Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

FT: ABD, Arap ülkelerini savaş sonrası Gazze’ye konuşlanmaları için teşvik ediyor

Yayınlanma

Biden yönetimi, Arap devletlerini, savaş sona erdiğinde Gazze’de konuşlanacak bir barış gücüne katılmaya teşvik ederek, “güvenilir bir Filistin güvenlik aygıtı” kurulana kadar bölgedeki boşluğu doldurmayı umuyor.

Financial Times’ın (FT) iddiasına göre ABD planlarını Arap ülkeleriyle görüşüyor. Batılı ve Arap yetkililer, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Fas’ın bu girişimi değerlendirdiğini fakat Başkan Joe Biden’ın Amerikan askerlerini Gazze’ye konuşlandırmaya istekli olmadığını söyledi.

Batılı bir yetkili, “Arap devletleri bunun ABD öncülüğünde olması gerektiğini söylediler, bu yüzden ABD sahada askerleri olmadan nasıl öncülük edebileceğini bulmaya çalışıyor. Mısır, BAE ve Fas dahil olmak üzere üç Arap ülkesi ilk görüşmeleri yaptı ama önce ABD’nin bir Filistin devletini tanımasını istiyorlar,” dedi.

Aralarında Suudi Arabistan’ın da bulunduğu diğer Arap devletleri, İsrail’le suç ortağı olarak görülmekten korktukları için güçlerini konuşlandırma fikrini reddettiler. Ayrıca 2007’den bu yana Hamas’ın kontrolünde olan bölgede bir isyanın içine çekilme riskinden de çekiniyorlar.

Süreç karmaşıklaştıkça ‘uluslararası barış gücü’ fikri taraftar kazanıyor

Bununla birlikte Batılı ve Arap devletler, İsrail askerlerinin Gazze’de kalmasına karşı uygulanabilir bir alternatif bulmakta zorlandıkça, uluslararası bir gücün Gazze’de faaliyet göstermesi fikrine daha açık hale geliyorlar.

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi bir başka kişi ise Washington’un “bir istikrar gücü için ivme yaratmaya çalıştığını, fakat Amerikan politikasının sahada Amerikan askeri olmayacağı konusunda oldukça katı olduğunu, bu nedenle başkalarının bunu yapması gerektiğini savunmalarının zor olduğunu” söyledi.

Yetkili, “Fakat oraya ulaşmanın başka yolları da olabilir ve her türlü çaba Amerika’nın öncülüğünde olmalıdır. Gazze’de bir Arap istikrar gücü görmek için önümüzde uzun bir yol var,” diye ekledi.

Öte yandan İsrail’in neyi kabul edeceği de belli değil; ABD ve müttefikleri ise “Başbakan Binyamin Netanyahu’nun çatışmayla ilgili niyetleri konusundaki belirsizlikten dolayı hayal kırıklığına uğramış durumda.”

Bunlar arasında Netanyahu’nun Gazze’de ne kadar süre asker bulundurmayı planladığı, sağcı hükümetinin kimi yönetici olarak kabul edeceği ve İsrail’in saldırılarının ne kadar süreceği de yer alıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken pazar günü CBS’edemeçte Washington’un Arap devletleri ve diğer müttefikleriyle “güvenlik, yönetişim ve yeniden inşa için güvenilir planlar geliştirmek üzere haftalardır çalıştığını” söyledi ama “İsrail’den bu yönde bir açıklama görmediklerini” ekledi.

Batılı büyük devletler Filistin devletini tanımaya yakın değil

Bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Washington’un bölgedeki ortaklarıyla çatışma sonrası Gazze konusunda görüşmeler yaptığını ve birçoğunun “koşullar elverdiğinde yapıcı bir rol oynama isteğini” paylaştığını söyledi.

Sözcü, “Gazze’nin yönetişim, güvenlik ve insani yardım çabalarını desteklemek için birçok ülkenin adım atmasına ihtiyaç duyulmaya devam edecektir. Bu diplomatik tartışmaların önüne geçmeyeceğim,” diye konuştu.

Bununla birlikte Netanyahu, Gazze Şeridinin genel güvenliğini İsrail’in sağlayacağında ısrar ediyor ve Batı ve Arap destekli Filistin Yönetimi’nin bölgenin idaresinde herhangi bir rol oynamasını şiddetle reddediyor. İsrailli lider ayrıca bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik her türlü hamleye de karşı çıkıyor.

Batılı bir yetkili, “İsrail bu konuda kimseyle konuşmayı reddediyor, inkâr ediyor ve herkes birbirinin arkasından konuşuyor. Arap devletleri Batı’nın bir Filistin devletini tanıması gerektiğini söylüyor ama Batılı büyük devletlerin çok azı bunu yapmaya gerçekten yakın,” dedi.

“Savaşın bitiminden sonraki günde ne olacağını kimse bilmiyor”

ABD’nin bölgesel ortaklarıyla bir barış gücü fikrini gündeme getirdiğini doğrulayan bir Arap yetkili ise, Arap ülkeleri arasında çatışma sonrasına ilişkin planlar konusunda da farklılıklar olduğunu söyledi fakat asıl meselenin “ertesi günün nasıl olacağını kimsenin bilmemesi” olduğunu kaydetti.

Batılı yetkili, BM’nin Gazze’deki mevcut polis gücünün bir miktar istikrar sağlamaya yardımcı olmak üzere yerinde tutulmasını ve Filistin Yönetimi güvenlik güçlerinin ikinci bir katman olarak sürece dahil edilmesini tavsiye ettiğini söyledi.

Ama yetkiliye göre kapasite kısıtlamaları ve Hamas’ın rızasını kazanma ihtiyacı göz önüne alındığında bu çok zor. Filistin Yönetimi’nin bu nedenle zaman içinde Batı Şeria’dan güç getirmesi muhtemel.

Yetkili, “Diğer bir mesele de herhangi bir gücün uluslararası unsuru; ne ABD ne de Avrupalılar sahaya asker sürmek istemediği için bu konuda ilerleme kaydedilemiyor,” dedi.

BAE’den ihtiyatlı yaklaşım: İsrail varlığına kılıf sağlamayız

BAE’nin de sürece şüpheyle yaklaştığı belirtiliyor. Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed El Nahyan geçen hafta yaptığı açıklamada İsrail başbakanının “bu adımı atmak için herhangi bir yasal ehliyete sahip olmadığını” söylemişti.

Şeyh Abdullah, BAE’nin bağımsızlık da dâhil olmak üzere Filistin halkının umut ve isteklerini karşılayacak bir Filistin hükümetini desteklemeye hazır olduğunu vurgulamış fakat Emirliklerin “Gazze şeridindeki İsrail varlığına kılıf sağlamayı amaçlayan herhangi bir planın içine çekilmeyi reddettiğini” de sözlerine eklemişti.

DİPLOMASİ

Lukaşenko: NATO saldırırsa nükleer silah kullanırız

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, NATO ülkelerinin ülkesine saldırması durumunda Rusya ile yapılan anlaşma çerçevesinde Belarus’ta konuşlandırılan nükleer silahları kullanmaya hazır olduklarını bildirdi.

Lukaşenko, BelTA haber ajansına yaptığı açıklamada, “Bize saldırdıkları anda nükleer silah kullanırız. Rusya da bizim için devreye girer,” dedi.

Belarus lideri, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in son konuşmasında, Belarus’un savunması için nükleer silah kullanabileceğini teyit ettiğini hatırlattı.

Lukaşenko’ya göre, Polonya ve Amerikan ordusu şu anda Belarus sınırında beklerken, Polonyalı yetkililer “sabırsızlıkla” saldırı anını kolluyor.

Lukaşenko aynı zamanda, Minsk’in nükleer silah kullanması halinde Rusya da dahil olmak üzere karşılık verileceği konusunda uyarıda bulundu.

Devlet Başkanı, “Bu durumda Rusya tüm nükleer cephaneliğini kullanacaktır. Ve bu, bir dünya savaşı demektir. Batı bunu istemiyor, buna hazır değiller. Ama biz onlara açıkça söylüyoruz: Kırmızı çizgimiz devlet sınırımızdır. Eğer bu sınırı geçerlerse, yanıtımız anında olacaktır,” diye ekledi.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Belarus, nükleer cephaneliğinden vazgeçti ve 1993 yılında Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) nükleer silah sahibi olmayan bir devlet olarak katıldı. Kasım 1996 itibarıyla nükleer silahlar ülke topraklarından tamamen çıkarıldı.

Fakat geçen yılın mart ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkenin taktik nükleer silahlarını Belarus topraklarında konuşlandırma planlarını açıkladı. Putin bu kararı, ABD’nin benzer silahları Avrupa ülkelerinde konuşlandırma politikasına bir yanıt olarak açıkladı. İlk nükleer yükler aynı yılın haziran ayı ortasında Belarus’a teslim edildi.

Belarus ordusu, 2024 yılının yaz başlarında stratejik olmayan nükleer silahların kullanımına ilişkin bir eğitim programından geçti.

Dün Putin, Rusya Güvenlik Konseyi’nin nükleer caydırıcılık konulu toplantısında, müttefik Belarus’a yönelik bir saldırı durumunda da Rusya’nın nükleer silah kullanma hakkını saklı tuttuğunu belirtti.

Putin, “Tüm bu konular Belarus tarafı ve Belarus Devlet Başkanı ile kararlaştırıldı. Buna düşmanın konvansiyonel silahlar kullanarak egemenliğimize yönelik kritik bir tehdit oluşturması da dahildir,” ifadelerini kullandı.

Rusya nükleer doktrinini neden değiştiriyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ukrayna’nın müttefikleri yardım parası bulmakta zorlanıyor

Yayınlanma

Rusya, 2025 bütçesinde savunma harcamalarını artırırken, Ukrayna’nın müttefikleri hâlâ aynı hazırlığı gösterebilmiş değil. Bu nedenle Rusya’nın 2025 yılı savaş bütçesi yüzde 20’den fazla artacak ve fabrikalar durmaksızın mermi, bomba ve füze üretmeye devam edecek.

Bloomberg’in konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Batı ülkelerinin Ukrayna’ya silah sevkiyatı tehdit altında.

Bazı ülkeler finansal sıkıntı yaşarken, bazıları ise Kiev’in giderek artan mali taleplerinden memnun değil.

Ukrayna’ya 2025’te sağlanacak desteğin en önemli kaynaklarından biri, Batılı ülkelerin Rusya Merkez Bankası’nın dondurulan rezervlerinden elde edilecek kâra karşılık vermeyi planladığı 50 milyar dolarlık fondan oluşacak.

Ancak kaynaklara göre, bu plan tam olarak uygulansa bile bu fon, Ukrayna’ya yalnızca bir yıl daha yardım etmek için yeterli olmayacak ve yeni kaynakların bulunması gerekecek. Rusya ekonomisinin 2026’ya kadar büyük bir zorluk yaşamayacağı tahmin ediliyor.

Kaynaklar, Kiev’in müttefiklerini verdikleri sözleri yerine getirmeye ikna etmekte zorlandığını belirtiyor.

Rusya’nın varlıkları teminat gösterilerek 50 milyar dolarlık fondan elde edilecek gelir, büyük oranda Ukrayna’ya silah tedarikinde kullanılacak. Fakat miktarın daha düşük olabileceği konuşuluyor. Bu konuda müzakereler hâlâ devam ediyor.

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nün hesaplamalarına göre, 50 milyar dolar, müttefiklerin 2023 başından 2024 ortasına kadar geçen bir buçuk yıllık sürede sağladığı askeri yardıma denk geliyor.

Ancak Ukrayna, daha fazla destek istiyor: Volodymyr Zelenskiy’in ‘zafer planı’ daha modern silahların transfer edilmesini ve bu silahların kullanımına yönelik kısıtlamaların kaldırılmasını içeriyor.

Ayrıca Kiev, Başbakan Denis Şmıgal’ın ağustos ayında belirttiği gibi, yaklaşık 35 milyar dolarlık (yani GSYİH’nin yüzde 19’u) bütçe açığını finanse etmeye çalışıyor.

Bu miktarın yarısından fazlasını IMF ve Avrupa Birliği (AB) sağlamaya hazır; ancak yaklaşık 15 milyar doların başka kaynaklardan bulunması gerekiyor. Yetkililere göre, bunun için bazı G7 ülkelerinin Ukrayna’ya borç vermek için fon toplaması gerekebilir.

Ukrayna Askeri İstihbarat Başkanı Kirill Budanov, geçen haftalarda yaptığı açıklamada, Rusya’nın 2026’nın başına kadar zafer kazanmayı hedeflediğini belirtti. Budanov’a göre, Kremlin 2025’i son derece kritik bir yıl olarak görüyor, zira o dönemde Rusya’nın ekonomik ve sosyo-politik durumu kötüleşmeye başlayacak ve orduya yeni asker bulmakta zorluklar yaşanacak.

Bloomberg’e göre, 2025 yılı gerçekten de kritik olacak. Değerlendirmelere göre, 2026 yılında Rusya ekonomisi ciddi sorunlarla karşılaşmaya başlayacak.

Zelenskiy, Washington’dan eli boş dönüyor: Uzun menzilli füze talebi karşılıksız kaldı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Zelenskiy, Washington’dan eli boş dönüyor: Uzun menzilli füze talebi karşılıksız kaldı

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD’den uzun menzilli füze talebine olumlu yanıt alamadan Washington ziyaretini tamamladı. ABD, yeni bir askeri yardım paketi açıklarken, Rusya’nın derinliklerine saldırı izni vermedi.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’nın iç bölgelerini hedef alma yetkisi almadan Washington ziyaretini sonlandırıyor.

The Times gazetesinin haberine göre, Zelenskiy’in Batı yapımı uzun menzilli füzeleri kullanma talebi karşılık bulmadı.

Zelenskiy, ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile Beyaz Saray’da bir araya gelerek İngiliz Storm Shadow füzeleri ya da Amerikan ATACMS’lerinin tedariki üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasını bizzat talep etti.

Ancak Washington’un tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığı bildirildi. Gazete ayrıca, görüşmeden 24 saatten kısa bir süre önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya’nın nükleer doktrininde yakında bir değişiklik olacağını açıkladığını anımsattı.

Zelenskiy ile Oval Ofis’te görüşen Biden, “Sizi her adımda desteklemeye devam edeceğiz,” ifadesini kullandı.

Görüşme öncesinde Biden, yaklaşık 8 milyar dolarlık askeri yardım ve yeni mühimmat dahil olmak üzere ABD’nin Kiev’e desteğini artırma sözü verdi.

Yeni yardım paketi, ABD’nin Kiev’e yaklaşık 110 kilometre menzile sahip Joint Standoff Weapon (JSOW) hassas güdümlü füzelerinin ilk teslimatını da içeriyor.

Gazete, F-16 savaş uçaklarından fırlatılmak üzere tasarlanan bu füzelerin, Ukrayna’nın Rusya Silahlı Kuvvetlerini uzaktan vurmasını kolaylaştıracağını belirtti.

JSOW’lar Ukrayna’nın vuruş kabiliyetini artıracak olsa da ülkenin sınırdan uzaktaki Rus askeri üslerini yok etmesine izin vermeyecek.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Zelenskiy’in ‘Putin’i müzakere masasına oturtmak’ ve barış görüşmeleri öncesinde Ukrayna’nın konumunu güçlendirmek amacıyla uzun menzilli saldırılar düzenlemek için ‘yeşil ışık’ istediğini söyledi. Graham, “Eğer bu hafta bu temel tercihi yapmazsak, Ukrayna için sonucun korkunç olacağını düşünüyorum,” diye konuştu.

Ukrayna lideri ABD ziyaretinde, Kiev’in Rusya’ya toprak vermesini önerdiği için Trump’ın yardımcılarından JD Vance’i ‘çok radikal’ olarak nitelendirerek Cumhuriyetçileri kızdırmıştı. Ayrıca Trump’ın savaşı derhal sona erdirebileceği iddiasını da sorgulamıştı.

Zelenskiy’in Trump ile görüşmeden Kiev’e dönmesi bekleniyordu. Fakat Zelenskiy’in Beyaz Saray’daki görüşmelerinin ardından eski başkan beklenmedik bir şekilde 27 Eylül’de kendisiyle görüşeceğini açıkladı.

Ukrayna, Batılı ülkelerden iki farklı savaş uçağı daha istedi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English