Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

New York’taki görüşmelerde Çin’den İran’a tam destek

Yayınlanma

İsrail ile Lübnan Hizbullahı arasında topyekûn bir savaş riskinin arttığı bir dönemde, iki üst düzey Çinli diplomat bu hafta üst düzey İranlı yetkililerle yaptıkları görüşmelerde Tahran’a desteklerini dile getirdiler.

Salı günü New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı çerçevesinde Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya gelerek Tahran’a “egemenliğini, güvenliğini, toprak bütünlüğünü ve ulusal onurunu” koruma konusunda destek sözü verdi.

Çin dışişleri bakanlığı Wang’ın şu sözlerini aktardı: “Uluslararası ve bölgesel durumdaki değişiklikler ne olursa olsun, Çin her zaman İran’ın güvenilir bir ortağı olmuştur ve her zaman olduğu gibi İran’ı destekleyecek… ve dış güçlerin İran’ın içişlerine karışmasına, yaptırım ve baskı uygulamasına karşı çıkacaktır.”

Wang ayrıca Çin’in “adaleti destekleyeceğini ve Gazze savaşını sona erdirmek için ateşkesi teşvik edeceğini” söyledi.

Görüşme Wang ile İran’ın yeni reformist cumhurbaşkanı Pezeşkiyan arasındaki ilk görüşme oldu.

İran devlet haber ajansı IRNA’ya göre Pezeşkiyan, Çin’in çatışmanın çözümünde oynayabileceği bir rol olduğunu söyledi.

“[İsrail] hiçbir yasal çerçeveye uymuyor ve bu rejimin işlediği suçlar insanlık vicdanı tarafından kabul edilemez” dedi.

“Dünyanın en önemli ülkelerinden biri olarak Çin’in rolü bu suçların kınanması ve durdurulmasında kesinlikle etkili olacaktır.”

IRNA’nın haberine göre Wang, “İsrail rejiminin Gazze’deki eylemlerinin haksız olduğunu ve Filistin halkının öldürülmesine ve yerinden edilmesine yol açtığını ve maalesef bu tür eylemlerin bölgeye yayıldığını” söyledi.

Pezeşkiyan İran ve Çin’in “dünyada çok taraflılığın gelişmesi için el ele vermesi gerektiğini” ve “zorlayıcı güçlerin kendi taleplerini diğer uluslara dayatmasına izin vermeyeceklerini” sözlerine ekledi.

Çin’in Orta Doğu elçisi Zhai Jun İran’da ayrıca İran Dışişleri Bakanının kıdemli danışmanı Ali Asghar Khaji ve İran’ın Batı Asya ve Kuzey Afrika’dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehdi Shushtari ile de bir araya geldi.

Zhai, çatışmaya doğrudan atıfta bulunmadan, Çin’in Orta Doğu meselelerinde İran ile “iletişim ve koordinasyonu güçlendirmeye” ve “sıcak nokta sorunlarına kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüm” teşvik etmeye hazır olduğunu söyledi.

Çin Dışişleri Bakanlığına göre Zhai, “Orta Doğu bölgesinin derin ve karmaşık değişimlerden geçtiği bir dönemde Çin, İran’ı ve bölge ülkelerini egemenliklerini, güvenliklerini ve kalkınma çıkarlarını korumaları konusunda desteklemektedir” dedi.

Görüşmeler, Lübnanlı yetkililere göre İsrail hava saldırılarının pazartesi günü 90’dan fazlası kadın ve çocuk olmak üzere 500’den fazla kişinin ölümüne yol açtığı 2006 yılından bu yana Lübnan’da yaşanan en ölümcül günün arka planında gerçekleşti.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu bombardımanın Lübnan’daki İran destekli militan ve siyasi grup Hizbullah’ı hedef aldığını iddia etti.

Wang BM Genel Kurulu’nda yaptığı açıklamada saldırıların “sivillere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılar” olduğunu söyledi.

Ayrıca New York’ta Lübnanlı mevkidaşı Abdallah Bou Habib’e Pekin’in her zaman “adaletin ve Lübnan dahil Arap kardeşlerinin yanında” duracağını ve “uluslararası ilişkilerin temel normlarının bu şekilde ihlal edilmesini şiddetle kınadığını” söyledi.

Wang , Lübnan’da geçen hafta meydana gelen ve en az 37 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3,000 kişinin yaralanmasına yol açan iletişim cihazları patlamalarını da kınadı.

Wang New York’ta bulunduğu süre zarfında en az 15 ülkenin liderleri, üst düzey diplomatları ve yetkilileriyle görüştü ancak İsrail’den hiçbiriyle görüşmedi.

Ayrıca ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ya da ABD Başkanı Joe Biden ile de görüşmedi ancak ABD’li Senatör Chris Coons ile “iki tarafı da ilgilendiren konularda görüş alışverişinde bulunmak” üzere bir araya geldi.

Wang, Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmelerde Pekin’in Tahran ve Riyad arasında daha fazla angajmanı desteklediğini de söyledi.

Pekin’in Tahran ile 2021 yılında imzalanan ancak o tarihten bu yana çok az ilerleme kaydedilen 25 yıllık işbirliği programını uygulamaya kararlı olduğunu da sözlerine ekledi.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English