Bizi Takip Edin

RUSYA

IMF, Rusya’nın büyüme tahminini tekrar yükseltti

Yayınlanma

Uluslararası Para Fonu (IMF), nisan ayı Dünya Ekonomik Görünümü raporunda, önümüzdeki iki yıl içinde Rusya ekonomisinin büyümesine ilişkin tahminini yükseltti.

Ekonomistlerin ocak ayında yayımlanan bir önceki tahminiyle karşılaştırıldığında, 2024 yılı için beklenen rakam yüzde 2,6’dan yüzde 3,2’ye, 2025 yılı için ise yüzde 1,1’den yüzde 1,8’e yükseldi.

Raporda, gelecek yıl gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) büyümesindeki yavaşlamanın, yetersiz işgücü piyasasında ücret artışlarıyla desteklenen yatırım ve tüketici talebinde beklenen yavaşlamadan kaynaklandığı belirtildi.

IMF’nin tahminlerine göre 2024 yılında enflasyon, geçen yıl kaydedilen yüzde 7,4’e kıyasla yüzde 5,3’e gerileyecek. 2025 yılı sonunda ise fiyat artışı yüzde 4,4 olacak.

IMF uzmanları aynı zamanda Rusya Merkez Bankası’nın sıkı para politikasına bağlı kalmaya devam edeceğini öngörüyor.

Ekonomistlere göre, işsizlik rakamları önümüzdeki iki yıl içinde kayda değer ölçüde değişmeyecek ve bu yıl yüzde 3,1 ve gelecek yıl yüzde 3,2 olması bekleniyor.

Bununla beraber rapora göre Rusya’nın petrol ihracatı yaptırımlara rağmen artıyor ve bunun nedeni Rus yakıtını taşıyan tanker filosundaki artış ve deniz taşımacılığı için kendi sigortasını organize etmedeki başarı.

Rusya İktisadi Kalkınma Bakanlığı’nın eylül ayı tahminlerine göre ekonomi 2024-2025 yıllarında yıllık yüzde 2,3 oranında büyümeye devam edecek.

Rusya Merkez Bankası daha da muhafazakar bir tahminde bulunarak önümüzdeki iki yıl içinde GSYİH’nin yılda yüzde 1 ila 2 oranında büyümesini bekliyor.

Merkez Bankası’nın anketine katılan ekonomistlerin mart ayı tahmini, GSYİH büyümesinin 2024 yılında yüzde 1,8 ve 2025 yılında yüzde 1,5 olacağını varsayıyor.

Diğer yandan Rusya Federal İstatistik Kurumu’nun (Rosstat) tahminlerine göre, geçen yılın sonunda ülke ekonomisi yüzde 3,6 oranında büyüyerek, yüzde 5,9’luk bir rakamın kaydedildiği kota sonrası 2021 yılından bu yana rekor bir büyüme gösterdi.

Aynı zamanda, 2023 yılında nominal GSYİH hacmi 171,041 trilyon ruble olarak gerçekleşti.

RUSYA

FT: Batılı bankalar, 2023’te Rusya’da dört kat daha fazla vergi ödedi

Yayınlanma

Financial Times (FT) gazetesinde 2023 yılında Rusya’da faaliyet göstermeye devam eden Batılı bankalar ülke bütçesine 800 milyon avro vergi ödedi.

Gazetenin hesaplamalarına göre bu rakam, Ukrayna’ya dönük askeri müdahalenin öncesindeki seviyenin dört katı.

Bunlar Rusya’daki varlık büyüklüklerine göre Avrupa’nın en büyük yedi bankası, yani Raiffeisen Bank International, UniCredit, ING, Commerzbank, Deutsche Bank, Intesa Sanpaolo ve OTP.

2023 yılında bu bankaların toplam kârı 3 milyar avroya ulaştı. Söz konusu miktar, bankaların 2021’deki karlarından üç kat daha fazla.

Gazete, bankaların Rusya’daki faaliyetlerini en aza indireceklerine dair taahhüt verdiklerini anımsattı.

Bununla beraber gazete, 2021 yılında Rusya’da ödedikleri vergi miktarının 200 milyon avroyu bulduğunu belirtti.

Raiffeisen Bank’ın 800 milyon avronun yarısından fazlasını -464 milyon avro- karşıladığı bilgisini paylaşan gazete, UniCredit’in 154 milyon avro, ING’nin 20 milyon avro, Commerzbank’ın 8 milyon avro, Deutsche Bank 16 milyon avro, Intesa Sanpaolo’nun 27 milyon avro ve OTP’nin 90 milyon avro vergi ödediğini kaydetti.

Financial Times‘ın hesaplamalarında Citigroup ve JPMorgan gibi ABD’li kredi kuruluşları Rusya’ya ilişkin bilgi vermedikleri için dikkate alınmadı.

Kiev Ekonomi Okulu’nun Rusya Merkez Bankası verilerine dayanarak yaptığı hesaplamalara göre ABD’li finans holdingi Citigroup, 2023 yılında Rusya’da 149 milyon dolar kar elde etti ve 53 milyon dolar vergi ödedi.

JPMorgan ise 35 milyon dolar kazandı ve 6,8 milyon dolar vergi ödedi.

Putin, Avrupa’nın en büyük bankası HSBC’nin Rusya biriminin Rus Expobank’a satılmasına onay verdi

Okumaya Devam Et

RUSYA

Tacikistan’dan Rusya’ya protesto notası

Yayınlanma

Tacikistan Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın ülkedeki Büyükelçisi Semyon Grigoryev’in pazartesi günü çağrıldığını açıkladı. Grigoryev’e Rusya topraklarında Tacik vatandaşlarına yönelik ‘vurgulanan olumsuz tutumun tezahür ettiği kitlesel vakalar’ ile ilgili bir protesto notası verildi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Şohin Samedi, dün yaklaşık bin ülke vatandaşının kapsamlı kontroller neticesinde Moskova havalimanlarında mahsur kaldığını söylemişti. TASS haber ajansına konuşan Samedi’ye göre 954 Tacikistan vatandaşı Vnukovo havalimanındaki geçici gözaltı bölgesinde bulunurken, 22 kişi de halihazırda ülkeden sınır dışı edilmiş durumda.

Kommersant gazetesinin haberine göre Dışişleri Bakanlığı, ayrıca Rusya’daki Tacikistanlıların hak ve özgürlüklerinin ‘yaygın bir şekilde ihlal edildiğini’ belirtti.

Bakanlık, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, “Nota, bu tür eylemlerin yalnızca Tacik vatandaşlarına karşı uygulandığını ve bunun Tacikistan-Rusya ilişkilerinin ruhu ve gelenekleriyle temelden bağdaşmadığını belirtir,” ifadelerine yer verdi.

Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, kontrolleri, Crocus City Hall’daki terör saldırısının ardından artan güvenlik önlemleriyle açıkladı.

Zaharova, aynı zamanda kontrollerin vatandaşların uyruğuyla ilgili olmadığını ve geçici nitelikte olduğunu kaydederek “Rusya tarafı, durumu mümkün olan en kısa sürede çözmek için kapsamlı tedbirler alıyor. Anlayışınıza güveniyoruz,” diye ekledi.

Tacikistan: Yaklaşık bin vatandaşımız Moskova havalimanlarında mahsur kaldı

Okumaya Devam Et

RUSYA

Aleksandr Dugin, ABD’li sunucu Tucker Carlson’a mülakat verdi

Yayınlanma

Rus siyaset bilimci Aleksandr Dugin, Amerikalı sunucu Tucker Carlson’a mülakat verdi. Carlson, 20 dakikalık mülakatı kendi YouTube kanalında yayınladı.

Dugin’i tanıtan Carlson, filozofun Batı’da ‘Putin’in beyni’ olarak nitelendirildiğini ve fikirlerinin ‘bazı insanlar için son derece rahatsız edici’ olduğunu iddia etti.

Carlson, “Dugin, Vladimir Putin’in yakın bir danışmanı değil. O büyük fikirler hakkında yazan bir yazar. Ve bu nedenle kitapları ABD’de Biden yönetimi tarafından yasaklandı, Amazon’dan satın alamazsınız,” diye konuştu.

Carlson, Ağustos 2022’de siyaset bilimcinin kızı Darya Dugina’nın bir bombalı saldırıda öldürüldüğünü anımsattı.

Carlson, mülakatın hemen başında Dugin’e İngilizce konuşulan ülkelerin neden ‘intihar yoluna girdiğini’ sordu. Dugin, ise şu yanıtı verdi:

“Bence her şey bireycilikle başladı. Bu, insan doğasının yanlış anlaşılmasıydı. Bireyciliği bireyle özdeşleştirdiğinizde, diğer her şeyle olan tüm bağları koparırsınız. Birey, liberal ideolojinin merkezine yerleştirilen anahtar kavramdı ve hala da öyle. Anladığım kadarıyla liberalizm, bireyi her türlü kolektif kimlikten özgürleştiren tarihsel, kültürel, siyasi ve felsefi bir süreç. Kolektif bir kimlik olarak Katolik Kilisesi’nin, kolektif bir kimlik olarak Batı İmparatorluğu’nun reddedilmesi, ardından kolektif bir kimlik olarak ulus devlete karşı adil sivil toplum lehine bir isyan vardı. Daha sonra liberalizm, komünizm ve faşizm arasında 20. yüzyılın büyük savaşı yaşandı. Ve kazanan yine liberalizm oldu. Ve Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra geriye sadece liberalizm kaldı.”

Liberalizmin bir sonraki aşamasının ‘cinsiyet kimliğinden özgürleşme’ olduğunu ve bunun sonucunda ‘LGBT aktivizmi ve yeni bir cinsel bireycilik biçiminin ortaya çıktığını’ dile getiren Dugin, şöyle devam etti:

“Henüz tam olarak atılmamış olan son adım ise insan kimliğinden özgürleşmektir. Bireysel kimliğinizi, yani insan olmak ya da olmamak, seçebilirsiniz. Bunun bir adı var; transhümanizm, posthümanizm, yapay zeka. Klaus Schwab, [Raymond] Kurzweil, [Yuval Noah] Harari bunun insanlığın kaçınılmaz geleceği olduğunu açıkça ilan ediyorlar. Tarihin sonuna yaklaşıyoruz. Beş asır önce bu trene bindik ve şimdi son istasyona varıyoruz.”

Carlson, ayrıca Dugin’e Rusya’da liderlik değişiminin yaşandığı 2000 yılından bu yana neden Batı için, özellikle de ABD’deki liberaller için ‘ana düşman haline geldiğini’ düşündüğünü sordu. Dugin, ABD’nin Rusya’nın ilk devlet başkanı Boris Yeltsin’i ‘ayyaşın teki olduğu için’ sevdiğini belirtti:

“Öncelikle Putin’in geleneksel bir lider olduğunu düşünüyorum. İktidara geldiğinde, en başından beri ülkemizi küresel nüfuzun dışında tutmaya çalıştı. Küresel ilerici ajandaya karşı çıkmaya başladı. Ve [ABD’de] Sovyetler Birliği’ni destekleyen bu insanlar ilericiydiler, şimdi de ilericiler. Dolayısıyla, kendi ilerici ajandalarını paylaşmayan ve geleneksel değerleri, devletin egemenliğini, Hıristiyanlığı, geleneksel aileyi -oldukça başarılı bir şekilde- yeniden canlandırmaya çalışan biriyle karşı karşıya olduklarını hissetmeye başladılar.”

Batılı ilerici kampın Rusya’ya dönük nefretinin şaşırılacak bir şey olmadığını vurgulayan Dugin, “Ana hedefiniz ve amacınız geleneksel değerleri, geleneksel aileyi, geleneksel ilişkileri, geleneksel inançları yok etmekse… Ve nükleer silahlara sahip biri -sonuncusu ama en önemlisi- geleneksel değerleri güçlü bir şekilde savunuyorsa, Rusya düşmanlığı ve Putin nefreti onlar açısından mantıklı,” diye ekledi.

Tucker Carlson, geçtiğimiz aylarda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve VKontakte sosyal ağının ve Telegram mesajlaşma programının kurucusu Pavel Durov ile de mülakat gerçekleştirmişti.

Rusya lideri Putin, Amerikalı sunucu Tucker Carlson’ın sorularını yanıtladı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English