Bizi Takip Edin

AMERİKA

FT’nin son anketinde Trump ekonomi konusunda Harris’in önüne geçti

Yayınlanma

Financial Times’ın (FT) yaptığı yeni bir ankete göre Donald Trump, Amerikalıların ekonomi konusunda güvendiği aday olarak Kamala Harris’i geride bıraktı.

FT ve Michigan Üniversitesi Ross School of Business için yapılan son aylık ankete göre kayıtlı seçmenlerin yüzde 44’ü Trump’a ekonomi konusunda daha fazla güvenirken Harris’e güvenenlerin oranı yüzde 43’te kaldı.

Seçime iki haftadan az bir süre kala elde edilen bulgular, FT-Michigan Ross anketinde Trump’ın ilk kez Harris’in önüne geçtiğine işaret ediyor.

Anket ayrıca hangi adayın kendilerini mali açıdan daha iyi durumda bırakacağı sorusunda da Trump’ın seçmenler arasında daha büyük bir üstünlüğe sahip olduğunu ortaya koydu.

Seçmenlerin %45’i bir önceki aya göre beş puanlık bir artışla Cumhuriyetçi eski başkanı seçerken, Demokrat başkan yardımcısı Harris’i seçenlerin oranı %37’de kaldı.

Sonuçlar Harris’in ekonomik söyleminin Trump’la giderek daha sıkı hale gelen yarışın son düzlüğünde ivme kaybettiğini gösteriyor. FT’nin anket takipçisi şu anda adayların seçimi belirleyecek olan “salıncak eyaletlerde” neredeyse başa baş durumda olduğunu gösteriyor.

Ross School of Business’ta profesör Erik Gordon, Harris’in ekonomi politikası önerilerinin “coşku kadar hayal kırıklığı da yarattığını” söyledi.

Gordon, “Eğer seçimi kazanacaksa, diğer konularda da kazanması gerekecek,” dedi.

Anketler sürekli olarak seçmenlerin “istihdam ve hayat pahalılığı gibi ekonomik konuları” başkanlığa oy verme kararlarında “en önemli konu” olarak sıraladıklarını ortaya koyuyor.

Harris, ekonomik konularda Biden’ın Demokratların adayı olduğu dönemden daha iyi anket sonuçları elde etmiş olsa da, parti seçmenleri ekonomiyi yönetme becerisine sahip olduklarına ikna etmekte zorlandı.

Trump’ın başkanlığında mı yoksa Biden’ın başkanlığında mı ekonomik olarak daha iyi durumda oldukları sorulduğunda, ankete katılanların yüzde 51’i Cumhuriyetçilerin başkanlığında “çok” ya da “biraz” daha iyi durumda olduklarını söylerken, sadece yüzde 28’i Biden döneminde daha iyi durumda olduklarını söyledi.

Ankete göre Harris’in ekonomik mesajlarının bir kısmı yankı bulurken, seçmenlerin yüzde 49’u Harris’in orta sınıfın çıkarlarını daha iyi temsil ettiğini, yüzde 37’si ise Trump tarafından daha iyi temsil edildiklerini söyledi.

Seçmenler ayrıca başkan yardımcısının küçük işletmelerin, mavi yakalı işçilerin ve sendika üyelerinin çıkarlarını daha iyi temsil ettiğini düşünüyor.

Sık sık “orta sınıf” ya da orta gelirli bir ailede büyüdüğünü anlatan Harris, daha az gelirli ailelere odaklanan ve fiyat artışına karşı federal bir baskı ve ilk kez ev alacaklar ve küçük işletmeler için sübvansiyonlar içeren bir “fırsat ekonomisi” önerdi.

Ankete göre, seçmenlerin çoğunluğu Çin’den gelen mallara uygulanan gümrük vergilerinin “önemli ölçüde” ya da “bir miktar” artırılması gerektiğini kabul ederken, seçmenlerin en büyük kısmı diğer ülkelerden yapılan ithalata uygulanan gümrük vergilerinin artırılmasına karşı çıktı.

AMERİKA

Morgan Stanley’in Kasım 2024 raporundan: Türkiye’de asgari ücrete %30 zam bekliyoruz

Yayınlanma

Türkiye’de hükümetin asgari ücrete %30 zam yapmasının ardından gözler uluslararası kuruluşların yakın zamanda asgari ücret zammı beklentilerine çevrildi.

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, geçen ay yayınladığı Türkiye raporunda, hükümetin asgari ücrete %30 civarında bir zam yapacağını ve Merkez Bankasının (TCMB) da faiz oranlarında kısmi bir düşüşe gideceğini önceden yazmış görünüyor.

“TCMB’nin baz senaryosunda yeni yıl ücret ve fiyat artışlarının enflasyondaki düşüş patikasıyla uyumlu olduğunu düşünüyoruz,” diyen banka, asgari ücrette %30 civarında, enerji fiyatlarında ise %25 civarında bir artışın TCMB’nin yakın dönem enflasyon gidişatı ve %26’lık 2025 yıl sonu tahmini ile uyumlu olduğunu düşündüklerini yazıyor.

Morgan Stanley, “PPK’nin yeni ileriye dönük yönlendirmesi ve risk dengesi göz önünde bulundurulduğunda, faiz indirimlerinin ocak ayından itibaren, aralık ayında başlamasını bekliyoruz,” diyordu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Dışişleri’nin ‘yabancı propagandayla mücadele’ merkezi kapatıldı

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ‘dezenformasyonla mücadele’ amacı güden Küresel Etkileşim Merkezi (GEC), bütçe kesintileri nedeniyle kapatıldı. Cumhuriyetçilerin sansür iddiaları ve Elon Musk’ın eleştirileri, merkezin kapanmasında etkili oldu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki Küresel Etkileşim Merkezi (Global Engagement Center, GEC), faaliyetlerini durdurdu.

Bu kurum, “yabancı dezenformasyonla mücadeleden” sorumluydu. Böylece, ABD son sekiz yıl içinde ilk kez dış propagandaya karşı mücadelede merkezi bir kurumsal yapıya sahip olmadan kaldı.

GEC’nin finansmanı, geçen hafta Senato tarafından onaylanan gelecek yılın bütçe tasarısının nihai versiyonuna dahil edilmedi.

Önceki yıllarda, merkezin faaliyetleri için yılda yaklaşık 61 milyon dolar ayrılıyor ve ajans bünyesinde yaklaşık 120 kişi çalışıyordu. Merkez çalışanlarının ve hâlihazırda yürütülen projelerin geleceği hakkında henüz bir bilgi verilmedi.

GEC tarafından yapılan açıklamada yalnızca, Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda Kongre ile görüşmeler gerçekleştirdiği belirtildi.

Cumhuriyetçi siyasiler, merkezin sansür uyguladığı ve Amerikalı vatandaşları izlediği iddiasıyla, GEC’nin finansmanına karşı çıkıyordu.

GEC’ye karşı duranlardan biri de Elon Musk. Musk, 2023 yılında kurumu “ABD’nin en korkunç devlet sansürcüsü ve medya manipülatörü” olarak nitelendirirken, aynı zamanda “demokrasimiz için bir tehdit” olarak tanımladı.

Musk, Donald Trump tarafından devlet yönetiminde etkinliği artırma amacıyla oluşturulacak yeni bir departmanda liderlik pozisyonu için önerildikten sonra, GEC’nin finansmanını içeren federal bütçe tasarısına karşı çıktı.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’deki rüşvet soruşturmasında Türk asıllı işadamı Arkan suçunu kabul etti

Yayınlanma

ABD’de federal savcılar, New York Belediye Başkanı Eric Adams’a karşı açılan ceza davasıyla bağlantılı olan Türkiye doğumlu bir işadamının, yasadışı kampanya katkısı suçlamasını kabul etmeyi planladığını açıkladı.

Adams aleyhindeki iddianamede daha önce sadece “İşadamı-5” olarak tanımlanan Erden Arkan, pazartesi günü davaya müdahil olan iki hakime gönderilen bir mektuba göre, kampanya katkılarının paravan ile toplanması yoluyla telgraf dolandırıcılığı yapmak için komplo kurmakla suçlanacak.

Bloomberg’e göre savcılar mektupta, “Arkan suçunu kabul etmek istediğini belirtti,” dedi.

Arkan, Adams’ın 2021 belediye başkanlığı kampanyasına fon sağlamak için kampanya finansmanı yasalarını ihlal etmekten suçlu olduğunu kabul eden son sanık olacak.

Manhattan’daki ABD Savcı Vekili Edward Kim’in sözcüsü, Arkan’ın, suç işlediğini reddeden Adams’ın kovuşturulmasında işbirliği yapmayı kabul edip etmediğini söylemeyi reddetti.

Belediye başkanının baş avukatı Alex Spiro, mahkeme dosyasına cevaben yaptığı açıklamada, “Hükümetin kendi görüşmelerinden, Bay Arkan’ın defalarca Belediye Başkanı Adams’ın eylemleri hakkında bilgisi olmadığını söylediğini biliyoruz. Bay Arkan’ın davranışının Belediye Başkanının davası üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır,” dedi.

Adams eylül ayında, Manhattan’da yeni bir kule konsolosluğunun uygun yangın denetimi yapılmadan açılmasına izin verilmesi için yetkililere baskı yapması karşılığında yasadışı kampanya bağışlarını kabul etmek ve Türkiye hükümetinden lüks seyahat hediyeleri almakla suçlandı.

Görevdeyken suçlanan ilk New York belediye başkanı olan Adams, rüşvet, dolandırıcılık, komplo ve yasadışı kampanya bağışları istemek suçlamalarıyla karşı karşıya. Adams suçsuz olduğunu savundu ve istifa etmeyi reddetti.

Arkan’ın suçunu kabul etmesi, belediye başkanını, en yakın çalışma arkadaşlarını ve 2021 kampanyasıyla bağlantılı kişileri hedef alan suçlama ve soruşturmaların sonuncusu. Belediye başkanının eski üst düzey danışmanlarından Ingrid Lewis-Martin geçen hafta rüşvet ve kara para aklamakla suçlandı.

Adams iddianamesinde savcılar, belediye başkanının pazartesi günkü mektupta Arkan olarak tanımlanan “İşadamı-5 ”ten paravan kişi olarak bağış istediğini ve kabul ettiğini söyledi. Savcılar, işadamının “New York’un Türk toplumunun önde gelen bir üyesi” olduğunu ve New York bölgesinde bir inşaat şirketi işlettiğini söyledi.

Savcılara göre Arkan, diğer inşaat yöneticilerini ve Türk toplumundan kişileri Adams’ın kampanyasına bağışta bulunmaya ikna etmek için çalıştı ve Mayıs 2021’de şirketinin ofislerinde bir bağış etkinliği düzenledi. Bağış toplantısından önce Arkan’ın 10 çalışanın her birine 1.250 dolar verdiği ve çalışanların da bu parayı kampanyaya bağışladığı iddia ediliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English