Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin, ABD’yi Afganistan’ın dondurulan 7 milyar dolarını serbest bırakmaya çağırdı

Yayınlanma

Çin’in Afganistan işlerinden sorumlu özel temsilcisi Yue Xiaoyong, ABD’yi Washington’un Afganistan’ın denizaşırı varlıklarına ilişkin elinde tuttuğu 7 milyar doları bırakmaya ve tek taraflı yaptırımları kaldırmaya çağırdı. Salı günü Global Times’a verdiği bir mülakatta Yue, Washington’un Afganistan’a yönelik yardım planının ‘yüzeyselliğini’ vurguladı ve ABD’yi Afganistan’ın karşı karşıya olduğu gerçek zorluklardan kaçınmaya son vermeye çağırdı.

Yue’nin yorumları pazartesi günü Katar’ın başkenti Doha’da sona eren Afganistan konulu iki günlük uluslararası toplantının ardından geldi. Toplantı, Birleşmiş Milletler üyesi devletleri ve Afganistan’daki uluslararası elçileri Afganistan’ın karşı karşıya olduğu bir dizi meseleyi görüşmek üzere bir araya getirdi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in başkanlık ettiği toplantıya aralarında Çin, Rusya ve ABD’nin de bulunduğu 20’den fazla ülke ve uluslararası kuruluştan temsilciler katıldı. Afganistan’daki fiili otorite olan Taliban ise toplantıya katılmadı.

BM şefine göre Taliban yetkililerinin toplantıya katılmak için öne sürdükleri koşullar “kabul edilebilir” değildi.

Toplantıya katılan Yue, salı günü Global Times’a verdiği demeçte Taliban yetkilileriyle diyaloğun gerçekleştirilememiş olmasının üzücü olduğunu söyledi. Ancak toplantıdan olumlu sonuçlar da çıktığını belirtti; “zira konferans Afganistan’la ilgili meselelerin nasıl ele alınacağını konuşmak üzere bu ülkelerden temsilcileri bir araya getirdi.”

Yue, terörizmle mücadele ve Afganistan’ın bir terör yuvası haline gelmesinin önlenmesi gibi küresel endişe yaratan konuların da gündemde olduğunu söyledi. Çin’in sınır güvenliği açısından hayati önem taşıyan komşu Afganistan’daki terör tehdidinin ortadan kaldırılmasına Pekin’in her zaman öncelik verdiğini kaydetti. Elçi, bu nedenle terörle mücadele konusunun bu kez daha fazla ilgi görmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti.

Guterres pazartesi günü yaptığı açıklamada uluslararası temsilcilerin iki günlük Doha toplantısının ardından Afganistan’la ilgili bazı kilit konularda uzlaşmaya vardıklarını ancak engellerin devam ettiğini söyledi.

Bir yandan, “Afganistan uluslararası alanda tanınmayan ve birçok açıdan küresel kurumlara ve küresel ekonomiye entegre olmayan bir hükümete sahip olmaya devam ediyor” dedi. Öte yandan, Guterres’e göre, ülkede özellikle kadınlar ve kız çocukları için insan haklarının kötüleştiğine dair ortak bir uluslararası algı var.

Yue, Çin’in Afganistan’ın uluslararası toplumun ılımlı yönetim ve kadın haklarının korunması çağrılarına ve diğer konulara yanıt vermesi gerektiğine işaret ettiğini söyledi. Yue, “Ancak ilk adımın diyalog yürütmek olması gerektiğine inanıyorum” dedi.

Yue ayrıca ABD’nin Afganistan’ın 7 milyar dolarlık denizaşırı varlıklarını serbest bırakması ve tek taraflı yaptırımlarını kaldırması çağrısını yineledi. Yue, ABD’nin Afganistan için kurduğu 3,5 milyar dolarlık yardım fonunun şu ana kadar ülkeye yardım konusunda çok az rol oynadığını söyledi.

“Umarım ABD bahaneler üretmeyi bırakır ve Afganistan’ın karşı karşıya olduğu gerçek sorunlarla yüzleşmeye başlar” diyen Yue, varlıkların dondurulmasının kaldırılmasının Afganistan halkının sürdürülebilir barış, güvenlik, istikrar ve anavatanlarının yeniden inşasını gerçekleştirmelerine yardımcı olabileceğini kaydetti.

Yue, Çin’in Afganistan’ın barış, istikrar ve yeniden inşasına yardımcı olmak için komşu ve bölgesel ülkelerin yanı sıra uluslararası toplumla birlikte çalışmaya hazır olduğunu ve bu amaçla karşılıklı saygı çerçevesinde angajman ve diyaloğu artıracaklarını ifade etti.

Eylül 2022’de ABD, Afgan merkez bankasındaki 3.5 milyar dolarlık varlığı, “Taliban’dan korunacak ve Afganistan ekonomisinin istikrara kavuşturulmasına yardımcı olmak için kullanılacak İsviçre merkezli yeni bir güven fonuna aktaracağını” açıklamıştı. The Diplomat Ekim 2023’te yayınladığı bir makalede fonun oluşturulmasının üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen ödemelerin henüz yapılmadığını bildirdi.

DİPLOMASİ

Biden’dan Netanyahu’ya ağır hakaretler iddiası

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın, İsrail’in Gazze işgalinin başlamasından bu yana geçen bir yıl içinde, İsrail lideri Binyamin Netanyahu ile sık sık özel diyaloglarda karşı karşıya geldiği iddia ediliyordu.

Biden’ın “yaşadığı hayal kırıklığının derinliği”, ünlü ABD’li gazeteci Bob Woodward’ın yakında çıkacak olan ve Biden’ın yabancı liderlerle ilişkilerine odaklanan Savaş [War] adlı kitabından alıntılarla gözler önüne seriliyor.

CNN’e göre Biden bu bahar özel olarak, “O o***pu çocuğu Bibi Netanyahu kötü bir adam. O lanet olası kötü bir adam,” demişti.

Haaretz’in aktardığına göre kitabın yayınlanmasından bir hafta önce yapılan alıntılar, Biden ve Netanyahu’nun, İsrail’in ilkbaharda Refah’ı işgali konusundaki anlaşmazlıklarının yanı sıra Hizbullah’tan Fuad Şükr gibi üst düzey yetkililerini hedef almasını da detaylandırıyor.

Kitapta aktarılan bir diyaloğa göre, Biden nisan ayındaki bir telefon görüşmesinde Netanyahu’ya, “Stratejin nedir dostum?” sordu. Netanyahu’nun yanıtı ise, “Refah’a girmek zorundayız,” oldu.

“Bibi, hiçbir stratejin yok,“ diyen Biden, daha sonra danışmanlarına, “Bir şeyler yapacağını biliyorum ama bunu sınırlandırmanın yolu ona ‘hiçbir şey yapmamasını’ söylemek,” dedi.

Woodward, İsrail Refah’a girdikten sonra Biden’ın Netanyahu için özel bir konuşmasında, “O kahrolası bir yalancı,” dediğini yazıyor.

Bununla birlikte Haaretz’e göre ABD, İsrail’in Refah operasyonunda Washington’un tavsiyelerini dikkate aldığını ve “yoğun nüfuslu kente tam ölçekli bir işgali tercih etmediğini” açıkça ve özel olarak ifade etmişti.

İsrail aylar sonra temmuz sonunda Beyrut’ta düzenlediği bir hava saldırısında Şükür’ü öldürdüğünde Biden’ın “Bibi, ne oluyor lan?” diye bağırdığı iddiası da Woodward’ın kitabında dile getiriliyor.

İddiaya göre Biden Netanyahu’ya, “Biliyorsun İsrail’in dünyadaki algısı giderek artan bir şekilde senin haydut bir devlet, haydut bir aktör olduğun yönünde,” dedi.

Netanyahu yanıt olarak hedefin “önde gelen teröristlerden biri” olduğunu söyledi ve “Bir fırsat gördük ve bunu değerlendirdik. Ne kadar sert vurursanız, müzakerede o kadar başarılı olursunuz,” yanıtını verdi.

Washington Post, Biden’ın ayrıca “Netanyahu için çalışan 19 kişiden 18‘inin ‘yalancı’ olduğunu” söylemesi de dahil olmak üzere anlaşmazlık hakkında ek ayrıntılar yayınladı.

Woodward ayrıca diğer üst düzey ABD’li yetkililer ile Netanyahu arasındaki gerilime de dikkat çekerek, İsrail’in Gazze’deki itidal eksikliği konusunda “Blinken’ın hiçbir etkisi olmadığı açıktı,” diye yazdı.

Woodward ayrıca Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Keith Kellogg’un bu yılın başlarında İsrail’e yaptığı bir gezi sırasında Netanyahu ile gizlice görüştüğünü ortaya koyuyor.

Kellogg döndükten sonra 7 Ekim saldırısından Biden’ı sorumlu tutan bir notu kamuoyuyla paylaşmış ve ziyaretin “Biden yönetiminin ABD’nin küresel caydırıcılığını erozyona uğratmasının ve İran’a yönelik başarısız politikalarının Amerika’yı Orta Doğu’da müttefikimiz İsrail için yıkıcı sonuçları olacak bölgesel bir savaşa sürüklediğini pekiştirdiğini” belirtmişti.

Kitapta ayrıca İsrailli yetkililerin, özellikle Demokratların başkan adaylığını üstlenmesinden bu yana Başkan Yardımcısı Kamala Harris’ten giderek artan “bıkkınlığı” da yer alıyor.

Kitapta İsrail’in ABD Büyükelçisi Michael Herzog’un, “Şimdiye kadar Başkan Yardımcısı Harris’in sorunlarımız üzerinde herhangi bir etkisi olduğunu düşünmüyordum. Odadaydı ama hiçbir zaman bir etkisi olmadı,” dediği aktarılıyor.

Netanyahu’nun, Harris’in perde arkasındaki dostane yaklaşımıyla, temmuz ayındaki görüşmenin ardından İsrail’in sivil kayıpları azaltmadaki başarısızlığını kamuoyu önünde eleştirmesi arasındaki tezattan dolayı “çileden çıktığı” bildiriliyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ramstein toplantısı Biden için ertelendi

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın Almanya ziyaretini iptal etmesi üzerine, 12 Ekim’de Almanya’da yapılması planlanan Ukrayna Temas Grubu toplantısı ertelendi.

Pentagon’dan bir yetkilinin Spiegel dergisine verdiği bilgiye göre, Ukrayna Temas Grubu’nun 12 Ekim’de Almanya’daki Ramstein Hava Üssü’nde yapılması planlanan toplantısı ertelendi.

Toplantı, ABD Başkanı Joe Biden’ın Almanya ziyaretini iptal etmesi üzerine askıya alındı. Toplantının yeni tarihi ise henüz belirlenmedi.

Bir gün önce, 8 Ekim’de, Biden’ın Florida eyaletine yaklaşan Milton Kasırgası’nı yerinde incelemek üzere Almanya’ya yapacağı uçuşu ertelediği öğrenilmişti.

Florida Valisi Ron DeSantis, eyalette 5,5 milyondan fazla kişinin tahliye edilmesi çağrısında bulunmuştu.

Meteorologlara göre, kasırga saatte 14,5 km hızla ilerlerken rüzgarların hızı saatte 287 km’ye ulaşıyor.

Washington Post’un haberine göre, Ramstein Üssü’ndeki toplantıda Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in bir kez daha “zafer planını” sunmayı planladığı bildirildi.

Gazetenin kaynaklarına göre, NATO ülkeleri bu toplantıda Ukrayna’nın gelecekte ittifaka üye olabilmesi için “daha somut adımlar” önermeyi tartışacak.

Zelenskiy, planını ilk kez Eylül ayında Washington’a yaptığı ziyarette tanıtmış, ancak bu öneri ABD yönetimini etkilemekte başarılı olamamış ve “bir dizi girişim” olarak değerlendirilmişti.

Ramstein temas grubu toplantısında neler konuşulacak?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Bloomberg: Zelenskiy, Rusya ile müzakereler konusunda esneklik göstermeye başladı

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in Rusya ile barış müzakerelerine daha açık bir tutum sergilediği bildirilirken, Batılı müttefiklerin Kiev üzerindeki baskısı artıyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in Rusya ile müzakere koşullarını görüşmeye ve savaşı sona erdirmeye hazır olduğu bildirildi.

Bloomberg‘e konuşan ve Ukrayna Devlet Başkanı ile Batılı liderler arasındaki görüşmelere aşina olan bir dizi yetkiliye göre, Zelenskiy’in öne sürdüğü “zafer planı” Washington’da pek sıcak karşılanmadı.

Amerikalı yetkililer, Kiev’den önümüzdeki yıl için askeri teçhizat, endüstriyel kalkınma yardımı ve mali destek de dahil olmak üzere ihtiyaçlarına dair kapsamlı bir yol haritası hazırlamasını talep etti.

Bu doğrultuda Ukrayna lideri, planın ayrıntıları üzerinde çalışmak üzere yardımcılarını Washington’a gönderdi.

Habere göre, Batılı müttefikler savaşı sonlandıracak somut bir plan için Kiev üzerindeki baskıyı artırdı.

Ajansa bilgi veren üst düzey bir yetkili, Kiev’in henüz planın tüm ayrıntılarını açıklamamış olmasını, Ukraynalı yetkililerin stratejik belirsizlik unsurunu kullanma ve böylece daha geniş bir manevra alanı elde etme çabası olarak yorumladı.

Ukrayna’nın NATO üyeliği müzakereleri hakkında bilgi sahibi olan başka bir kaynak, ateşkes görüşmeleri sırasında ABD’den alınacak güvenilir ikili güvenlik garantilerinin, aslında Kiev’in ittifaka üyeliği anlamına geleceğini dile getirdi.

Ancak aynı kaynak, Moskova’nın Ukrayna’nın NATO üyeliğine kesin olarak karşı olduğunu hatırlatarak, hangi formülün tüm tarafları müzakere masasına getirebileceğinin belirsiz olduğunu vurguladı.

Ukrayna, Devlet Başkanı Zelenskiy tarafından önerilen ve 1991 sınırlarına geri dönülmesini, Rusya ordusunun çekilmesini içeren “barış formülünün” uygulanmasında ısrarcı olmaya devam ediyor.

Pentagon, Ukrayna’ya uzun menzilli seyir füzesi göndermeyi önerdi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English