz toplantısının sonunda, komitenin “enflasyonun istikrarlı bir şekilde yüzde 2’ye doğru ilerlediğine dair daha fazla güven kazanana kadar” faiz aralığını düşürmenin uygun olmadığını belirtmişti.

Fed kararı öncesi gözler faiz indirimi miktarı ve zamanlamasında

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, US Steel’in 15 milyar dolara satılmasına ilişkin kararı erteledi

Yayınlanma

ABD hükümeti, Başkan Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in karşı çıktığı, çelik devi Nippon Steel’in US Steel’i 15 milyar dolara satın alma teklifine ilişkin ulusal güvenlik incelemesini sürpriz bir kararla uzattı.

Financial Times’ın (FT) konuyla ilgili bilgi sahibi iki kişiden aktardığına göre, ABD’ye yapılan yatırımları güvenlik riskleri açısından inceleyen hükümet paneli olan ABD’deki Yabancı Yatırım Komitesi (Cfius), Japon gruba 90 günlük bir uzatma verdi.

Karar, anlaşmanın kaderinin 5 Kasım’daki ABD seçimlerinin sonrasına kadar neredeyse kesin olarak belirlenmeyeceği anlamına geliyor. 

Biden, Birleşik Çelik İşçileri Sendikası’nın (USW) da karşı çıktığı bu anlaşmayı engelleyeceğinin sinyallerini vermişti. Hazine tarafından yönetilen kurum içi bir panel olan Cfius, bir incelemeyi tamamlamış ve anlaşmanın “hafifletilemeyecek güvenlik riskleri” oluşturduğu sonucuna varmıştı. Panel tavsiyesini Biden’a resmi olarak iletmemişti. 

Karar, Biden’ın hafta sonu Delaware’de ABD, Japonya, Avustralya ve Hindistan’dan oluşan Quad grubu liderlerini ağırlayacağı sırada Japonya Başbakanı Fumio Kishida ile görüşmesinden günler önce geldi.

FT geçen hafta Nippon Steel’in başkan yardımcısı ve işlemin baş müzakerecisi Takahiro Mori’nin anlaşmayı kurtarmak için son bir girişimde bulunmak üzere Washington’a uçtuğunu bildirmişti.

Bir Beyaz Saray sözcüsü Biden ve Harris’in “US Steel’in yurt içinde sahip olunan ve işletilen bir Amerikan çelik şirketi olarak kalması” yönündeki görüşlerini koruduklarını söyledi.

“Başkan çelik işçilerimize arkalarında olduğunu söyledi ve bunda ciddi,” diyen sözcü, Biden’ın Cfius tavsiyesi almadığını da sözlerine ekledi.

USW Başkanı David McCall ise, “Başkan Biden ve Başkan Yardımcısı Harris, US Steel’in yurt içinde sahip olunan ve işletilen bir şirket olarak kalması gerektiğine inandıklarını ve USW üyelerine ve onların işlerine yönelik güçlü desteklerini sürdürdüklerini açıkça ifade ettiler. Sonuç olarak, Nippon’un satın almasının ulusal güvenlik açısından yaratacağı riskler ya da halihazırda tespit edilmiş olan kritik tedarik zinciri endişeleri konusunda hiçbir şey değişmemiştir,” dedi.

Uzatma kararı hakkında bilgi sahibi olan kişilerden biri, Cfius’un ciddi ulusal güvenlik endişelerini ortaya koyduğunu ve şirketlerin bu sorunları ele almak için daha fazla zaman talep ettiğini söyledi.

Söz konusu kişi, şirketlerin karmaşık durumlarda onay için yeniden dilekçe vermelerinin alışılmadık bir durum olmadığını belirterek, Cfius’un incelemeyi tamamlamasının muhtemelen 90 güne yakın bir süre alacağını sözlerine ekledi.

Konu hakkında bilgi sahibi olan ikinci kişi ise güvenlik incelemesinin uzatılması kararının, ABD’deki sistemi “bunaltan” çok fazla şeyin aynı anda devam etmesi nedeniyle alındığını söyledi.

Bu kişi, ABD’nin Çin’in çip endüstrisini kontrol altına almak amacıyla ihracat kontrolleri oluşturmak için Japonya ile görüştüğünü söyledi.

Cfius’un halihazırda bir kez tamamlanmış olan incelemeyi 90 gün uzatma kararı, satın almaya ilişkin nihai kararın bir sonraki başkana ait olacağı anlamına geliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English