Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

IDF istihbarat şefinden “7 Ekim” istifası

Yayınlanma

IDF istihbarat şefi Aharon Haliva, 7 Ekim’deki başarısızlıklar nedeniyle istifa ettiğini açıkladı.

İsrail’in en üst düzey askeri istihbarat yetkilisi, Hamas’ın 7 Ekim baskınına yol açan başarısızlıklardaki rolü nedeniyle istifa ettiğini duyurdu. IDF’den yapılan açıklamada, İsrail Savunma Kuvvetleri Askeri İstihbarat Dairesi Başkanı Tümgeneral Aharon Haliva’nın, yerine atama yapıldıktan sonra ordudan istifa edeceği belirtildi. Ordu, bu hamlenin IDF Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi ile koordine edildiğini ve Savunma Bakanı Yoav Gallant tarafından onaylandığını ekledi.

Haliva, IDF’de 7 Ekim baskını nedeniyle istifa eden ilk üst düzey subay oldu. Haliva’nın yanı sıra Şin Bet güvenlik ajansı başkanı ve IDF genelkurmay başkanı da dahil diğer üst düzey savunma yetkilileri 7 Ekim baskınının sorumluluğunu taşıdıklarını kabul etti ancak hiçbiri istifa etmeyi planladığını açıklamadı. İsrail basınına göre Gazze’deki savaş sona erdiğinde birçoğunun istifa etmesi bekleniyor.

Haliva, 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’i gafil avlamasına olanak tanıyan hataların sorumluluğunu taşıdığını ancak Gazze’de devam eden savaş nedeniyle istifa etmeyi ertelediğini söyledi. Haliva kamuoyuna açıklanan mektubunda, “Şimdi, 6 aydan fazla bir süre sonra, [iç] soruşturmaların başlatılmasıyla birlikte, istifamı sunuyorum” diye yazdı.

Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’ye hitaben yazdığı istifa mektubunda Haliva “yetki ile birlikte ağır sorumluluk da gelir” diye yazdı. “Emrim altındaki İstihbarat Müdürlüğü görevini yerine getirmedi. O kara günü o günden beri her gün, her gece içimde taşıyorum. Savaşın korkunç acısını sonsuza kadar taşıyacağım” ifadelerini kullandı. Haliva, “vahim olaylara yol açan tüm faktörlerin ve koşulların kapsamlı, derinlemesine, kapsamlı ve kesin bir şekilde araştırılması ve ortaya çıkarılması için” bir soruşturma komisyonu kurulmasını desteklediğini söyledi.

Ordudan yapılan açıklamada Halevi’nin Haliva’ya “IDF’deki 38 yıllık hizmeti boyunca hem muharip bir asker hem de komutan olarak İsrail Devleti’nin güvenliğine önemli katkılarda bulunduğu” için teşekkür ettiği belirtildi.

Haliva’nın istifasının zamanlaması, IDF’nin 7 Ekim’deki başarısızlıklarına ilişkin soruşturmalar yürüttüğü bir döneme denk geliyor. İstihbarat Müdürlüğü soruşturmalarını farklı dönemlere ayırmıştı: 2014 Gazze savaşının sonundan başlayarak saldırıdan önceki on yıl; saldırıdan önceki 36 saate vurgu yaparak 1 Ekim’den 7 Ekim’e kadar olan günler ve 7 Ekim. Müdürlükteki her birim komutanı, Genelkurmay Başkanlığı tarafından belirlenen sorular temelinde kendi eylemlerini soruşturuyordu. Soruşturmaların haziran ayı başına kadar Halevi’ye sunulması gerekiyordu.

“Netanyahu örnek alsın”

Muhalefet lideri Yair Lapid, Başbakan Binyamin Netanyahu’ya Haliva’yı örnek alması çağrısında bulunarak, 7 Ekim’deki başarısızlıklar nedeniyle istifa etmesini önerdi. Haliva’yı “haklı ve saygıdeğer” kararından ötürü öven Lapid, sosyal medya hesabından “Başbakan Netanyahu da aynısını yapmalıydı” diye yazdı. Yeş Adit Milletvekili Vladimir Beliak da benzer bir çağrıda bulunarak Netanyahu’nun “derhal istifa etmesi gerektiğini” söyledi.

ORTADOĞU

İsrail’e “havuç”, Hamas’a “sopa”

Yayınlanma

blinken-netanyahu

Blinken İsrail ziyaretinde, Gazze’de taraflar arasında uzlaşıya varılamamasından Hamas’ı sorumlu tuttu. Ateşkes için İsrail’e Suudilerle normalleşme kartını masaya koydu.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, savaşın başladığı Ekim ayından bu yana bölgeye yaptığı yedinci ziyaret olan Orta Doğu gezisinin son gününde İsrail’de temaslarda bulundu.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile Tel Aviv’de yaptığı görüşmenin başında Blinken, İsrailli bazı aşırı sağcı bakanların müzakere edilen esir takası mutabakatına karşı olduklarını dile getirmesine ve Netanyahu’nun Refah kışkırtmasına rağmen taraflar arasında uzlaşının sağlanamaması nedeniyle Hamas’ı suçladı.

Blinken, “Rehinelerin evlerine dönmesini sağlayacak bir ateşkes sağlamaya ve bunu hemen gerçekleştirmeye kararlıyız. Ve bunun başarılamamasının tek nedeni Hamas’tır. Masada bir teklif var” ifadelerini kullandı.

İsrail’e normalleşme kartı

Blinken’ın, görüştüğü İsrailli yetkililere, “Suudi Arabistan ile normalleşmenin Gazze’deki ateşkese bağlı olduğunu” söylediği belirtildi.

İsrail Kanal 13 televizyonu, Blinken’ın Tel Aviv’deki siyasi liderlerle yaptığı görüşmeye dair detayları paylaştı. Blinken’ın, görüşmede, Gazze’de ateşkes olmaksızın Suudi Arabistan ile normalleşmenin gerçekleşmeyeceği uyarısında bulunduğu kaydedildi.

İsrailli yetkililere, normalleşme penceresinin sınırlı ve kısa süreli olduğunu ileten Blinken’ın, “İsrail, Suudi Arabistan ile normalleşmeye ulaşmak istiyorsa Gazze’de derhal ateşkes sağlamalıdır” ifadelerini kullandığı aktarıldı. Haberde, Blinken’ın, Refah kentine bir askeri operasyonun normalleşmeyi ilerletmeye zarar vereceği uyarısında da bulunduğuna dikkat çekildi.

The Times of Israel’e konuşan İsrailli bir yetkili, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Blinken’a, olası bir rehine anlaşmasının bir parçası olarak Gazze’deki savaşın sona erdirilmesini kabul etmeyeceğini söylediğini aktardı. Yetkili, Netanyahu “Blinken’a bir anlaşmaya varmakla ilgilendiğimizi ancak Hamas’ı devirmeye kararlı olduğumuzu söyledi” dedi.

Netanyahu’nun ofisinden The Times of Israel’e yapılan açıklamaya göre Netanyahu Blinken’a Hamas’la yapılacak rehine anlaşmasının Refah işgalini engellemeyeceğini de söyledi. Açıklamada, “Refah operasyonunun hiçbir şeye bağlı olmadığını Netanyahu, Blinken’a açıkça ifade etti” denildi.

Hizbullah’la çatışmaya da dikkat çekmiş

İsrail resmi televizyon KAN’ın haberine göre ise Blinken, Hamas ile bir anlaşmanın zorunlu olduğu konusunda İsraillileri ikna etmeye çalıştı. Blinken’ın ikna için kullandığı argümanlardan birinin “kuzey meselesi” olarak nitelendirdiği Hizbullah ile yaşanan çatışmalar olduğuna işaret edilerek, ABD’li Bakan’ın, İsrailli yetkililere, “Gazze’de savaş sürdüğü sürece kuzeyde bir çözüme ulaşmak imkansızdır” dediği vurgulandı.

Refah’a ikna olmadı

İsrailli liderlerle yaptığı toplantının ardından gazetecilere konuşan Blinken, İsraillilerin kendisini Refah’ın karadan işgal edilmesi halinde yaşanmasından korkulan insani felaketi önleyebileceklerine ikna edemediklerini söyledi.

Blinken “Sivillerin zarar görmemesini sağlayacak etkili bir plan olmadan Refah’ta büyük bir askeri operasyonu destekleyemeyiz, desteklemeyeceğiz- ve hayır, böyle bir plan görmedik. Hamas sorunuyla başa çıkmanın, büyük bir askeri operasyon gerektirmeyen başka ve bize göre daha iyi yolları var” dedi.

Blinken’ın pazartesi günü başlayan Orta Doğu ziyareti, hem Mısır ve Katar’ın İsrail’le birlikte hazırladığı anlaşma teklifi Hamas’ın önündeyken hem de Netanyahu’nun bu hafta başında ifade ettiği gibi “anlaşma olsun ya da olmasın” Refah’ı işgalde ısrar ettiği bir döneme denk geldi.

Hamas’ın İsrail’in önerisini kabul edip etmeyeceği belli değil.

Dün akşam Hamas liderlerinden Usame Hamdan Lübnan televizyonuna verdiği bir demeçte “Mevcut müzakere teklifine ilişkin tutumumuz olumsuz” dedi. Ancak Hamas basın bürosu daha sonra bu yorumlara açıklık getirdi. Basın ofisi “Olumsuz tutum müzakerelerin durduğu anlamına gelmiyor. Bir ileri bir geri meselesi var” açıklaması yaptı.

Hamas uzun zamandır herhangi bir anlaşmanın Gazze’de yaşayan iki milyondan fazla insanın çoğunu evlerini terk etmek zorunda bırakan savaşın kalıcı olarak sona erdirilmesi gerektiğinde ısrar ediyor. Ancak Hamas’a sunulan teklifte bu yönde bir ifade yer almıyor. “Çatışmaların esir takası sürecinde geçici olarak durması”nı öngören teklifte “kalıcı ateşkes için müzakere ihtimali”ne atıf yapılıyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

‘İsrail, ateşkes anlaşmasını sabote ediyor’

Yayınlanma

netanyahu

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Hamas ile rehine anlaşmasına varılsa da varılmasa da Refah’a kara saldırısı başlatacaklarını duyurması tartışma yarattı.

İsrail ile Hamas arasındaki olası mutabakata arabuluculuk yapan Katar’dan bir yetkili, İsrail’i ateşkes görüşmelerini sabote etmekle suçladı.

Haaretz’den Jonathan Lis’e konuşan üst düzey Katarlı bir yetkili Refah’ı işgal etmenin anlaşmayı engelleyeceğini ve rehinelerin hayatını tehlikeye atacağını söyledi, “Refah operasyonu olası bir anlaşmayı engelliyor” dedi. Yetkili Netanyahu’nun açıklaması ile ilgili, “Bu Hamas’a baskı yapmanın bir yolu değil. Hamas bu hamleden İsrail’in anlaşma olsa da olmasa da Refah’a girmeyi planladığını anlıyor. Başka bir deyişle, pratikte İsrail’in çatışmaları sona erdirmek gibi bir niyeti yok.”

Katarlı yetkili, Netanyahu’nun şu anda bir rehine anlaşmasıyla ilgilenmediğini de sözlerine ekledi: “Arabulucu olarak görev yapmayı iki şartla kabul ettik. Birincisi her iki tarafın da bizi arabulucu olarak istemesi, ikincisi ise her iki tarafın da bir anlaşmayla ilgilenmesi. Şu an itibariyle Netanyahu’nun bir anlaşmayla ilgilenmediği izlenimini ediniyoruz.”

Yetkili, aralarında Netanyahu’nun da bulunduğu bazı üst düzey İsrailli yetkililerin, anlaşmaya varılmasındaki gecikmelerden Katar’ın sorumlu olduğu yönündeki suçlamalarına karşı çıktı: “Başbakanımız görüşmeleri bizzat yürütüyor. Zamanının önemli bir bölümünü bu işe harcıyor. Bunun karşılığında da Katar bazı İsrailli politikacıların günah keçisi haline geliyor ki böylece rehinelerin ailelerinden gelen baskıyla baş edebilsinler.”

Netanyahu, dün İsrailli rehine yakınlarının temsilcileriyle yaptığı görüşmede rehine anlaşmasına varılsa da varılmasa da Refah’a kara saldırısı başlatacaklarını söylemişti.

Netanyahu’nun yerinden edilmiş 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah’a kara saldırısı açıklamasının İsrail ile Hamas arasında rehine takası müzakerelerinin devam ettiği ve Hamas’ın yanıtının beklendiği sırada gelmesi dikkati çekti. Mısır basınında dün çıkan haberde, Hamas heyetinin Kahire’den ayrıldığı ve ateşkes anlaşması teklifine yazılı yanıt vereceği bildirilmişti.

Rehine müzakerelerinde yer alan üst düzey bir İsrailli yetkili de Haaretz’e yaptığı açıklamada İsrail’in Hamas’a, anlaşmanın ilk aşamasının uygulanması karşılığında Refah operasyonunu birkaç ay ertelemeyi teklif ettiğini söyledi. Yetkili, hükümetin, savaşı resmen sona erdirmeyi düşünmediğini, çünkü savaşın bittiği ilanının hükümet koalisyonunu dağıtacağını değerlendirdiğini kaydetti.

İsrailli yetkili şunu söyledi: “İsrailli yöneticiler, Hamas’ın birkaç aylık aradan sonra İsrail’in yeniden savaşa başlayamayacağına dair kumar oynamasını umuyor.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Ateşkes anlaşması için Hamas’ın yanıtı bekleniyor

Yayınlanma

Mısır basını, Hamas heyetinin Mısır’ın başkenti Kahire’den ayrıldığını ve ateşkes anlaşması teklifine yazılı yanıt vereceğini bildirdi.

Mısır’dan yayın yapan Al Qahera News televizyon kanalının haberine göre, Hamas heyetinin Kahire’den ayrıldığını ve Mısır’ın ateşkes anlaşması önerisine yazılı yanıtla tekrar geri döneceğini belirten kaynaklar, konuya ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi.

İsrail müzakere heyetinin de “Hamas’ın yanıtına bağlı olarak” Kahire’ye gönderebileceği belirtildi. İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, müzakerelere katılan bir yetkili, “Mossad, ordu ve iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’ten bir heyetin Kahire’ye gidebileceği” bilgisini paylaştı. Söz konusu İsrailli yetkili, heyetin Kahire’ye gitmesinin “Hamas’ın yanıtına bağlı olduğunu” ifade etti.

Haberde, “İsrail’in esir takası müzakerelerinde yol ayrımına geldiği” değerlendirilirken, İsrail ile Mısır arasındaki görüşmelerin “devam ettiği” ve Tel Aviv’in Hamas’a sunduğu son teklifte “esnek davrandığı” savunuldu.

Katar merkezli “Al-Araby Al-Jadeed”, Mısır’ın Hamas ile müzakereler için İsrail heyetini Kahire’ye davet ettiğini bildirmişti.

Mısır ve Hamas ateşkes teklifinin detaylarına ilişkin resmi bir açıklama yapmazken, Yedioth Ahronoth gazetesinin haberinde, teklifin Tel Aviv’in tahminlerine göre 134 İsrailli esirin 3 aşamada serbest bırakılmasını içerdiği, ilk aşamada 33 esirin, geri kalanların da 10 hafta arayla iki aşamada serbest bırakılmasının öngörüldüğü belirtildi.

Haberde, Hamasın elindeki her İsrail askerine karşılık 50 Filistinlinin serbest bırakılmasını, her sivile karşılık da 30 Filistinlinin serbest bırakılmasını talep ettiği aktarıldı.

Gazetenin haberine göre, İsrail, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah şehrine karadan girmeye yönelik tüm hazırlıkları durdurmayı ve bir yıl süreyle tam ateşkes sağlamayı, bu süre zarfında Filistin devletini kurma yönündeki çalışmaların uygulamaya konacağını taahhüt ediyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, dün Suudi Arabistan’da düzenlenen Uluslararası Riyad Ekonomi Forumu’nda yaptığı açıklamada, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi için ateşkes sağlanması konusunda bir teklifin olduğunu söylemişti.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron da Hamas’a İsrailli esirleri serbest bırakması karşılığında 40 günlük ateşkes ve binlerce Filistinli mahkûmun serbest bırakılmasının teklif edildiğini açıklamıştı. Cameron, “Umarım, Hamas bu anlaşmayı kabul eder. Açıkçası, dünyadaki tüm baskılar ve gözler bugün onların üzerinde olmalı ve ‘bu anlaşmayı kabul edin’ demeli” diye konuşmuştu.

Mısır ve Katar arabuluculuğunda hazırlanan yeni bir ateşkes ve karşılıklı esir takası anlaşması teklifinin 26 Nisan günü Hamas’a sunulduğu, Hamas’ın teklif üzerinde çalıştığı ve yakında yanıtını vereceği açıklanmıştı.

İsrail makamlarına göre, Gazze Şeridi’nde, bazıları hayatta bazıları ölü 130’dan fazla İsrailli esir bulunuyor. Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında öldürülen İsrailli esir sayısının 70’i geçtiğini duyurmuştu.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 24 binden fazlası kadın ve çocuk 34 bini aşkın Filistinli öldü.

Sağlık sisteminin çökmek üzere olduğu bölgede 77 binden fazla yaralı var, 7 bin kadar kişinin de kayıp olduğu aktarılıyor. Gazze Şeridi içinde 1,9 milyondan fazla Filistinli ise zorla göç ettirildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden 25 Mart’ta geçen “ateşkes kararı” hiçe sayılarak İsrail ordusunun saldırıları devam etti.

Uluslararası toplumdan gelen uyarılara rağmen İsrail makamları, 1,5 milyon kadar Filistinlinin sığındığı Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a kara saldırısı başlatılacağı söylemini sürdürüyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English