Bizi Takip Edin

AMERİKA

Ford, Michigan’daki 3,5 milyar dolarlık batarya fabrikası inşaatını durdurdu

Yayınlanma

Amerikan otomotiv devi Ford, Çinli bir şirketin teknolojisini kullanarak elektrikli araçlar için batarya üretmeyi planladığı Michigan’daki 3,5 milyar dolarlık tesisin inşaatını, planla ilgili tartışmalar ve devam eden otomobil işçileri grevi nedeniyle durduruyor.

Şirket Pazartesi günü yaptığı açıklamada, elektrikli araçlar için dünyanın en büyük batarya üreticisi olan Çinli Contemporary Amperex Technology’den (CATL) lisansı ile batarya üretmeyi amaçladığı tesis için çalışmaları durduracağını ve inşaat harcamalarını sınırlandıracağını söyledi.

Ford, fabrikayı ‘rekabetçi bir şekilde’ işletebileceğinden emin olana kadar bu kararının devam edeceğini ve planlanan yatırımın sürüp sürmeyeceği konusunda henüz nihai bir karar verilmediğini söyledi.

Ford, “Bir dizi husus var. Bunların ne olduğu konusunda kesin konuşmuyoruz. Elektrikli araçlara geçişe öncülük eden az sayıdaki şirket arasında yer alma niyetimizde bir değişiklik yok,” dedi.

Bu hamle, Birleşik Otomobil İşçileri (UAW) sendikası üyelerinin Ford da dahil olmak üzere ABD’nin üç büyük otomobil üreticisinde greve devam ettiği bir dönemde geldi. UAW başkanı Shawn Fain kararı, “Ford’un istihdamı azaltmaya yönelik utanç verici, üstü kapalı bir tehdidi. Son 20 yılda 65 fabrikayı kapatmak yetmedi, şimdi de bizi henüz açılmamış fabrikaları kapatmakla tehdit etmek istiyorlar,” diye değerlendirdi.

UAW Cuma günü yaptığı açıklamada Ford ile rakiplerine kıyasla daha fazla ilerleme kaydettiklerini fakat batarya fabrikası konusundaki kararın sendika ile otomobil üreticisi arasındaki ‘iyi niyeti baltaladığını’ söyledi. Fain, “Biz sadece elektrikli araçlara adil bir geçiş istiyoruz ve Ford bunun yerine dibe doğru yarışını ikiye katlıyor,” dedi.

Şubat ayında Ford ve CATL arasında duyurulan anlaşma, ABD senatörü Marco Rubio’nun ‘Amerika’nın en büyük jeopolitik düşmanını merkeze getirmek’ olarak tanımladığı durum nedeniyle Cumhuriyetçi milletvekillerinin eleştirilerine neden olmuştu. Karar, Başkan Joe Biden’ın yanı sıra eski başkan ve Cumhuriyetçi başkan adaylığının şu anki en büyük ismi Donald Trump’ın Ford, General Motors ve Stellantis’e karşı UAW grevi için bu hafta grev hattını ziyaret etmeye hazırlandığı sırada geldi.

Tesisin üç yıl içinde açılması ve 2.500 işçi istihdam etmesi planlanıyordu. Bataryalar, ABD pazarına hakim olan nikel bakımından zengin bataryalara alternatif bir kimya kullanacak ve CATL’nin lityum demir fosfat aküleri tek bir şarjla o kadar uzağa gidemese de daha ucuza mal olacaktı.

AMERİKA

Eski Google CEO’su Schmidt ABD ordusunu tankları dronlarla değiştirmeye çağırdı

Yayınlanma

Google’ın eski icra kurulu başkanı Eric Schmidt, ABD ordusunu “işe yaramaz” tank filolarını yapay zeka destekli insansız hava araçlarıyla değiştirmeye çağırıyor.

Çarşamba günü Suudi Arabistan’da düzenlenen Geleceğe Yatırım Girişiminde konuşan Schmidt, ”Bir yerde ABD’nin bir yerlerde depolanmış binlerce tankı olduğunu okumuştum. Onları verin. Onun yerine bir drone satın alın,” dedi.

Forbes’un haberine göre Ukrayna için otonom kamikaze dronlar üreten bir startup kuran Schmidt, Ukrayna-Rusya savaşının “5.000 dolarlık bir dronun 5 milyon dolarlık bir tankı nasıl yok edebileceğini” gösterdiğini söyledi.

Google’ın ana şirketi Alphabet yönetim kurulundaki görevinden 2019 yılında ayrılan Schmidt, yıllarca Silikon Vadisi ile ABD hükümeti arasında bir irtibat görevi üstlendi. Üst düzey savunma liderlerine gelişmekte olan teknolojiler konusunda danışmanlık yapan ABD Savunma İnovasyon Kurulunun 2016-2020 yılları arasında açılış başkanlığını yaptı. Ayrıca 2021 yılında Kongreye ulusal güvenlik ve savunma için yapay zekanın en iyi şekilde nasıl kullanılacağı konusunda tavsiyelerde bulunan Yapay Zeka Ulusal Güvenlik Komisyonuna liderlik etti.

Schmidt, Ukrayna ve Rusya’nın insansız hava aracı taktiklerinin her üç ila altı haftada bir değiştiğini ve iki düşmanın yenilik yapmak için acele ettiğini söyledi.

Eski Google yöneticisi, “Otonominin maliyeti o kadar hızlı düşüyor ki, çatışmanın geleceği olan dron savaşı sonunda tanklardan, toplardan, havan toplarından kurtulacak,” diye ekledi.

Schmidt yine de Batıdaki hükümetlerin ve silahlı kuvvetlerin uyum sağlamakta yavaş kalacağını düşündüğünü belirtti.

“Sistem bu tür bir senaryo için kesinlikle yanlış,” diyen Schmidt, savaş alanındaki radikal değişikliklere rağmen örgütsel ve siyasi yapıların değişmediğini sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Biden’ın “çöp” gafı sonrası Trump çöp kamyonu ile geziyor

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden, siyasi kariyerinin son günlerinde pahalıya mal olabilecek gaflarından birini daha yaptı ve Kamala Harris’i seçim yarışının son günlerinde savunmaya geçmeye zorladı.

Donald Trump’ın bir mitinginde bir komedyenin Porto Riko’nun “yüzen bir çöp adası” olduğunu söylemesine kızan Biden, Latinlerle yaptığı bir video görüşmesinde, “Orada yüzdüğünü gördüğüm tek çöp onun [Trump’ın] destekçileri,” diye çıkıştı.

Biden’ın sözleri Trump’ın kampanyası için çok önemli bir fırsat sağlamış görünüyor. Cumhuriyetçi aday Green Bay, Wisconsin’deki son mitinginden önce, kendi adını taşıyan Boeing 757’nin merdivenlerinden indi, yağmurdan ıslanmış bir pistte yürüdü ve yine üzerinde kendi adı bulunan beyaz bir çöp kamyonunun yolcu koltuğuna tırmandı. Trump burada çöp toplayıcıların kullandığı turuncu bir yelek giyerek yola devam etti ve miting kürsüsüne de bu yelekle çıktı.

Beyaz gömleği ve kırmızı kravatının üzerine turuncu yeleği ile Trump, “Çöp kamyonumu beğendiniz mi? Bu Kamala ve Joe Biden’ın şerefine,” dedi.

Başkan Biden daha sonra yorumuna açıklık getirmeye çalıştı ve Trump’ın Latinleri “şeytanlaştırmasının” mantıksız olduğunu söylemeyi amaçladığını belirtti fakat iş işten geçmişti.

Trump, şakasıyla büyük bir fırtına koparan komedyen Tony Hinchcliffe ile arasına yine mesafe koymaya çalıştı fakat şakayı kınamadı. Ayrıca Porto Rikolulardan özür dilemesine gerek olmadığını söyledi.

Trump, “Komedyen hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Kim olduğunu bilmiyorum. Onu hiç görmedim. Bir açıklama yaptığını duydum ama bu onun yaptığı bir açıklamaydı. O bir komedyen, size ne söyleyebilirim ki. Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum,” iddiasında bulundu.

Trump’ın bir sözcüsü şakanın eski başkanın görüşlerini yansıtmadığını söyledi fakat Cumhuriyetçi aday bu konuya değinmedi.

Trump çöp kamyonundan “Ben Porto Riko’yu seviyorum, Porto Riko da beni seviyor,” dedi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Javier Milei, Küba yanlısı oy nedeniyle Dışişleri Bakanını görevden aldı

Yayınlanma

Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, ülkenin BM’de ABD’nin Küba’ya yönelik ablukasını kınayan bir karar için oy kullanmasının ardından dışişleri bakanını kovdu.

Başkanlık ofisinden çarşamba günü yapılan açıklamaya göre Bakan Diana Mondino’nun yerine Arjantin’in ABD Büyükelçisi Gerardo Werthein getirilecek. Werthein, Milei hükümeti içinde etkili bir figür olan bir işadamı.

Dün Arjantin, ABD’nin Küba’ya yönelik iktisadi ambargosunu (Kübalıların deyişiyle abluka) kınayan BM kararını desteklemek üzere 186 ülke ile birlikte oy kullanmıştı. Sadece ABD ve İsrail karşı oy kullandı.

Milei’nin ofisinden yapılan açıklamada, “Arjantin köklü bir değişim sürecinden geçiyor ve bu da diplomatik kurumlarımızın her kararında Batı demokrasilerini karakterize eden özgürlük, egemenlik ve bireysel haklar değerlerini yansıtmasını gerektiriyor,” denildi ve ülkenin “Küba diktatörlüğüne kategorik olarak karşı olduğu” belirtildi.

Geçen yılki başkanlık kampanyası sırasında “komünistlerle iş yapmayacağı” sözünü veren Milei, ABD ve Avrupa’daki sağcı konferanslarda serbest piyasa kapitalizmini savunan ve BM gibi uluslararası kurumları “sosyalist bir gündemi” benimsemekle suçlayan ateşli konuşmalar yapıyordu.

Yeni Dışişleri Bakanı olan ekonomi profesörü Mondino, Başkan ile Arjantin’in Brezilya ve İspanya gibi geleneksel müttefikleri ve Mondino’nun nisan ayında ziyaret ettiği ikinci büyük ticaret ortağı Çin arasındaki diplomatik anlaşmazlıkların giderilmesinde önemli bir rol oynamıştı.

Bununla birlikte Financial Times’ın bildirdiğine göre analistler, Milei’nin kız kardeşi ve özel kalem müdürü Karina Milei’nin dışişleri bakanlığındaki atamalarda devreye girmesiyle Mondino’nun hükümet içindeki etkisinin son aylarda azaldığını belirtiyor.

Latin Amerika’nın sol hükümetlerine karşı sert bir tutum sergileyen Milei, Venezuela’da Nicolás Maduro’ya karşı bölgenin en sert muhaliflerinden biri haline geldi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English