Bizi Takip Edin

RUSYA

Putin adaylığını duyurdu, Reuters ‘Batı yaptırımlarının başarısızlığına’ bağladı

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2024’te düzenlenecek devlet başkanı seçiminde aday olacağını duyurdu. Reuters ise bu haberi Batı’nın yaptırımlarına rağmen Rus ekonomisinin toparlanma başarısı ile bağdaştırarak verdi:

“Rusya’nın Batı’nın petrol fiyatlarını sınırlamasından kurtulma başarısı, enflasyon ve yüksek faiz oranlarının yol açtığı sorunlara rağmen Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yeniden seçime hazırlandığı şu günlerde ekonomik büyümenin toparlanmasına yardımcı oluyor.”

Rusya parlamentosu gelecek yılki başkanlık seçim tarihini resmen 17 Mart olarak belirledi.

Perşembe günü ekonominin bu yıl %3,5 büyüyeceğini söyleyen Putin, cuma günü yeniden aday olacağını duyurdu.

Reuters, Rusya’nın ihracat odaklı 2,2 trilyon dolarlık ekonomisinin, Ukrayna müdahalesi sonrası Putin’i “cezalandırmak ve izole etmek” isteyen Batı’nın beklediğinden daha iyi durumda olduğunu yazdı.

Reuters’a göre, en önemlisi de “Batı’nın Rusya’nın petrol gelirlerini etkili bir şekilde engelleyememiş olması”. Rusya ihracatını Çin ve Hindistan gibi ülkelere yönlendirdi ve Batı’nın petrol fiyat sınırlamasını aşmak için “gölge gemi filoları” olarak adlandırılan opak gemi sahipliğini kullandı.

Kasım ayında enerji gelirleri Rusya’nın bütçesine 961.7 milyar ruble (10.41 milyar dolar) katkıda bulunurken, bu rakam Ocak ayında 425.5 milyar ruble idi.

Sıradaki zorluklar

Reuters’a göre, petrol gelirlerinin toparlanmasıyla birlikte Putin’in ülke içindeki en önemli sorunu, geçen yılki “askeri seferberlik” ve Ukrayna müdahalesinden bu yana yüz binlerce insanın göç etmesiyle daha da ağırlaşan “işgücü açığıyla mücadele etmek” olacak.

Haberde, zayıf ruble, yüksek enflasyon ve faiz oranları gibi diğer ekonomik sorunların, ülke sandık başına giderken özellikle hassas bir konu olan hane halkının satın alma gücünü azaltma riski taşıdığı kaydediliyor.

İşsizliğin %2,9 gibi bir seviyede olması ve Moskova’nın askeri üretimi artırarak savunma sektörüne mali kaynak aktarması, bilişim gibi diğer sektörlerin personel açığı yaşamasına ve verimliliğin düşmesine neden oluyor.

Putin’in ekonomi danışmanı Maxim Oreshkin kasım ayında yaptığı açıklamada, Rusya’nın imalat sanayilerinde istenen teknolojik egemenlik seviyesine ulaşabilmesi için daha fazla kalifiye işçiye, yöneticiye ve yüksek kaliteli mühendise ihtiyacı olduğunu söyledi.

Oreshkin, “İnsanların buraya daha istekli gelmeleri için cazip maaşlara ihtiyacımız var” dedi.

Oreshkin, kısa vadeli yaptırım şoklarının üstesinden gelindiğini, ancak Batı’dan gelen baskının artacağını ve tüm ekonominin Rus teknoloji platformlarına geçiş için çalışması gerektiğini söyledi.

2022’deki daralmanın ardından reel gelirlerin bu yıl keskin bir toparlanma göstereceği düşünülüyor ancak bu toparlanmanın sektörler ve bölgeler arasında dengesiz bir şekilde gerçekleşeceği ve birçok aileyi özellikle ithal mallarda kesinti yapmaya zorlayacağı ifade ediliyor.

‘Petrol fiyatı Rusya’yı rahatlatıyor’

Öte yandan Rusya ekonomisinin can damarı olan petrol fiyatları, bu hafta son beş ayın en düşük seviyesine gerilemiş olsa da, şu anda Rusya’nın mali güvenliği için ihtiyaç duyduğu seviyenin oldukça üzerinde seyrediyor.

OPEC+ ülkelerinin bir dizi üretim kesintisi ve Batı’nın fiyat sınırlamasının yaygın bir şekilde aşılması, Rusya’nın enerji gelirlerini artıran faktörler oldu.

Reuters’a göre, Batı’nın Moskova’nın temel finansman kaynağını kesmek üzere tasarladığı yaptırımlar bu yılın başlarında Rusya’nın bütçe açığı üzerinde büyük bir baskı yarattı, ancak yeterli olmadı ve Moskova şimdi GSYH’nin sadece %1’i civarında bir açık bekliyor.

Reuters’a konuşan Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü ve Kiev Ekonomi Okulu’nda (KSE) kıdemli araştırmacı olan Elina Ribakova, “Petrol fiyatı mevcut seviyede kalırsa, Rusya için olağanüstü rahat olur,” dedi.

RUSYA

Rusya istihbaratı: Putin’in nükleer uyarısı Batı’da yankı buluyor

Yayınlanma

Rusya Dış İstihbarat Servisi Direktörü Sergey Narışkin, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nükleer caydırıcılık konusundaki son uyarısının Batı’da dikkate alındığını belirtti. Rusya, nükleer doktrinini güncelleyerek, nükleer silahı olmayan ülkelerin de Rusya’ya yönelik saldırılarının nükleer bir devletle ortak saldırı olarak değerlendirileceğini açıklamıştı.

Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Direktörü Sergey Narışkin, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geçtiğimiz hafta nükleer caydırıcılık konusunda yaptığı uyarının Batı’da yankı bulduğuna işaret etti.

Kommersant gazetesinin aktardığına göre Narışkin, yaptığı açıklamada “25 Eylül’de gerçekleşen ve Rusya’nın nükleer caydırıcılık alanındaki devlet politikasına yapılacak eklemelerin ele alındığı dar kapsamlı toplantıda, Batılı sorumsuz politikacılara oldukça sert ve net bir uyarıda bulunuldu,” dedi.

Yetkili, şöyle devam etti: “Toplantıda vurgulanan ve güncellenecek nükleer doktrinde yer alacak olan temel ilke, bundan böyle nükleer olmayan herhangi bir devletin, nükleer bir devletin desteğiyle ya da onunla birlikte Rusya’ya karşı saldırıda bulunması durumunda, bu tür bir saldırganlığın Rusya Federasyonu tarafından ülkemize yönelik ortak bir saldırı olarak değerlendirileceğidir.”

SVR’nin elindeki verilere göre ‘bu uyarının pek çok Batı başkentinde yankı bulduğunu’ belirten Narışkin, “Yine de tekrar ediyorum, Rusya tarafından çizilen kırmızı çizgilerin göz ardı edilebileceğini kanıtlamaya çalışan sorumsuz politikacılar var. Bu tehlikeli bir yaklaşımdır ve Rusya Federasyonu’nun yaptığı uyarının Batı dünyasının siyasi elitlerinin çoğunluğu tarafından dikkate alınacağını umuyorum,” diye ekledi.

Geçen hafta gerçekleşen Rusya Güvenlik Konseyi toplantısında Putin, nükleer silahların kullanılabileceği senaryoları genişletmek de dahil olmak üzere ülkenin nükleer doktrinini güncelleme niyetini açıklamıştı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da Moskova’nın bu hamleyle dost olmayan ülkelere, Rusya’ya karşı “illa ki nükleer olmayan çeşitli araçlarla” bir saldırıya katılmalarının sonuçları hakkında bir mesaj gönderdiğini belirtmişti.

Sergey Narışkin’e göre, “Batılı ülkelerdeki bazı sorumsuz politikacılar, Rusya’nın stratejik olarak yenilgiye uğratılması için Batılı ülkelerin Rusya Federasyonu’nun belirlediği kırmızı çizgileri görmezden gelmesi gerektiğini düşünüyor.”

SVR Direktörü, “Bu düşünce, Rusya topraklarının derinliklerindeki hedefleri vurmak için yüksek hassasiyetli uzun menzilli Batı silah sistemlerinin kullanılabileceği yönündeki tartışmalara da yansıyor,” diyerek, “Bu büyük bir yanılgıdır,” vurgusunu yaptı.

Rusya nükleer doktrinini neden değiştiriyor?

Okumaya Devam Et

RUSYA

“Rus casusu” olduğu iddia edilen balina Hvaldimir’in ölüm nedeni belli oldu

Yayınlanma

Beluga balinası Hvaldimir’in ölümüne, muhtemelen ağzında sıkışan bir çubuk nedeniyle gelişen bakteriyel bir enfeksiyon sebep oldu. Norveç polisi, öldürme kanıtı olmadığı için soruşturma açmayı gerekli görmedi.

Bir dönem “Rus casusu” olduğu öne sürülen beluga balinası Hvaldimir, muhtemelen bakteriyel bir enfeksiyon sonucu hayatını kaybetti.

Norveç kamu yayın kurumu NRK‘nin aktardığına göre Güney Batı Polis Bölgesi Kuzey Denizi ve Çevre Dairesi Başkanı Amund Prede Revheim, “Veterinerlik Enstitüsü’nün yürüttüğü soruşturma, balinanın birçok organının çürümüş olması nedeniyle zorlaştı,” ifadelerini kullandı.

Norveç Veterinerlik Enstitüsü’nün otopsi raporuna göre ölüm nedeni büyük olasılıkla balinanın ağzında sıkışan bir çubuğun yol açtığı yaradan kaynaklanan bakteriyel bir enfeksiyondu.

Revheim, “Adli inceleme sırasında Hvaldimir’in öldürüldüğüne dair herhangi bir bulguya rastlanmadı. Bu nedenle polis, balinanın ölümüyle ilgili soruşturma başlatmak için bir gerekçe görmüyor,” dedi.

Hvaldimir bulunduğunda vücudunda birkaç delik vardı ve OneWhale ile Noah adlı kuruluşlar balinanın vurulmuş olabileceğini düşünüyordu. Fakat raporda, bu yaraların kenarlarının pürüzlü ve yırtık olduğu, muhtemelen kuşların balinanın vücuduna saldırması sonucu meydana geldiği kaydedildi.

Hvaldimir’in cansız bedeni eylül ayı başlarında Norveç kıyılarında bulundu. Son olarak 31 Ağustos günü öğle saatlerinde canlı olarak görülmüştü. Hvaldimir’in 15 ila 20 yaşları arasında olduğu tahmin ediliyor. Beluga balinaları genellikle 30 ila 35 yıl kadar yaşıyor.

Beluga balinası Hvaldimir, ilk kez 2019 yılında Norveç’in kuzeyinde, Ingoya Adası açıklarında fark edilmişti. Bu bölge, Rusya ile olan deniz sınırına yaklaşık 300 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Hvaldimir’in üzerinde küçük bir kameranın takılabileceği bir montaj aparatı olan takımı vardı. Takımındaki Equipment St. Petersburg etiketi, “Rus casus balinası” teorisinin temelini oluşturdu.

Balinanın insanlarla yakın etkileşimde bulunması ve el işaretlerine tepki vermesi, Norveç istihbaratının Hvaldimir’in Rusya’da bir araştırma programının parçası olarak tutulduğunu ve Norveç sularına geçmeden önce orada eğitildiğini düşünmesine yol açtı.

Deniz Araştırmaları Enstitüsü ve Tromsø’daki Norveç Arktik Üniversitesi (UiT), balinanın Rus Donanması’na ait olabileceğine inanıyordu. Fiskeribladet gazetesi ise balinanın daha önce Murmansk’ta pediatrik terapi için kullanılmış olabileceğini, ancak kaçmayı başardığını öne sürdü.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Kursk nükleer santrali yakınında İHA düşürüldü

Yayınlanma

Kursk Nükleer Santrali’nin yakınlarında bir insansız hava aracının düşürülmesi sonucu yangın çıktı. Olay, Rusya ve Ukrayna arasında karşılıklı suçlamalara yol açtı.

Kursk Nükleer Enerji Santrali’nin beş kilometre yakınında bir insansız hava aracının (İHA) düşürülmesi sonucu yangın çıktı. Olay, Kurçatov kentinde meydana geldi.

Vali Aleksey Smirnov’un açıklamasına göre, uçak tipi İHA elektronik harp sistemleri tarafından etkisiz hale getirildi. Vali, İHA’nın düşmesi sonucunda “Kursk Nükleer Santrali ile ilgisi olmayan bir çiftlik binasında patlamalar meydana geldiğini” vurguladı.

Smirnov’un açıklamasında can kaybına ilişkin herhangi bir bilgi yer almadı.

Telegram kanalları Mash ve Shot, olay yerinden duman ve patlama seslerini gösteren fotoğraf ve videolar paylaştı. İlk bilgilerde dört füze ve bir İHA’dan bahsedilirken, daha sonra bu bilgi “Fransız yapımı hava bombası” olarak değiştirildi. Füzelerle ilgili iddialar daha sonra kaldırıldı.

Santral yetkilileri, santralin normal çalışma modunda olduğunu ve radyasyon seviyesinin “güç ünitelerinin normal çalışmasına uygun bir düzeyde” bulunduğunu açıkladı. Aynı bilgi Rosenergoatom’un basın servisi tarafından da teyit edildi.

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı ise ülke ordusunun santrale yönelik bir saldırıya karıştığı yönündeki suçlamaları kesin bir dille reddetti. Bakanlık, “Rus medyasının Kursk Nükleer Santrali’ne ya da yakınlarına yönelik Ukrayna saldırılarına ilişkin iddialarını kategorik olarak reddediyoruz. Rus işgalcilerin aksine, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri uluslararası insancıl hukuka sıkı sıkıya bağlıdır ve sivillere ya da sivil altyapıya saldırmaz,” açıklamasını yaptı.

Şu anda Kursk santralinde yalnızca üçüncü güç ünitesi çalışıyor. Kapasite, sevkiyat programına göre belirleniyor. Birinci ve ikinci üniteler çalışır durumda ancak üretim yapmıyor, dördüncü ünite ise planlı bakımda.

Eylül ayı başında Rosatom Başkanı Aleksey Lihaçev, 6 Ağustos’tan bu yana Kursk oblastına saldırılarda bulunan Ukrayna ordusu ile devam eden çatışmalar nedeniyle santralin kapatılabileceğini söyledi. Lihaçev’e göre böyle bir senaryo değerlendiriliyor ancak henüz bir karar verilmedi.

Lihaçev aynı zamanda, Kursk nükleer santralinin vurulması halinde büyük bir nükleer felaketin yaşanacağını öngörerek, bunun bir dizi AB ülkesi, Ukrayna, Belarus ve Türkiye de dahil olmak üzere “Karadeniz çevresindeki tüm ülkeleri” etkileyeceğine işaret etti.

Putin: Ukrayna ordusu, Kursk nükleer santralini vurmaya çalıştı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English