Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

UAEA Direktörü: İran ‘ciddi diyaloğa’ açık

Yayınlanma

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, İran ziyaretinden sonra Financial Times’a yaptığı açıklamada, Tahran ile aylardır gergin olan ilişkilerin “farklı bir aşamaya” girebileceğini söyledi. Tahran’ın “somut” konuları tartışmaya istekli göründüğünü belirtti.

Grossi, İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami’nin daveti üzerine İran’a giderek görüşmelerde bulundu. Mart 2023’ten bu yana İran’a yaptığı ilk ziyarette İslami ve diğer üst düzey yetkililerle bir araya gelen Grossi, UAEA’nın İran’ın nükleer faaliyetlerini izleme kabiliyetini artırmak da dahil bazı anlaşmazlık noktalarını çözme fırsatı hissettiğini söyledi.

Grossi, “Onlarda, daha fazla gerilim ve belki de savaş da dahil daha fazla tehlikeye yol açacak, tamamen farklı bir rotada devam etmektense biraz angajman kurmanın daha iyi olduğunu kabul ettiklerini görüyorum. Bu çok önemli çünkü aylarca birbirimizin arkasından konuştuktan sonra yeniden bir araya geldik” dedi.

Grossi ayrıca Washington ve Tahran’ın aralarındaki diyalog kanalını açık tutmaya devam ettiğini de sözlerine ekledi. Üst düzey ABD’li ve İranlı yetkililerin Gazze savaşının bölgesel bir çatışmaya dönüşmesini engellemek için ocak ayında Umman’da gizli ve dolaylı görüşmeler yaptığı ortaya çıkmıştı.

İsrail ve İran arasında uzun süredir devam eden gerilim Nisan ayında İsrail’in Şam’daki İran konsolosluğunu vurmasına misilleme olarak İran’ın İsrail’e 300’den fazla balistik füze ve insansız hava aracı fırlatmasıyla zirveye ulaştı. Bu saldırı İran’ın İsrail’e yönelik ilk doğrudan saldırısıydı. İsrail de İran’ın Natanz nükleer sahasına yakın İsfahan kenti yakınlarındaki bir hava üssüne insansız hava araçları ve füzelerle etkisiz bir saldırı düzenledi.

Kısasa kısas saldırıların topyekûn bir savaştan kaçınmak için ayarlandığı ve sınırlı hasara yol açtığı düşünülüyor. Ancak İran’ın caydırıcılığını artırmak için halihazırda silah sınıfına yakın uranyum zenginleştiren nükleer programını genişletebileceği belirtiliyor.

Grossi, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısı ve İsrail’in Gazze’deki saldırılarından bu yana İran’ın nükleer faaliyetlerinin ölçeğini ya da hızını değiştirmediğini söyledi, “İran’ın bir silah programına geçtiğini, geçmekte olduğunu ya da geçmeyi planladığını gösteren hiçbir kanıt olmadığını” da belirtti.

Grossi, Tahran’ın şu anda, eğer isterse, birkaç hafta içinde yaklaşık üç nükleer bomba üretmek için yeterli bölünebilir malzemeye sahip olduğunu söyledi. Tahran programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

Grossi, “Yüzde 60 [zenginleştirilmiş uranyum] üretiminde salınımlar oldu, ancak dramatik bir şey yok. Gördüğümüz şey istikrarlı bir taban olduğu. Geçmişte daha hızlıydılar, ancak gördüğümüz şey düzenli bir [hız] – bir koşu gibi” dedi. Ancak ekledi: “Program büyüyor, genişliyor, güçleniyor, buna şüphe yok.”

Grossi, İran’dan döndüğünden beri UAEA ile İranlı yetkililer arasındaki teknik görüşmelerin devam ettiğini belirtti. Tahran Grossi’nin ziyareti sırasında UAEA’ya herhangi bir taahhütte bulunmadı, ancak her iki taraf da aralarında sürtüşmeye neden olan konuları ele aldı.

UAEA, görüşmeleri Tahran’ı nükleer tesislere ajans kameralarını yeniden yerleştirmeye, denetçilerinin santrifüj parçaları üretmek için kullanılan tesislere erişimine izin vermeye ve geçmiş nükleer faaliyetlerle ilgili uzun süredir devam eden UAEA soruşturmasıyla bağlantılı tesisleri ziyaret etmeye ikna etmek için kullanmayı umuyor.

Ancak İran daha önce de ajansla anlaşmalar yapmış ancak Trump’ın 2018’de nükleer anlaşmadan çekilmesinden ve ülkeye çeşitli yaptırım uygulamasından bu yana UAEA’nın faaliyetlerini kısıtlandığı için yükümlülüklerini yerine getirmemişti.

Bir sonraki UAEA Yönetim Kurulu’nun üç aylık toplantısı 3 Haziran’da yapılacak. Ancak Grossi önemli olanın “tam kopma” olmamasını sağlamak olduğunu söyledi.

DİPLOMASİ

Biden’dan Netanyahu’ya ağır hakaretler iddiası

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın, İsrail’in Gazze işgalinin başlamasından bu yana geçen bir yıl içinde, İsrail lideri Binyamin Netanyahu ile sık sık özel diyaloglarda karşı karşıya geldiği iddia ediliyordu.

Biden’ın “yaşadığı hayal kırıklığının derinliği”, ünlü ABD’li gazeteci Bob Woodward’ın yakında çıkacak olan ve Biden’ın yabancı liderlerle ilişkilerine odaklanan Savaş [War] adlı kitabından alıntılarla gözler önüne seriliyor.

CNN’e göre Biden bu bahar özel olarak, “O o***pu çocuğu Bibi Netanyahu kötü bir adam. O lanet olası kötü bir adam,” demişti.

Haaretz’in aktardığına göre kitabın yayınlanmasından bir hafta önce yapılan alıntılar, Biden ve Netanyahu’nun, İsrail’in ilkbaharda Refah’ı işgali konusundaki anlaşmazlıklarının yanı sıra Hizbullah’tan Fuad Şükr gibi üst düzey yetkililerini hedef almasını da detaylandırıyor.

Kitapta aktarılan bir diyaloğa göre, Biden nisan ayındaki bir telefon görüşmesinde Netanyahu’ya, “Stratejin nedir dostum?” sordu. Netanyahu’nun yanıtı ise, “Refah’a girmek zorundayız,” oldu.

“Bibi, hiçbir stratejin yok,“ diyen Biden, daha sonra danışmanlarına, “Bir şeyler yapacağını biliyorum ama bunu sınırlandırmanın yolu ona ‘hiçbir şey yapmamasını’ söylemek,” dedi.

Woodward, İsrail Refah’a girdikten sonra Biden’ın Netanyahu için özel bir konuşmasında, “O kahrolası bir yalancı,” dediğini yazıyor.

Bununla birlikte Haaretz’e göre ABD, İsrail’in Refah operasyonunda Washington’un tavsiyelerini dikkate aldığını ve “yoğun nüfuslu kente tam ölçekli bir işgali tercih etmediğini” açıkça ve özel olarak ifade etmişti.

İsrail aylar sonra temmuz sonunda Beyrut’ta düzenlediği bir hava saldırısında Şükür’ü öldürdüğünde Biden’ın “Bibi, ne oluyor lan?” diye bağırdığı iddiası da Woodward’ın kitabında dile getiriliyor.

İddiaya göre Biden Netanyahu’ya, “Biliyorsun İsrail’in dünyadaki algısı giderek artan bir şekilde senin haydut bir devlet, haydut bir aktör olduğun yönünde,” dedi.

Netanyahu yanıt olarak hedefin “önde gelen teröristlerden biri” olduğunu söyledi ve “Bir fırsat gördük ve bunu değerlendirdik. Ne kadar sert vurursanız, müzakerede o kadar başarılı olursunuz,” yanıtını verdi.

Washington Post, Biden’ın ayrıca “Netanyahu için çalışan 19 kişiden 18‘inin ‘yalancı’ olduğunu” söylemesi de dahil olmak üzere anlaşmazlık hakkında ek ayrıntılar yayınladı.

Woodward ayrıca diğer üst düzey ABD’li yetkililer ile Netanyahu arasındaki gerilime de dikkat çekerek, İsrail’in Gazze’deki itidal eksikliği konusunda “Blinken’ın hiçbir etkisi olmadığı açıktı,” diye yazdı.

Woodward ayrıca Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Keith Kellogg’un bu yılın başlarında İsrail’e yaptığı bir gezi sırasında Netanyahu ile gizlice görüştüğünü ortaya koyuyor.

Kellogg döndükten sonra 7 Ekim saldırısından Biden’ı sorumlu tutan bir notu kamuoyuyla paylaşmış ve ziyaretin “Biden yönetiminin ABD’nin küresel caydırıcılığını erozyona uğratmasının ve İran’a yönelik başarısız politikalarının Amerika’yı Orta Doğu’da müttefikimiz İsrail için yıkıcı sonuçları olacak bölgesel bir savaşa sürüklediğini pekiştirdiğini” belirtmişti.

Kitapta ayrıca İsrailli yetkililerin, özellikle Demokratların başkan adaylığını üstlenmesinden bu yana Başkan Yardımcısı Kamala Harris’ten giderek artan “bıkkınlığı” da yer alıyor.

Kitapta İsrail’in ABD Büyükelçisi Michael Herzog’un, “Şimdiye kadar Başkan Yardımcısı Harris’in sorunlarımız üzerinde herhangi bir etkisi olduğunu düşünmüyordum. Odadaydı ama hiçbir zaman bir etkisi olmadı,” dediği aktarılıyor.

Netanyahu’nun, Harris’in perde arkasındaki dostane yaklaşımıyla, temmuz ayındaki görüşmenin ardından İsrail’in sivil kayıpları azaltmadaki başarısızlığını kamuoyu önünde eleştirmesi arasındaki tezattan dolayı “çileden çıktığı” bildiriliyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ramstein toplantısı Biden için ertelendi

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın Almanya ziyaretini iptal etmesi üzerine, 12 Ekim’de Almanya’da yapılması planlanan Ukrayna Temas Grubu toplantısı ertelendi.

Pentagon’dan bir yetkilinin Spiegel dergisine verdiği bilgiye göre, Ukrayna Temas Grubu’nun 12 Ekim’de Almanya’daki Ramstein Hava Üssü’nde yapılması planlanan toplantısı ertelendi.

Toplantı, ABD Başkanı Joe Biden’ın Almanya ziyaretini iptal etmesi üzerine askıya alındı. Toplantının yeni tarihi ise henüz belirlenmedi.

Bir gün önce, 8 Ekim’de, Biden’ın Florida eyaletine yaklaşan Milton Kasırgası’nı yerinde incelemek üzere Almanya’ya yapacağı uçuşu ertelediği öğrenilmişti.

Florida Valisi Ron DeSantis, eyalette 5,5 milyondan fazla kişinin tahliye edilmesi çağrısında bulunmuştu.

Meteorologlara göre, kasırga saatte 14,5 km hızla ilerlerken rüzgarların hızı saatte 287 km’ye ulaşıyor.

Washington Post’un haberine göre, Ramstein Üssü’ndeki toplantıda Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in bir kez daha “zafer planını” sunmayı planladığı bildirildi.

Gazetenin kaynaklarına göre, NATO ülkeleri bu toplantıda Ukrayna’nın gelecekte ittifaka üye olabilmesi için “daha somut adımlar” önermeyi tartışacak.

Zelenskiy, planını ilk kez Eylül ayında Washington’a yaptığı ziyarette tanıtmış, ancak bu öneri ABD yönetimini etkilemekte başarılı olamamış ve “bir dizi girişim” olarak değerlendirilmişti.

Ramstein temas grubu toplantısında neler konuşulacak?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Bloomberg: Zelenskiy, Rusya ile müzakereler konusunda esneklik göstermeye başladı

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in Rusya ile barış müzakerelerine daha açık bir tutum sergilediği bildirilirken, Batılı müttefiklerin Kiev üzerindeki baskısı artıyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in Rusya ile müzakere koşullarını görüşmeye ve savaşı sona erdirmeye hazır olduğu bildirildi.

Bloomberg‘e konuşan ve Ukrayna Devlet Başkanı ile Batılı liderler arasındaki görüşmelere aşina olan bir dizi yetkiliye göre, Zelenskiy’in öne sürdüğü “zafer planı” Washington’da pek sıcak karşılanmadı.

Amerikalı yetkililer, Kiev’den önümüzdeki yıl için askeri teçhizat, endüstriyel kalkınma yardımı ve mali destek de dahil olmak üzere ihtiyaçlarına dair kapsamlı bir yol haritası hazırlamasını talep etti.

Bu doğrultuda Ukrayna lideri, planın ayrıntıları üzerinde çalışmak üzere yardımcılarını Washington’a gönderdi.

Habere göre, Batılı müttefikler savaşı sonlandıracak somut bir plan için Kiev üzerindeki baskıyı artırdı.

Ajansa bilgi veren üst düzey bir yetkili, Kiev’in henüz planın tüm ayrıntılarını açıklamamış olmasını, Ukraynalı yetkililerin stratejik belirsizlik unsurunu kullanma ve böylece daha geniş bir manevra alanı elde etme çabası olarak yorumladı.

Ukrayna’nın NATO üyeliği müzakereleri hakkında bilgi sahibi olan başka bir kaynak, ateşkes görüşmeleri sırasında ABD’den alınacak güvenilir ikili güvenlik garantilerinin, aslında Kiev’in ittifaka üyeliği anlamına geleceğini dile getirdi.

Ancak aynı kaynak, Moskova’nın Ukrayna’nın NATO üyeliğine kesin olarak karşı olduğunu hatırlatarak, hangi formülün tüm tarafları müzakere masasına getirebileceğinin belirsiz olduğunu vurguladı.

Ukrayna, Devlet Başkanı Zelenskiy tarafından önerilen ve 1991 sınırlarına geri dönülmesini, Rusya ordusunun çekilmesini içeren “barış formülünün” uygulanmasında ısrarcı olmaya devam ediyor.

Pentagon, Ukrayna’ya uzun menzilli seyir füzesi göndermeyi önerdi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English