DÜNYA BASINI

Libya’da yeni bir “uzlaşı hükümeti” ne kadar gerçekçi?

Yayınlanma

Libya’da Trablus merkezli Devlet Yüksek Konseyi ve Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’nin altışar üyesinden oluşan Seçim Yasalarını Belirleme Komitesi geçici bir uzlaşı hükümeti kurulmasını öngören bir plan sundu. Plan, Trablus ve Bingazi’deki iki hükümetin birleştirilmesi ve temel görevi ülkeyi seçime götürmek olan yeni bir hükümet kurulmasını öngörüyor. Ancak Ulusal Birlik Hükümeti Başkanı Abdülhamit Dibeybe ve Birleşmiş Milletler dahil birçok iç ve dış aktör yeni bir geçici hükümetin kurulması planını reddediyor.

Dibeybe, planı hazırlayan Temsilciler Meclisi ile Libya Yüksek Devlet Konseyi’ni, iktidar sürelerini uzatmaya çalışmakla suçluyor. Seçimlerin gerçekleşmesinin tek yolunun istikrar olduğunu söyleyen Dibeybe, “Yeni bir geçiş dönemi ya da paralel hükümetler olmayacak. Yeni geçiş dönemleri icat ederek daha uzun süre iktidarda kalmaya çalışmak, seçim sürecini akamete uğratır. Bizim tek bir hedefimiz var o da seçimlerdir ve bu hedef gerçekleşinceye kadar görevimizin başındayız” diyor.

BM Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye Bathily de “Libya’da yeni geçiş süreçleri veya yeni geçici hükümetleri talep edenler ise pastanın bölünmesini istiyorlar ve tarih de onları hatırlayacaktır” diyerek plana karşı çıkıyor.

Ayrıca, Kahire’nin ön ayak olduğu ve desteklediği bu plana giden süreci Devlet Yüksek Konseyi adına Halid el-Mişri ve Temsilciler Meclisi adına Akile Salih yürütmüştü. Devlet Yüksek Konseyi, 6 Ağustos’ta Halid el-Mişri yerine Konsey’in başkanlığına Muhammed Tekele’yi seçti. Her iki ismin de Adalet ve İnşa Partisi’nden olmasına rağmen Tekele’nin, Dibeybe’ye daha yakın durduğu belirtiliyor. Dolayısıyla bu değişiklik sonrası hali hazırda üyelerinin ezici çoğunluğunun karşı olduğu planda Devlet Yüksek Konseyi’nin ısrar edip etmeyeceği belirsiz.

Uluslararası Kriz Grubu, konuyla ilgili yayınladığı bir analizde, tüm eksikliklerine ve önündeki engellere rağmen yeni birlik hükümetinin ülkedeki ihtilafa şimdilik en iyi alternatif olduğu görüşünde: “Plan Libya’nın siyasi krizinden çıkışı için en ideal yol olmayabilir ancak şimdilik ülkeyi yeniden birleştirmek için tek gerçekçi yol.” Dolayısıyla analiz uluslararası aktörlerden bazı şartlar karşılığında bu planı desteklemelerini istiyor.

Ancak Dibeybe hükümetinin de Devlet Yüksek Konseyi ve Temsilciler Meclisi’nin onayı ile kurulduğu ve görevinin ülkeyi seçime götürmek olduğu hatırlandığında, Kriz Grubu’nun destekleme çağrısı yaptığı planda, seçimlerin yapılma ihtimali ne kadar güçlü? Yoksa bu planın asıl amacı Dibeybe’nin iddia ettiği gibi Konsey ve Meclis’in görev sürelerini uzatmak mı?  

Soru işareti çok olsa da planın ayrıntılarını ele alan söz konusu analizi dikkatinize sunuyoruz:

***

Birlik Hükümeti Kurmak Libya’daki İhtilafı Çözmek için En İyi Seçenek Olabilir

Claudia Gazzini

Libyalı siyasetçiler geçici bir hükümet kurmak için bir plan ortaya koydular. BM ve diğer dış aktörler ülkedeki siyasi çıkmazı kırmaya yönelik bu adımı desteklemeli.

Libya’daki siyasi kriz, ülkenin doğusundaki Tobruk kentinde bulunan Temsilciler Meclisi’nin, genel seçimlere giden yol haritasının bir parçası olarak ülkenin iki paralel yönetimini yeniden bir araya getirecek bir geçici hükümet planını onaylamasının ardından yeni bir dönemece girdi. Meclis üyeleri bu kararı Trablus merkezli rakip kurum Devlet Yüksek Konseyi temsilcileri ve doğu merkezli askeri diktatör Mareşal Halife Hafter’in desteğiyle aldı. Yeterli desteği bulması halinde plan, Libya’yı son on yılın büyük bir bölümünde iki ayrı otoritenin bölünmüş idaresi altına sokan çatlağı iyileştirme yolunda önemli bir adım olabilir. Ancak hem Libya içinde hem de dışında etkili eleştirmenlerle birlikte plan hala önemli engellerle karşı karşıya.

Muhalifler, planın seçimlerin yapılmasına yönelik halihazırda aksayan gündemini baltaladığını ve ülkedeki derin bölünmelere rağmen bir yıldır devam eden barışı bozma riski taşıdığını söylüyor. Batılı hükümetler ve bazı Libyalılar Libya’da hükümet kurulmadan önce genel seçimlerin yapılmasını istiyor, BM de öyle. Ancak hem Meclis hem de Konsey üyeleri tarafından oluşturulan ve yeni seçimlere giden yol haritasının yanı sıra bu seçimleri yönetecek yasaları hazırlamakla görevli 6+6 Komitesi ile anlaşmazlığa düştüler. BM, yeni seçim hazırlıklarına yardımcı olması için Komiteye destek verdi. Ancak BM’nin bir hükümet kurulmadan önce seçimlerin yapılması konusundaki ısrarına rağmen- ki bu da iki paralel yönetimi şimdilik yerinde bırakacaktır- 6+6 Komitesi, müzakerelerinde geçici bir birlik hükümetinin gerekli bir ilk adım olduğu sonucuna vardı. Bu doğrultuda bir plan taslağı hazırladı ve bu plan Meclis ve Konsey tarafından kabul edildi.

Planın savunucuları, yönetim iki rakip oluşum arasında bölünmüşken seçim yapmanın zorlukları (bazıları imkânsız olduğunu söylüyor) göz önüne alındığında, çabalarının ülkeyi yeniden bir araya getirmenin en umut verici yolu olduğu konusunda sağlam bir iddia ortaya koyuyorlar. Ancak planlarının uygulanabilir olup olmadığı henüz belli değil- bu da kısmen dış desteğe bağlı olacak. Eğer bu hükümeti kuracak başbakanın seçilme süreci açık ve şeffaf olursa, BM de dahil uluslararası aktörler, Libya’nın içinde bulunduğu siyasi çıkmazı aşmak için somut bir yol sunan bu adımı desteklemeli.

Yeni Birlik Hükümetine Doğru mu?

Yeni planla ilgili tartışmaların merkezinde Libya’nın yeniden birleşmesi gibi çözülmemiş bir mesele yer alıyor. Uluslararası bir koalisyonun 2011 yılında Muammer Kaddafi rejimini devirmesinden bu yana Libya bir çıkmazdan diğerine savruldu. 2014 yılında yapılan tartışmalı parlamento seçimleri ülkeyi ikiye böldü ve bir güç merkezi başkent Trablus’ta, diğeri ise Tobruk’ta oluştu. İki kamp arasında aralıklı olarak çatışmalar çıktı ve Hafter’in komutasındaki güçler Nisan 2019’da Trablus’u kuşattı. Bir sonraki Ekim ayında yapılan ateşkes, birleşik geçici bir hükümetin kurulmasını sağladı. Ancak bu birliktelik uzun sürmedi. Şubat 2022’de, iki ay önceki başarısız seçimlerin ardından, Meclis ve Konsey arasında Trablus merkezli Başbakan Abdülhamid Dibeybe hükümetinin yerini almak üzere yapılan anlaşma çöktü ve Meclis Fethi Başağa’dan paralel bir hükümet kurmasını istedi.

Ülke o tarihten bu yana iki rakip yönetim arasında bölünmüş durumda ve bu yönetimlerin nasıl bir araya getirileceği konusunda ülke içinde ve dışında çok az mutabakat var. Trablus’ta, Aralık 2021’de yapılması planlanan seçimleri gerçekleştirememesine rağmen uluslararası tanınırlığa sahip olan ve batı Libya’nın çoğunu kontrol eden Dibeybe hükümeti bulunuyor. Rusya’nın memnuniyetle karşıladığı ancak hiçbir hükümetin tanımadığı paralel otorite ise Libya’nın doğusunu Sirte’den yönetiyor ve Tobruk’taki Meclis’in yanı sıra Hafter tarafından da destekleniyor. Mart ayında Meclis, Başağa’yı görevden alarak yerine vekaleten Maliye Bakanı Usame Hamad’ı getirdi.

Yerel ve uluslararası aktörler ülkeyi yeniden tek bir hükümet altında toplamanın en iyi yolunun yeni seçimler mi, güç paylaşımı anlaşması mı ya da yeni bir anayasa mı olduğu konusunda görüş ayrılığı yaşamaya devam ediyor. Seçimlere öncelik veren yaklaşım, BM Güvenlik Konseyi’nin “Libya halkının seçimler yoluyla kendilerini kimin yöneteceği konusunda söz sahibi olma arzusunu tanıyan” 2656 (2022) sayılı kararında yer alıyor- bu dil, BM’nin bir birlik hükümeti kurulmasına yönelik mevcut muhalefetini kısmen açıklıyor.

Aynı şekilde, yeniden birleşme çabalarına kimin öncülük etmesi gerektiği konusunda da sürekli görüş ayrılıkları var: rakip meclisler, sahadaki başlıca siyasi aktörler ya da BM öncülüğündeki yeni bir forum. BM destekli 2015 Libya Siyasi Anlaşması, ülkenin rakip meclislerinin ülkenin siyasi geleceğiyle ilgili her türlü önemli karar üzerinde anlaşması gerektiğini belirtiyor. Ancak 2021’de Dibeybe’yi geçici başbakan olarak seçen, iki meclisin üyeleri ve Libya’daki grupların diğer temsilcilerinin yer aldığı BM öncülüğündeki bir organ oldu.

Bugün gelinen noktaya yönelik adımlar, 6+6 Komitesi’nin müzakereleriyle mayıs ayı sonlarında atılmaya başlandı. Mart ayı başında kurulan Komite, Temsilciler Meclisi’nden (Libya’nın 2014 yılında seçilen parlamentosu) altı ve Trablus merkezli Devlet Yüksek Konseyi’nden (Libya’nın 2012 yılında seçilen Kaddafi sonrası ilk meclisinin üyeleri tarafından 2016 yılında oluşturulan bir danışma organı) altı üyeden oluşuyor. İki ay sonra, seçim için yol haritası ve destekleyici mevzuat üzerinde anlaşmaya varıldığını açıkladı. 6+6 Komitesi’nin görevinin seçimlere giden yolu açmak olduğunu düşünenleri şaşırtacak şekilde, iki meclisin seçim yasalarını onaylamasını bir birlik hükümetinin önceden atanması şartına bağladı.

Geçici bir birlik hükümeti kurulması yönündeki çağrılar yeni değildi. Meclis Başkanı Akile Salih ve Konsey Başkanı Halid el-Mışri önceki aylarda bu fikri açıkça desteklemişlerdi. Bir zamanlar birbirlerine düşman olan bu iki isim ve rakip meclislerdeki müttefikleri, Dibeybe’nin yerine yeni bir başbakanın geçmesi gerektiği konusunda hemfikirdi. Ancak onları harekete geçiren şeyin seçimleri organize edecek birleşik bir hükümet için gerçek bir heves mi yoksa 2021’in sonlarında Meclis üyelerinin ve 2023’ün başlarında da Konsey’in desteğini kaybeden Dibeybe’ye karşı duyulan düşmanlık mı olduğu belirsiz. 16 Haziran’da Hafter, ülkenin seçimleri denetlemek ve ülkeyi birleştirmek için teknokratlardan oluşan geçici bir hükümete ihtiyacı olduğunu söyleyerek tartışmaya katıldı.

6+6 Komitesi, başkanlık ve parlamento seçimlerinin sırası ve başkan adayları için uygunluk şartları gibi kilit anlaşmazlıkları çözdüğü için geçici birleşik hükümeti kurma zamanının geldiğini söylüyor. Bu iddia sadece kısmen doğru. Komite üyeleri bu konularda hemfikir, ancak ne Meclis ne de Konsey, komitenin hazırladığı seçim yasası önerilerini kabul etti. Komite, seçim yasaları için 6 Haziran’da Fas’ta bir imza töreni planlamıştı; Komite üyeleri kapalı kapılar ardında müzakereler yürütüyordu; her iki meclisin başkanları da Fas’a gitti ancak son anda iptal edilen törene katılmadı.

Meclis Başkanı Salih daha sonra Kriz Grubu’na, Komite’nin, bir adayın ilk turda oyların yüzde 50’sinden fazlasını alması halinde bile başkanlık seçiminin ikinci tura kalmasını zorunlu kılan hükmüne karşı çıktığını açıkladı. Diğer siyasetçilere göre bir başka tartışma konusu da başkan adayının ikinci bir vatandaşlıktan (Hafter’in ABD vatandaşı olduğu bildirildiğinden potansiyel bir sorun) feragat etmesi gerekip gerekmediği ve ne zaman gerekeceği. Bu meseleler hala çözüme kavuşturulmadığı için her iki meclis de Komite’nin sunduğu seçim yasalarını henüz resmen onaylamadı, ancak Komite bu konuda kararlı görünüyor. Görünüşe göre bu aksaklıkları atlayan 6+6 Komitesi yine de devam etti ve seçim için yol haritasının bir parçası olarak yeni bir geçici hükümetin görev tanımını ve seçim sürecini ortaya koyan ayrı bir belge hazırladı. Meclis üyelerinin 25 Temmuz’da ön onay verdikleri metin işte bu yeni metin (Konsey ayın başlarında bu metni onaylamıştı).

Onaylanan bu birlik hükümeti kurma önerisi, geçici başbakanın seçiminde iki rakip meclis arasında tam bir işbirliği öngörüyor. Adayların en az on beş Meclis ve on Konsey üyesinden resmi onay alması gerekecek. Ardından, Meclis ve Konsey üyeliklerinin her biri listedeki adaylar için oy kullanacak. Kazanan adayın toplamda en yüksek oyu alması gerekecek.

Plan yine de değişebilir. Bazı Meclis üyeleri, Konsey’in sadece bir danışma organı olduğu gerekçesiyle bu düzenlemenin bir parçası olmaması gerektiğini söyledi. Bazıları da hükümet seçiminin ancak Meclis’in Konsey’in desteğiyle seçim yasalarını resmen onaylamasından sonra yapılması gerektiğini savundu. Dolayısıyla planın yasal geçerliliğini sorguladılar. Buna cevaben ve Meclis üyelerini rahatlatmak amacıyla Meclis Başkanı, Konsey’in geçici başbakan adayını seçme sorumluluğunu paylaşacağını, ancak seçilen adayı onaylama ya da reddetme yetkisinin sadece Meclis’e ait olacağını, çünkü Libya yasalarına göre bir hükümete sadece Meclis’in güvenoyu verebileceğini savundu.

Bu noktada, Meclis üyelerinin açıklamaları ve oylama usullerine ilişkin planda yapılacak olası değişiklikler ışığında hem Meclisin hem de Konseyin planın güncellenmiş bir versiyonunu başka bir zaman onaylaması gerekip gerekmeyeceği belirsiz. Her iki meclisin de seçim sürecinin hangi oylama usulleri ve nisap sayılarına göre gerçekleşeceğini netleştirmesi ve yeni başbakanın görevinin bir parçasının da yeni seçimlere hazırlanmak olduğunu açıklığa kavuşturması gerekiyor.

Pratik bir mesele olarak, Komite’nin planının geçici bir birleşik hükümeti hayata geçirebilmesi için üç koşul gerekli. İlk olarak, iki meclisin, detayları henüz belirlenmemiş olan başbakan seçim prosedürü konusunda iyi niyetli işbirliğini sürdürmesi gerekecek. İkinci olarak, hareketin halk desteğine ihtiyacı var. Birçok Libyalı seçimlerden önce bir birlik hükümeti kurulması fikrini benimsiyor ki buna seçimlerin sadık savunucuları olan ve başkanlık yarışında aday olan siyasi şahsiyetler de dahil. Ancak bu planı onaylamaları, seçim prosedürünün geçerliliğine ve geçici başbakanın güvenilirliğine bağlı. Üçüncü olarak, planın uluslararası tanınırlığa ve BM desteğine ihtiyacı var ki bu olmadan Dibeybe’nin görevinden ayrılma ihtimali zayıf.

Potansiyel Engeller

Planın esası ne olursa olsun, iki meclisin anlaşmalar yapıp sonra geri adım atma sicili var ve bunun yanı sıra başka potansiyel engeller de söz konusu.

Bunlardan ilki, Dibeybe ve destekçilerinin seçim yapılmadan Dibeybe’nin başbakanlıktan indirilmesine karşı çıkabilecek olmaları. Trablus’taki silahlı müttefiklerini onu iktidarda tutmak için seferber edebilirler. Bunu yaparlarsa, Dibeybe destekçileri ile muhalifler arasında çatışmalar çıkabilir ya da Dibeybe’nin yerine geçme çabalarıyla bağlantılı kişiler kaçırılabilir ki bu Libya’da siyasi muhalifleri susturmak için yaygın olarak kullanılan bir taktik. Bu olaylardan herhangi biri seçim sürecini durdurabilir ve istikrarı bozucu etkilere yol açabilir.

İkinci olası engel ise şu ana kadar Libya’daki başlıca uluslararası aktörlerin Meclis ve Konsey tarafından bir birlik hükümeti seçilmesine yönelik hamleyi desteklemiyor görünmesi. Daha önce de belirtildiği üzere BM, seçimlerin önünü açmaya yönelik BM destekli çabalara ters düştüğünü söyleyerek bu fikre açıkça karşı çıktı. Libya’daki BM Destek Misyonu 26 Temmuz’da yaptığı bir açıklamada bunu halkın seçim talebini hiçe sayan “tek taraflı bir girişim” olarak nitelendirdi ve “Libya için ciddi sonuçlar doğurabileceği ve daha fazla istikrarsızlık ve şiddeti tetikleyebileceği” uyarısında bulundu. Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi ise sert bir dille verdiği yanıtta BM’yi planı “tek taraflı” olarak niteleyerek Libya kamuoyunu yanıltmakla suçladı ve önerilen seçim sürecinin, önemli siyasi kararlar için her iki meclisin de onayını gerektiren 2015 Libya Siyasi Anlaşması ile uyumlu olduğunu iddia etti. Komite teknik olarak haklı, ancak BM iki meclisin mutabakatının yetersiz olduğuna ve meşruiyetin seçim yanlısı ve muhtemelen Dibeybe taraftarı gruplar da dahil daha fazla katılım gerektirdiğine inanıyor gibi görünüyor.

Diğer dış aktörlere gelince, onların görüşleri de farklı. BM gibi Batılı başkentler de geçici hükümet planına mesafeli yaklaşıyor. Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ve ABD 27 Temmuz’da yaptıkları ortak açıklamada “seçim çerçevesinin tartışmalı tüm unsurlarının ele alınması” gerektiğinin altını çizerek Libya liderlerinin odak noktasının “Libya halkının ulusal başkanlık ve parlamento seçimlerinin bir an önce yapılması yönündeki sürekli taleplerine” yanıt vermek olması gerektiğini savundular. Geçici birlik hükümeti kavramına değinmeyen açıklama, bu başkentlerin geçici hükümeti desteklemeyeceklerini ortaya koydu. Bu tutum şaşırtıcı değil: bu ülkelerin yetkilileri bir sonraki adımın başkanlık ve parlamento seçimleri olması ve ardından yeni başkanın mevcut yasal çerçeveye dayalı bir hükümet kurması gerektiği konusunda kararlı. Bir birlik hükümetinin atanmasında fayda görmüyorlar ve (pek de makul olmayan bir şekilde) ülkenin iki rakip hükümet iş başındayken de kolayca seçimlere gidebileceğini iddia ediyorlar. Bazı Libyalılar bu tür tutumları, bu ülkelerin birçoğu ile yakın ilişkilere sahip olan Dibeybe hükümetinin zımnen onaylanması olarak yorumluyor.

Ortadoğulu aktörler farklı bakış açılarına sahip. Mısır Dışişleri Bakanlığı “Libya kurumlarının rolüne saygı gösterilmesi” ve “herhangi bir tarafın diktasından veya dış müdahaleden” kaçınılması çağrısında bulundu. Bunu yaparken Kahire’nin, genel seçimlerden önce bir hükümet atanması için defalarca yaptığı çağrılar ve iki meclis arasındaki müzakerelere uzun süredir verdiği destekle tutarlı olarak, geçici bir hükümet kurulması planının arkasında durduğunu ima eder gibiydi. Buna karşılık Birleşik Arap Emirlikleri bir görüş belirtmedi ancak 6+6 Komitesinin planının arkasında durması da pek olası görünmüyor. Muhtemelen ileriye dönük en iyi yol olarak Dibeybe ve Hafter arasında bir anlaşmaya sıcak bakıyor. Abu Dabi geçen yıl, iki güç simsarı arasında bir anlaşma sağlamaya çalıştı ve Emirlik yetkilileri Kriz Grubu’na bu yolu tercih ettiklerini belirtti. Katar’daki yetkililer Dibeybe-Hafter anlaşması konusunda daha az hevesli, ancak bunu Dibeybe’nin devrilmesini gerektirecek diğer seçeneklerden daha gerçekçi buluyorlar. Ancak pek çok Libyalı, Hafter ve Dibeybe’nin başta petrol sektörü olmak üzere pek çok konuda işbirliği yapıyor gibi görünmelerine rağmen, bir birlik hükümetinin kurulmasına yol açabilecek siyasi bir pazarlık yapma şanslarının çok az olduğunu düşünüyor.

Çıkmaza Son Vermek için Fırsat mı?

Seçim ihtimalinin her zamankinden daha uzak olduğu bir ortamda, BM ve yabancı hükümetlerin gerekli ilk adım olarak bir birlik hükümeti kurulması fikrine karşı çıkmakta fazla katı davranıyor olmaları mümkün. Elbette Libya’daki başlıca taraflar seçimler konusunda anlaşabilselerdi, seçim sandığı ileriye dönük en iyi yol olurdu. Ancak 2021 seçimlerini torpilleyen aynı konularda, yani başkan adayları için uygunluk kriterlerinin belirlenmesi ve başkanlık ve yasama seçimlerinin sırası konusunda bölünmüş durumdalar. 6+6 Komitesi’nin nasıl yapılacağına dair fikirlerine rağmen bu anlaşmazlıkların üstesinden gelme şansı şu anda çok düşük. Libyalı siyasetçiler seçimlere destek verdiklerini açıkça ifade etme ancak anketlerin kendi siyasi emellerini tehdit ettiğinden şüphelendiklerinde bunu yumuşatma veya geri çekilme eğilimindeler.

BM ise Libyalı taraflara farklı bir çözüm dayatacak konumda değil. Şubat ayı sonlarında BM özel temsilcisi Abdoulaye Bathiliy, BM’nin seçim için yol haritasını tamamlamak üzere bir Libya Yüksek Düzeyli İdari Paneli kurmayı önerdi. Ancak iki meclisin itiraz etmesi ve Mısır’ın BM Güvenlik Konseyi’nde bu fikre karşı lobi yapması üzerine Bathily geri adım attı. BM’nin rolü, Libya’nın siyasi liderlerinin ülkenin geleceği hakkında kendi kararlarını verme arzusunu yansıtacak şekilde o zamandan beri azaldı.

BM’nin bu şekilde kısıtlandığı ve uygulanabilir bir alternatifin sunulmadığı bir ortamda, Libya’nın istikrar ve iyi yönetişim yolunda ilerlemesiyle ilgilenen dış aktörler, seçimlerden önce geçici bir birlik hükümeti kurulmasına yönelik muhalefetlerini yumuşatmalı. Ayrıca, iki meclisin bir başbakan seçmek için açık ve şeffaf prosedürler üzerinde anlaşması ve yeni yürütmenin yetkilerinin seçim hazırlıklarını destekleyecek şekilde açıkça tanımlanması halinde bu fikrin arkasında durabileceklerini açıkça belirtmeliler. Dolayısıyla her iki organ da onaylanan plana eklemeler yapmalı, daha fazla taahhütte bulunmalı ve iç oylamayı nasıl organize edeceklerine ilişkin ayrıntılar sunmalı. Meclis ve Konsey ayrıca seçim sürecinin özgür ve adil olmasını sağlamak için BM’yi süreci denetlemeye davet etmeli; BM’nin katılımı, 2022’de Başağa hükümetinde olduğu gibi, Dibeybe destekçileri de dahil diğer Libyalıların sonuca itiraz etme ihtimalini azaltacak. Bir birlik hükümeti kurulduktan sonra, her ne kadar hâlâ zorluklarla dolu olsa da yeni seçimlere gitme ihtimali çok daha yüksek olacak.

Dış aktörler bu yolun izlenmesinde riskler görmekte haklılar, ancak iki meclis yukarıda önerilen değişiklikleri ve taahhütleri yerine getirirse, bu riskler alınmaya değer olacak. Meclis tarafından 25 Temmuz’da onaylanan plan Libya’nın siyasi krizinden çıkış için en ideal yol olmayabilir, ancak şimdilik ülkeyi yeniden birleştirmek için tek gerçekçi yol.

Çok Okunanlar

Exit mobile version